@18_murat_18
|
Evdeki hesabın çarşıya uymaması. İşte tam bu durumu özetliyordu. Her şey birbirine girdi ama bana giren daha büyük olacaktı sanki. Zamanında etkisini kaybeden tılsımı yenilemezsem hem Esra, hem ben ölecektik. Bağırdım. Esra yalvarırım geri gel aç şu kapıyı. Aç şunu zaman kalmadı, tılsımı yapalım, bir daha çıkmayacağım karşına dedim. On dakika boyunca bağırdım durdum. Esra zalim bir insan olamadı. Beni burada ölüme terk etmez, biraz burnumu sürter, geri gelir diye ümit ediyordu. Sonra, var gücümle bir daha bağırdım. Esra dayanamıyorum, ne olur çıkar beni dedim. Üst kattan ayak sesleri gelmeye başladı. Herhalde geri gelmişti. Esra, kes sesini dedi. Sabret. Önce sana acı verecek olan büyüyü yapacağım. Delireceksin, sonrada canını alacaklar dedi. Ne diyorsun sen Esra diye bağırdım. Sonra yine dışarı çıktı Esra. Nereye gittiğini düşünmeye başladım. Ayak sesleri geri geldi. Tam üstümde durdu. Düşündüm de, sana büyü yaparak zaman kaybetmeyeceğim. Seni bu evle birlikte direk yakacağım. Diri diri dedi. İyice dehşete düşmüştüm. Ne diyorsun sen Esra, çıkar beni buradan. Sen Mehmet hocanın kızı olamazsın. Sen o olamazsın, onun böyle bir kızı olamaz diye bağırdım. Ama nafile. Nefreti gözünü büyümüştü. Diğer odalardan birine doğru gitti ayak sesleri. Sonra geri geldi. Eskiden babamın motosikleti vardı. Benzini dağda falan bitince yedek olsun diye şişede bulundururdu hep. Bak onu buldum dedi. Doğrulmaya çalışıyordum. Ama belimin acısı buna engel oluyordu. Tekrar dışarı çıktı Esra, galiba benzini döküyordu evin etrafına. Esra dur yapma, Allah’tan kork, çıkar beni buradan yanlış yapıyorsun. Ahiretini mahvedeceksin, diye feryat etsem de nafileydi. Tekrar bulunduğum odaya geldi. Kapağı açtı; gözlerimin içine bak son defa dedi. Yüzümü kaldırdım, birazdan alevler her yerini sarınca bana değil Allah’ına yalvar, belki duyar sesini deyip kapıyı tekrar kapattı. Kafamı yere koydum. Hayatım geldi gözümün önüne, gözlerim açıktı. İçime ümitsizlik çökmüşken, Mehmet hocanın sabaha kadar kuran okuduğu gece geldi aklıma. Bir ayette (bakara suresinde) şöyle diyordu Allah: ‘’Ey iman edenler! Sabır ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir...’’ Allah benimle dedim. Beni görüyor, kuluna güç kuvvet verecektir deyip acılar içinde doğrulmaya çalıştım. Burnumdan kan geliyor. Belim, bacaklarımı taşımıyorken acılar içinde doğruldum. Fener sağlam duruyordu. İnleye inleye eğilip feneri aldım yerden ve etrafa göz attım. Kütük, sopa veya kapıyı açacak herhangi bir şey aradım ama bulamadım. En son merdiveni kapıya vurdurarak kapıyı açmak geldi aklıma. O sırada is kokusu geldi burnuma, içerisi duman dolmaya başlamıştı. Acele etmeliydim. Ya Allah deyip merdiveni kavradığım gibi tavana vurdum. Vurdukça her yerim sızlıyordu, ama durmadan vuruyordum. Her vuruşumda ya Allah diyordum. En son varımı yoğumu verip, son bir vuruş yaptım ve kapağı kırdım attım. Ellerimin derisi de yüzülmüştü. Kanıyordu avuç içlerim. Merdivenin tekrar terine koyup dışarı çıktım. Duman her yeri kaplamıştı. Alevler içeri sarmaya başlıyordu. Gözümü kısarak yolu bulmaya çalıştım. Güç bela öksüre öksüre çıktım dışarı. Adım atar atmaz yere yığıldım. Her yerim is içindeydi. Ev arkamda cayır cayır yanıyordu. İçim geçmiş o ara. Daha fazla dayanamadı yorgun bedenim. Rüya mi, gerçek mi anlayamadım bir şey oldu. O hocanın yakaladı dişi cin geldi yanıma. Yüzü kapalıydı. Peçe giymişti. Ormanda dedi. Ne, kim ormanda dedim şaşkın bir halde. Ormana git, hadi acele et. Orada, diye bağırmaya başladı.
|
0% |