Alper'den

Kurtulduktan sonra yeniden o arkadaşlarım ile birlikte kaldığım eve vardım. Çok yorgundum ve direk duşa girip soğuk su ile duş alıp çıktım.

Sonra bir anda telefonum çalmaya başladı. Arayan babamdı ve babam son 2 yılda en fazla 5 kez konuşmuştuk. Annem terkettiğinden ve babam araba kazası yaptığından beri sadece 5 kez konuşmuştuk.

Alper: Efendim baba ne oldu da aklına geldim 2 sene sonra merak ediyorum cidden söyler misin?

Ancak Alperin bilmediği bir şey vardı ve oda karşıdaki kişinin babası olmadığıydı.

Hastane personeli: Alper aladağ siz misiniz?

Alper: Evet benim ancak siz kimsiniz ve babamın telefonunun sizde ne işi var?

Hastane personeli: Bakın Alper bey lütfen sakin olun ve beni dinleyin. Babanız bir kalp krizi geçirdi ve onu kurtaramadık. Başınız sağ olsun Alper bey. Bunu üzülerek söylüyorum ki son sözleri oğluma anlatın her şeyi oldu.

Alper : Neyi anlatacaksınız. Her şey ne benden kim ne gizledi. Babam benden bir şey gizlemez kesinlikle burada bir yalan var. Babam ölmüş olamaz o çok güçlü biri her şeye karşı dayanıklıdır o ölmez ölemez. Öldüğüne inanmıyorum. Lütfen biri bana bu bir şaka desin.

Lütfen ama lütfen biri bu sadece bir kabus uyanacaksın ve bitecek bu kabus.

Yazardan

Ancak Alperin sadece bu haberden bir kaç dakika sonra ev arkadaşı Mehmet'in bindiği otobüsün yandığı ve 2 ölü 10 ağır yaralı insanın olduğu otobüs kazasını haberlerde görecekti sabah ve Mehmete bir türlü ulaşamayacaktı. Kabus gibi günler Alper için daha yeni başlıyor.

Alperden

Sabah olmuştu. Dün gece babasından telefon gelmiş ve babasının öldüğünü öğrenmişti. Arkadaşı memlekete gitmiş evde tek başına kalıyordum. Mehmet bugün sabaha döneceğim diyordu.

Dışarıda Kasım ayının ilk rüzgarları esiyor insanı bazen üşütüp bazen yakıyordu.

Mehmet bana matias turizm ile geleceğini söylemişti. Ve Ankaradan gelecekti. Gece yola çıkmış olsa yarım saate kadar burada olurdu.

Televizyonu açıp sabah haberlerine bakayım bari biraz dedim. Balkondan içeri girdim ve televizyonu açtım. Ancak böyle bir haber beklemiyordum.

Haber: dün gece saat 2 sularında bir otobüs bilinmeyen bir nedenle yanmaya başladı. O sırada oradan geçen bir vatandaş hemen itfaiye ekiplerine haber verdiğini ve yangını söndürmek için tüp sıktığını söyledi.

Yanan otobüsün Ankara'dan İstanbul'a gelen matias turizm şirketine ait olan 06FA4595 plakalı otobüs yanmış ve ancak şu dakikalarda söndürülebilmiştir.

Alperi bir şok dalgası daha vurmuştu. Çünkü bu otobüs dostu can yoldaşı arkadaşı bir otobüs yangınında ölmüş olamazdı değil mi? ve bir anda HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR KESİNLİKLE OLMAZ LÜTFEN OLMASIN HAYIR diye bağırmıştı ama bu sefer herşey gerçekti. Canı yanıyor ve ne yapacağını bilemiyordu.

Eğer bu haber doğruysa dün gece hem babasını hemde ev arkadaşını kaybetmişti.

Kapı çalmaya başladı bir anda. Anlaşılan komşulardan birisi sesten rahatsız olmuş ve kapıyı çalıyor hatta adeta yumrukluyordu.

Sinirimi kapıdaki kimse ondan çıkarmalıyım yoksa gene kurda dönüşebilirim diye düşünüyorum. Sonuçta alacakaranlık serisinde öyleydi yani acaba gerçektede öyle mi yoksa sadece dolunay gecesi mi dönüşebiliyoruz.

bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

Şimdi size bir soru kapıyı çalan kişi kim?