@1buluttangelen
|
merhaba! Yeni bölümle geldimmm.
Lütfen yorum ve yıldızınızı eksik etmeyin diyerekten okumaya geçelim dostlarııımm.
-------------------------------------------------------------- Babamın söylediğini ilk başta algılayamasakta annemin kendini yırtarcasına yakarışlarını duyduğum da kendime geldim. Kendi derdimizi unutup annemin yanına koşturduk. Avzem ablam, anneme de bir bardak su getirirken ben hala sakinleştirmeye çalışıyordum. "Yapma ana yıpratma kendini ne olursun bulacağız bi çaresini" Dedim buna her ne kadar inanmasam da...
Bu kaçırma olayını büyük ağalar duyunca acaba hükümleri ne olacaktı? Kararları kimi zaman insaflı olsa da bu durum kaçırılan kızın ailesinin affına bağlı oluyordu.
Bir de tam bugün Zereoğullarının bize geleceği gün onların kızını kaçırması nedir yahu!
Annemin sakinleşmesini beklerken abimi aradım fakat açmadığı gibi birde üstüne engellemişti! Annem biraz durulmaya başlarken babam, "Benim artık Mirza diye bir oğlum yoktur!" Deyince annem yine sızlanmaya başladı. "Ağam yapma o bizim oğlumuz etmiş bir hata sen etme, bul oğlumuzu konuş büyük ağaların insafına bırakmadan halledesiniz bu işi"
Babam, "Bize ihanet eden bir adama babalık yapmam bu saatten sonra. Kaçırmak nedir lan bu devirde? Gidip istemek çok mu zordu? Ah oğlum ah seni elime geçirirsem büyük ağalara kalmadan canını ben alacağım! "
İkisini kavgadan bağımsız halde gören ablalarım olaya el atmak için annemi odasına çıkarırken ben, babamı sakinleştirmek adına yanında kaldım. "Babam,her şeyden önce o senin öz be öz oğlun kanından canından o senin yapma. Oğlunu düşünmüyorsan kızlarını düşün çünkü harekete geçtiğinde hüküm verilmiş ve sen geç kalmış olabilirsin."
Babam biraz sessiz kaldıktan sonra "Kızım,Aryinim çok üzgünüm hüküm kararı verilecekmiş bile. Yarın. Zereoğulları ve Yılmazlar olarak karar için toplanacağız."
Benim için dünya durmuştu. Bu ne demekti? Ne demek karar verilecekti!
Aklıma gelenle sanki beynim de yüz tane fırtına çakmış gibi düşündüklerimi kendi içimde dile getirdim.
Ya berdel olacaktı ya da ölüm kararı.. Ölüm kararı hem abimin sonu hemde kaçırdığı kızın sonu demekti. Zaten büyük ağalar da yaşları daha genç olduğu için bu kararı uygulamazlardı.
Geriye tek bir seçenek kalıyordu. Berdel...
Avzem ablamın sevdiği vardı, ayrıca Zereoğullarının tek oğlundan yaşça büyüktü. Evin ablayla bana bakılacak olursak Yavuz Efe ağa ve Evin ablam aynı yaştalardı. Benimle de arasında 5 yaş vardı.
Berdelin kurbanı olan ya ben olacaktım ya da Evin ablam...
🥺🥺
Sabah olduğunda ağlamaktan şişmiş gözlerimle kalkmıştım yataktan. 2 saat sonra verilen kararı duymak adına büyük ağaların yanına gidecektik. Üstümü simsiyah giyinip şalımı da siyah yaptıktan sonra aşağı inip kendime buzlu su yaptım. İçine iki kaşık atıp soğumasını bekledim ve gözlerime tuttum. Gözlerimdeki şişlik biraz olsa inmişti geri kalanında da fondötenle kapatmış babamın yanına öyle gitmiştim.
"Rojbaş bavo."(günaydın baba)
"Rojbaş keç."(günaydın kızım)
"Ne zaman çıkıyoruz" diye sordum babama. Ama keşke zaman dursa da hiç çıkmasak diyordum içimden.
"Ablalarında insinler çıkarız kızım." Dedi.
Ablamlar geldikten sonra arabamıza binip büyük ağaların kararı verecekleri konağa gittik. Avzem ablam hüzünlü bir şekilde sevdiğine mesaj atıyordu. Bende ablama,"Yaşça büyüksün seni berdel olarak veremezler ya beni ya da Evin ablam gideceğiz." Dememle birlikte dediklerimi tartan Avzem ablam haklı olduğumu anlamış gibi görünüyordu.
Geldiğimizde Zereoğulları çoktan gelmişlerdi. Kararı beklerken sedirlerimize oturduk. Bu sırada içeri abim ve kaçırdığı kız girdi.
Abime öfke dolu bir bakış gönderdim. O ise bana mahcubiyet dolu bakışlarını sunıyordu. Büyük ağalar konuşmaya başladığında herkes sus pus oldu. Tahmin ettiğim de oldu. Boran ağa "karar verildi berdel olacak" Dediğinde gözlerimizi karalar aldı. Abim başını yerden kaldıramıyordu.
Kimle berdel olacağını dinlemek için tekrar sustuk. "Zereoğullarından Yavuz Efe, Yılmazlardan Aryin ile berdel olacaktır" dedi tekrar Bora ağa otoriter sesiyle.
Büyük ağalardan Apo ağa konuştu bu sefer. "İki hafta içinde imam nikahı kıyılıp kız evinden kızı isteyeceksiniz" Dedi ve dediği an Yavuz Efeyle göz göze gelmemiz bir oldu.
Onun bana bakmasıyla gözlerimi hemen çektim. Neden ben neden diye içimden saydırırken aynı zamanda göz göze geldiğimiz için domatese döndüğüme emindim.
Kararlar hakkında tekrar kısa bir konuşma yaparken, Baran ağa ve babamın konuşmasına şahit oldum. 2 gün sonra istemeye geliriz, 4.gün de imam nikahını kıyarız sonrada Allah'ın izniyle 2. Haftanın sonunda düğün yaparız dediklerini duydum ve hayatım bu kadar mıymış diyerek kendimi sıkıp arabaya geçtim. Arabanın kapısını kapattığımda kendimi bıraktım. Gözyaşlarım sanki benden izinsiz akıyormuş gibi hissediyordum.
Ablalarım arabaya geldiğinde ikisinin de yüzünden düşen bin parçaydı. Kendime gelip torpidodan aldığım mendille elimi yüzümü sildim.
"Beni boşverin Avzem abla senin zaten sevdiğin vardı oyüzden üzülme. Evin abla sen de üzülme çünkü daha gençsiniz. Ben evin en küçük kızı olarak berdel gidiyorum" dediğim an gözyaşlarım bu anı bekliyormuş gibi tekrar gözlerime akın ettiler.
Biraz daha öyle ağladıktan sonra ağa babamın gelmesiyle beraber evin yolunu tuttuk.
Annem gözü kapıda bizi bekliyordu kararı duymak için. Vazgeçilen çocuk ses çıkarılmayan çocuk olarak berdel gidiyordum. Annem kararın benim üzerime olduğunu öğrenince çok ağlamıştı. Tabii bende zaten ağlamaya meyilli olduğum için o ağladığı an bende ağlamıştım.
Ben arabaya bindikten sonra meğersem büyük ağalar abim ve Zereoğullarının kızının evlenmesin de hüküm kılmışlardı. Onlar mutlulukla evlenirken ben zoraki bir evliliğin kurbanı olacaktım...
Yarın istemem vardı. Ve Yavuz Efe ağayla ilk kez tam olarak tanışacaktım.
--------------------------------------------------------------
Bölümü nasıl buldunuuz?
Berdel hakkında ne düşünüyorsunuz?
Karakterler yakında geleceekkk
Lütfen bir sürü okunma oy ve yorum yapalıımm.
|
0% |