Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13. BÖLÜM

@2dreamreal

MERHABA GÜZEL VE KIYMETLİ OKURLARIM UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENİP OY VE YORUM YAPARSINIZ. VAKİT AYIRIP OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM HEPİNİZE.....

IŞIL’DAN;

Vedat’ ın itirafından sonra son bir haftadır olduğu gibi araştırma yapıyorduk. Ne yaparsak yapalım bizi tanıyan düşmanımıza karşı iz bulmak çok zor olmuştu ama dün Vedat birşeyler bulduğunu söylemişti. Daha doğrusu uzun süredir babasından şüphe ettiği için göz hapsine almış ve telefon konuşmasından birileri ile buluşacağını söylemişti. Bizde onu takip edip silahları bulmayı hedefliyorduk. Bu yolda işe yaramazsa Allah ne verdiyse zorla itiraf ettirecektim.

1 hafta önce toplantı;

“NEEEE” dedik hep birlikte.

“Duyd… duydunuz işte babam” dedi.

“Nasıl yaa o senin baban değil mi oğlum” diyen Nihat ile babamın gözlerine baktım.

“Onun tek derdi para ve güç bu yolda değil biz oğlunu bile harcar” dedi babam.

“Babamı çok iyi tanımışsınız. Haklısınız. Evet biz hiç yokluk görmedik, bir dediğimiz iki edilmedi, hep el üstünde tutulduk ama konu güç ve para olunca…” dedi ve sustu.

“Peki nasıl eminsin bu kadar “dedim.

“Masadaki koltuğa geçtiğim gün kendi güvendiğim adamlardan birkaçını babamı takip etmesi ve telefon dinlemesi için gizli bir ekip kurdum. Az önceki mesaj da adamımdandı. Babam şifreli konuşma yapmış ama net bir bilgi yok” dedi.

“Neyse elimizde adamımız varda onun üzerinden yürürüz ayrıca bu son noktaydı Vedat.. Bu babanın sonuydu “dedi amcam.

“Anneme ve kardeşlerime dokunmadığınız sürece babamı öldürseniz de umursamam artık bende bıktım” dedi .

Vedat ile olan toplantı aklıma geldikçe çıldırıyordum. Bu sadece oğluna değil bize karşı da yapılan bir hareketti. Derdi sadece oğlu değil masaya darbe indirmekti.

“Annecimmm” diyerek koşan kızıma kollarımı açtım ve bekledim.

“Hoş geldin annecim nasıldı kreşin “dedim.

“Çokkk güzeldi. Yepyeni aykadaş geldi. Benyimle oynadı. Çok yakışıklıydım” dedi ama konuşmaya devam edemeden Barın’ ın sesini duyduk.

“Kim o yakışıklı olan kişi benim güzel prensesim” dediğinde alttan alta gülmüştüm.

“Kimse” dedi Güneş kısaca ama ellerini önünde birleştirip masum masum gözlerine bakıyordu.

“Kimse öyle mi?.. Hımm ben yarın okuluna mı gelsem acaba “dediğinde Güneş bana döndü.

“Anne babama biy şey söyle aykadaşım ile ayama giymesin” diye sitem ettiğinde daha fazla kendimi tutamadım ve kahkaha attım.

Gülmem durduğunda karşımdaki gördüğüm manzarayla tekrar kahkaha atmaya başladım. Çünkü baba kız kollarını göğüslerinden bağlamışlar ve bana kötü kötü bakıyorlardı.

“Ne kaçırdık” diye içeriye giren Nilay ile daha da çok güldüm.

“Ailevi mevzulay Nilaycım”dedi Güneş bende konuşamadığımdan başımla onayladım.

…..

Benim gülmem geçmeyince Barın ve Güneş gezmek için dışarıya çıkmışlardı. Bende sakinleştikten sonra oturduğum koltuktan kalkıp çalışma odasına geçtim. Tuğrul amca için güzel bir plan düşünmem gerekliydi. Asıl önemli olan ise silahları elinden çıkartmadan elinden almamızdı. Bir süre daha düşündükten sonra adamlarımdan birini aradım .

“Selam Tuğrul amca nerede” dedim.

“Hala evinde efendim. Çıktığı anda takip edeceğiz” dedi.

Tamam ben yanınıza geliyorum. Tuğrul bey ile bire bir görüşelim” dedim.

Telefonu kapatır kapatmaz silah ve cihazların olduğu odaya gittim. Aklımdaki planı uygulamak için birkaç tane dinleme cihazı aldım. Birkaç tane gizli kamere aldım. Azıcık eğlence olsun diye en önemlisi de ufacık bir korku iyi gelir diye de küçük çaplı etki yaratan bomba düzeneklerinden birkaç tane aldım. Evden çıkmadan haber vermek için salona geldiğimde Barın ve Güneş’ in eve geri döndüğünü gördüm. Yine gülmek istesem de kendime hakim oldum. Yanlarına geldiğimde ilk fark eden babam olmuştu.

“Kızım “dediğinde gülümsedim.

“Babacım benim biraz işim var çıkıyorum “dedim.

“Nereye” diyen Barın ile ilk şaşırsam da içimde mutluluk oldu. Beni mi merak etmişti bu meteor.

“Peki kızım görüşürüz” dedi babam .

“İşim var Barın hem sanane “dedim.

Elini ensesine atıp konuşmaya başladı “Bende gidecektim ondan dedim…. Yani istersen bırakabilirim seni” dedi. Ayy kıyamam nasıl da kıvranıyor.

“Yok. Yani gerek yok ben giderim. Hem akşam yemeğine kalın Güneş de mutlu olur.” Dediğimde gözleri parlamıştı.

Onu arkamda bırakıp” görüşürüz canım ailem “ dedim.

Evden çıkıp hazır olan arabama atladım. Hadi bakalım Tuğrul amca çekirge bir sıçrar, iki sıçrar ama üçüncüsünde avlanır. Gerçi sen daha iki kez sıçradın ama olsun.

…..

Eve yaklaşırken gözcü olan adamlarımızı arayıp evden çıkıp çıkmadığını teyit ettim. Hala evde olduğunu öğrendiğimde hızımı arttırdım ve kapının önünde durdum. Beni gören koruma hemen telefona sarılmıştı. Büyük ihtimal ile ya Vedat ‘ta yada Tuğrul amcaya haber veriyorlardı. Beş dakika sonra büyük kapı açıldı ve villaya giriş yaptım. Aynı zamanda çaktırmadan kapıya sesli ve görüntülü şeffaf bir kamera taktım. Allah yapandan razı olsun işimiz daha kolaydı. İlerlerken köpek kulübesine yaklaştım. Köpeği sever gibi yapıp oraya da bir cihaz ve kamera yerleştirdim. Evin giriş kapısını gösteren ilerideki sesleri bile duymamızı sağlayan bir kamera türüydü. Evin kapısına geldiğimde yıllardır çalışan Melike sultan ile karşılaştık ve ona sarılırken çaktırmadan ses kayıt cihazı yapıştırdım. Salona geldiğimizde herkes buradaydı.

“Hoş geldin tatlım beklemiyorduk seni” diyen Vedat’ın annesiydi elbette ki.

“Tuğrul amca ile özel konuşmak istiyorum. Onun haberi vardı söylememiş size sanırım” dediğimde Tuğrul amca da anlamış gibi konuştu.

“Aklımdan çıkmış güzel kızım” dedi.

Buna göz devirmek istesem de yapamamıştım. Vedat ise neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Planımdan kimseye söz etmemiştim. Bazen lider olmak bunu gerektiriyor zamanı gelene kadar da kimse bilmeyecek zaten.

“Odama geçelim mi “dedi Tuğrul amca.

“Olur geçelim” dedim.

Odaya geçtiğimizde hem ses kayıt cihazı hem de kamera yerleştirdim. Tabi biraz zor oldu ama başarmıştım.

“Ne için geldin. Şimdide evimden mi atacaksın?” dediğinde bu sefer göz devirdim.

“Saçmalama niye yapayım bunu. Şu kaçırılan silahlar ile ilgili geldim. Senin bilgin var mı yada şüphe duyduğun “ dedim.

“Pek bir bilgim yok malum emekli oldum birileri yüzünden “dedi yumruk yapmış ellerini daha çok sıkarken.

“Sende hakkından daha fazlasına göz dikmeyecektin o zaman “dedim ve omuz silktim.

“Ne olurmuş dikersem” dedi.

“Masadan kovulduğun gibi hayatından da kovulursun “dedim tehdit ise tehditti.

“HAAHH Yüzsüz gibi birde evime gelip tehdit mi ediyorsun?” dedi.

“Nasıl anlarsan o. Şimdi bilgin var mı yada düşman mi edindiniz” dedim.

“Yok bir bilgim herşey ile Vedat ilgileniyordu son 2 yıldır” dedi.

“Peki şimdi gidiyorum ama aklına bir şey gelirse bizimle paylaş kendin halletme. Ne kadar güven kırsan da yine de güvenim sonsuz “dedim.

Yüzündeki gülümsemeye çakasım vardı ama yapamadım. Yapacağım herşeyi yapmıştım zaten evden ayrılıp bizim çocukların yana geldim.

“Patron hoş geldin” dedi.

“Hoş buldum. Bu onun arabasındaki ekstra takip cihazı ayrıca telefonuna da görünmez cihaz yapıştırdım fark edemez. Onun bilgileri de burada gözden kaybederseniz lazım olur. Hadi bana güle güle “dedim ve arabadan ayrıldım. Şimdi gidip planın devamını yürütelim.

…..

Eve geldiğimde salonda kimse yoktu. Çalışanlara sorduğumda arka bahçede olduklarını söylemişlerdi.

“Selam canım ailem, güzel kızım ve Barın “ dedim.

Hepsi bana bakıp “ hoş geldin “ dediler.

Benim bakışlarım ise Barın ‘da idi. Öyle anlamlı bakıyordu ki sanki dünyanın en değerli varlığı gibi hissetmiştim.

“Efendim yemek hazır” diyen çalışan ile daldığım denizden çıktım.

“EEE hadi hep birlikte yemeğe “dedi anneciğim.

Barın yanımdan geçerken ellerimiz bir anlığına temas etmişti ve kalbim bu temas ile güm güm atmaya başlamıştı. Masaya en son gelip oturduğumda Güneş’in sağının boş olduğunu gördüm ve oturdum. Sol tarafındaki babasına bıcır bıcır birşeyler anlatıyordu ama aklımdaki düşüncelerden anlamıyordum bile. Aklım hala silahlarda idi. Umarım vatan hainlerinin eline geçmeden ele geçirip gerekli kişilere teslim edebilirdik.

“Kızım işlerini hallettin mi?” diyen amcam ile keyfim yerine gelmişti.

“Evet… Yaniii bir kısmını evet, gerisini de ilerleyen zamanlarda halledeceğim” dedim.

“Kesin bu Vedatlar ile ilgili değil mi?” diye şüphe ile soran Nihan ile başımı ona çevirirken gözlerim Barın’ da takılı kaldı. Kızgın bir boğa gibi bakıyordu.

“Bilmem belki canım kuzenim” dedim.

“Bugün onların evine gittim. Amcacığımı çok özlemişim azıcık sinir ettim “dedim.

Keyfim yerinde yemeğimi yedim. Şimdi ise kızım ile vakit geçiriyordum. Ek olarak Barın’ da yanımızda idi.

“Vedat ile yakın mısın?” dediğinde şaşırdım.

“Olması gerektiği kadar… Ne o kıskandın mı?” dedim.

“Evet” dedi kısaca. Ben ise donmuştum. Ek olarak kalbim sanki yerinden çıkacaktı. O an anladım ben Barın ‘a karşı birşeyler hissediyordum. Bu iyi mi yoksa kötü mü işte onu çözemiyordum. Benden cevap bekler gibi karşımda duran Barın ile ne diyeceğimi bilememiştim.

“Ben n…” sözümü bölen ve beni kurtaran kızım olmuştu.

“Benim uykum geldi” dediğinde “HIMM Uyutalım o zaman seni “dedik birlikte. Sanırım aile olmak böyle bir şey olacak. Güneş’i uyutmak için birlikte odasına doğru adımlamıştık.

…….

“Sonunda. İlk kez bu kadar geç uyuyor “dedim.

“Olsun naz yapmak istemiştir” dedi Barın ve saçlarından öpüp odadan çıktık.

“Ben artık gideyim. Hem birtakım sorunlar var onlara da bakmak gerekli.” Dediğinde anlamadım.

“Ne sorunu bu” dedim sorgular gibi.

“Masada gündeme getireceğim ama yine de söyleyeyim. Mekanlardan birinde uyuşturucu satan eleman yakaladık. Bir imada bulundu sadece burada mı sanıyorsun diye. Diğer mekanları da araştırıyorum emin olunca bilgi veririm” dedi.

“Peki kendine dikkat et. Bende diğer mesele ile ilgileneyim. Malum biri bitmeden diğer mesele çıkacak sanırım” dedim.

Biz konuşurken kapıya kadar gelmiştik. Sanki bir şey söylemek ister gibi bakıyordu.

“Söyle ne istiyorsun” dedim.

“Şeyyy sana bir kez sarılabilir miyim? Biliyorum hakkım yok ama bir kere olsun özlediğim kokunu almak istiyorum” dediğinde sadece dinledim kalbim atmayı bıraktı sanırım.

Başımla onu onayladım. Önce kollarına aldı sonra ise hiç bırakmayacak gibi sımsıkı sardı. Saçlarımı kokladı.

“Kızımız sen gibi kokuyor. Benim sonsuz kalbim “dedi ve evden ayrıldı.

Ben ne kadar süre elim kalbimde dikildim bilmiyorum ama nefsim kesilmişti. Bilmediği ise bana göre de kızımız onun gibi kokuyordu.

……

Yüzümdeki gülümseme hala devam ederken Tuğrul ‘u yoklamaya karar verdim. Bir taraftan kameraları tararken diğer taraftan da ses kayıt cihazlarını dinliyordum. Bir saatin sonundaki telefon konuşması ile duraksadım çünkü yaptığı şey ile sinirim tepeme çıkmıştı adi pislik gösterecektim ben ona bizi devirmeye çalışmak ne demek diye. Önce Vedat aradım.

“Alo nasılsın” dedim.

Bir şey mi oldu Işıl “dediğinde gülümsedim işte aradığım fırsat buydu.

Dostum bize gelsene konuştuğumuz meseleden dolayı danışmama gereken konular var “dedim.

Peki oralara yakınım ama 2 saate ancak biter işim sorun olur mu? Acil ise direk gelebilirim.” Dedi.

Yok acil değil işlerini hallet sen hem bizimkiler ile de konuşmam gerekli onu hallederim” dedim.

“Görüşürüz” dedi ve kapattı.

Vakit kaybetmeden bizimkilerin evde toplanması için aile grubuna mesaj attım ve ses kayıt cihazındaki bizi ilgilendiren yerleri düzenledim. Bitirmeme az bir işim kaldığında Nihat geldi.

“Yardım lazım mı?” dediğinde kafamı sağa sola salladım.

“Diğerleri nerede “ söylemem ile kapı açıldı art arda içeri girenler ile gülümsedim.

“Selam hoş geldiniz “dedim.

“Kızım inşallah bu toplantı silahlar ile ilgilidir” diyen babama göz devirdim. Sanki bundan başka derdimiz vardı.

“Geçin anlatacaklarım var ama plana koşulsuz şartsız uyacaksınız okey” dedim.

“Okey” dedi tüm gençler.

“Peki kızım “dediler amcam ve babam da diğerleri ile eş zamanlı.

“Bakın dün evden ayrıldığımda Vedatlara gittim. Birçok görünmez kamera ve ses kayıt cihazı yerleştirdim. Ayrıca telefonuna da yerleştim. Birkaç saat önce de yerleştirdiklerime bakmaya başladım. Aradığımızı buldum. Bunun üzerine biraz düşündüm ve plan kurdum.” Dedim gülümseyerek.

“Yaniiii göreve çıkıyoruz öyle mi? Heyt be” diyen ikizime sadece ben değil herkes göz devirdi.

“Ne var be özledim aksiyon yapmayı” dediğinde gülümsedim.

“Kuzen daha üzerinden çok geçmedi yaa organ mafyasını polise yakalatmıştık.” Dedi Nilay.

“Olsun üzerinden aylar geçti. İşten eve gidip gelmek bana göre sıkıcı bir durum.” Diye söylenirken çalan kapı ile duraksadık.

“Gell” diyen babamın sesiyle kapı da eş zamanlı olarak açıldı ve Vedat içeriye girdi.

“Hoş geldin buyur geç “dedim babamdan önce belki saygısızlıktı ama gönlünü alırdım biricik babamın.

“Şimdi herkes ses çıkartmadan ses kaydını dinlesin” dedim. Daha sonra da kayıttı oynatma düğmesine bastım.

“Alo herşey hazır mı?” dedi Tuğrul amca.

“Evet efendim. Silahlar güvende ve dediğiniz depoda saklı” dedi karşıdaki adam.

Güzel bana konumu atın ki biran önce gelip satalım silahları.” Dedi ve kahkaha attı.

Efendim bu tehlikeli değil mi? Yani masadakiler ve küçük efendi öğrenirse…. Ayrıca bu işlerimize de etki edecek bir hamle olur” dedi.

Bir şeyler kazanmak istiyorsak eğer bazı şeylerden de fedakarlık etmeliyiz. Ben bu yaptığım ile bir taşla iki kuş vuracağım. En önemlisi de masadakilere güvenim artacak ve oğlum o Işıl’ ın yerine veliaht olacak” dedi.

Peki efendim size konumu atıyorum görüşürüz” dedi.

Kayıt bitince gözlerim masadakilere kaydı herkes benim gibi sinir olurken duyduğumuz ses ile duraksadık.

“Özür dilerim ben bu kadar ileriye gidebileceğini sanmıyordum” dedi Gözleri dolmuştu.

Yanında oturan amcam Vedat ‘ta döndü ve bir baba sıcaklığı ile kucakladı.

“Bunda senin bir suçun yok evlat. Biz seni de o babanı da tanıdık artık” dedi amcacım.

“Plan ne kuzen “dedi Nihan.

Sinsice gülümsedim. Daha sonra ise kısaca planı anlattım. Herkes pür dikkat beni dinlemişti sonunda ise memnun olmuş ifade ile son noktayı koymuştum.

“Mükemmel bir plan. İşe yararsa babamın sonu olacak” dedi Vedat.

“Üzgünüm Vedat ama sonu ölüm hem de gözlerinin önünde kendini hazırlasan iyi edersin” dedim.

“Biliyorum hak etti. Kendi oğlunu bile bitirmek isteyecek kadar hırs bürüdü gözünü kardeşlerimin ve anneme dokunulmadığı sürece umurumda değil” dediğinde babasına olan öfkesini hissetmiştik.

“Pekala herkes üzerine düşeni yapmaya başlasın” dedim.

….

YAZARDAN;

Yaşlı adam telefon konuşmasını kapatıp zevkle içkisini yudumlamıştı. Oğlunun onu dinlediğini ve peşine adam taktığını bildiği için kendisi silahları teröristlere satarken onları uyuşturucu dolu bir depoya yönlendirmişti. Böylelikle liderin ve ailesinin masadaki itibarını yok edecekti. Masadakilerin en hassa noktası fuhuş ve uyuşturucu ticaretiydi. Aklındakinin ilk aşamasını gerçekleştirmek için telefondaki 112 aramasına basıp açılmasını beklemişti.

Alo ben bir ihbarda bulunacaktım.” Dedi.

Merhaba öncelikle isminiz nedir beyefendi “dedi görevli.

İsmimi vermek istemiyorum ama İstanbul…………………. Adresinde saat 02:00 de uyuşturucu alışverişi yapılacaktır” dedi ve telefonu kapattı.

Kapanan telefon ile görevli direk emniyet birimlerine haber verdi. Bunun üzerine ekiplere yola çıkarken içerideki köstebek ise bu bilgiyi onaylamıştı. Plana göre hareket edip yaşlı adama telefon açarak herşeyin yolunda olduğunu söylemişti. Yaşlı adam ise asıl yapacağını gerçekleştirmek için evden ayrıldı. Geldiği deponun önünde gülümseyerek aracından indi ve depoya doğru adımladı. Kapıya geldiğinde onu gören görevli hemen saygı ile kapıyı açtı.

“Buyurun efendim. Hoş geldiniz” dedi.

“Çok hoş buldum evlat” dedi.

“Bu taraftan misafirlerimiz geldi sizi bekliyorlar” dedi ve yolu gösterdi.

Sessizlik içerisinde beş dakikalık yürüyüş mesafesinde arkasındaki adamı ile ilerledi.

“Sola dönüp düz devam edin ilerdeki 2. kapı efendim” dedi ve genç koruma oradan ayrıldı.

“Efendim bu korumayı bir yerde gördüm ama çıkartamıyorum” dedi.

“Saçmalama nerede göreceksin ilk kez iş yapıyoruz ve adamlar terörist aptal “dedi.

Büyük kapının önüne geldi ve kulaklarını patlatacak derece bir ses ile açıldı kapı. Karşısında gördüğü alıcılar ile gülümsemesi arttı.

“Hoş geldiniz” dedi karşısındaki genç adam.

“Hoş bulduk. Param hazırdır umarım” dedi.

“Evet hazır peki silahlar “dedi genç adam.

“Silahlar 10 dakikaya burada olur” dedi ve saatine baktı.

Silahları alırken aynı zamanda diğer depoya da baskın yapılmıştı. Bir süre bekledikten sonra açılan kapı ile gülümsedi.

“Silahlar geldi paramı alayım” dedi yaşlı adam.

Genç adam silahları kontrol etmesi için adamlarına işaret verdi. Beş dakika sonra onay geldi ve parayı hesabına havale işlemi başladı. Para transferi gerçekleşince el sıkışıp ayrıldılar.

….

Toplantı deposuna yaklaşırken içi içini yiyordu planı tam tamına ilerlemişti. Şimdi ise masaya darbe vurup kendi hükümdarlığı kuracaktı. Büyük bir heyecanla içeriye girdiğinde daha kimsenin gelmediğini gördü ve lider koltuğuna oturdu. Nasılsa artık bu yer onun olacaktı. Daha oturma için hamle yapacaktı ki duyduğu ses ile neredeyse yere düşüyordu.

“Hayırdır yerini şaşırdın galiba “ dediğini duyunca tereddüt ile arkasını dönüp baktı.

Gözlerini açabildiği kadar açıp konuştu “Si siz…” dedi yaşlı adam.

…..

İYİ OKUMALAR…..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%