Yeni Üyelik
13.
Bölüm

11.BÖLÜM

@1buluttangelen

Merhabaaa yeni bölüm geldiii

Umarım okurken keyif alıyorsunuzdur

Sadece bu bölüme özel küçük bir sınırlama koyacağım. Bölümün devamı 10 oy da gelecek

çünkü bu bölümün ayrı güzel olacağını düşünüyorum

İyi okumalarr

----------------------❤‍🔥---------------------

"Ne oluyor burda, sen kim olduğunu sanıyorsun Mine? "

Biz atışırken kapının ardında gözlerinden ateşler fışkıran bir Yavuz duruyordu.

Mine Yavuz'a bakarken kafasını öne eğmiş titriyordu.

'Madem korkuyorsun niye bu çaba' içimden kendi kendime konuşurken Yavuz yavaş yavaş odaya girdi.

"Sen kimsin de benim karımla böyle konuşabiliyorsun ha, hangi yüzle? "

Mine kekeleyerek, "B-ben çok özür dilerim efendim. " Saçmaladığı belli oluyordu ama kafasını yerden kaldırmaya cesareti yoktu.

Yavuz, "Hadi onu geçtim, sen nasıl benim hakkımda ileri geri atıp tutmak hakkını kendinde buluyorsun? "

Mine ağzını açacakken, "Kovuldun, gidebilirsin" dedi Yavuz.

Onların konuşmasını izlerken bir an kıza acımıştım. İstediği olmayınca böyle boş yere atıp tutan insanlara üzülüyordum.

Mine ağlayarak odadan çıkarken Yavuz da etrafımıza toplanan kişileri uzaklaştırdı. Kapıyı kapatıp yanıma geldiğinde, "Güzelim çok özür dilerim, o kızın söylediklerinin doğru olmadığını biliyorsun. İnanıyorsun değil mi bana"

Yavaşça ona dönüp, " O ne demek Yavuz Efe lütfen. Tabii ki inanıyorum sana. Ve o kıza da aynısını dediğimden emin olabilirsin. "

"Senin sevgini hak edecek ne yaptım ben." Dedi Yavuz

Bende, "Çok iyi bir insan olman bile yeterli. Ben kalbinin güzelliğine tutuldum." Dedim.

Bana gülümseyerek baktığında kafamı göğsüne yasladım. Fark ettirmeden kokusunu içime çektim. Çok hoş bir kokusu vardı ve aynı zamanda beni sakinleştiriyordu.

Omuzlarımdan tutup beni kendine döndürdüğünde bir kolunu saçlarıma bir kolunu belime atarak bana sarıldı.

Geri çekildiğinde koyu kahve gözleri daha çok kararmıştı.

Arkadaşlar burda kısa bir bölüyorum çünkü biraz +16 ya kaçabilir çok abartmayacağım ama rahatsız olanlar emoji işaretine kadar geçebilir :)

sağ elini enseme götürdüğünde yüzümü onunkine yaklaştırdı. Yutkunarak dudaklarıma bakarken ademelmasının kavislenmesini izledim.

Yavaş yavaş dudaklarıma yaklaşırken gözlerimi kapatmamak için direniyordum.

Dudaklarını benimkilerin üstünde hissedince gözlerim kapandı. Bir iki saniye sonra dudakları hareketlenince bende ona karşılık vermeye başladım.

Başlarda masum olan öpüşmemiz tutkuyla harlanıyordu. Ellerimi göğsünden boynuna çıkardığımda ellerim saçlarını kavradı ve kendimi ona bastırma ihtiyacı hissettim.

Bunu yapışımla Yavuz Efe hırıltılı bir ses çıkardı.

Elleri belime indiğinde hem belimi okşuyor hemde şehvetle beni öpüyordu.

🔅devam edebilirsiniz.

Nefessiz kaldığımda ikimiz de geri çekildik. Nefes nefese birbirimize baktığımızda Yavuz Efe gülümsedi. Bende ona karşılık verdiğimde alınlarımız birleşti.

"Seni çok seviyorum Aryin'im."

"Bende seni çok seviyorum."

Yavuz Efe bana tekrardan baktığında yine öpmek istediğini anladım. Titriyordum zaten ve Yavuz fark etti mi bilmiyordum.

O sırada kapı çalınınca Yavuz'un ağzından "Hay sikeyim" Diye bir küfür savruldu.

Bende ona bakıp kıkırdarken "Şşş öyle konuşma" Dedim

Yavuz kapıyı çalana gel derken kapı açılıp içeri bir adam girdi.

"Yavuz Efe bey, asistan gittiği için yeni asistan adayları için gelmiştim" Dedi

Ben de bir kadına daha izin veremem diye düşünerek Yavuz'un sözünü beklemeden "Asistanı ben olacağım" dedim.

Yavuz bana döndüğünde "sınavıma girene kadar yanında durabilirim" Dedim ikimizin duyacağı bir sesle "hem seni yamyamlara bırakmamış olurum. "

Yavuz adama tamam deyip çıkmasını söylerken tekrar bana dönüp "yanımda olmanı gerçekten çok isterim ama zor olmayacak mı?" dedi.

"Yok zaten evde sıkılmaktan iyidir. "

Beni kucağına alıp boynumu öpmeye başladığında kıkırdamıştım. Sonra ise " Bugün sadece toplantım vardı evimize geçebiliriz' dedi

Bende, " Tamam çıkalım ozaman" Diye cevap verdim.

Arabaya bindiğimizde ilk olarak Yavuz Efe'ye markete gitmemiz gerektiğini söylemiştim. O da dışarda yapabileceğimizi söylemişti ama evde yapmak istediğim için kabul etmemiştim.

Marketin önünde durduğumuzda aynı anda arabadan indik. Sensörlü kapıdan içeri girdiğimizde Yavuz Efe tamamen bana bırakmıştı alışverişi. İlk önce sebze reyonundan başladım kahvaltılık ve yemeklik tüm sebzelerden koymuştum sepete.

Daha sonra zeytin peynir gibi ihtiyaçlar için onların olduğu yere geldim.

Yağ un tuz şeker makarna vs. Derken Yavuz Efe sessizce yanımda geziniyordu. Daha çok gezmemesi için çikolata reyonundan en sevdiğim çikolatadan bir tane alıp sepete ekledim.

Birinin eli aldığım çikolata kutusuna uzanmıştı. Yavuzdu tabii ki. Kutuyu aldığı gibi sepete koydu.

Ona bakarken sadece gülümsedi. Morali bir şeye bozuk gibi görünüyordu ama sonra öğrenirdim.

Ödememizi yaptıktan sonra marketten çıkıp eşyaları arka koltuğa yerleştirirken Yavuz'a "Ben kullanabilir miyim" Dedim.

"Elbette ama ehliyetin var mı? " Hiç itiraz etmemesine çok şaşırmıştım. Erkeklerin en değerli şeylerindendi arabaları.

"Var tabii ki geç bakalım uçalım seninle" Son dediğimle kıkırdamıştım.

Yavuz zaten yorgun gibi olduğundan direkt yolcu koltuğuna binmişti. Şirkette mutluyken şuan neden asıktı acaba suratı.

Arabayı çalıştırıp eve gidince sormayı aklıma not ettim. 5 dakikalık yolumuzda ikimizden de ses çıkmamıştı.

Arabayı durdurduğumda anahtarı Yavuz Efe'ye verdim. Morali bozuk olduğu halde, " Çok iyi sürdün" Dedi.

Cevap vermeyerek eve girdiğimizde Yavuz direkt koltuğa geçti. Bende çantamı askılığa bırakıp yanına oturdum.

Kolunu omzuma attı. Bende ona, "Neden moralin bozuldu? "Diye sordum.

Hiç itiraz etmeden cevapladı. "Biliyorsun, bugün toplantıya girdim. Bir işbirliği almıştım ve kazanacağımızdan çok emindim ama son anda başka bir firmayla anlaşmışlar. Bu işin içinde kesin bir şey var. "

"Kötü olmuş ama daha iyi bir anlaşma sağlayacağınızdan eminim"

"İnşallah dediğin gibi olur. "

"Hem sen bugün beni öptün, mutlu olmalısın bence. "

Hay gerizekalı niye dedin şimdi bunu. İçimden kendime söverken Yavuz tekrar konuştu,

"Haklısın bugün seni öptüm, bidaha öpeyim mi? "

"Ya Yavuz çok utandım git. "

"Neyden utandın söyledin artık"

Ben o hariç her yere bakarken gözlerim saate ilişti. Geç olmuştu ve biz yemek de yememiştik.

"Yavuz " Dedim

"Hımm" Diye cevapladı.

"Aç değilsen yatalım mı? "

"Pek aç değilim, sen üstünü değiştir bende dolaba malzemeleri yerleştireyim. Yatalım. "

"Ben hallederdim aslında"

"Olsun yorulma"

Ben üstümü değiştirirken Yavuz da eşyaları yerleştirip üstünü değiştirmeye geldi.

Tişörtünü çıkardığında kasları göz önündeydi. Onlara dokunmak istedim. Beni farketmesin diye de hemen gözümü kaçırmıştım.

Üstüne siyah bir tişört giyip altına da aynı renkte bir eşofman giymişti.

Yatağa girmeden yanıma yanaşıp hiç beklemediğim bir şekilde dudağıma yapıştı. Bu sefer öpüşün de masumiyet adına hiç bir şey yoktu.

Dudaklarımız ayrıldığında kendini zor tutuyormuş gibi, " Yatalım " Dedi.

Yatağa girdiğimde yanıma uzandı ve beni kendine çekti. "Seni çok seviyorum" Dedi.

"Bende seni seviyorum" Derken aklım yarım kalan öpüşmemizdeydi...

 

 

 

 

Loading...
0%