@2dreamreal
|
YAZARDAN; Aracın içine binen Işıl’ın ilk önce gözleri bağlanmıştı. Işıl içinden sabır dileyerek sessizce beklemişti. Her kim ise ona bu yaptığını fena ödetecekti. Amacı kendisi mi, kızı mı yoksa Barın mı ilk önce bunu çözmeliydi. Ona bir şey olsa elbette ki bulmaları çok kolay olurdu. Başta telefonu aktif ve açıktı bu da Nilay için çocuk oyuncağıydı. Sessizlik içindeki 1 saatlik yolculuktan sonra “geldik “diye duyulan ses ile önce gözleri açılmıştı. Ona gösterilen yoldan ilerlemeye başladı. Tuhaf olan şuydu ki burası normal bir evdi ama hala ne amaçla takip edildikleri ile ilgili bir anlam çıkaramamıştı genç bayan. “Lütfen oturun ve bekleyin, hanım efendi az sonra yanınıza gelecektir.” Dediğinde davete icabet-en gösterilen yere oturmuştu Işıl. “Hoş- geldiniz sizi bu şekilde karşılamak istemezdim ama yanındaki adamım değerliydi. Sizde oldukça zeki olunca durum ortada” diye açıklama yaptı orta yaşlardaki hemen hemen annesi yaşındaki kadın. “Hoş-bulduk diyemeyeceğim. Beni yada bizi neden takip ediyordunuz” dediğinde tam konuşacağı sırada kapı çaldı. “Öncelikle özür dilerim amacım kötü değil sadece… “konuşmasına devam etmeden önce içeri giren hizmetli ile sustu ve ona gelmesini işaret etti. “Efendim küçük bey bir misafiri ile gelmiş “ dediğinde “peki buraya gelsin yabancı yok “dedi kendinden emin şekilde. “Bakın amacınız ne bilmiyorum ama…” demeye kalmadan kapı açıldı ve duyduğu ses ile olduğu yerde kaldı. “Annecim sana misafir getirdim ama senin de misafirin varmış” dedi genç adam. Sesindeki sitem kendisini belli ediyordu. “Annecim” diye şaşıran Güneş ile Işıl da hala şokta idi. Ne demişti Barın anne mi?... B… B.. Bu kadın onun annesi miydi, peki neden takip ettiriyordu onları diye aklından bir sürü soru geçiyordu Işıl’ın. Barın’ ın ise aklında Işıl’ ın burada ne işi olduğu idi. Aklına gelen düşünce ile ellerini yumruk yaptı ama yine de gülümseyerek annesine döndü. “Annecim burada neler olduğunu açıklamak ister misin? Işıl ‘ın burada ne işi var?” dedi genç adam. Son cümlesinin üzerine baskı yapa yapa konuşmuştu. “Bende onu merak ettiğim için tam ona soruyordum ki senin ufak bir misafir ile geldiğini söyledi yardımcı bende buraya davet ettim sizi” dedi. Sesini sevimli tutmaya çalışarak fakat Barın annesinin bu yaptığına daha çok sinir olmuştu. “Işıl sen açıklar mısın acaba? Anlaşılan annem açıklamayacak” dedi kasılan bedeniyle. “Yemek yemeğe gittiğimiz yerde bir adam gördüm. Başta dikkatimi çekmedi ama içime bir ürpertti geldi. Daha sonra eğlence parkında da gördüm hatta size gidelim demiştim. En son da akvaryumda görünce sizi gönderip onu takip ettim. Ama buraya gelene kadar hatta senin sesini duyana kadar kim olduğunu bilmiyordum” diye açıklama yaptı genç kadın. Barın kızını korkutmamak için onun hizasına eğilip “Güneş dışarıda çok güzel bahçe var Nadide abla ile oraya gidip bakmak ister misin ?” dedi. “Oluy gideyim” dedi güzellik. “Nadide abla sen Güneş’ i uzaklaştır buradan” dedi. Kadın olacakları bildiğinden güzel prensesi kucakladığı gibi uzaklaştı evden. Işıl ne olduğunu çözemiyordu hala madem annesi neden takip ettirmişti ki. “ANNE NE HALTLAR KARIŞTIRIYORSUN YİNE.” Diye bir anda bağırınca Işıl irkilmişti. “Oğlum benden bir şey sakladığın belliydi….. Ares de bir şey demiyordu. Bana başka çare bırakmadınız ki…. Hem kim bu kişiler ailemize layıklar mı?” dediğinde genç bayan şok olmuş kadını izliyordu Barın ise sinirden daha çok kuduruyordu. “SANANEEEEEEEE. SEN SÖYLE NE ZAMANDIR TAKİP EDİLİYORUM YİNE.” Dedi. “Bu sabah seni odanda konuşurken duydum yani sadece bugün takip ettirdim. Belki ne yaptığını bilirim diye” dedi. Yaşlı bayandaki umursamazlık ile Barın daha çok sinirlenmeye başlamıştı. Barın alayla gülümsedi “ AZICIK YA AZICIK SABIR ETSEN ÖĞRENECEKTİN. SANA DEFALARCA SÖYLEDİM HAYATIMA KARIŞMA DİYE.” Dediğinde Işıl yanına yaklaştı. “Sakin olur musun Güneş gelir şimdi… Seni böyle görmesin yoksa annene karşı kin besler” dedi. Yapardı kızı biliyordu genç bayan kendisini üzen birisini gördü mü bir daha asla ısınmazdı. Şimdi aynı şeyi babası içinde yapmaktan geri kalmazdı. Genç adam sakinleşmeye çalışırken Güneş de içeriye koşarak geldi. “Annecimmmm çok çokk çokkkk güzel. Biz de yapalım mı?” koşturarak annesinin kollarına atladı. “Biraz daha sabretseydin zaten öğrenecektin ama bunun hesabını sonra vereceksin” genç adam dişlerinin arasından konuştu. “Tanıştırayım annecim bu Güneş benim öz kızım yani senin de torunun “ dedi genç adam. Şimdi iki genç yaşlı kadının tepkilerini ölçüyordu ama tuhaflık vardı. “Öyle mi merhaba canım benim adın neydi. Ben senin babaannemmişim” diyerek saçmalamıştı. “Merhaba beyn Güneş babanniş” dedi küçük kız. “Ayy çok tatlı yaa babaanne mi olmuşum ben şimdi?” dedikten sonra aklına oğlunun söylediği kelime gelerek duraksadı. Beynindeki tek kelime ‘BABANNE, BABANNE, BABANNE’ olmuştu. “Bir dakika, bir dakika şaka mı bu?” dedi yaşlı bayan. “Anne sakın saçmalama lütfen Güneş aşırı zeki ve her-şeyi anlıyor. Sana sonra detaylıca açıklayacağım. Hem istedi…..” sözlerini tamamlamadan kadın koltuğa yığılıp kalmıştı. Barın hemen koşup müdahale ederken Işıl ise yardımcılara seslenip kolonya istemişti. “Şok mu öldü annecim” dedi Güneş sevimli yüzü ile. “Evet bir- tanem” dedi. “Barın biz gidelim mi yani annen iyi değil sonra tanıştırırız” dedi genç bayan. “Gerek yok bugün bitsin gitsin. Haberlerden öğrenirse daha kötü olur “dedi. ….. Bir süre bekledikten sonra nihayet kendine gelmeye başlamıştı yaşlı bayan. Bu süreçte Güneş koltukta uykuya dalmıştı ve Ares gelmişti. “Oğlum ufaklık uyumuş odana yatırsaydın ya” demişti. “Akıl mı kaldı sanki sen halleder misin?” dedi. Başını sallayıp uyuyan kızı alarak yukarıya çıkmıştı Ares. Işıl ve Barın ise kendine gelen yaşlı kadın ile karşılıklı oturmuşlardı. “Oğlum çok güzel bir rüya gördüm. İpek ‘i andıran bir kız çocuğu vardı ve senin kızın olduğunu söylemiştin “dedi kadın gülümseyerek. “Rüya değil gerçekti…. Anne Güneş benim kızım senin tabirin ile bir süredir tuhaf halimiz bundan ve evet İpek ‘i andırıyor lakin annesine daha çok benziyor” diye de ekledi. “İpek kim?” dedi Işıl. “Ufak kardeşim” diye açıkladı. “Aranızda konuşmayın da açıklayın “dedi kadın. Sinirlenmeye başlamıştı. “Hem kim bu kadın?” diye de eklemişti. “Anne Işıl kızımın annesi ve bizim birbirimizden haberimiz yoktu” dedi kısaca. “Dalga mı geçiyorsun eşşek sıpası” dedi annesi ve bu Işıl ‘ı gülümsetti. “Ne dalgası anne yaaa” diyerek isyan etti Barın. “Kim olduğunu bilmiyorsun ama çocuk yapıyorsun. O gece kulüplerinde yattığın kadınlardan değil mi bu kadın. Asla, duydun mu asla kabul etmiyorum. Onu da kızını da ben sana temiz süt emmiş kişi bulacaktım “ dediğinde Barın sinirlenmişti tabi Işıl da kendisine yapılan hakarete sinir olmuştu. “Anne saçmalama “diye uyardı öncelikle ve devam etti “Işıl masanın veliaht-ı yani Haldun amcanın kızı hani tanımadan yakıştırdığın kız “dediğinde iki bayan da şok olmuştu. Işıl duyduklarını adlandırmaya çalışır iken yaşlı bayan onun istediği kız olduğu şokunu yaşıyordu. Yaşlı kadın biranda ayağa kalkıp roman havası açıp göbek atmaya başlayınca odadaki diğer kişiler daha da şok olmuştu. “Anne ne yapıyorsun Allah aşkına yaaa” diyerek gidip müziği kapattı genç adam. “Göbek atıyorum kedi olalı bir fare tuttun aferin sana….”dedi ve “OHH OHHH OHHH düşman çatlasın” diye diye oynamaya devam etti. Seslerden dolayı aşağıya inen Ares ise halasına gülüyor bir taraftan da video alıyordu. ….. Uzun göbek atmalı bekleyişin ardından tekrar karşılıklı oturmuşlardı. “Kızım özür dilerim…. Normalde böyle peşin hükümlü biri değilim ama bana da hak verin şok oldum.” Dediğinde Işıl anlayışla karşıladı sonuçta kızı ile kan bağı vardı. Ama başka ters bir hareketinde altında kalmazdı. Onlar aşağıda konuşurken Güneş uyanmış yabancı olduğu odada korkmuştu. Hemen yataktan inerek kapıya koşmuştu. Açık olan kapı ile koridorda yürürken babasının fotoğrafını görünce içi biraz rahatlasa da bulduğu merdivenler ile aşağıya inmeye başlamıştı. Bu sırada kapıdan giren genç kız ile duraksamış ve korkmuştu. Genç kız ise şaşırmıştı. Onların evinde ufacık bir çocuğun ne işi vardı diye düşünerek ufaklığa doğru ilerledi. “Merhaba küçük hanım sen kimsin?” dedi ılımlı yaklaşarak. “Merhaba beyn Güneş sen Bayın babamı taniyoy musun?” dediğinde genç kız afallamıştı. “Tanıyorum elbette burası onun evi güzellik ben de İpek. Hadi gel babanı bulalım” diyerek kucağına aldı. Çocuğun söylediklerini anlamasa da yardımcılara abisini sorup nerede olduğunu öğrendi ve kucağındaki ufaklık ile oraya ilerledi. Açık olan kapıdan içeriye girdiği anda anne ve babasını görmenin sevinci ile göz yaşlarını dökmeye başlayan ufak kızı yere indirdi ve onu takip etti. “ANNECİMM” diyerek ağlayarak annesine koşan Güneş ile herkes o tarafa döndü. Barın ve Işıl korku ile ona doğru koşunca Güneş annesinin kollarına girip ağlamaya devam etmişti. “Ne oldu babacım. Biri bir şey mi dedi sana hımm yada yaptı mı söyle güzelim” dedi . “Beyn uyandim. Kimse yoktu koyktum” dedi sonrada kapıyı işaret ederek “o apla beni getiydi” dedi. “Abi bu kız senin kızın olduğunu söyledi. Bu ne demek “dedi İpek. “Doğru kızım doğru “dedi yaşlı bayan. Büyük bir keyifle. Olanları daha detaylı olarak ailesine anlatan genç adam bitirdiğinde. Işıl izin isteyerek evine gitti. …. Sabah uyandığında ilk önce yardımcılara akşama misafirlerinin olduğunu ona göre hazırlık yapmaları söylemişti. Daha sonra ise ikizinin yanına gidip olan biteni anlatmıştı. Işık gülmekten karnına giren ağrıdan dolayı durmaya çalışmıştı ama olmuyordu. “Ulan kaçırmışız tüm eğlenceyi sana da aşk olsun insan haber verir” dediğinde Işıl da gülmeye başlamıştı aklına gelen göbek atma sahnesi ile. “Merak etme Ares video aldı göbek atarken ve biran durup konuştuk sonra Güneş de dahil herkesin içinde tekrardan başladı yaaa” dedi. “Orası ayrı komik yaaa kadın Allah’ tan başka bir şey istese kabul olacakmış yada tamamen saf kalpli ki istediği olmuş” dedi gülerek. Gülerek “Hadi yeter ailemize akşam misafir geleceğini söyleyelim daha sonra da masa toplantısı var yetişmemiz gerekli” dedi. Onlar aşağıya inerken Barın ve ailesi çoktan kahvaltı yapmış ve akşam için hazırlanmaya başlamıştı. Yaşlı kadın muradına ermişti resmen, istediği gelin adayı torununun annesiydi. Oğlu gönlünü çelerse de tamamen gelini olacaktı. İçi içine sığmıyordu bir türlü sabahtan beri ‘aslan oğlum’ diyerek kaç kez öpmüştü kestiremiyorlardı. “Anne biz çıkıyoruz akşam sizi almaya geliriz” dedi. “Olur oğluşum olur. İpek sende sakın geç kalma ayıp olur valla kıyameti koparırım bilesin” diye kızını tehdit etti. “Tamam anne tamam “ dedi genç kız. …. Kahvaltı masasına oturan tüm aile ile Işıl söz almak için öksürür gibi yaptı. “Sevgili ailem akşama misafirimiz var ”dedi ve kızına göz kırpıp devam etti “Güneş’ in babası ve ailesi gelecek. Dün onlarla tanıştık, bugünde sizinle onları tanıştıracağız “dedi. “Ne… Nasıl “dedi annesi. “Annecim aslında tanıyorsunuz sizde ama inan kim olduğunu söylemem eğlencesi kaçar “dedi Işık. “Size de söylemem ŞOK olun lan” dedi. Kuzenlerine dönerek. “Bebeğim dedene söyler misin kimmiş baban” dediğinde Güneş kafasını gülerek iki yana salladı hayır anlamında. “Sabredin akşama tanışacaksınız ama Işık’ ın dediği gibi şok olacaksınız” dedi Işıl da. …. Akşam olana kadar biraz işlerden konuşulmuştu. Saat 18:00 a gelirken kapı çalmıştı. Haldun bey ve eşi merak ettikleri için kapıya adımladılar. Onların hemen arkasından ise Güneş kalkmıştı. Kapı açıldığında gelen kişiler ile ufak çaplı bir şok geçirmişlerdi. Kendisini ilk toplayan kişi Haldun olmuştu. “Hoş geldiniz. Biz de önemli bir misafir bekliyorduk. Kusura bakmayın şaşırdık” diye açıklama yaptı durumlarını. Arkalarından gelen Güneş “ BABABCIMMM” diye koşarak Barın kucağına atlayınca karı koca şaşırmışlardı. “Göbek atan babaniş de gelmiş” dedi Güneş gülücükler saçarak. “Tabi geleceğim bebeğim senden ayrı kalır mıyım artık ben” dedi. “Oluy gel ki kızmaz kimse” diyen Güneş ‘i saçlarından öpmüştü Barın. Gözleri karşılarındaki yaşlı çiftte kalınca “ içeri geçelim mi hem Güneş üşümesin hem de konuşmamız gerekli zaten” diye açıklama yaptı. Önde misafirler arkada ise şaşkın olmuş şekilde yaşlı çift içeriye girdi. Işık kuzenlerine ve amcasına bir bakış atıp sırıtarak konuşmaya başladı. “Hoş geldiniz enişte” sırıtması artan Işık ile diğerleri şok olmuştu. “Hoş bulduk Işık “ dedi ama gözleri Işıl’ da takılı kalmıştı. “Tekrardan hoş geldiniz buyurun yemek hazırdı, masaya geçelim isterseniz “dedi Işıl. “Olur yengem kurt gibi açım bunlar bize yemek vermedi “yanındakini göstererek demişti Ares. “Babacım evde yemek mi yoktu….. Yazık onlaya” dedi Güneş dudaklarını büzerek. Kötü kötü kuzenine baktıktan sonra “şaka yapıyor prensesim “ dedi genç adam. Yemek masasına geçildiğinde herkesin gözleri bir Barın ’da bir de Işıl ‘da idi. Bu sessizlik içlerini boğmaya başlayınca Haldun bey boğazını temizleyip söze girdi. “Sanırım açıklama yapmalısınız kızım “ dediğinde Işıl babasına baktı. “Bunun için toplandık babacım ama ilk önce yemeklerimizi yiyelim Güneş, Beril ile odasına gitsin konuşuruz” dedi. “Pekala “dedi ve gözlerini şaşkın yüzlerde gezdirdi. “herkese afiyet olsun” dediğinde yemekler yenmeye başlandı. Herkes yemek yerken Barın’ ın gözleri kızında idi. Tıpkı kendisi gibi biberleri ayıklıyordu yemeğinin içinden. İstemsizce gülümsemeye başlamıştı genç adam. “Babacım sende mi pişmiş bibey sevmiyoysun.” Diyen kızına gülümseyerek başını salladı. Onları izleyen yaşlı adam ise bambaşka bir-şeye sinir olmuştu. “Birisi buraya baksın” dediğinde aile üyeleri ise huyunu bildiğinden neye kızdığını anlamaya çalışıyorlardı. “Buyurun efendim” diyen hizmetçiye döndü. “Torunumun yemeğinde neden biber var. Biberleri temizlemekten yemek yiyemedi” dediğinde misafirler de dahil herkes yaşlı adama bakmıştı. “Önemli değil babacım bu da öğrenmesi gereken bir eğitim yemeyi bilmeli “dedi Işıl. “Eğitim için daha yaşı küçük “dediğinde İpek lafa atılmıştı. “Anlamadım neyin eğitimi bu “ dedi. “O annesinden sonraki veliaht “ dedi Sinem hanım. Nalan hanım gururla onlara bakarken Barın, İpek ve Ares onaylamaz şekilde başlarını sağa sola salladılar. …. Yemek o konuşmadan sonra sessizlik içinde geçmişti. Salona geçmeden önce Işıl, Güneş ve arkadaşını yukarıya göndermişti. Güneş babasından ayrılmak istemese de konuşma bittikten sonra yanına geleceğinin sözünü vermişti. Konuşmaya başlayan Işıl olmuştu. Onun ailesiydi ve açıklamayı o yapmalıydı zaten diye düşünmüştü genç bayan. “Güneş yaklaşık bir ay önce bana babasını sordu. Bende onu geçiştirerek cevap verdim. Daha sonra durumu Işık ‘a açtım ve o da Barın ‘dan yardım almamız gerektiğini söyledi. Oysaki onlarda yıllardır beni arıyormuş… Yani o geceden sonra…. “dedi utanarak. “Bakın içinde anlamadığım bir duygudan dolayı Işıl ‘ı yıllarca aradım. O günkü toplantı da şok olmuştuk. Yıllardır aradığım yanı başımdaymış aslında, asıl şoku ise Güneş’ i görünce yaşadım. Ares araştırma yapınca başta ona inanmadım ama Işık gelip bilmeden de olsa beni aradıklarını söyleyince ilk önce ona olanı anlattım. Daha sonra ise Işıl’ a kendimi hatırlatıp Güneş’ in üzerindeki haklarımı istedim” diye uzunca bir açıklama yapmıştı. “Peki şimdi ne olacak “dedi Sinem hanım. “Bunu hep birlikte konuşalım diye toplanalım demiştik” diye açıkladı Nalan hanım. “Ben üzerime düşeni yapmaya hazırım “ dedi iki genç aynı anda. “Benim düşüncem Güneş için de olsa evlenmeleri böylece Güneş’im de anne babası ile birlikte yaşar ve eksiklik hissetmez” dedi Nalan hanım. İki genç birbirlerinin gözlerine baktılar. Barın annesinin söylediği ile kalbi duracakmış gibi hissederken Işıl ise anlamsız duygular ile ne diyeceğini bilememişti. Haldun beyin de bunu desteklemesi ile iki genç büyüklerini onaylamıştı. En azından Güneş için bir arada olmalıydılar. Evlilik mevzuları da konuşulduktan sonra Barın aklındakini söylemenin zamanı diye söz istedi. “Biliyorum size test bir durum ama ben kızımın veliaht olmasını istemiyorum” genç adamın söyledi sözler ölüm sessizliğini getirmişti. Ortalık buz tutmuş gibiydi. ….. NOT: Bu bölümde ailelerin öğrenmesiyle geçti. NOT: bol bol yorum ve oylarınızı bekliyorum. Umrım beğenirsiniz..... İYİ OKUMALAR….
|
0% |