Arkadaşlar hepinize merhaba tekrardaaan

Bu sene benim sınav senem olduğu için pek aktif olamayacağım.

Ama sizleri de hikayesiz bırakmamak için elimden geleni yapmaya çalışacağım

2 veya 3 günde bölüm yazabilirsem atacağım

İyi okumalaaarr

------------------------------------

Sabah uyandığımda Yavuz Efe hala uyuyordu. Dün evlenen herkes gibi evimize geldiğimizde o şeyden yapacağımızı sanmıştım ve beni korku ve adrenalin sarmıştı. Ama Yavuz Efe bu konuda ne konuşmuş ne de beni bunun için zorlamıştı.

Hafifçe doğrulur pozisyona gelip yüzünü izlemeye başladım. Çok yakışıklıydı. Hele ki uyurken.. Kendimi çok şanslı hissediyordum. Dün yatağa girdiğimizde hiç bir rahatsızlık duymamıştım yanımda yatmasından. Aksine çok güzel bir duyguydu benim için.

Elimi uzatıp kaşlarına dokundum. Hafifçe çatıldılar. Sonra burnuna indi elim ve sonra dudağına...

Dudağına dokunmaktan çekinsemde yavaşça dokundum. Elim dudak çizgisine geldiğinde Yavuz'un dudakları parmağımı öptü.

Ben elimi hızla geri çekip, "Sen uyanmış mıydın? "Dedim endişeyle.

"Uyanmamıştım çünkü uyanıktım" Dedi.

"Ayrıca ne yapacağını görmek istedim"

Cevap vermemiştim çünkü çok utanmıştım. Hatta domatese dönmüş bile olabilirdim. Yataktan kalkmaya çalıştığımda elleri belime sarılarak beni tekrar yatağa yatırdı.

Ona küçük bir bakış attığımda kocaman sırıtıyordu. Ellerini belimden çekmeden bana biraz daha yaklaşıp kokumu içine çekti ve boynuma öpücük kondurdu.

Bende onu yanağından öperken bunu beklemediği için afallamışa benziyordu. Tabii ki bende bunu fırsat bilip yataktan fırladım ve mutfağa koştum.

Yavuz'un homurdanarak mutfağa girmesine kahkaha attım.

Buzdolabını açtığımda su ve sütten başka hiç bişey yoktu. Yavuz'a dönüp "e burası boş, ne yiyeceğiz şimdi biz, markete mi gitsek? "

"Bugün şirkete gitmem lazım. Kahvaltıyı dışarda yapabiliriz. Sonra seni tekrar eve bırakırım. "

"Şey bende geleyim mi hı? Ordaki odanı merak ettim. Valla karıştırmam geleyim mi bende? "

Yavuz gülerken bende hala ona bakıyordum. "Tamam o zaman sen hazırlan kahvaltımızı yaptıktan sonra benimle gelirsin. Sonra da markete gidip beraber evimiz için bi şeyler alırız."

Evimiz..

Çocuk gibi ellerimi çırparak odaya geçtim. İlk önce kısa bir duşa girdikten sonra saçlarımı kurutup üstüme ne çok resmi ne de çok abartı bir şey giymeye karar verdim. Mavi tonlarında bir kombin yapmıştım

Aryin'in giydiği şeyler,

Yavuz'un yanına indiğimde onu da giyinik bir şekilde buldum. Beni sürdükten sonra yanıma yaklaşıp "çok güzel olmuşsun" dedi.

Oda çok yakışıklı olmuştu hele ki bu takımın içinde..

"Sağol sende çok şıksın"

Gülümseyerek yanağımdan öptü ve dışarı çıkıp arabaya doğru ilerledik.

Acaba öpme bağımlısı falan mıydı?

Arabaya bindiğimizde ilk önce oturduğumuz sokağın üstündeki kahvaltı yerine geldik. Küçük ama ferah bir yerdi. İçeri girdiğimizde çok hoş bir koku sarmıştı etrafımızı. Cam kenarında olan bir masaya oturduğumuzda yaklaşık beş dakika sonra yanımıza orta yaşlı bir kadın geldi.

"Hoş geldiniz, ne verelim? "

Çok ağır şeyler yemek istemediğimizden 2 kişilik kahvaltı tabağı istemiştik.

Kadın gitmeden önce bunlar hazır olana kadar kendilerinin yaptığı istersek de satın alabileceğimiz eşyaların olduğu yere göz atabileceğimizi söylemişti.

Yavuz Efe'yi kaldırıp, "Bir bakalım mı" Dedim.

"Tamam bakalım" Dedi.

Merdivenin önünde duran küçük sergi yeri gibi duran 3 tane ard arda masa vardı. Gözüme çarpan çelik kolyeyi elime aldığımda üstündeki sonsuzluk deseni çok hoşuma gitmişti. Yavuz Efe'ye dönüp, ''Bunu alabilir miyim?'' diye sordum.

Yavuz Efe ise ''Tabii ki alabilirsin sorman hata''

kolyeyi elimden alıp boynuma takmak istermiş gibi baktığında inceliğine tebessüm edip saçlarımı omzumda topladım.kolyeyi taktığında kasadaki ablaya gösterip fiyatını sormuştum. Abla da ''Sana çok yakışmış kızım hediyem olsun.'' dedi.

Olmaz demek için ağzımı açacakken abla ağzıma küçük bir ekmek parçası tıkıp ''Güle güle kullan.''dedi.

Yavuz bu halime kahkahalarla gülerken omzuna vurdum. Bana kedi yavrusu gibi bakıp ''Güzelim senin elinde ne ağırmış he'' dedi.

Ona abartma bakışı atıp tekrar masaya oturduk.

kahvaltımız geldiğinde herşey çok güzel gözüküyordu. Kendi tabağımdakileri büyük bir iştahla yemeye başladığımda Yavuz'un gülerek beni izlediğini gördüm.

''Ama napayım Yavuz çok acıkmışım yani sende yesene işte''

''Doydum ben seni izlerken güzelim. Hem baksana yiyorum zaten.''

aklıma babamla aynı sofrada oturduğumuzda asla böyle rahat yiyemeyeeğim geldi. Çok şükür ki artık yanımda yoktu.

Yavuz bana merakla bakınca aklıma geleni onunla da paylaştım. Yemeklerimizi bitirdikten sonra Yavuz hesabı ödemeye giderken ben de arabanın yanına ilerliyordum.

Arabanın önünde durduğumda birinin bana baktığını gördüm ama çokta umursamadım. sonrasında yanıma yaklaştığını gördüğümde vücudumu diikleştirip ona dik dik baktım.

Adam, ''Güzellik, seni kaçırayım mı buralardan. '' dedi.

Bende sol elimi havaya kaldırıp yüzüğümü gösterircesine ''Evliyim'' dedim.

Adam takmayıp bir şeyler daha saçmalarken kafamı çevirdiğimde Yavuzun adama ölümcül bakışlarını gördüm. Adam arkasına bile bakmadan topuklarken Yavuz Efe yanıma geldi. ''Birşey yaptı mı sana?''

''Yok yapmadı, saçmaladı işte biraz ama ben elimi havaya kaldırıp evliyim dedim canım''

''Aferin benim karıma, iyi yapmışsın bana gerek kalmamış''

Karım diyen ağzını yesinler senin.

Arabaya binip şirkete doğru yola çıktığımızda Yavuz'un yol boyunca sırıtışı yüzünden eksik olmamıştı.

Şirkete vardığımızda Tüm gözler Yavuz Efe'nin üstündeydi. -Sadece kadınlar dibi düşmüş gibi bakıyordu- onlar yüzünden Yavuz Efe'nin elini bir kez cimcikledim Yavuz bana bakarak elimi tuttu ve onları umursamıyormuş gibi yürüdü.

Bu yaptığımdan hiç utanmadım ne de olsa o benim kocamdı ve kıskanmam çok normaldi.

Yavuz'un Odasına girdiğimizde etraf siyah ve beyaz dekorlardan oluşuyordu. Yavuz bir koltuğa oturduğunda bende yanına geçtim.

Yavuz Efe dalga geçer gibi "Canımın içi beni niye cimcikliyorsun bana bakan kadınları yolsana" Ve bir kahkaha attı.

"Onları da yolarım bakma hiç birine"

"Sen beni kıskandın mı bakayım? "

"Sen o adamı yanımda gördüğünde ne hissettiysen bende onu hissettim. Ayrıca kıskandım niye hepsine elini göstermedin? "

"Kızım ilk günden trip mi atıyorsun. Bak ben şuan kimleyim? Senleyim. Demek ki seni seviyormuşum."

Gülerek başımı göğsüne yasladığımda saçlarımı öptü. Yanağımı öpecekken kapının tıklamasıyla durdu.

"Gel" Bu sese kim aşık olmazdı ki ya

Kadın içeri girdiğinde, "Yavuz Efe bey, toplantınızın başlamasına yirmi dakika kaldı haber vermek için gelmiştim."

"Tamam sağol, çıkabilirsin Mine. "

Kadın bana küçümser bir bakış atıp Yavuz'a ise gülümseyip odadan çıktı.

Yavuz bana baktığında ona sinirli bir bakış atıp "Asistanın mı bu senin" Dedim.

"Aynen canım "

"Kızacağımın farkındasın, hiç bana canım deme kız resmen yavşıyor ya sana. Ayrıca işe değil düğüne gelmiş sanki. "

"İnan onlar hiç umrumda değil, aklımda da kalbimde de yeri olan tek kişi sensin. Aramıza girmelerine asla izin vermem. "

"Ay Yavuz Efe " Deyip masanın üstündeki çantamı almak için kalktığımda beni izliyordu ne oldu gibisinden.

Onu beklememek için konuştum.

" Hani bizim çarşıya çıktığımız gün var ya ozaman sana hediye alacağım demiştim. Olaylar olunca zaman bulamadım şimdi vereyim. "

Elimdeki siyah kutuya baktığında ona doğru uzattım. Kutunun açtığında yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

"Bunlar çok güzel çok teşekkür ederim bitanem"

"Ne demek beğendiysen ne mutlu bana."

"Beğenmek ne kelime bayıldım bayıldım."

Yanağımı tekrar öptüğünde artık cidden öpme hastası olduğuna karar vermiştim.

Toplantısının başlamak üzere olduğunu hatırladığında çıkmak için ayaklandı. Bu sefer ben onu öptüm.

"Koltuğuna oturabilir miyim"

"Şirket senin bitanem tabii ki."

Birbirimize görüşürüz dediğimizde Yavuz odadan çıkmıştı.

Telefonumla 20 dakika falan takıldıktam sonra Yavuz'un odasını gezmeye başladım. Her yer dosya doluydu. Bir tanesini elime aldığımda yazanlardan hiç bir şey anlamadığım için yerine koyup geri oturdum.

Sonra kapı çalınmadan içeri biri girdiğinde bu o asistan kızdı.

"Yavuz çıkalı çok oldu canım" Dedim sinirden köpürdüğümü belli etmeden

"Buradaki herkes seni sevmediğini biliyor. Çok ümitlenme önünde sonunda bana döneceğinden hiç şüphem yok. "

İstifimi bozmayarak, " Seni sevseydi seninle olurdu. Ve sana hiç gelmemiş bir adamın geri dönmesini beklemek aptallık olur. "

"Sırf zengin diye elinde tutmaya çalışıyorsun. Sor bakayım benimle neler yapmış. "

Sinirlendirmeye çalışıyordu ama kanmayacaktım. Güvenimi kırıp kavga etmemizi sağlayacaktı ama güvenim tamdı.

"Aynen canım, kesin haydi çık şimdi"

"Ne oluyor burda? Sen kim olduğunu sanıyorsun Mine? "