Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. BÖLÜM

@2dreamreal

SELAM, YORUM VE OYLARINIZ KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM. gÖRÜŞ VE ÖNERİLERİNİZE AÇIĞIM.

IŞIL’DAN;

Ailemin şaşkınlıkla verdiği tepkinin üzerinden tam yarım saat geçmişti. Ben ise ağlamaya başlamıştım. Gözümden yaşlar akmaya devam ederken babama sarıldım. O da saçlarımı okşuyordu ama tepki vermemeye devam ediyordu. İlk konuşan kişi Işık oldu.

“Korundunuz mu?” dedi.

Ben öylece bakakaldım. Korunmuş muydum…. Ama yok ben çoğu olanı hatırlamıyordum ki bunu hatırlayayım.

“Sence şuan sorunumuz bu mu Işık” diye çıkıştı annem.

“Bence tam da bu…. Yüzünü bile hatırlamadığı bir adamdan çocuğu olması en kötü senaryo olur sevgili ailem “dediğinde içime bir huzursuzluk kapladı.

“Ben” dedim. “Ben hatırlamıyorum, herşey kesik kesik “ dedim ve içimdeki huzursuzlukla daha fazla ağlamaya başladım.

Saçımı okşamaya devam eden babam “tamam sorun yok hatalar yapılmak için vardır “dedi.

Bir süre düşündü ve devam etti.

“Şuan için bu durum önemli değil haa illa ki bir bebek olursa da ona bakabilecek konumdayız, ki kimse konuşmaya cesaret edemez “ dedi babam. “Şuan ki asıl sorun Nilay ve karnındaki bebeği “ diye de ekledi.

Aklıma aşağıdaki kaos durumu gelince başımı babamın göğsünden kaldırıp konuştum.

“Amcam ve Nihan bir olmuş Nilay’ ın üzerine gidiyorlardı baba onların yanına insek iyi olacak sanırım” dedim.

“Sen odanda dinlen güzelim biz de aşağıya bakalım olur mu? Işık ikizini odasına götür ve yanında kal yakışıklım “ dedi.

Annem ve babam bizi bırakıp aşağıya indi. Biz ise benim odama geldik. İlk önce duş aldım sonra ise yatağımda kardeşim ile sarılarak uykuya kendimi teslim ettim. Dün ne oldu. Neler yaşadım düşünmeden sadece uyudum.

….

Gözlerimi açtığımda akşam olmuştu bile telefonuma uzanım saate baktığımda ise saat 21:00 olduğunu gördüm. Yanımın boş olduğunu görünce Işık’ın beni uyutup gittiğini anladım. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve aşağıya inmeye başladım. Tam merdivenlerin başındaydım ki kapılar büyük bir gürültü ile açılmaya başlandı. Ardından ise Nilay ‘ın haykırışları hakim oldu.

“BABAAA, AMCAAA “ diye isimleri haykırmaya devam ederken bir taraftan da ağlıyordu.

Ben merdivenlerden inerken annemlerde büyük salondan çıkmışlardı.

Amcam koşarak Nilay’ a sarılmıştı.

“Kızım ne oldu” dedi yüzünü ellerinin arasına aldı “ ne bu halin güzel gözlüm “ dedi.

Nilay hıçkırıklar arasında amcama sarıldı. Arkasından ise kardeşleri sarıldı.

“Kardeşim içeri geçelim, Nihat kardeşini kucakla hali kalmamış güzelimin “ dedi babam.

“Tamam amca “dedi ve Nilay’ ı eğilip kucakladı.

İçeriye geçtiğimizde bir süre Nilay’ ı sakinleştirmeye çalıştık. Neyse ki sakinleşti ama hala ağlamaya devam ediyordu.

Nihan dayanamayıp neden bu halde olduğunu sorduğunda konuşmaya başladı.

“Babam beni kovunca Serkan’ a gittim. Ama o beni görmedi….” Dedi.

“EEEE “ dedim sinir olmuştum tamam birşeyler olmuş anlat gitsin ama değil mi?

“Yanında biri vardı sohbet ediyorlardı, daha doğrusu biraz tartışıyorlardı. Onları öyle görünce korkup bir yere saklandım ve konuşmalarını dinledim ama keşke hiç dinlemeseydim.” Dedi ve tekrar ağlamaya başladı.

Bu sefer annem saçını okşayarak “ devam et güzel prensesim “dedi.

Ahh annem hepimizi ya prenses yada prens diye severdi ve bu bizi sakinleştirirdi. Öyle de oldu Nilay konuşmaya devam etti ne duyduğunu merak ediyorduk çünkü hiçbir olay onu bu kadar etkilemezdi.

“Başta Işık ve ben olmak üzere bize yaklaşmasının tek bir nedeni varmış. Kim olduğunu bilmiyorum ama ailemizi çökertip başa geçmek isteyen biri var amca onun planıymış çünkü patrona hesap vermelisin nasıl düzelteceksin bu durumu diye azarlıyordu yanındaki bulunan adam” dedi.

“Bir dakika o zaman bize söylediği herşey yalandı o zaman kimliği, ailesi, yaşantısı da dahil ” dedi Işık ve devam etti “ asıl amacı neymiş peki tatlım “.

“Bilmiyorum kuzen ama asıl işleri bizim bebeğimiz bozmuş. Yani bana kasıtlı yaklaşmış “ dediğinde aklıma olanlar geldi.

“Bizi içten çökertecekti ve bu arada eve girecekti suikast düzenlese bile başa geçmek için bizden olması gerekliydi “ diye açıklık getirdim sonra da gidip Nilay sarıldım.

“Aferim benim birtanecik kuzenime” diye söyleyip yanaklarından öptüm ” Sen harikasın güzellik “ diye de eklemeyi unutmadım.

Herkesin gözü bana dönmüştü. Bende anlamadıklarını düşündüğüm için açıklama yapmaya başladım.

“Anlasanıza" diye başladım ve gözlerine baktım. "Serkan bu eve her geldiğinde huzursuzdu. Giriş prosedürleri da dahil olmak üzere hep şikayet ederdi. Evde de tedirgindi çünkü kendi başına tuvalete dahil gidemiyordu. Ama bizden olursa tüm bu saçmalıklardan kurtulacaktı. Ayrıca Nilay ‘ın da dediği gibi ise Nilay ve benim yüzümden birbirinize girecektiniz ama bizim güzellik planını bozdu. Nilay olsun biz olalım ailemize aşırı düşkünüz ve böyle bir durumda dayanamadığı için bize söyledi bunun olacağını asla düşünmedi beyinsiz ide-ot” diye ekledim.

Diğerleri söylediğimi idrak ve hazmetmeye çalışırken bende ilk defa evimizin güvenlik sistemine hayran kalmıştım çünkü bende çoğunlukla kızıyordum. Eve düzenlenen suikast da dedem başta idi. Babam ve annem evde olmadığı biranda eve düzenlenen suikastta dedem beni ve diğer çocukları güvenli odaya kapattı ve biri gelene kadar çıkmamamızı söyledi. Birkaç gün sonra göz yaşları içinde annem bizi oradan çıkarttı. Salona doğru geldiğimizde yengem ve amcam sedyede götürülüyordu. Dedem ve babannemin ise üzerine siyah bir örtü örtüyorlardı. Amcam kendine geldiğinde babam kısa sürede bu evi yaptırdı. Yengemin cenazesinden sonra ise amcam ve kuzenlerim ile bu eve taşındık. Burası ormanın içinde bir yer ve tüm arazi bize ait. Eve girerken birçok adımdan geçerek giriyoruz ve yanımızda yabancı olduğunda ise babamın onayı olmadan içeriye giremez kimse. Bu durumda babamın aldığı en büyük önlemdi bir diğeri ise evin yolunu sadece biz biliyorduk birde burada çalışanlar biliyordu. Yanımızdaki yabancıların ise gözleri bağlı gelebiliyordu. Bu durum bazen bizi sinir etse de ailemiz başına gelenler ve gelebilecek durumlardan korunmamızın en garantili yoluydu. Ben düşünmeye devam ederken ikizimin sesi ile kendime geldim.

“Şimdi ne yapacağız, o şerefsizi öldürmek en garanti ve bunu ben yapmak istiyorum” dedi.

“Hayır” dedim. Biran herkes beni yanlış anlamıştı ama hemen açıklama yaptım.

Yüzümdeki sinsice gülümseme artarken konuşmaya başladım.

“Onların planına uyacağız amaçlarını ulaştıklarını sanıp başındaki kişiyi bulacağız ki bir darbe uygulayıp gücümüzü herkese göstereceğiz” dedim.

Anlamayan gözlerle bana bakan aileme göz gezdirdim. Sonradan söylediklerimi düşünmüşler gibi haklılıkla kafa salladı amcam ve babam onlara gülümseyerek Nilay’ a döndüm.

“Kuzenim, güzelim, biriciğim “diye yalakalık yaparak devam ettim. “Buradaki en büyük görev size düşüyor yani miniğimize ve sana” dedim.

“N nasıl” dedi Nilay.

“Şöyle ki seni evden kovduğumuzu sanacak ama sen eve girdikten 1 saat sonra Nihan arayacak seninle ve bizimle konuşacağını söyleyecek, o salak ise bu duruma inanıp seni yanına alacak çünkü istediği kaosu çıkarmış sanacaktır. Ben ise size düşman gibi davranıp sizi istemediğimi söyleyeceğim ama babam seni kabul edecek” diyerek babama döndüm.

Babam beni başıyla onayladı. Planın geri kalanını da anlattım ve işe koyulmuş olduk.

1 AY SONRA;

BARIN’DAN;

Yine o geceyi görerek gözlerimi açtığım bir sabah oldu. İlk kez birinin gözlerinde kaybolmuştum, ilk kez birine sabah olduğunda pişman olup olmadığını sorarak onunla devam etmek istediğimi söyleyecektim ama o ben uyanmadan kaçmıştı. O sabahtan sonra her yerde onu aramıştım ama bulamadım. Fahişe dahi olsa onu kabul edecektim. Ama hiçbir yerde yoktu. Tüm adamlarıma arattım hala da aratıyordum ama bir iz bulunamamıştı. Düşüncelerimi bölen kapı sesine lanet ederek “ gel” diye seslendim.

“Efendim günaydın kahvaltınız hazır” dedi sağ kolum, en iyi dostum ve kuzenim.

“Geliyorum Ares” dedim.

Yataktan kalıp önce duş aldım sonra ise takımlarımdan birini üzerime geçirip aşağıya indim.

Yardımcı kadın “ günaydın efendim “ dediğinde baş selamı verip yerime geçtim.

“Bulabildiniz mi o kadını” diye sordum.

“Bulamadık kuzen. Bazen düşünmüyor değilim seni ona çeken şey nedir acaba, ki sen fahişe bile olsa onu istiyorum diyorsun da… teyzem ne tepki verir orasına çözemiyorum” dedikten sonra sinsice sırıttı.

“Annemin bilmesine gerek var mı? Bildi diyelim ben istiyorsam kabul edecek, kadınıma saygı duymak zorunda. Her neyse bir iz buldunuz mu?” dedim tekrardan.

“Maalesef sanki peri idi seni kendine bağladı uçup gökyüzüne gitti” diye alay eder şekilde söylediğinde canım daha çok sıkıldı.

“Alay etme o gece yaşandı. Kokusu, teni, yüzü, elleri dediğin gibi melekten farkı yoktu. O sabah beni o halde bıraktı ama sanki bir parçamı da yanında götürdü. Kendimi eksik hissediyorum “dedim.

….

Kahvaltıdan sonra iş yerine geldik sabahlar sakindir fakat akşamları oldukça hareketlidir. Nizamı düzeni derken bir kalıba oturttuğumuz için pek sorunla karşılaşmadan geceyi bitiriyoruz.

Odamda içkimi yudumlarken kapı biranda açıldı. Tam kızmak için hazırlanıyordum ki gelenin Ares olduğunu görünce durdum.

“Hadi… hadi…. Terslesene bende bu güzel haberi sana vermekten vazgeçeyim” dedi.

“Ne haberi, ne bu neşe “ dedim gülerek.

“Belki “dedi ve bana baktı.

“Belki ne?” dedim.

“Senin güzellikten iz bulmuş olabiliriz” dediğinde gözlerim yuvalarından fırladı.

“Ne haberi çabuk söyle” dedim. Beni heyecan mı basmıştı. Kendimi toparlayarak kuzenimin dudaklarından çıkacak kelimeleri dinlemeye başladım ama sonuç kuzenimin ciddiyetsizliğiydi.

“Bana istediğim evi alırsan neden olmasın “ diye tehdit etti hain.

“Eğer işe yararsa alırım söyle şimdi “diye konuştum.

“Bardan çıktıktan sonra taksiye atlayıp bir otoparka gitmiş. Oradan da özel bir araçlar ilerlemiş ama sonradan araç gözden kayboluyor. Plakadan da çıkartamıyoruz. Senin güzellik ya çok özel biri ya da büyük ailelerden birinin kızı ve en kötüsü de olmayacak kişilerin eline düşmüştür” dediğinde kalbimin sıkıştığını hissettim.

“Anladım daha çok araştırın ve bulun onu bana özellikle başı dertte ise daha hızlı olun” dedim.

Sinirle aracıma doğru ilerleyip gizli sığınağıma doğru yola çıktım. Anlamıyordum nasıl yok olur bir insan, nasıl bulunamaz. Biz yeraltı dünyasının en saygın insanlarındanız ve en önemlisi de bütün yollar ve kapılar bize açıktır. Babam çok gençken girdiği yerde oldukça saygınlık kazanmış evlenince de yurtdışına gitmiş. Orada da gücüne güç katmış ve benim okumam için bırakıp dönmüştü ülkesine. Ben geldikten sonra ise kansere yakalanıp vefat etmişti. Onun saygınlığı bana geçmişti ve işlerim için iyi olmuştu. İşin ilginç tarafı ne bu saygınlık ne de güç 1 aydır işe yaramıyordu. Sinirle direksiyona vuruyordum. Bir süre sonra geldiğim yerde sabaha kadar içip esrarengiz kızı düşünerek sızıp kalmıştım.

İYİ OKUMALAR….

 

 

 

 

 

Loading...
0%