@1senaswriting
|
Keyifli okumalar❤️.
Balıkesirde hava ekim ayı olmasına rağmen sıcaktı. Ama öyle yaz sıcağı gibi bir sıcak söz konusu değildi. Normaldi işte.
Uyandığımda evdeki herkesin henüz uyuduğunu farkettim. Gece herkes odalara yerleşmekle uğraştığı için sonrasında görüşemedik.
İki katında da çok sayıda odalar vardı ve çoğu yataklıydı. Genelde de zaten kalabalık geldikleri için böyle yapmışlar.
Bizim odada balkon vardı ve balkonun da nefis bir manzarası. Bu manzara karşısında kahvemden bir yudum daha aldım ve sonrasında başımı geriye yaslayıp gözlerimi kapattım.
"Bence başını göğsüme yaslamalısın."
Zeynel'in sesini duyunca doğruldum ve ona gülümseyerek baktım. Gelip yanıma oturdu ve beni göğsüne çekti.
Zeynel'in göğsü sanki az önce yaslandığım yastıktan daha yumuşaktı. Onun kolları beni sararken ben tekrar gözlerimi kapattım.
"Aşıklar Tepesi mi? Şeytan Sofrası mı?"
Söylediği iki yeri de biliyordum. Hatta Şeytan Sofra'sına gitmiştim de. Sanırım ilk önce Aşıklar Tepesi'ni seçecektim.
"Aşıklar tepesi olsun."
"Hay hay."
Bir anda yerinden kalkınca kendimi boşluğa düşmüş gibi hissettim. Niye böyle yapmıştı?
"Zeynel ya! Ne oldu?"
"Hadi kahvaltı hazırlayalım."
Omuz silktim. Trip atasım vardı. Kollarımı önümde bağladım ve bir daha omuz silktim.
"Git hazırla."
"Benim karım bana trip mi atıyormuş?" sesinden güldüğü anlaşılıyordu. Kafamı kaldırıp ona bakmamı sağladı. Sonrasında dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Ben yine karşılık vermedim. Son zamanlarda çok mu öper olmuştu ne?
"Karşılık ver."
Sadece birkaç saniye geri çekildi ama ben yine de karşılık vermedim. Dudakları dudaklarımın üstündeydi. Yeniden öpecek sanarak dudaklarımı biraz araladım. Ama o öpmek yerine alt dudağımı ısırdı. Ağzına inledim.
"Isırığının karşılığı olacağını ve kolunu ısırmayacağımı söylemiştim."
Keyifle geri çekildi ve odaya girdi. Peşinden hemen ayağa kalkmıştım ama odadan da çıkmıştı.
Karşılık veya ödeşme için mi öpmüştü beni?
Odaya geri girdi ve telefonunu aldı. Çıkmadan bana döndü.
"Hayır ödeşme için ısırmadım."
Bu adam benim zihnimi mi okuyordu? Az önce aklımdan geçeni nasıl söyleyebiliyordu?
Aşağı indiğimde Zeynel kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Yanına gidip ben de ona yardım etmeye başladım.
"Sen sucuklu yumurtayı yapar mısın hayatım?"
Tava zaten ocağın üstündeydi. Sucuklar da doğranmıştı. Ocağı açıp sucukları attım tavaya. Ardından domates doğramaya başladığım sırada belime dolanan kollar ile çığlık atmam ve elimi kesmem bir olmuştu.
"Ya Zeynel ne yapıyorsun? Elimi de kestim."
Çok kanıyordu. Zeynel mutfak bezini kesilen yere bastıryordu. Bir taraftan da söyleniyordu.
"Romantizm yapalım dedik. Kaş yaparken göz çıkarttık.''
Hangi yaz dizisininden esinlenmişti acaba? Bir anda gelip öyle sarılır mı insan?
"Ne yapayım Zeynel? Alışmamışım."
Bezi çekip elime baktı. Kan durmuştu. Eğilip burnumun ucunu öptü ve beni sandalyeye oturttu. İçeriye Adar girdi. Yine esniyordu.
"Üstüne bir şeyler giy. Git ekmek ve simit al."
"Sana da günaydın abi."
Tekrar mutfaktan çıkacakken Zeynel bir de yara bandı almasını söyledi. Bence Adar uyumaya gidiyordu.
Kahvaltıyı hazırlayana kadar evdeki herkes kalkmıştı. Sadece Adar ortalarda yoktu. En son ekmek alacaktı.
"Hivda nerde bu kocan?"
"Arayayım ağam."
Hivda Adar'ı ararken Zeynel aldı telefonu. Demek ki uyumaya gitmemişti.
"Efendim yavrum?"
Zeynel telefonu hoparlöre almıştı. Adar'ın Zeynel'e yavrum demesini hepimiz duymuştuk.
''Nerdesin yavrum?''
"A-abi!"
"Nerdesin lan?"
Az önce yavrum diyordu şimdi lan. Ne romantik(!)
"Şey abi ben kayboldum."
Zeynel içinden sabır çekti. Gülecektik ama gülüşümüzü bastırdık. Hivda ise kocası için endişeleniyordu.
"Nasıl kayboldun lan ?"
"Bilmiyorum abi. Fırın arıyordum en son."
Bu sefer kendimizi tutamayıp hep birlikte gülmeye başladık. Zeynel sinirle soludu.
"Konum atın abi bana."
Telefonu Hivda'ya fırlatırcasına uzattı. Niye bu kadar sinirlenmişti ki?
"Bu itin sorumsuz hâlleri sonu olacak. Hivda at şuna konum."
Hivda'nın konumundan sonra Adar birkaç dakika içinde gelebilmişti.
❄️
"Ay benim burda fotoğrafımı çekin."
Şeyma yine sosyal medya fenomenliği havasına girmişti.
"Ben çekerim." diye atıldı Rezan ve cebinden telefonunu çıkarttı. Birkaç poz çekip Şeyma'ya gösterdi.
"Bak bu güzel. Bana bunu instagramdan at."
"Kullanmıyorum ben."
"Tamam numaramı vereyim. Öyle at."
Acaba sevgili olup evlenirler mi? Bence kesin sevdiler birbirlerini. Akşam Şeyma'yı sorguya çekerdim.
"Almira sizi de ben çekeyim. Anı olsun."
Zeynel ile değirmenin önüne geçtik. O arkamdan belime sarılınca hen de ellerimi ellerinin üstüne koydum.
Şeyma'nın isteği ve tarifiyle birkaç poz daha verdik. Bir fotoğrafçı edasıyla her çiftin tek tek fotoğrafını çekiyordu.
"Ve son Rezan'ı çekiyorum."
"Bizi çeksinler gel yanıma."
Şeyma küçük bir çocuğun hevesiyle telefonu elime tutuşturup Rezan'ın yanına gitti. Rezan fısıltıyla bir şey dedi ve Şeyma buna güldü.
Fotoğraflara bakmak için yanıma gelen Şeyma'yı dirseğimle dürttüm.
"Ne dedi kulağına?"
"Herkes çiftli poz verirken biz tek vermişiz. Birlikte çekinmek istediği için beni yanına çağırmış."
Bak sen şu Rezan'a. İçten pazarlıkçı. Arkadaşımı kendisine aşık edecek.
"Aa! Almira bu çok güzel olmuş."
Habersiz çektiğim fotoğrafı gösteriyordu. Tam o anı yani Rezan'ın onun kulağına eğildiği ve Şeyma'nın güldüğü anı çekmiştim.
"Sen sevdin bu çocuğu değil mi?"
Başıyla onayladı beni. Arkadaşım kocamın ezeli rakibine aşık olmuştu.
"Havin ablayla elti oluyorsun ha?"
"Abartma Almira. Sanki bugün evleniyoruz."
Rezan bugün gel evlenelim dese Şeyma hemen kabul ederdi.
"Elbet bir gün evlenirsiniz arkadaşım."
Aşıklar Tepesi'nin ardından Şeytan Sofrası'na geçmiştik. Söylenene göre burdaki çukur şeytanın dünya üzerindeyken bıraktığı ayak iziymiş.
Buraya daha önce geldiğimde ve bu hikayeyi duyduğumda içim ürpermişti. Ama şimdi fotoğraf çekininen insanlar bana komik geliyordu.
"Hivda beni de çeksene şu ayak iziyle."
Adar her şeyden keyif alıyordu. Tatile giden emekli dayılar gibi her köşede fotoğrafı vardı.
"Vay be. Her gördüğümde daha da tuhaflaşıyor sanki."
Adar demirlerin üstünden eğilip ayak izini inceliyordu. Zeynel onu ense kısmından tutup geri çekti.
"Çok beğendiysen yanına senin de izini çıkartayım Adar."
Hem acıktığım hem de Adar'ı Zeynel'in elinden kurtarmak için Zeynel'in koluna girdim ve tersi yöne yürüttüm.
"Zeynel acıktım ben. Yemek yiyelim."
"Yiyelim yavrum."
❄️
Yemekten sonra eve geçmiştik ve şimdiyse hep birlikte salonda film izliyorduk. Canım sıkılmaya başlamıştı. Ben filmi Mardin'de de izlerdim.
Kumandayı alıp filmi kapattım. Herkes niye kapattığımı merak ediyordu.
"Ya yenge daha adamı bulamadılar ki."
"Onlar bulur adamı Adar dert etme sen."
Zeynel'e döndüm. Yanına tekrar oturduğum sırada sıkıldığımı söyledim.
"Niye bir gece kulübüne gitmiyoruz?"
"Sevmiyorum öyle ortamlar."
Cidden mi? Yüzüne baktım ciddiydi. Bazen biraz alkollü geldiği geceler oluyordu. O geceler nerde içiyordu acaba?
"O zaman biz de kız kıza gideriz. Gideriz değil mi kızlar?"
Şeyma hemen yerinden kalktı ve kaldığı odaya girdi. Bu evet demekti.
Diğer kızlara döndüm. Eşlerine bakıyorlardı. Baver ağa memnun değil gibiydi. Adar zaten filmi kapandığı için mutsuzdu. Biz gider gitmez kesin geri açardı. Keyan abi sanırım nötrdü.
"Haydi kızlar kalkın. Kız kıza bir gece yaşayalım."
Zorla da olsa ikna etmiştim onları. Ben de hazırlanmak için kendi odama geçtim. Zeynel de girdi odaya.
"Biz de geliyoruz."
Rujumu sürerken aynadan baktım ona. Üstüne bir şeyler bakıyordu.
"Siz de erkek erkeğe takılın işte."
Saçıma ve makyajıma son kez baktıktan sonra Zeynel'e havada bir öpücük atıp çantamı alarak odadan çıktım.
İndiğimde hepsi hazır bir şekilde beni bekliyordu. Kocaman gülümsedim.
"Başlasın kızlar gecesi."
Aslında bu yoktu. Öyle bi içimden geldi bölüm atayım dedim sjsjsj Instagram @1senaswriting |
0% |