@18_murat_18
|
O anda telefonum çaldı, arayan ailemdi. İyi olduklarını söylediler. Bir problem yoktu onlarda, ne zaman geleceklerini sordum; bir kaç güne geleceğiz dediler. Sonra babam; sesin iyi gelmiyor bir şey mi oldu dedi. Bende dayanamadım başımda geçen bu esrarengiz olayları anlatmaya başladım. Çok korktuğumu söyledim, başımdan geçenleri yüzeysel olarak anlattım. Babam sadece, anladım diyerek telefonu kapattı. Şaşırmıştım, sadece dinledikten sonra, anladım diyerek telefonu kapatmıştı. Normal miydi bu yaşadıklarım herkesin başına gelir miydi, sıradan mıydı bu haller... Sonra ayağa kalktım yürümeye başladım. Karşımda mahallemizin park görevlisi olan Bekir diye deli bir adam vardı. Kimseyle konuşmazdı, anca kendi kendine konuşur dururdu. Kuşlara yem veriyordu Bekir; ama kuşlar o kadar pis kokuyordu ve o kadar çirkinlerdi ki, sanki kuş değil de, kuş kılığına girmiş başka varlıklardı. Bana doğru baktığını gördüm Bekir'in; bir şeyler mırıldanıyordu, ama Türkçe değildi, daha farklı bir dildi. Bana, istemiyoruz seni diye bağırıp taş atmaya başladı. Hemen koştum oradan, canımı zor kurtardım Bekir'den. Ben koşarken, beni gören tüm insanlar sanki beni öldürmek istermiş gibi bana bakıyorlardı. Neden böyle yapıyorlar anlamıyordum. Daha da hızlı koşmaya devam ettim. Biraz daha koştuktan sonra yağmur yağmaya başlamıştı. Yakınlarda teyzem oturuyordu, yağmur durana kadar teyzemde kalırım diye düşündüm. Aklım almıyordu, neler oluyordu böyle. İçimden; Hayatımın en kötü günü deyip küfürler ediyordum. Sonra teyzemin oturduğu 3 katlı müstakil evin önüne geldim, bahçesinde bir köpek vardı. Adı Karabaş... Seneler önce yavruyken bulmuş teyzem, elinde büyüdü. Beni tanırdı, görünce çok sevinirdi. Ama bu sefer beni gördüğünde sevinmedi, hayvanda bir başkalık vardı. Gözlerini kocaman açıp bana baktı. Belli bir müddet baktıktan sonra, sanki biri kovalıyormuş gibi hırlayarak kulübesine kaçtı. Beni her gördüğünde sevinen hayvan, şimdi nedense gördüğün de korkmuştu. Kulübesine gidip bakmak istedim. Kulübenin köşesine yatmış titriyordu. Sonra geri çekildim gidecekken, kulübeden, tak tak diye sesler gelmeye başladı. Biraz korkmuştum bende, hayvanı da daha fazla korkutmayım diye, teyzemin oturduğu 2. Kata çıktım. Hızla merdivenleri çıktım, gittiğimde kapı açıktı. Teyze diye seslendim kimse yoktu. Eve girdim televizyon açıktı. Televizyonda, rüyamda gördüğüm yine o kedili belgesel vardı. Korkudan olduğum yere bayılmışım. Uyandığımda teyzem başımda beni ayıltmaya çalışıyordu, Seni baygın olarak buldum oğlum, değişik sesler çıkartıyordun, sanki boğazını birileri sıkıyordu, hırlıyordun dedi. Teyzemin dediklerine inanamadım, resmen aşağıdaki köpek gibi bende hırlamışım. Teyzem imanlı bir insandır, başımdan geçenleri anlattım, karşımda korkarak beni dinliyordu. Sen bu sefer ciddisin, bu uyuşturucudan dolayı falan değil, bekle dedi, odadan çıktı. Teyzem sessiz bir şekilde telefon görüşmesi yapmıştı ve karşıma oturdu. Suratı asılmıştı. Bak Oğlum; sana açık konuşacağım. Az önce bir hoca hanımla konuştum, anlattıklarını ona anlattım ve bana harami cin kabilesinden bahsetti. Haramı kabilesinden cinler musallat olmuş her halde oğlum sana, hoca hanım böyle dedi, dedi. Sen bir hayvanı öldürmüşsün, ya da senin için bir hayvanı kurban etmişler. Normalde bir hayvanı öldürsen cinler musallat olmaz. Fakat bir cin, hayvan kılığına girmiş, sende o cini hayvan zannedip öldürdüysen, o zaman sana bu kabile musallat olur demiş hoca...
|
0% |