Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Rüzgar Bey Konağı Final

@18_murat_18

Uyandığımda güneş doğmak üzereydi. Akif ve Dicle'nin olduğu yerde küller vardı. Başka bir şey yoktu.

Yağmur ortalıkta yoktu, her şeyin sebebi bebekti. Şermin ise yerde öylece ağlıyordu.

Yüzümde kuruyan kan nedeniyle konuşmakta güçlük çekiyordum. Göz kapaklarım zarar almıştı, güneş ışıkları arttıkça acıdan duramıyordum.

Polis soruşturmalarında Akif ve Dicle adında birilerinin var olduğu, ama nüfusta böyle kişilerin dahi olmadığı açığa çıktı.

Onlardan kalan kül örneğini bir âlime gösterdiğimizde ise; bunun hüddam soyundan iki cinni olduğunu ve amaçlarının beni ve eşimi korumak olduğunu söyledi.

Yağmur'un ise çocuk esirgemede kaydı bulunmamıştı, anlaşılan o da var olmayan bir şeydi. O da onlardandı.

Her ne kadar şikâyetçi olmadığımı söylesem de Şermin polisler ile gitmişti, onu 1 yıl sonra görebilmiştim.

Hapishane yetkilileri akli dengesinin yerinde olmadığı için oradan hastaneye gönderildiğini ve beyne elektrik verme gibi pek çok yöntem uygulansa da, akli dengesinin bir daha geri getirilemediğini söylediler.

Ben ise kesik bir yüz ve her zaman eksik bir hayat ile yaşama tutunmaya çalışıyorum.

Gözlerimi kaybettim, bu ses kaydını yolladığım sevgili Anıl Acar'a ve ileteceği kişiye sonsuz teşekkürlerimi sunarım...

NOT:

Rüzgar Bey Konağı bugün terk edilmiş bir halde. Evi satın alan 2 kişi de satın aldıktan sadece 1 ay sonra satılığa çıkardı.

Evin restorasyon çalışmasında bulunan kişilerin geceleri evde gecelikli bir kadının ve elinden tuttuğu bir kız çocuğunun dolandığını söylüyor.

Şermin Hanım'ın son durumu hakkından net bir bilgi yok. Hastanede de, hapishanede de kayıtları silinmiş durumda. Fail-i Meçhul bir şekilde hapishanede öldürüldüğü düşünülüyor.

Rüzgâr Bey ise yaşantısına iki gözünü kaybetmiş bir halde, İzmir Gaziemir'de sürdürüyor.

Yardımlarından dolayı sevgili Anıl Acar'a ve Doktor Nedim Özince'ye sonsuz teşekkürler sunuyorum.

***

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

18_Murat_18

 

 

 

 

Loading...
0%