Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. BÖLÜM

@2dreamreal

SELAMMM, BÖLÜMÜ YÜKLEME YAPAMADIM BİR TÜRLÜ. BEN BİLGİSAYARDAN YÜKLEME YAPIYORDUM AMA OLMADI. UZUN UĞRAŞLAR İLE TELEFON UYGULAMASINDAN YÜKLEDİM. SON OLARAK OY VE YORUNLARINIZI KULLANIRSINIZ SEVİNİRİM....

...

BARIN’DAN;

Yemekten sonra kızıma verdiğim sözü tutmak için odasına girdim ama yerde oyuncaklarının arasında uyuyakalmıştı. Onu kırılacak bir eşya gibi kucağıma aldım ve yatağına yatırıp üzerini örttüm. Bir süre uyandırmamaya dikkat ederek saçlarını okşayıp mis kokusunu içime çektiğimde dünya o anda benim için durma noktasına gelmişti. Bu bana verilmiş bir mucizeydi. Sevdiğim kadından bir armağandı bana.

Aşağıya indiğimde bizimkiler kapıda vedalaşıyorlardı. Bende Işıl’ la yaklaşıp konuşmaya başladım.

“Güneş yerde uyuyakalmış onu yatağına yatırdım. Özür dilediğimi iletirsin yarın tekrardan görüşürüz” dedim.

“Tamam iletirim ve teşekkür ederim” dedi güzel kokulum.

“Hadi kuzen biz hazırız” diyen Ares ‘i başımla onayladım ve arabaya bindik. Hareket eden arabanın içindeki sessizliği bozan ben olmuştum.

“Evet annecim yemek olayını da atlattığımıza göre kaçacak deliğin kalmadı” dediğimde herkes anlamıştı.

Annem anlamamazlıktan gelerek “anlamadım oğlum…. Ne kaçacak deliği “ dediğinde hepimiz gülmeye başladık.

“Yemezler teyzecim” dedi Ares. İpek de ona hak verir gibi kafa sallayınca annem gözlerini kaçırmaya başladı.

“Sen nasıl yaparsın anne kaç kere dedik yapma şu hareketini diye” dedim sitem eder gibi bir ses ile.

“Abi huyu biliyorsun yardakçısı da hazır nasılsa” dedi korumasını öne sürerek. Onunla da hesaplaşacaktık zaten.

“Cevap bekliyorum anne” dedim.

“AAAA üstüme iyilik sağlık yani, ne yapayım anlatın sizde….. Benden saklayınca ne geçiyor elinize. Sanki başka yol bırakıyorsunuz bana” dedi annem.

“Senden, ailemizden bir şey asla saklamadım ki diğerleri de saklamaz zaten ama yaptığın yanlış ANNE” dedim sonundaki anneye vurgu yaparak.

“Hemen söylemiyorsunuz. En son babalar duyar ama bizim elde baba olmadığından en son anneniz yani ben duyuyorum” dediğinde bir an duraksadım. Babamızın yokluğu yine hissedilmişti.

“Annecim, Güneş ‘e dün açıkladık ve direk sana getirdim sürpriz olsun istedim ama sayende olmadı… Hatta sayende bize sürpriz oldu Işıl” dedim.

Annem küsmüş gibi ellerini göğsünde bağladı zaten sonrada konuşulmadı. Eve geldiğimizde annem ve İpek ‘i eve bırakıp mekanları kontrole çıkmıştık.. Konuşarak ilerliyorduk ki arabanın önüne birisi fırlamıştı. Panikle arabayı durdurup aşağıya indiğimizde 20 ya da 25 yaşlarında bir gence çarpmıştık. İlk önce korku ile birbirimize baktık daha sonra ilk kendine gelen Ares hemen durumunu kontrol etmişti.

“Nabız atıyor. Ambulansı ara hemen” dediğini yapıp telefonumu çıkartıp 112 aradım.

Durumunu görevlilere anlattım ve adresimizi paylaştım.

“Yola çıktılar geliyorlarmış” dedim.

Bir süre bekledikten sonra siren seslerini duyduk. Gelen görevlilere durumu anlattım ve özel Holiday hastanesine gitmelerini söyledim. Daha sonra da Merve ‘yi arayıp durumu bilgilendirdim. Masa çoğu zaman işime yarıyordu bu tip zamanlarda babama hep duacı oluyordum.

“Bizde gidelim kuzen mekanları daha sonra gezeriz” diyen Ares’ i başımla onayladım. Vakit kaybetmeden arabayı hastaneye sürmeye başladı Ares. Ben ise içim içimi yiyorken hastaneye ilerlemeye devam ettik.

…..

Geldiğimiz hastanenin önünde indim Ares de arabayı park edip gelecekti. Danışmaya yaklaşırken Merve’ nin seslenmesi ile o yöne döndüm.

“Durumu nasıl. Biranda önüme çıktı “dedim.

“ Sakin ol. Durumu iyi doğru müdahale edildiği için iç kanama riski yoktu. Sadece biraz kan kaybetmiş” dedi Merve. Biraz olsun içim rahatlamıştı.

“Ailesine haber verdiniz mi?” dedim aklıma gelen ile adamın elinde pasta vardı.

“Söyledim ulaşmışlardır” dediği anda kapıdan giren kişilere baktım.

“ABİİİİİİ. ABİMM.” Diyen genç kız ile yanındaki küçük kız ağlıyordu.

Genç adam ise “TRAFİK KAZASI OLMUŞ BURAYA GETİRMİŞLER NEREDE. HAA ABİM NEREDE” diyen kişilere doğru ilerledim.

“Merhaba abiniz ameliyatta. Durumu iyiymiş” dedim.

“Sen kimsin birader, sen nerden biliyorsun abimi “dedi.

“İçerdeki beyefendiye çarpan kişi bendim “dedim.

Bunu söylemem ile yüzüme yediğim yumruk bir olmuştu. Direkt söyleme huyumdan vaz mı geçsem acaba diye düşündüm biranda.

“Abi dur yaaa sırası değil” diyen ufak bir kız müdahale etmişti.

Aile fertleri bir köşede, ben ve sonradan gelen Ares bir köşede bekliyorduk. Ama bir kulağım ailedeydi.

“Abi, abla burası özel hastane nasıl ödeme yapacağız ki” diyen ufaklık ile gülümsedim.

“Bir yolunu buluruz ablam sen merak etme yeter ki abim çıksın “dedi. Birbirlerine bakıp gülümsediler.

Düşündükleri ile tebessüm ettim. Bilmiyorlardı ki asla onlardan ödeme almazdım yeter ki içerideki kişi kendine gelsin. O kişiye bir şey olsa kızımın yüzüne nasıl bakacaktım. Masum bir insanın ölümüne sebep olmak işte bu beni bitirirdi.

….

Uzun bekleyişin ardından kapı açıldığında hemen ayaklandık.

“Durumu nasıl doktor “dedim.

“Durumu iyi Barın bey ameliyat iyi geçti lakin çarpmanın etkisi ile kaburgası kırılmış. Bir süre iş göremez evde yatıp dinlenmesi gerekli” dediğinde atar yapan genç çocuk konuştu.

“Gördün mü yaptığını ya abim sakat kalsaydı “dedi.

“Böyle bir şey olmasına izin vermezdik. Gerekirse yurt dışında tedavi ettirirdik “diyen Ares’ ti.

“Bakın belki güvenmiyordunuz ama abiniz iyileşene kadar bütün masraflarınızı ben karşılayacağım. Abiniz uyansın onunla da konuşuruz. Şimdi benim gitmem gerekli bu kartım ayrıca “dedim ve arkasını işaret ettim “ herhangi acil bir durum yada ihtiyacınızda onlara söyleyin sizin için burada kalacaklar” dedim.

“Buna gerek yok abim de istemez zaten “dedi genç bayan.

“Olsun size iyi günler “dedim ve korumalar ile konuşan Ares’ e doğru ilerledim.

….

Mekanları gezerken birkaç tanesinde sorun yoktu. Ta ki sahil kenarındaki mekana gelene kadar. Uzaktan gördüğüm görüntü ile kan beynime sıçradı. Bizim elemanlardan biri el altından uyuşturucu alıyordu. Başım ile Ares’ e orayı gösterdim. O yanımdan ayrılıp adamı takip etmeye başlarken bende içeriye adımlamaya başladım.

“Hoş geldin abim” diyen işletme sorumlusuna “hoş buldum “dedim bozuntuya vermeden.

“Bana hesapları getir “dedim ve üst kattaki odama çıktım.

Kameralardan geçmiş kayıtları kontrol ederken bugün gördüğüm adamın yaptığı ile kan beynime sıçramıştı. Telefonumu alıp işletme müdürünü aradım ve direkt odama gelmesini emrettim. Tam telefonu kapatıyordum ki kapı açılıp içeriye atılan kişiyle gülümsemiştim. Tam Areslik hareketti.

“Kuzen burada bir sıçan varmış” dedi.

“Gördüm” dedim ayağa kalkıp adama doğru ilerlerken “GÖRDÜM “diye sesimi yükselterek adama yaklaştım.

“GÖRDÜM VE ŞOK OLDUM. BENİM. BENİM AİLEMİN EKMEK YEDİĞİ MEKANDA TOZ SATAN BİR KANI BOZUK SIÇAN.” Dedim ve adamın yüzüne yumruk geçirdim. “LAN ŞEREFSİZ VERDİĞİM PARA MI YETMEDİ LANNNN” diyerek bağırdım. “BENİM EVLADIM VAR LAN EVLADIM. BENİM MEKANIMDA YADA MEKANLARIMDA NE UYUŞTURUCU SATTIRIRIM NE DE FUHUŞ YAPTIRIRIM LANNN” dedim.

“B bb ben öz.. ür diler.. im” dediğinde Ares yüzüne tükürdü.

“NE ÖZÜRÜ LAN BURADAKİ HERKES NAMUSU İLE PARA KAZANMAYA ÇALIŞIYOR. MADEM BU HALTI YİYECEKSİN ÇIK GİT İŞTEN.” Dediği sırada kapı çaldı . “GİRR” diye komut veren Ares ile birlikte gelene baktık.

Gelen işletme müdürü bir yerdeki çalışana birde korku dolu gözler ile bize baktı.

“Efendim bir sorun mu var?” dediğinde kafamı sağa sola salladım.

“GEL” dedim elimle kameralara doğru çağırarak “ GEL BAK BAKALIM KAMERALARA VAR MI BİR SORUN. ULAN SANA NE DİYE PARA VERİYORUZ BİZ. “diye resmen kükreyerek adamın üzerine yürüdüm sinirden gözlerim dönmüştü neredeyse.

“Anlamadım efendim. Bir hatam veya hatamız mı oldu ki sanırım olmuş. Çok çok özür dilerim” dedi.

“BANA BAK BURANIN DÜZENİ SENDEN SORUMLU DEĞİL Mİ?” dedim sinirim iyice artmıştı. Özür nedir Allah aşkına adam insanları zehirliyor.

“E ev evet “dedi korkarak.

“BU ŞEREFİSİZ TOZ VEYA HAP NE KARIN AĞRISI İSE ONU TEMİN EDİP BENİM MEKANIMDA SATARKEN HANGİ CEHENNEMDEYDİN” dediğimde müdürün gözleri şok olmuş gibi açıldı.

“O ne demek efendim asla izin vermem. Ben buradan kazandığım para ile ailemin rızkını kazanıyorum. Düzgün, temiz yer diye çalışıyorum “dediğinde kafamı iki yana salladım.

“BENDE GÜVENDİĞİM, BİLDİĞİM İÇİN SANA SİZE EMANET EDİYORUM LAKİN GÖRÜYORUM Kİ YANILMIŞIM. BENİM DERDİM PARA DEĞİL” dedim.

O sırada telefonum çalmaya başladı. Gördüğüm numara ile daha çok sinir olmuştum. Kızım buranın benden sonraki sahibi olacak ve ben ne olursa olsun kızıma temiz bir yer teslim edeceğim derken şu anki durum tam tersini gösteriyordu. Ares yanıma yaklaşıp telefona baktı.

“Kuzen az sakin ol. Biz çıkalım sende cevap ver. Gerisini sana sözüm olsun ben halledeceğim” dediğinde sadece kafa salladım.

Kapanan telefonu ellerim ile sıktım. Bir 10 dakika sakinleştikten sonra tekrar aradım.

“Alo babacım” diyen ses ile gülümsedim.

“Babacım saat geç oldu neden uyumadın” dedim.

“Annem hala gelmedi Beyil de hasta olmuş masal anlatan kimse yok” dediğinde kaşlarım çatıldı ne demek kimse yok Işıl neredeydi ki.

“Annen nerede güzelim” dedim sakin ses tonum ile.

“Vedat diye abi gelmiş heykezim odada ”dediğinde tatlılığı ile huzur buldum.

“Anladım güzelim “dedim.

Sanırım hala çalışıyorlardı ve Beril hanımın hasta olduğundan haberi yoktu Işıl ‘ın başka türlü ihmal etmezdi kızımızı. Kafamı iki yana sallayarak konuştum.

“Peki bebeğim ben buradan masal anlatayım mı sana “dedim.

“HIMM HIMM Kızma ama onun içiyn ayadım” dedi ve kıkırdadı masumane sesiyle.

Biraz düşündükten sonra anlatmaya başladım. Kızıma ilk masalımı anlatıyordum. Beni sakinleştirir iken onu uykunun kollarına bırakıyordum.

….

Güneş’ in düzenli nefes seslerini duyduğumda uyuduğunu anladım ve telefonu kapattım. Bu uyuşturucu işi canımı sıkmıştı. Bu durum masada konuşulup benim mekanıma bulaşan kişiler ile hesaplaşmalıydım. Neyse ki hafta-sonu toplantı vardı ve durumu o güne kadar gözlemlemem gerekliydi. Diğer mekanlardaki denetimleri de arttırmam gerekiyordu. Düşüncelerimi bölen şey yine bir telefon klasiğiydi. Baktığımda arayanın hastane olduğunu gördüm.

“Alo Barın bey ile mi görüşüyorum “diyen görevli görmese de başımla onayladım.

“Evet buyurun” dedim.

“Efendim getirdiğiniz hastanın durumu stabil ve uyandı. Sizi bilgilendirilmem emredilmişti.” Dediğinde içimden Merve’ ye teşekkür etmeyi aklıma not ettim.

“Teşekkürler ben işlerim bitince yanına geleceğim. En iyi odayı ayarlayın ayrıca en iyi şekilde bakılmasını sağlayın” dedim.

“Peki efendim” dedi.

Telefonu kapatmam ile eş zamanlı olarak kapı açıldı.

“Hallettim ama durum sandığımızdan karışık sanırım, masaya gündeme getirelim” dediğinde başımla onayladım.

“Bende öyle düşündüm” dedim.

“Işıl neden aramış “dedi meraklı ve muzip sesiyle.

“Işıl değil kızım aramış” dedim ve gülümsedim. “Benden masal anlatmamı istedi ve ona anlatırken daha çok sakinleştim. Bu arada hastaneden aradılar adamı normal odaya almışlar” dedim.

“Haberim var adamlarımız aradı” dedi.

“Hadi çıkalım artık son yerdi burası aşırı yorulduk” dedim ve birlikte mekandan çıkıp eve doğru ilerledik. Odama çıktığımda direk kendimi yatağa attım. Oldukça uzun bir gündü ama kızımı ve güzel yârimi düşünerek uykuya dalmıştım.

….

Gözlerimi açtığımda hava yeni yeni aydınlanıyordu. Kalkıp sporumu yaptım ve diğerlerinin uyanmasını beklerken kitap okumaya başladım. Yaklaşık yarım saat sonra herkes uyandı ve birlikte kahvaltı yapıp dünkü kaza yaptığımız adam ile konuşmak için hastaneye doğru arabayı sürdük. Hastaneden içeriye girdiğimizde daha önceden bilgimiz olan odanın önüne geldiğimizde dünkü ufak çocuğu görmüştük. Yüzündeki gülümseme ile bende gülümsedim ve yanına yaklaştım.

“Merhaba abin müsait mi “dediğimde bana doğru döndü.

“Merhaba, evet, abim ve ablam da aşağıya indiler “dediğinde saçını okşayıp kapıyı çaldım.

“Gel” diyen ses ile kapıyı açıp içeriye adımladım.

“Merhaba nasılsınız “dedim.

“İyiyim ama siz kimsiniz bakın para için geldiyseniz yeri ve zamanı değil “dedi.

“Ben dün size çarpan kişiyim. Biranda önüme atladığınızdan görmedim kusura bakmayın ayrıca iyileşene kadar tüm masraflarınızı ben karşılamak istiyorum” dediğimde adam yüzüme baktı.

“Bakın benim de hatam vardı adamlardan kaçarken yola fırladım” dediğinde şaşırdım.

“Hangi adamlar başınız dertte ise yardım edebilirim” dedim.

“Tefeciden kaçıyordum. Kardeşlerim için para yetmeyince tefeciden borç aldım ama günü gelmeden istediler bende para yok diye söyleyince dövmeye başladılar. Boşluklarından yararlanıp kaçtım ama kaza yaptım.” Dedi.

“Çalışmıyor musunuz bankadan kredi daha iyi değil miydi “dedim.

“İş yok be abi. Bende isterim sigortalı bir yerde çalışmak ama bulamadım. Gündelik işlerle de ancak tefeci eline düştüm.” Dedi.

“Şimdi genç, sen ilk önce tefecinin numarasını bana ver. Daha sonra iyileşince işin de hazır “dedi Ares.

“Nasıl anlamadım abi.” Dedi genç.

“Diyor ki sadece iyileş “dedim ve gülümsedim.

Hastaneden çıkınca ilk önce tefecilerin yanına gidip borcu ödeyip senetleri almıştık. Böyle gençlerin elinden tutmak en büyük iyilikti onlar için.

Arabaya binerken “kuzen genci araştır bakalım yanımıza alacağız, çalıştıracağız ama bize oyun oynanmadığından emin olalım” dedim.

“Haklısın kuzen söylerim çocuklara” dedim.

Düşmanlarımız çoktu her türlü hamleye karşı önceden önlem alınıyordu ki bu durumda bir nevi tuzak olabilirdi. Yolun geri kalanını sessizlik içinde ulaşmak istediğimiz okula gelmiştik. Kapıda Güneş ve Işıl ‘ı görünce gülümsedim.

“BABACIMMM” diye koşarak gelen kızım ile kollarımı açtım.

“Kızım benim. Erken gelmişsiniz” dedim ve saçlarını öptüm.

“Sabah erkenden kalktı ve durmadı” dedi Işıl.

“Girelim mi içeriye “dediğimde “OLUY “diye ellerini çırparak sevinen kızım ile önden adımlamaya başladım.

….

Bütün okulları gezmiştik ama Güneş ‘in istediği okul üçüncü gittiğimiz okuldu. Şimdi tekrar oraya gidip koşulları netleştirip kayıt yaptıracaktık. Bizim için en önemli olan Güneş’ in beğenip içine sinmesiydi ve sanrım o okul en çok hoşuna gidendi.

“Annecim emin misin o okulu istediğinden “ diye konuşan Işıl ile ona doğru baktım.

“Hım hım oyası çokkkk güzel” dedi.

“Peki prenses sen nereyi istersen orası olacak “dedim.

Bir süre sonra araba durunca tekrardan aynı okula giriş yaptık.

“Merhaba tekrardan hoş geldiniz” diye bizi karşılayan müdüre hanım ile odasına doğru ilerledik.

“Merhaba kızımız sizin okulunuzu seçti. Lakin bazı koşullarımızı var “dedi güzel gözlüm.

“Elbette sizi dinliyorum “diyen müdüre ile Işıl konuşmaya başladı.

“Bakın kızımız çok değerli korumalarımız elbette etrafta olacak ama okulun güvenlik işlerini de makul bir fiyat ile biz almak istiyoruz. Hatta daha düşük bir fiyat ile bile olabilir “dediğinde şaşırmamıştım. Tam Işıl ’lık bir hareketti.

“Bu nasıl olur bilemedim “dedi müdüre.

“Bakın kızım bu okula gelecek ve birçok düşmanımız var. Genel olarak bu tür durumlar mevcuttur. Hem bizim güvenlik şirketimiz ile de kişi kazanırsınız ayrıca en düşük fiyat ile anlaşma yapılacak” dedi.

Uzun bir konuşmanın ardından ikna olan müdüre ile diğer tüm koşulları konuşup anlaşmıştık. Çıktıktan sonra yemek yiyip biraz eğlendikten sonra onları eve bırakmıştım ama içimden asla bırakmak istemiyordum . Yol boyu düşündüğüm şey ise; kızımın doğumundan yaşına kadar kaçırdığım birçok özel anı olabilirdi ama artık her anında yanında olacaktım. Tıpkı şuan olduğu gibi. Bunu da hiçbir güç engel olamayacaktı.

…..

İYİ OKUMALAR….

Loading...
0%