Gece

Evin' in gittiği için o kadar çok üzülmüştüm ki o benim burda yakın olduğum tek kişi herşeyim bütün sırlarımı ona anlatırdım ama o leventle gidicegini bana söylememişti evin gideli 5 saat olmuştu bile tugay evden çıkıp gitmişti kesin bu sefer baya içecek gibi görünüyor odamda öylece oturuyordum derdimi anlatacak birini arıyordum bu yüzden Berkin odasına gitmeye karar verdim.

Odadan çıkıp Berkin odasına doğru ilerledim kapıyı açtığım zaman Berk sandalyede oturmuş viskisini yudumlayarak içiyordu arkasına bakınca benim geldiğimi gördü "yanıma gel gece" dedi ona doğru ilerledim yanında duran sandalye'yi gösterdi "otur güzelin" dedi

Sadece ona bakıyorum çünkü evinin gidişi beni çok üzmüştü "neyin var güzelim" dedi yatağa doğru ilerledim orda oturdum "bana viski yokmu?" Dedim.

"Elini koltuğun yanındaki sehpaya doğru uzattı tepside ters duran kadehi alıp kovanın içindeki şişeyi çıkardı. Önce benim kadehimi daha sonra da kendi kadehini doldurdu. Bana doğru yürüdü yanımda durdu kadehlerden birini uzattı ama tam alacaktım ki kadehi biraz kendine doğru çekince ne istediğini anlamadım. "Bana neyin olduğunu anlaticaksın güzelim" dedi kafamı salladım onaylayarak bana kadehi uzattı.

"evin gitti bu yüzden bu kadar kötüyüm" dedim "kendini kötü hissetme gelicek o bana güven" diyip oda yatağa oturdu "tabikide sana güveniyorum ama ben evine herşeyimi anlatıyordum ona güveniyordum yakın arkadaşım şimdi yok" dedim bana doğru yaklaşıp dudaklarımı öptü sonra elini yüzüme koyup "bana güven" dedi üstümdeki ipek sabahlığı omuzlarımdan iterek düşürdü.

Üzerimdeki ince askılı siyah, dantel geceliği görünce göz bebekleri büyümeye başladı. Geceliğin ince,ipek dokusu tenime masaj yapar gibi rahatlatıcı bir his bırakıyordu. Göğüs kısmı dantellerden oluştuğu için göğüslerimin uçları belli oluyordu,bir kısmı geceliğin açık yakasından taşıyordu. Kalçamı bile zor kapatan kısalık olması da onu etkileyen başka bir faktördü. Gözleri beni süzüyordu.

Ondan önce davranıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. Dudaklarım dudaklarının üzerinde milimlik bir mesafe bırakarak durdu. Yüzünü ellerimin arasına alırken alınımı onun alnına yasladım. Nefes alışlarımız birbirine karışırken gözlerim bir kez güzel gözleriyle buluştu.

Ilık nefeslerimiz birbirine çarptığında tekrardan göz göze geldik. Gözlerinde gördüğüm yoğun şehvetten memnun kalarak dudaklarımı onun dudaklarına hafifçe sürttüm. Bunun yapmamla içinde bir şeyler onu kamçılamış gibi daha fazla ağırdan alamadı. Uzanıp beni öpmeye başlayınca ona karşılık vermek için fazla beklemedim.

Soluksuz bir şekilde birbirimizi öperken ellerimiz de uzun zamandır özlemini çektiği dokunuşları özgürce hissetmeye başladım. Öpüşüyle kıvranırken dudaklarıma değen dudakları ölüm ve yaşam gibiydi. Nefesimi keserek beni intiharın kıyısına itiyor,ancak devamında hazzı aşılayarak yaşadığımı hissettiriyordu. Gömleginin kalan düğmelerini aceleyle açtıp göğüs kaslarında ellerimi gezdirmeye başladım.

Beni alıp kucağına oturttuğu için kısa geceliğin eteği iyice yukarı toplanmıştı.

Eli geceliğin altına sızdığında vücudum büyük bir beklentiyle kasıldı. Parmakları bacaklarımın arasına daldığında "Siktir!" Dedi boğuk bir sesle.

Kesilen nefesimi düzene koymaya çalışarak hızlı hızlı nefesler almaya başladım. Bacaklarımın arasında yaramazlık yapan eli nefes alışlarımı daha da hızlandırıyordu. Kasıklarımın arasında beni deli eden parmakları yüzünden kalbim patlayacakmış gibi hızlanmaya başlamıştı. Göğüs kafesim büyük bir hızla yükselip hızlı bir şekilde iniyordu. Terleyen yüzümü, yüzüme yapışan saçlarım ve dokunuşuyla aralanan dudaklarıma baktıkça zevki yüzümden izlemek onun için hazlarin en büyüğüymüş gibi gözleri koyulaşmıştı.

Geceliğin eteklerini tutup yavaş yavaş üstümden çıkarıyordu. Parmakları hareketi durduğu için eteklerinden kavradığı geceliği yukarı çekerek kafamdan çıkardı. Geceliği yere atmıştı kucağında çırılçıplak kalmıştım. Sertçe yutkunmuştu göğüslerime bakıyordu, boğazı kurumuş gibi tekrar yutkunduğunda dudaklarını emerek ıslattı.

Terden sırılsıklam olan nemli ve kavruk vücudumu aklının her köşesinde kazımak ister gibi seyre daldı. Uzun boynumu,ince omuzlarımı,dik göğüslerimi,ince belimi ve daha aşağıları soluksuz bir şekilde izledi. Yüzüme bakıp "Gece," dedi kalın bir ses tonuyla "sen hayatımda gördüğüm en mükemmel kadınsın".

Ensemi kavrayıp beni üzerine iyice çekerken, "kendini kasma," diyerek beni öpmeye başladı. Dudakları fazla aceleci, kasıklarımdaki elleri ise beni çıldırtıyordu. Omurgamdan başlayıp aşağıya inen soğuk bir ürperti onun parmaklarıyla birleşip içimi titremeye başladı.

Nefes alışlarım yetersiz gelmeye başladığında onun dudaklarından ayrıldım. Hızlı hızlı nefesler alırken, "Yavaşlamalısın" diye fısıldayıp tekrar ona durmasını söyleyecektim ki titremeye başladım.

Kasıklarımda başlayıp titremeye başladım. Dudaklarımdan çıkan iniltilerle kasıldım. Vücudumu ezbere biliyormuş gibi hangi noktalara dokunarak beni heyecanlandıracağını çok iyi biliyordu.

Berk bana bakıp "gece" diye fısıldadı boğuk bir sesle. "Seni daha önce hiç bu kadar güzel görmemiştim."

Beni tekrar öpmeye başladı ellerim pantolonun kemerinde oyalanınca bana hiç engel olmadı.

Dakikalar içinde ikimizde çırılçıplak kalmıştık. Gözlerim heybetli vücudunun her yerinde gezinmişti.

Belimden tutup beni göğsüne çekince ürperdim. Aklımı başımdan alan o sertliği karnımda hissetmek bile soluk alışlarımı hızlandırıyordu. Kolları arasındaki ürkekliğimı görünce dudağının köşesi kıvrıldı manidar gözlerle bana bakmaya başladı "kedi yavrusu gibi titriyorsun" Bir şey söylemek için dudaklarımı aralamıştım ki dudaklarıyla beni susturdu.

Öpücükleriyle beni her defasında susturuyordu. Dudaklarıma küçük öpücükler bırakıyor,bazen dişlerinin arasına alıp hafifçe çekiştirerek kısık iniltilerimle odayı dolduruyordu. Tüm bunları yaparken elleri en mahrem yerlerindeydi. Öpücüğümüze dillerimizin dansı da karışınca kasıklarımdaki sızı şiddetini arttırdı. Dudakları boynuma kayıp küçük ısırıklar bırakmaya başlamıştı.

Önce öpüyor sonra da dişlerini geçirerek sadistçe bir zevk yaşatıyordu. Seks esnasında acıdan zevk aldığımı onunla keşfediyordum. Agzıyla yaptığı şeye göğüslerimi avuçlayıp sıkan eli de katılınca odada duyulan tek şey benim yüksek çıkan iniltilerimdi. Dudakları boynumdan göğüslerime kayınca kendimi sırtüstü yatağa bıraktım. Göğüslerimden birinin iri avuçlarının arasına alıp yoğururken diğerini ağzına aldı. Artık nefes alamıyordum. Göğsümün tomurcuğunu dişlerinin arasına alıp hafifçe sıkınca inleyerek saçlarını kavradım.

Beni getirdiği son durumdan memnun kalarak dudağının köşesi kıvrıldı. Elini uzatıp bacaklarımın arasına dokundu. Parmaklarına bulaşan ıslaklığı hissedince her şeyimle onun için hazır olduğumu anladı. Üzerime uzanıp aralıklı bacaklarımın arasındaki yerini alınca kalbim durma noktasına gelmişti.

Sabrının sonuna gelmiş gibi kendini bana doğru itince dudaklarımda kopan çığlığa engel olamadım. Acıdan atılan bir çığlık olmadığını bildiği için beni öperken içimdeki hareketlerine devam etti. Daha önce hiç bir erkeğin bana yaşatamadığı yoğun bir hazzın içinde kayboldum. Asla uyanmak istemediğim bir rüya gibiydi.

Kasıklarıma vuran her sert darbesi bana almadığı bir hazzı yaşatırken durmasını hiç istemedim. Terden sırılsıklam olan vücutlarımız ortadaydı.

Beni o kadar hızlı altına almıştıki hızına inanmadım ama içime girip çıkması şiddetini arttırınca boşalmak üzere olduğunu anladım. O kadar baskın biriydi ki ben onun üzerindeyken bunu yapmak istememiştim. Böyle olmasından nefret etsemde bundan zevk alan bir yanım da vardı. Benim kasılmalarımı görmeden kendini bırakmadı o içimdeyken kolları arasında titreyerek rahatladığımda o da bunu yaptı ikimizde titriyorduk ve ikimizde çok hızlı nefesler alıyorduk. Bir süre üzerimde kaldı ve bunu yaparken bile küçük ve kışkırtıcı öpücükler hep boynumdaydı. Daha sonra rahatlayacak soluğunu verip yanıma uzandı.

Kolunu başımın altına koyup beni göğsüne çekti. Göğsünü bir yastık gibi kullanıp başımı yaslıyarak kollarının arasına girdim. Beni kollarıyla sıkıca sararak saçlarımın tepesine küçük bir öpücük kondurunca tebessüm ettim.

Koca bir ömür seviceğim seni Berk...