Yeni Üyelik
20.
Bölüm

FİNAL

@1senaswriting

 

 

 

2 yıl sonra.

 

 

Rozerin'den

 

 

Bugün Hazan Ağa yeni bir ağa seçecekti. Bugün önemliydi. Benim kocam ağa olacaktı çünkü. Urfa'ya gelmiştik erkenden. Hazan Ağa tüm aşiret toplandıktan sonra yeni ağayı açıklayacaktı ama herkes biliyordu ki yeni ağa Berzan olacaktı.

 

 

Henüz yeni yürümeye başlayan Civan yere düşmüştü. Anında yanına koşarak onu kucağıma aldım ve öptüm.

 

 

"Ah be bebeğim. Acıdı mı bir yerin?"

 

 

Tabi ki konuşamıyordu. Konuşmayan bebeğe canın acıyıp acımadığını sorduğum için kendi kendime güldüm.

 

 

Berzan odaya girdi. Benim alnımdan,Civan'ın yanağından öptü.

 

 

"Şükür sebeplerim,iyikilerim."

 

 

Eğilip dudağımdan da öptü. Kendimi geri çektim.

 

 

"Civan'ın yanında çok ayıp Berzan Ağa."

 

 

"1 yaşında bebek o Dilefruz'um. Ne olacak ki?"

 

 

Gülerek tekrar dudaklarını öptüm ve ayrıldım.

 

 

"Aşağı inelim artık. Neredeyse herkes geldi."

 

 

Elimden tuttu ve birlikte avluya indik. Cidden aşiretimizin büyük bir kısmı gelmişti. Ben kadınların olduğu kısma geçmek istemiştim ama Berzan bizi direkt Hazan Ağa'nın olduğu tarafa götürdü.

 

 

Bervan ve Şilan da burdaydı. Civan onların kızı Dilşah'ın yanına gitmek isteyince kucağımdan indirdim.

 

 

"Berçem nerede kaldı? Hem ne diye beraber gelmediniz ki?"

 

 

Biz Berçem'i 2 yıldır hiç görmemiştik. Nerde olduğundan,ne yaptığından haberimiz yoktu. Anlaşılan Hazan Ağa'nın da Berzan ile Berçem'in nikah bozduğundan haberi yoktu.

 

 

"Berçem'i bilmez misin dede? Kendi hâlindedir." diye atıldı Bervan. Konuyu toplamaya çalışıyordu anlaşılan.

 

 

Berçem'in ailesi de buraya geldi. Sanırım Hazan Ağa,yeni ağayı buradan duyuracaktı.

 

 

Konağın kapıları burdan görülüyordu. Sürekli birileri geliyordu. Berçem göründü kapıda. Yanında da bi adam vardı. Direkt olarak bizi gördü ve bu tarafa doğru gelmeye başladılar.

 

 

Berçem'den

 

 

Hazan Ağa'yı ve yanındakileri görür görmez Can'ın elinden tutarak o tarafa doğru yürüdüm. Yanlarına varana kadar Hazan Ağa'nın gözleri üzerimizdeydi.

 

 

Yanına vardım ve önce elini öptüm. Ardından Can da öptü elini.

 

 

"Hazan Ağa'm,sevgili ailem,Bervan,Şilan ve diğerleri." Diyip diğerleri dediğim Berzan ve Rozerin'e kısa bir bakış attım.

 

 

"Sizi Can ile tanıştırayım. Kendisi eşim olur."

 

 

Herkes şaşırmıştı. Hatta Hazan Ağa'nım renginin değiştiğini bile gördüm.

 

 

"Yengem abimin üstüne kuma getirdi resmen."

 

Gülmeye başladım. Bervan tam da durumu anlatan şeyi yaptı.

 

 

Gülümseyerek Hazan Ağa'ya baktım. Henüz bir şey dememişti.

 

 

"Bir şey demeyecek misin dede?"

 

 

"Benim asi torunum. Sana ne diyebilirim ki? Allah mutlu etsin."

 

 

"Hah işte,beklediğim yorumlar bu şekilde. Nerde tebrikler?"

 

 

"Tebrikler yenge. Kralsın."

 

 

"Sağ ol Bervan. İnşallah ağa olduğunda sen de kral olacaksın."

 

 

Berzan bana ters bir bakış attı. Ne yani tek aday o değildi ya. Ben her zaman Bervan'ı desteklemiştim.

 

 

"Öpesin ellerimizi damat."

 

 

Babamdan ilk o an ses çıktı. Hayret bir şey dememişti. Can onun ve annemin uzattığı elleri öptü.

 

 

Karşımdaki manzaraya baktım.Bir daha evlenmem diyordum ama çok güzel evlenme teklifi etmişti.

 

 

2 ay önce

 

 

Can doğum günümü kutlamak için bir yere gideceğimizi ona göre hazırlanmamı söylemişti.

 

 

Akşam üstü beni aldı ve sahile gittik. Çok güzel süslenmişti. Masanın üstünde çeşitli yiyecekler ve kocaman doğum günü pastası vardı.

 

 

"Doğum günüm kutlu olsun sevgilim. Nice birlikte senelere."

 

 

Eğilip dudağımdan öptü. İki senedir sevgiliydik ve beni ilk kez öpmüştü. Bir şey demedim. Ayrılınca dizlerinin üzerine çöktü.

 

 

Doğum günü kutlamasında diz çökülmüyordu benim bildiğim. Cebinden yüzük kutusu çıkarttı. Evlilik teklifi mi edecekti bana?

 

 

"Bir sürü konuşma metni hazırladım ama şu an hepsini unuttum."

 

 

O oflarken ben de gülmeye başlamıştım. O da benimle güldü. Gerginliği belliydi.

 

 

"Klişelerden devam edeceğim. Bir ömrü seninle yaşamak ve en sonunda seninle yaşlanmak istiyorum. Benimle evlenmek ister misin?"

 

 

Benimle evlenir misin değil de evlenmek ister misin? İşte bu farklarından dolayı onu seviyordum.

 

 

"İsterim. Ama bir şey anlatmam gerek."

 

 

Korkuyla bana baktı.

 

 

"Hayır hayır. Engel bir şey değil. Oturalım mı?"

 

 

Karşılıklı oturduk ve Berzan ile nasıl evlenmek zorunda kaldığımdan itibaren,nikahı bozduğuma kadar anlattım.

 

 

"Bir şey demeyecek misin?"

 

 

Elimi tuttu ve gülümsedi.

 

 

"Geçmişin beni ilgilendirmiyor. Ben izin verirsen geleceğinde olmak istiyorum."

 

 

Yüzüğü parmağıma taktı. Ağzı da iyi laf yapıyordu beyimizin. Beni kaldırdı ve dans etmeye başladık.

 

 

Günümüz.

 

 

"Siz şimdi düğün yapmamışsınızdır. Size şöyle güzel bir düğün yapalım. Ama önce açıklamamı yapayım."

 

 

"Nasıl istersen Hazan Ağa'm"

 

 

Aşiretimiz toplanmıştı. Herkes Hazan Ağa'nın yapacağı açıklamayı bekliyordu.

 

 

Genelde ağalar baştaki ağa vefat ettikten sonra seçilirdi ve çoğu zaman kavgaya sebep olurdu. Hazan Ağa ise kendi seçecek,ağalık haklarının hepsini ona devredecekti.

 

 

Herkes biliyordu ki yeni ağa Berzan olacaktı. Hazan Ağa'nın bilinen tek oğlundan en büyük torunu oydu. Tamam benim abim de bir başka torundu ama Berzan en büyüktü. Ben yine de Bervan'ın olması için dua etmiştim.

 

 

Hazan Ağa ayağa kalkınca herkes ona çevirdi bakışlarını. Derin bir nefes aldı Hazan Ağa.

 

 

"Her biriniz hoşgelmişsiniz. Sağlığınız sıhhattiniz yerindedir inşallah."

 

 

Kalabalık hep bir ağızdan "Sayende ağam." diye bağırdı. Hazan Ağa elini kaldırıp kalabalığı susturdu.

 

 

"Bilindiği üzere aşiretimizin yeni ağası seçilecek ve sizlere duyuracağız."

 

 

Berzan'a baktım. Gayet kendinden emin bir şekilde duruşunu dikleştirdi. Kıyafetlerini düzeltti.

 

 

"Yeni ağa bu dallama olacak değil mi?"

 

 

"Evet sevgilim. Bir de o giyecek ateşten gömleği."

 

 

Hazan Ağa birkaç şey daha söyledi. Ardından konuyu yine ağalığa getirdi.

 

 

"Evet Moranoğlu aşireti. İşte yeni ağanız. Berçem Sezgin."

 

 

Tabi Berzan olacaktı? Pardon Hazan Ağa ne dedi? Berçem Sezgin mi dedi? Yok ya kafası karışmıştır.

 

 

"Yeni hanımağanız desem daha doğru olacak. Yeni hanımağanız."

 

 

Ben olayın şokunu atamamışken Berzan sinirden kıpkırmızı kesilmişti.

 

 

"Kadın kısmı ne anlar ağalıktan dede?"

 

 

"Senden daha iyi anlarım Berzan." diye atıldım. "Hem bak Hazan Ağa da bunu anlamış ki ağalığını bana bırakıyor? Değil mi dedem?"

 

 

"Hadi bu neyse de bi de şu elin adamı mı ağa olacak?"

 

 

"Elin adamı dediğin benim kocamdır. Düzgün konuş."

 

 

Rozerin onun kulağına bir şeyler fısıldadı ve birlikte konağa girdiler. Hazan Ağa ise benden bir konuşma yapmamı istedi. Ne diyecektim ki?

 

 

"Hepiniz gibi ben de şaşkınım. Hazan Ağa böylesini uygun görmüşse bundan böyle onun dediği gibi olur. O nasılsa ben de öyle olacağın sizlere. Bana her zaman ulaşabilir,derdinizi anlatabilirsiniz. Bize önce Allah'ın sonra da Hazan Ağa'nın gücü yeter.

 

 

Alışılmışın aksine yani erkeğin yönetimden kadının yönetimine fırsat verdiği için dedem,atam Hazan Ağa'ya teşekkür ederim. Aşiretimizi,sizleri çok seviyorum. Güzel günlere hep beraber."

 

 

İnsanlar hep bir ağızdan "Allah sana zeval vermesin hanımağa,kutlu olsun hanımağa." diyerek bağırıyorlardı. Gözümden akan bir damla yaşı elimin tersiyle sildim.

 

 

Herkes dağıldıktan sonra Berzan karısını da aldı ve gitti. Can ile odamıza geçtik.

 

 

Beni kendiyle kapının arasına aldı ve dudakları dudaklarımı buldu.

 

 

"Harikaydın sevgilim. Ne güzel konuştun."

 

 

Birlikte balkona çıktık. Başımı omzuna yasladım. Sevdiğim adamlaydım ve mutluydum. Çok badireler atlatmıştım. Allah sonunda bana da mutlu bir aile vermişti.

 

 

Ve şimdi de tüm Moranoğlu'na hanımağalık görevini vermişti. Neler olacaktı ne yapacaktım bilmiyordum ama böyle olduğu için çok mutluydum.

 

 

"İyi ki sen sevgilim. Seni çok seviyorum."

 

 

"Ben de seni çok seviyorum güzel karım."

 

 

 

 

 

Evet sevgili okurlarım kitabımızın sonu burada geldi. Onları mutlu bıraktık. Duygulanmadım desem yalan olur.

 

 

Bu kitabı yazarken bir farklılığa değinmek istedim. Açıklamada da belli ettiğim gibi adamın karısının kötü olup,adamın kumasına aşık olduğu bir tarzda kitap olmayacaktı Yanan Kalpler.

 

 

Zaten Berçem de öyle herkesin her dediğine tamam diyecek bir karakter hiçbir zaman olmadı. Hep kendi ne isterse onu yaptı.

 

 

Hazan Ağa ona hiçbir zaman için karşı gelmedi ya da engel koymaya çalışmadı. Çünkü o Berçem'i hep çok sevdi ve onun dik başlılığına her zaman gururla baktı. Onu kendine benzetti ve aşiretine hanımağa yaptı.

 

 

Buraya kadar okuyan,yorum yapan,bölümlerime yıldız atan herkese çok teşekkür ediyorum.

 

Sizleri seviyorum. Her zaman kitapla kalın. Yeni kurgularımda görüşmek dileğiyle....💕❣️❤️

Loading...
0%