Yeni Üyelik
14.
Bölüm

12.BÖLÜM

@1buluttangelen

Sabah uyandığımda mutfaktan tıkırtılar geliyordu be Yavuz Efe yanımda değildi. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittiğimde banyo çok güzel kokuyordu. Yavuz Efe banyo yapmış olmalıydı.

Banyodan çıktıktan sonra mutfağa doğru gittim. Kapıdan içeri baktığımda mutfak ayrı bir güzel kokuyordu. Yavuz arkasını dönükken bir süre onu izledim.

Daha sonra yavaşça mutfağa girip arkasından sarıldım. Bir an afallasada omzunun üstünden dönüp bana baktı. Bana doğru dönüp yanağıma öpücük kondurarak, "Uyandın mı uykucu" Dedi.

"Ben mi uykucu, sen çok erken kalkmışsın. "

Gülerek beni sandalyeye oturttu. Yardım etmeme izin vermedi. Tahmin ediyordum ki ikimizde çok açtık. Dün yemek için evde yeriz deyip yattığımız için bu normaldi.

Yavuz'un asistanı aynı zamanda karısı olarak gidecektim şirkete. Sınava girdiğimdeyse hayalim öğretmen olmaktı. Ve kazanırsam kesinlikle erkek biri Yavuz'un asistanı olacaktı.

En fazla bir hafta yapabilirdim de zaten sınav yaklaşmadan çalışsam iyi olurdu. Babam izin vermediği için gizliden çalışırdım hep. Çok şükür artık böyle bir sorunum yoktu.

Yavuz bana yaklaşmış bir şekilde bana doğru bakıyordu. Düşüncelerimdem sıyrılıp kahvaltı masasına baktım.

"Ellerine sağlık yaa"

"Afiyet olsun bitanem"

"Yavuz? "

"Efendim canım"

"Bugün şirkete gidecek misin? Ya da çok işin varmı? "

"Bugün gitmemi gerektirecek bir durum yok. Dosyalarım vardı incelenmesi gereken onları erteleyebilirim. Bir sorun mu var?

" Yok, beraber vakit geçirelim mi diyecektim. "

"Olur tabii, ha bu arada balayına gitmek istediğin bir yer var mı?"

"Balayına gerek yok bence"

"Olur mu öyle hem buralardan uzaklaşmış oluruz kafamız dağılır. Hem diğer kadınlardan ne farkın var"

Böyle düşünmesi beni çok mutlu etmişti. Ona küçük bir gülümseme yollayarak 'olur' anlamında kafamı salladım.

Kahvaltıyı yemeye başladığımda yediğim her şeyden ayrı zevk alıyordum.

"Vay be, eline sağlık hepsi çok güzel olmuş. "

"Ee kocan bir aşçı hanımefendi"

Küçük çaplı bir kahkaha attım. Kahvaltımız bittiğinde beraber sofrayı topladık. Daha sonra oturma odasına geçip bir film seçmeye başladık.

Yavuz filmi seçerken bende mısır patlatıyordum. Seçeceğimiz film romantik olduğu için gece izlemeye gerek yoktu. Ama yine de güneşlik perdesini çekip odaya karanlık bir görüntü verdik. Böylece daha güzel olacaktı.

Film başladığında başımı Yavuz'un göğsüne yaslamış bir şekilde uzanıyordum. O ise hem bana hem de kendine mısır yediriyordu.

İlerleyen dakikalarda filmdeki adamın sevdiği kız zarar gördüğü için buna sebep olabilecek her bir kişiyi ortadan kaldırıyordu. Sonrasında kızın ameliyat gördüğü hastane de kız iyileşene kadar başka yere adım bile atmıyordu.

Filmin sonunda kızın iyileşmesinden baya bir sonra hem çocuk sahibi oluyorlar hemde filmi öpüşerek bitiriyorlardı.

araya girdim +18 uyarısı emojiye kadar kaydırabilirsiniz.

Yavuz Efeyle birbirimize baktığımızda ikimizinde aklında aynı şey vardı.

Aramızdaki tek engel battaniyeydi. Yavuz battaniyeyi kaldırıp beni kendine çektiğinde kollarımı boynuna doladım. Zaten üzerimde dünden kalan bir arzu vardı.

Bu sefer ilk adımı ben atarak dudaklarımı dudaklarına kitledim. Hiç beklemeden Yavuz da bana karşılık verdiğinde eriyecekmişim gibi hissettim. Alt dudağımı dudaklarına getirip emdiğinde inledim.

Alt dudağıma savaşa devam ederken bende elimi boynundan yukarı kaldırıp bir elimle ensesini okşuyor, diğer elimi de saçlarında gezdiriyordum.

Dili ağzımın içini bulduğumda ağzıma saldırılar düzenleniyordu.

Nefeslenmek için ayrıldığımızda Yavuz Efe boynumu öpmeye başladı. Bende ona daha fazla yer açmak için kafamı yana yatırdım. O beni öptükçe bitiyormuş gibi hissettim. Elim kafasını kavrayıp boynuma daha çok bastırmasını sağladığımda Yavuzdan erkeksi hırıltılı bir ses çıktı.

Boynumu öpmeyi bırakıp beni kucağına aldığında sanki tepki verme yeteneğimi kaybetmiş gibiydim. Yanıyordum.

Bizi yatak odamıza getirdiğinde beni yatağa bıraktı. Beni baştan aşağı süzüp üstüme eğildi. Boynumu bir kez daha öpmeden önce kulağıma doğru,

"Çok güzelsin" Diye fısıldadı.

Dilim lal olmuş bir şekilde ona bakıyordum. Şimdiden mahvolduysam sonraki dakikalarda ne olurdu bilmiyordum.

Eli eşofmanımın üstünden 'o' yere geldiğinde inlememi bastırmak için gözlerimi sıkıca yumdum.

Yavuzsa, " Gözünü aç, sesini duymak istiyorum. " dediğinde gözlerimi aralayıp ona baktım.

Çekingenliğimi atıp onla beraber yatakta doğrulmamı sağladım. Elim Yavuz'un tişörtüne gittiğinde tutup yukarı kaldırdım ve Yavuz da bana yardımcı olarak kollarını kaldırdı.

Üstü çıplaktı ve kasları göz önündeydi.

Yavuz beni tekrar yatırıp gücünü vermeyecek şekilde üstüme çıktı ve tekrardan dudaklarıma hücum etti.

Ayrıldığımızda üstümdeki tişört fazlalıkmış gibi Yavuz tarafından asabice çıkınca daha çok kızardım.

Sütyenim olmasaydı direkt çıplaktım. Yavuz Efe'nin gözleri bir süre göğüslerimde oyalandığında elini sırtıma uzatıp sütyen kopçasını açtı.

Artık üstüm tamamen çıplaktı ve ben gerçek anlamda yanıyordum.

Yavuz boynumdan göğüs çizgime doğru yol alıp öpmedik yer bırakmıyordu. Göğüs çizgimi öptüpünde göğüs uçlarım sertleşmişti.

Birini ağzına aldığında dudaklarımdan bir inleme döküldü. Biriyle oynuyor birini emiyordu. Bu sefer göğüslerimi bırakıp karnımın olduğu bölgeden aşağıya doğru öpmeye başladığında gıdıklandığım için kıkırdadım.

Eşofmanım olduğu için öpmesine engel olmuştu. Bana bakarak 'istiyor musun' diye sorar gibi bakmıştı. Bu raddeden sonra nasıl istemeyebilirdim ki.

Kadınlığım istek ve arzuyla kıvranıyordu. Eşofmanımı hiç acelemiz yokmuşçasına beni delirtmek için yavaş yavaş indiriyordu ve gözlerimin içine bakıyordu.

Eşofmanı çıkarttığında bende onun eşofmanını çıkartmak için elimi uzattım fakat Yavuz, "Daha değil güzelim" Dedi.

Eli kilotumu sıyırıp arzuyla yanan bölgeyi okşadığında neredeyse inlemem tüm odayı kaplamıştı.

Kilotum bacaklarıma kadar sıyrıldığında ıslaklığımı okşuyordu.

"Yavuz" Dedim inlercesine

"Hımm? " Dedi.

"Lütfen, orası" Dediğimde artık çıldıracaktım. Bu yavaşlığı bilerek yapıyordu.

"Şşş sakin ol güzelim, acelemiz yok. " Dedi

Orayı okşamaya devam ederken isteksizce kalçalarımı havalandırıyordum. Bu yaptığım hoşuma gitmiş olacak ki muzırce sırıttı.

"Çok ıslaksın" Dedi.

"Evet ve orayla ilgilenmene ihtiyacım var! " Artık gerçekten dayanamayacaktım. Çok sızlıyordu. Tatlı bir sızıydı ama beni çıldırtıyordu.

"Güzelim sakinleş, bayılacaksın."

Artık yeterdi. Onu devirip asi bir hareketle üstüne çıktığımda afallamıştı.

"Biraz da seni çıldırtalım ha? Ne dersin"

"Emrinize amadeyim" Deyip göz kırptı.

Elim ilk önce karın kaslarına gitti. Bir süre okşadım ve orayı öpecekmiş gibi yapıp boynunu öptüm.

Koyulaşmış gözleri ne yapabileceğime bakıyordu.

Yavaş yavaş boynunda aşağı doğru inip her yerini öptüm. En son da dudaklarına bir öpücük verip eşofmanına uzattım elimi.

Çok şükür bu sefer itiraz etmedi. Aynı bana yaptığı gibi yavaşça çıkardım eşofmanını. Dayanamamış olacak ki ağzından "siktir'' kelimesi dökülüp eşofmanını indirince üstüme çıktı.

Baksırıyla karşımda duruyordu. Bir parmağını deliğime yerleştirip, " Biraz acıtabilir, sonra alışacaksın. Dayanamazsan söyle bebeğim"

Anlımdan öpüp parmağını yavaşça içime ittirdi. İnledim. İlk başta sızlasa da parmağını ettirdikçe acı tatlı bir sızıya dönüşüyor, bana zevk veriyordu.

Tek parmağının yerini iki parmağı aldığında biraz korkarak baktım Yavuz'a.

"Ah, çok darsın. Önce seni hazırlamam gerekiyor. Korkma bişey olmayacak. Canın acırsa bırakırız" Dedi.

İki parmağının ucunu içime ittirdiğinde titredim. Yavuz Efe göz temasını bir saniye bile kesmiyordu.

Birden iki parmağının tamamını içime ittirince nasıl alabildiğime hayret ettim kadınlığımın duvarları genişleyip parmakları sardığından daha çok ıslanıyordum.

Parmaklarını içimde hareket ettirmeye başladığında haykırdım. Son noktalarımdaydım. Parmaklarnı bir kez daha gel-git yaptığında boşalmıştım.

Rahatlamıştım da.

Yavuz Efe bana bakıp baksırını da indirdiğinde şimdi onu rahatlatacaktı.

Aletinin ucunu deliğime yasladığında nasıl alacağımı düşünüyordum.

Parmaklarında olduğu gibi hiç beklemeden direkt içime girmişti. Tüm evi sarsacak kadar inledim. Hem zevkten hem sızıdan.

İçimde hareket ederken kadınlığımın duvarları zorlanıyordu.

"Ah Yavuz, l-lütfen"

"İyi hissetmiyor musun, durabilirim? "

"D-daha hızlı"

Sesim titriyordu. Heyecan ve adrenalinden. İçimde hızla gelgit yaparken boşalacağını anladığında içimden çıktı ve boşaldı.

Bu konuyu konuşacağız dediğimiz için yapmıştı bunu. Bilmeden gebelik gibi bir durum olmaması için.

İkimizde rahatladığımızda yanıma uzandı ve bana sarıldı.

"Duş almamız lazım sevgilim" Dedi

"Doğru ama benim hiç halim yok. "

beni kucağına alıp banyoya götürdüğünde ilk önce beni küvete koydu. Sonra suyu ayarlayıp akmasını sağladı. Su belli miktarda dolana kadar nevresimleri değiştirip geldi.

su dolduğunda arkama oturdu. Elindeki sabunla lifi köpürttü. İlk önce boynuma sonra göğüslerime daha sonra kadınlığıma ve tüm vücudumu sabunlamaya başladı.

Kadınlığım hala sızlıyordu. Yavuz Efe elini oraya indirip tekrar okşamaya başladığında kafamı geriye doğru yatırdım. Çok zevk alıyordum bu onu daha çok arzulamama neden oluyordu.

Bende onun vücudunu yıkadığımda Yavuz üstümüze bornoz geçirerek odaya götürdü bizi. Tutmasaydı şuan asla yerimden kalkamazdım.

***devam edebilirsiniz.

Sabah sabah ikimize de uyku bastırmıştı çünkü çok yorulmuştuk.

Yavuz Efe yorgunluğuna rağmen iç çamaşırlarımı giydirip üstünde dantel işlemeleri olan siyah, kalçalarımın bir karış altında biten gecelik giydirmişti. Tabii ki ben istemiştim.

Kendi de giyindikten sonra yanıma uzandı. Beni iyice kendine çekerek derin bir uykuya daldık.

2 Saat Sonra;

Uyandığımda telefonuma bir sürü mesaj gelmişti. Rojbin anne 5 defa aramıştı. Yavuz'un telefonuna da baktığımda benimkinden bir farkı yoktu. Onu uyandırıp,

" Yavuz kalksana, baksana ne kadar aramışlar. Bir şey mi oldu ki? "

Uykulu uykulu " Annem öyledir hep eminim çok aradıysa normal bir sebeptendir. "

"Hem sen yat yanıma da biraz daha uyuyalım. "

Çapkınca sırıtırken,

" Ay Yavuz bir dur, ne yatması. Ben bir arayayım kadını merak etmiştir. "

Telefonu çaldırdığımda ilk çalışta açtı

Kızım iyi misiniz neden açmadınız?

İyiyiz anne, valla kahvaltıdan sonra uyku çöktü yine uyuduk. Görmedim oyüzden. Birşey olmadı değil mi?

Yok kızım, olmadı. Akşam yemeğe davet edecektim de o yüzden aradım.

Tamam geliriz tabii ki Yavuz'a söyleyeyim ben.

Tamam kızım hadi akşama görüşürüz.

Aramayı kapattığımda cidden de bişey olmadığını öğrenmiş oldum.

"Akşam size davetliymişiz onu haber etti Rojbin anne" Dedim Yavuz'a bakıp.

Bana, " Dedim sana yoktur bir şeyleri boşuna telaş yaptın. Gel bakayım kocanın koynuna."

Sırıtarak tekrar uzandığımda geceliğim iyice sıyrılmıştı. Ve bende iyice sapık bir kız olmaya başlamıştım. O yüzden kalkıp

"Saat 4 olmuş. Kalk artık Yavuz ya" Dedim.

"Güzelim bir dur, kalkıyorum tamam. "

Gülümsediğimde "saat altıda annenlere gidiyoruz" Dedim

Tamam der gibi göz kırpıp yataktan kalktı. Üstümüze düzgün birşeyler giydiğimizde evde yapacak bir şey olmadığından kek yapmaya karar verdim.

Tabii ki yavuz Efe'yi de sürükleyerek.

Malzemeleri çıkarttığımda ben yumurtaları çırparken Yavuz da unu kabın içine boşaltıyordu. Yumurtayı kabın içine dökecekken burnumun ucunu un yaptı. Ona baktığımda parmağımı una patırıp aynısını ona yapacakken ellerini çekmesiyle göğsüne yapıştım.

Aklıma yaptıklarımız geldiğinde kızadığıma emindim. Onu una bulamayı hedef haline getirdiğim için yanağına bir buse kondurup şaşırmasını sağladıktan sonra burnunu un yaptım.

Zafer!

O ise Bana gülerek bakıp yavaş yavaş bana yaklaştı ve belimden tuttu. Beni kendine çekerken dudaklarımı öpmeye başladı.

"Yavuz"

Boynumu öpüyordu. Kendimi kaybetmek üzereydim.

"Efendim sevgilim"

Elleri kalçamı sıktığında

"Durmalıyız" Dedim.

"Devam edersek geç kalacağız. "

Suratını büzerek bana baktığında göz kırpıp malzemeleri tekrar kaba dökmeye başladım.

Hepsini karıştırdığımda keki fırına attım. Giyinmek için odaya girdiğimde Yavuz bana bakıyordu.

"Çık buradan sapık adam. " Deyip kahkaha attığımda oda kıyafetlerini alarak banyoya geçti.

İkimizde giyindiğimizde keke bakmak için mutfağa gittim. Hemen pişmişti. Fırını kapatıp çıkardığım keki bir poşete koydum.

Çantamı alıp Yavuzla beraber çıktığımızda arabaya doğru yürüdük.

Binmeden önce Yavuz kolumdan tuttu.

"Geçen gece moralim bozuktu. Nasıl sürdüğünü anlamadım. Bir daha sen sürsene"

Hiç itiraz etmedim çünkü bu bir erkeğin yapabileceği en nadir şeydi.

Anahtarı ondan aldığımda sürücü koltuğuna geçtim. O ise hemen yanıma.

Yola çıktığımızda Rojbin annenin neden birden çağırdığını anlayamamıştım. Belki de hiç birşey olmamıştı. Kuruntu yapıyordum.

Konağa yaklaştığımızda arabayı avluya yaklaştırıp park ettim.

"Sen şahanesin ha, sana bi tane alalım bitanem. " Dedi Yavuz arabadan inerken.

Bende, " Gerek yok ki zaten evden pek çıkmıyorum. " Dedim

Pirinç alırmış gibi araba alalım diyordu adam.

Konaktan içeri girdiğimizde bizi Rojbin anne karşıladı.

"Hoş geldiniz kızım. Nasılsınız"

"İyiyiz Rojbin anneciğim, siz? "

"Çok şükür iyiyiz"

"Hadi acıkmışsınızdır, gelin sofraya oturalım."

Baran ağayla da aynı konuşmaları yaptıktan sonra bana,

"Ben senin babanım artık kızım, ağa demenin lüzumu yok. "

Çok mutlu olmuştum. Beni böyle sahiplenmeleri çok güzeldi.

"Nasıl istersen Baran baba. "

Sofrada birbirinden farklı, çeşit çeşit şey vardı. Bir kuş sütiş eksikti.

Hele ki o sarmayı gördü ya gözüm okadar iyi gelmişti ki.

Rojbin anne tabağımızı ağzına kadar doldururken hepsini nasıl yiyeceğimi düşünüyordum.

Zar zor yemeğimi bitirdiğimde herşey çok güzel olmuştu. Rojbin anne ve hizmetli ablalarla birlikte sofrayı toplamıştık.

Hepsine değer verip yardım etmesi çok inceydi Rojbin annenin.

Havuzların yanına geçtikten yarım saat sonra Rojbin anne getirdiğim kekler bahanesiyle yanına çağırdığında

Aramızda bir sorun olup olmadığını sormuştu. Allah'a şükür hiçbir sorunumuz yoktu. Aynısı da söyledim.

Kekleri ve çayları içeri götürdüğümüzde diğer parçaları da çalışan ablalara ikram etmiştim.

Herkes kekten yediğinde hepsinin beğenmiş olmasına çok sevinmiştim.

Saat onu gösterdiğinde "kalkalım mı? " diye sordu Yavuz.

Bende "olur" dedim.

Baran babaya ve Rojbin anneye sarıldık.

Tekrar arabaya geçtiğimizde bu sefer arabayı yavuz kullanıyordu. Koltuğumu biraz geriye atıp yatar pozisyona geçtim.

Uyuma numarası yapacaktım. Bakalım Yavuz Efe ne yapacaktı.

Eve geldiğimizde Yavuz Efe tarafından kucaklanmıştım. Kapıyı açtığında kucağındayken içeri geçtik. Sanırım gerçekten inanmıştı uyuduğuma.

Yatak odasına geçtiğimizde beni yatağa bıraktı ve kulağıma fısıldadı.

" Üstünü değiştirmemiz gerekiyor. "

Uykuluymuş gibi bir sesle "Sen değiştirsene. " Dedim.

Bir an kasıldığını hissetsemde sesini çıkarmadı. Tişörtümü ve pantolonu çıkardığında bir şort birde gecelik giydirdi.

Tekrar yatağa yatırdığında kendi üzerine sadece eşofman gitmişti. Üstü çıplak bir şekilde yanıma geldi.

Beni kendine döndürüp dudağıma bir öpücük bıraktıktan sonra kendine çekip gözlerini kapattı.

O sırada ben gözlerimi açtığımda Yavuz

"Fırsatçı Karım benim" Dedi ve kıkırdadı.

Yakalanmıştım.

------------------------------

Eveet bölüm sonuu okadar uğraştım ki anlatamam

1861 kelime 18717 karakter yazdım canlarım

inşallah keyif alıyorsunuzduurr

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%