Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@1scintilla


YAŞAM VE ÖLÜM ARASINDAKİ ÇİZGİ

 


Ölüm korkunç derecede nihaidir. Yaşam ise olasılıklarla doludur.


George R.R.Martin


Eğer kardeşimin okuduğu ütopik kitapların birinin içine düşecekmiş gibi hissedeceğimi söyleseler gülümser, hatta kahkaha atardım. O çok meraklı olsa da benim bu taraklarda hiç bezim yoktu. Ta ki bir gün başıma gelene kadar.


Yaşam ve ölüm arasındaki çizgiye araf mı diyorduk? Yaşadığımızı düşündüğümüz anı gerçekten yaşıyor muyduk? Peki öldü denilen insanları bekleyen mutlak son sadece cennet veya cehennem miydi? Bu zamana kadar öyle sanıyordum. Kendimi cennet bahçesinin mis kokulu çayırlarında, hiçbir kötülüğün değip lekelemediği o ormanda düşlerdim.


Düşlediğim gibi de oldu. Öldüğümü düşündüğüm o andan sonra göz kapaklarımı, ağır bir kâğıt destesi gibi aralamakta zorlandığımda etraftaki yeşil alanı gördüm. Bir an sonra envai çeşit ağaç ve çiçek, hatta yasak elma bile değdi gözlerime.

Ne var ki giriş yaptığımı henüz öğrendiğim bu gizemli dünya yalnızca o yeşil alandan ibaret değildi. Adımladığım orman bir anda tüm yeşilliğinden sıyrılıp siyah ve beyaz olmak üzere ikiye bölündü. İyiler ve kötüler olarak ikiye ayrılan bir köprünün tam ortasında mı yürüyordum? Peki grilere ne olacaktı? Beyaza karışan siyah, rengi artık griye çevirdiği için lekeli mi sayılacaktı? Ruhu beyaz olanlar mı aydınlığa adım atıp devam edecekti?

Bunların hiçbiri olmadı. Çünkü ben sağ ayağım ormanın siyah tarafındayken, sol ayağım beyaz tarafına adım atmaya devam ederek ormandan çıktım ve çıktığım gibi eski rengine döndü. Şimdi ise bir garip gerçekliğin içindeydim: Ne cennetti burası ne de cehennem. Tabeladaki yazıyı okumasam nereye geldiğimi anlayamazdım. Ölülerin kendilerine verdikleri yeni isim bu muydu; Yaşamayanlar?

Ölerek kurtulamazsınız, Yaşamayanlar’a hoş geldiniz...


Loading...
0%