@1senaswriting
|
Keyifli okumalar ❣️
Berçem'den
10 günlük üniversite hayatım çok güzel gidiyordu. Her sabah okula büyük bir hevesle geliyordum. Yeni başladığım için mi böyleydi yoksa 4 yıl daha bu şekilde mi sürecekti bilmiyordum ama umarım böyle devam ederdi.
10 gündür Moranoğlu'dan tek bir kişiyle bile görüşmemiştim ve bu da bana iyi gelmişti. Benim içimi karartan Moranoğlu konağı ve içinde yaşayanlardı.
"Berçem sen de geliyorsun bak."
Deniz'in sesiyle ona döndüm. Henüz yeni yeni arkadaşlık kurmaya başladığım birkaç kişi vardı. Deniz ve Aslı bunlardan iksiydi.
"Evet Berçem,lütfen gel sensiz olmaz." diyen Aslı'ya da gülümseyerek başımı salladım ve 'Peki.' dedim.
"Bizi Suat abi götürür,çıkana kadar da bekler ve sonra bana geçeriz."
"Ama Emre.Semih ve bir arkadaşları gelecekti bizimle."
Emre ve Semih ikisinin de 10 gündür bana anlattıkları çocuklardı. Hayır zaten okul 10 gün önce başlamıştı ne ara bu çocuklara aşık olmuşlardı ki? Ayrıca o bir arkadaşlarının da neden geldiğini anlamak hiç zor değildi.
"O zaman siz onlarla gidin,ben tek gelirim. Orda buluşuruz."
"Tamam." dediler ama yarım ağız. Yapacak bi şey yoktu maalesef.
"Ders birazdan başlar kızlar. Hadi gidelim."
Dersten sonra önce Deniz ve Aslı'nın yurduna ardından da benim evime geçtik. Hazırlanıp gece kulubüne gidecektik. Tabi onları konuştukları çocuklar almaya geleceklerdi.
Evime ilk kez gelmişlerdi ve ikisi de şaşkınca bakıyorlardı. Tamam biraz abartılı bir ev aldırmıştım. Tamam fazla abartılıydı.
"Öğrencinin havuzlu villası mı olurmuş? Ben 1+1 bekliyordum."
"Aman Aslı,kızın özel şoförü var sen evine takılmışsın."
İkisine de gülümsedim ve kapının zilini çaldım. Evin işlerini ve yemeklerini yapan aynı zamanda da Suat abinin eşi olan Filiz abla kapıyı açtı.
"Hoşgeldin Hanımağa'm."
Kızların ikisi de aynı anda 'Hanımağa mı?' dediler. Bu kelimeyi de hiç sevmemiştim.
"Dedem Urfa'da ağadır. O yüzden hanımağa diyorlar."
İçeri geçerken Filiz ablayı açık vermemesi için uyarıda bulunmuştum. Tamam ben Berzan'ı boşamıştım ama o hâlâ kocam olduğunu iddia ediyordu.
❄️
İlk kez bir gece kulübüne gelmiştim ve çok renkliydi. Ayrıca yüksek sesliydi ama bir süre sonra denize girer gibi alışılıyordu. Gözün alışıyordu.
"Ne içersin Berçem?"
"Bilmem. Ne önerirsiniz?"
"Daha önce alkol aldın mı?"
Evet daha önce alkol almıştım. Bir daha alır mıydım bilmiyordum.
"Sadece rakı içmiştim."
"O zaman sana az alkollü kokteyl yaptırıyorum." dedi Aslı ve gitti. Sanırım bu işlerden iyi anlıyordu.
Aslı gidince Emre de onun peşinden yardım etmeye diyerek gitti. Deniz de Semih ile dans ediyorlardı. Arkadaşları Can ve ben başbaşa kalmıştık. Muhattap olmamak için telefonumla ilgilenmeye başladım.
Berzan'dan gelen mesajı yanlışlıkla açtım. Yanlışlıkla açtık diye yazmak zorunda da değildik ya.
Berzan: O gece kulubünde ne işin var? Hem de erkeklerle?
Karışmak için değil, laf gelmesin diye soruyorum. Yoksa beni ilgilendirmez.
Ben: Evet dediğin gibi seni ilgilendirmez. Laf da gelemez çünkü ben seni boşadım.
Aslında cevap atmayacaktım ama fazla olmaya başlamıştı. Mesajımı anında gördü ve yazdı. Sanırım ona haber eden Suat abi olmalıydı.
Berzan: Ben senin hâlâ kocanım Berçem.
Ben: Neden benden vazgeçemiyorsun? Aşık oldun değil mi?
Berzan: Hayır tabi ki.
Ben: Oldun oldun.
"Telefonu biraz bıraksan da eğlenmeye baksan Berçem."
Diğerleri ne ara masaya gelmişti fark etmemiştim bile. Aslı'nın sesiyle kafamı telefondan kaldırdım. Telefonu sessize alarak çantaya attım.
"O zaman dans edelim kızlar." diyerek ayaklandım. Fakat kızları sevgilileri kapmıştı bile. Tekrar yerime oturacaktım ki Can bileğimi tuttu.
"Çok güzel dans edemem belki ama etmek isteyen hanımefendiye eşlik ederim."
Şaşırmıştım. Can oldukça kibar birine benziyordu. Kabul ettim ve piste doğru yürüdük. Bir süre dans ettikten sonra masaya geçtik. Çantalarımızı alarak mekandan çıktık.
❄️
Sabah uyandığımda kızlar hâlâ uyuyorlardı. Ben onlar kadar dağıtmamıştım. Çünkü geçen seferki kötü bitmişti.
Kapı çalınmıştı. Filiz abla açtığında içeriye öfkeli bir şekilde Berzan girdi.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağırarak elindeki telefonla üzerime yürüdü ve bir magazin sayfası gösterdi. Magazin mi takip ediyordu?
Ön planda ünlü olduğunu bildiğim ama tam tanımadığım bir çift arka da ise çok net olmasa da ben ve Can vardık.
"Ee sabah sabah magazin yapmaya mı geldin?" dedim kendimi gördüğümü belli etmeden.
"Elin adamlarıyla nasıl sarmaş dolaş bir şekilde bir mekandan çıkarsın Berçem? Evli barklı kadınsın."
"Ben kimseyle evli değilim Berzan. Bunu kafana bir sok."
"Ben senin kocanım be."
Kızların aynı anda "Kocan mı?" dediğini duydum. Merzifon eşeği anıra anıra misafirlerimi uyandırmıştı.
"Hayır kocam falan değil." dedim Berzan'ın gözlerinin içine bakarak. Onu kolundan tuttum ve kapıya doğru sürükledim. İkimizi de dışarı çıkarttığımda kısık sesle konuştum.
"Ben seni boşadım Berzan. Kocam falan değilsin. Çok aşık olduğun karına gitsene sen. Düş yakamdan amına koyayım ya düş." Konuşacaktı ama susturdum.
"Peşime adam mı taktın yoksa Suat abi mi sana haber uçuruyor bilmiyorum ama yapma Berzan. Hayatıma müdahale edemezsin sen."
İçeri girdim ve kapıyı suratına kapattım. Kızlar bana meraklı gözlerle bakıyorlardı. Onlara açıklama yapmayacaktım tabi ki.
"Bizim köyün delisi. Urfa'daydı buraya nasıl geldi bilmiyorum. Bana aşık da kendisini kocam sanıyor."
"Vah vah ne de yakışıklı adam. Deli demek."
"Keşke bana aşık olsaymış."
"Kızlar siz de delirdiniz galiba. Deli adama yakışıklı bana aşık olsaydı ne demek?"
"İyi de Berçem adam taş taş. Deli meli sana aşık kap bu çocuğu."
Sabır çekerek mutfağa girdim. O adamı bir de benim gözümden görün diyemedim onlara.
"Oha!" diyerek elindeki telefonu bize çevirdi Aslı. Yine o magazin şeyi vardı.
"Kızım tüm sosyal medyada Can ile sen."
"Ee ne olmuş? Bizi mi haber yaptılar?"
Filiz abla çaylarımızı koyuyordu. Ona şöyle bir baktım. Bu kadını ve kocasını seviyordum ama Berzan'a onlar haber uçuruyor olmalılardı.
Ona bir işaretle benimle gelmesini belirttim ve mutfaktan çıkılan bahçeye geçtik.
"Filiz abla bir şey soracağım ama dürüst olacaksın. Yargısız infaz yapmak istemiyorum."
"Tabi hanımağam. Sor Estağfirullah sana yalan söyleyemem."
"Berzan'a benim ne yaptığımı siz mi söylüyorsunuz?"
Ellerini önünde bağlayıp bakışlarını kaçırdı. Ben almıştım cevabımı.
"Bak Filiz abla seni de Suat abiyi de severim fakat işinize son vermem gerekiyor."
Bir şey demedi ve dolan gözleriyle yanımdan ayrıldı. Bahçe kapısından ise Can'ın girmesini hiç beklemiyordum. Evimi nasıl bulmuştu ki?
"Senin ne işin var burda?"
"Bak Berçem. Konuşmaya geldim."
"Evi nasıl buldun?"
"Aslı'dan konum istedim. Konuşmak istediklerim var."
Aslı bana sormadan benim evimin konumunu başkasına nasıl atıyordu? Neler oluyordu? Herkes mi bana oynuyordu?
"Ne konuşacaksın?"
"Nasıl söyleyeceğim bilmiyorum o yüzden pat diye söylemek en iyisi."
Oflayarak elini saçlarından geçirdi ve hiç beklemediğim şu cümle dudaklarından döküldü.
"Ben senden çok hoşlanıyorum Berçem. Hem de çok." |
0% |