@2dreamreal
|
SELAM UZUN SÜREDEN SONRA BÖLÜM GELDİĞİ İÇİN ÖZÜR DİLERİM BUNDAN SONRA 3 VEYA 4 GÜNDE BİR GELECEK GÜMNCEL BÖLÜME KADAR. OY VE YORUMLARINIZI KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM... BARIN’DAN; Duyduğum seslerin yanlış olmasını dileyerek girdiğim odada Işıl ve arkası dönük olan bir adam neredeyse kucak kucağa sohbet edip, gülüşüyorlardı. Gördüğümün yanlış olmasını dilerek gözlerimi birkaç kez açıp kapamıştım ama sonuç yine aynıydı. Sinirle karışık ses tonum ile “Sevgilim “dedim varlığımı belirtmek için. İkisinin bakışları da bana dönünce Işıl’dan çok yanındaki görmek isteyeceğim en son kişi ile göz göze geldik. Yılışık yüz ifadesi ile “OOOO okulun ultra yakışıklısı, kızlara yüz vermeyen, elit, mütevazi arkadaşımda buradaymış” dedi. Yalandan kim ölmüş sinir oluyorum bu adam resmen. Işıl anlamlandıramadığı yüz ifadesi ile “Tanışıyor musunuz?” dedi ikimizi göstererek. “Elbette aynı dönem mezunlarıyız. Siz nereden tanışıyorsunuz acaba?” dedi yılışık piç gülümsemesiyle. Işıl’ a yaklaşıp elimi beline attım ve kendime doğru çekerek konuştum. “Tanıştırayım, nişanlım Işıl” dedim. “Vayy, demek bu güzel bayan nişanlın öyle mi?” dedi ama gözleri ile Işıl’ ı süzmeyi de ihmal etmedi piç. “Öyle. Siz nereden tanışıyorsunuz sevgilim” dedim. “Yeni projedeki erkek mankenimiz David bey “dediğinde şansıma küfür ettim resmen. “Anladım, başarılar sana David.” Dedim buz gibi sesimle. “Konuşmamız bitmişti zaten, ben çifte kumruları baş başa bırakayım “diyerek odadan çıktı. “Ne hakkında konuşuyordunuz, ayrıca neden dip-dibeydiniz “dedim. Sanki kıskançlık tüm hücrelerimi ele geçirmişti “veee en önemlisi neden bu adam bizim proje mankenimiz “ dediğimde Işıl kahkaha atmaya başlamıştı. Kahkahaları arasında “ sen, sen dur.. durduk yere niye kıskandın ki “dedi. “Ben mi kıskandım. Hiç de bile “dedim inkar en temel birinci kuraldır hesabı. “Peki ben gidip David ciğim ile baş başa yemeğe çıkayım “dediğinde sinir olmuştum. “ASLA” diye bağırdım ve gitmekte olan Işıl’ ın belinden tutarak kendime yaslayıp devam ettim “Asla olmaz. Hem evet kıskandım, oldu mu?” dedim. “Oldu, çok güzel oldu “dedi ve dudaklarıma ufak bir buse bıraktı. Bizim her özel anımızın katili olan kapı çaldı. Tabi ki ayrılıp toparlanmak zorunda kalmıştık. Tekrar çalan kapı ile Işıl “gel” diye komut verdi. “Efendim toplantı başlamak üzere” dedi asistanı. “Tamam tatlım biz geliyoruz “dedi. “Hadi gidelim. Erkek manken belli ama bayan manken erken gelmediğinden bilmiyorum ve çok merak ediyorum“ dedi. “Tamam hadi gidelim “dedim ama aklıma gelen ile “Işıl onunla fazla samimi olmanı istemiyorum “dedim. “Tamam bay kıskanç, altı üstü birkaç ay göreceğiz zaten” dedi. Bu kadındaki umursamazlık mı yoksa iş prensibimi asla çözemiyorum. Birlikte yürürken aklıma gelen ile gülümsedim. “Bence başka bir manken bulabiliriz “dedim. “Saçmalama lütfen, işinde dünya çapında en iyisi o” dediğinde göz devirdim. Geldiğimiz toplantı salonuna önce o sonra da ben giriş yapmıştık. Yerlerimize geçerken gözüm David ‘e kaydı ve onun gözleri sadece Işıl’ da idi. Bu durum toplantı boyunca sürerse kendimi tutmakta zorluk yaşardım. Herkesin hazır olduğunu gören Işıl toplantıya başlatmak için konuşacağı sırada boş bir koltuk görmesiyle kaşlarını çattı. “Kim eksik, ne bu saygısızlık” dedi. “Efendim Eleni hanım toplantıya katılamayacak “diye konuşan kişi ile odak noktamız o adam olmuştu. Çalışanlarımızdan birisi “sebebi nedir, bakın yöneticilerimizin en nefret ettiği durum budur” dedi. “Özür dilerim son çekimi uzadı. Onun yerine tek katıldım, zaten burada olsa da genel koşullar ile ilgilenmezdi “dediğinde Işıl tek kaşını kaldırmıştı. “O ne demek. Ayrıca size özellikle yüksek miktar teklif ettik tüm programlarınızı boşaltmanız için, bu sizin için de geçerli David bey “dedi. “Bu yüzden zaten, sizinle çalışılacak süre zarfında bulunan işleri öne çektiler. İnanın ki çalışmaya başlanıldığında sadece sizin için çalışacak “dedi. Işıl’ a baktığımda bu durum hiç hoşuna gitmemişti, ona göre herşey mükemmel olmalıydı. “Neyse toplantıya başlayalım artık. Bu durumu sizinle daha sonra detaylıca konuşacağız “dedi. ………………………….. Üç saatlik toplantı bitmek üzereydi ama ben neredeyse sinirden kalp krizi geçirecektim. David iti gözlerini projeksiyona değil de Işıl ‘a dikmiş onu izliyordu. “Sunum bu kadardır, dilediğiniz için teşekkür ederim “ dedi proje yönetmeni. “Herşey mükemmel, dediğimiz noktalara değinilsin ve 1 hafta sonra herkes tam olarak burada olsun “dedi Eleni hanımın asistanına bakarak. Toplantının bitmesi ile ayaklanan David bize doğru geldi ve Işıl’ ın tam önüne geçeceği anda ben önüne atıldım. “İyi günler, görüşmek üzere” dedim. Başta elimi sıkarak karşılık verdi, daha sonra ise bana sarılıyormuş gibi yapıp duymak istemeyeceğim o cümleleri söyledi. “Dikkat et güzel nişanlın elime düşmesin yoksa bu afeti yataktan kaldırmam, bir de kızın varmış iyi korumalısın zira intikam için döndüm “ dedi. Adam resmen bana düşmanımsın diyor haklı gibi. Bu cümlelerden sonra onun istediği, yüzüne indirmemim muhtemel olan yumruktu ama ben soğuk kanlılık ile ona sarılarak kurduğum cümle ile şaşırtmıştı. “Birincisi asılmaya çalıştığın kişinin kim olduğunu öğren, ikincisi Işıl altına aldığın orusp… lara benzetme, üçüncüsü ve en önemlisi kızımın yanına bile yaklaşamazsın ki korumaya gerek olsun. Haaa bir de gönderdiğin piyonlar çok salak “dedim. İkimizde sahte bir gülümsemeyle ayrıldığımızda Işıl’ın gülen gözleriyle karşılaştım. “Sevgilim benim çıkmam gerekli işlerim var “dedi. “Tamam güzelim bende hastaneye gideceğim, sonra buluşup ev için eksiklere bakalım mı?” dedim. “Olur bakarız, bay bay “dedi ve ayrıldı. Gözlerini bizden ayırmayan David ile sahte bir gülümseme bahşettim ve odama doğru adımladım. “Odama kimseyi alma “dedim ve içeriye girerek kapıyı kilitledim. Adama bak gelmiş beni tehdit edebileceğini sanıyordu. Işıl’ a güvenim sonsuz olmasa tereddüt ederdim ama ona güveniyorum. Yüzsüzlüğün bilmem kaçıncı leveli gelmiş kızım ile tehdit ediyor. “Ben salak mıyım lan eğer kızıma ulaşsaydın Ares değil onu hedef alırdın” diye kendi kendime söyleniyordum. “Ben ihbar ettim sanki seni. Git en yakınına bak diye defalarca söyledim ama inanmadın” diye söylenmeye devam ederken telefonum çaldı. Kim olduğuna baktığımda Ares için görevlendirdiğim adamımdı. “Alo” dedim sesimden sinirli olduğum belli iken. “Alo abi, Kerim ARTÜRK” le ilgili bilgileri buldum ve mail attım” dediğinde göz devirdim. “GEÇ KALDINIZ LAN BEN BULDUM ARKASINDAKİ İTİ, ASIL GİT DAVİD CAROLİNE KİM ONU ARAŞTIR BUL.” dedim ve telefonu yüzüne kapattım. Adamlarım mı salaklaşmıştı yoksa ben mi görünce farkına varmıştım acaba diye düşünürken David itinin söyledikleri aklıma geldikçe sinir kat sayım artmaya başlamıştı. Ona haddini bildirebilmem için çok iyi araştırıp tüm zaaflarını bilmem gerekli ki biran önce def edeyim başımdan. Bu aralar tüm belalar resmen beni buluyor mıknatıs gibi çekiyorum offf. “Geri zekalı “diye duvara yumruk attım. Sinirim geçmeyince etrafta ne var ne yoksa dağıtmıştım en son ise koltuğa oturup kafamı geriye doğru dayadım ve sakinleşmeye çalıştım. Kapının çalması ile sinirle “gir” dedim. “Dostum kapı kilitli açar mısın, iyi misin ?” diyen kişi Işık idi. Yerimden kalkıp kapıyı açtım ama gördüğü görüntü hoşuna gitmemiş olacak ki içeriye girerken yüzünü buruşturdu. “Ne oldu burada” dedi. “Yok bir şey, sinir boşalması yaşadım “ diye açıkladım. “Sebep peki. Seni tanıyorum kolay kolay sinirlenmezsin “dedi. Haklıydı kolay kolay sinirlenen bir tip değildim , aksine zekam ile insanları ezerdim tıpkı az önceki gibi. “Boş-ver oldu birşeyler, sen neden gelmiştin” dedim. “Eve geçiyordum, odandan ses gelince birine bir şey oldu sandım “dedi. “Şu yeni gelen erkek manken David” dedim. “David ne alaka yoksa ikizimi mi kıskandın “dedi gülerek. “Kıskanmak da var ama asıl sorun şu ki Ares’ i öldürmeye çalışanın arkasındaki kişi olabilir. Biz onunla husumetliyiz” dedim. “Anladım. Belli ki seni kızdıracak birşeyler yaptı “dedi Işık. “Gibi , neyse boşver beni. Hadi çıkalım artık hastaneye uğramam lazım “dedim. Aklıma gelen ile “Işık, Güneş’ e ulaşmak kolay değildir değil mi “dedim. Kaşlarını çatarak “o ne demek Barın, bir sorun varsa söyle tedbir alalım “dedi. “Bak David Güneş’ i öğrenmiş beni kızımla tehdit etti “dedim. “NE NE NE “dedi sanki yanlış duymayı diliyormuş gibi. “Duydun işte Işıl kendini korur hatta haddini de bildirir ama kızım küçük daha” dedim. Bir süre bekleyip aklındakileri tarttıktan sonra umursamaz bir tavır ile konuştu. “Merak etme ya sen bulamadın yanımızdayken o salak düşmanın nasıl bulsun “dedi. Haklıydı 5 yıl aramış gözümün önündekini görememiştim. Bizden uzakta kendi ülkesinde olmayan bir mafya hiç bulamazdı. Ona hak vererek birlikte odadan çıkıp otoparka indik. Araçlarımıza doğru sohbet ederek ulaştığımızda arkamdaki adım seslerini duydum. “Barın dikkat et!” diyen Işık ile arkamı döndüm ve direk yumruğumu bana job sallayan adama geçirdim. Hızla siper aldım ve karşımdaki adama tekme attım. Diğerine yerimden zıplayarak yumruk geçirdim. Işık’ a baktığımda onunda durumu gayet iyiydi. Yaklaşık 10 dakika sonra herkesi yerle bir etmiştik. Tam doğruluyorduk ki gelen güvenlikler ile kafamı iki yana salladım. “Sanırsın arka sokaklar çekiyoruz” diyen Işık ile kahkaha attım. “İyi misin. Adamdaki cesarete bak be “dedi. “Manyak açık açığa gözüme baka baka ‘intikam almaya geldim’ dedi “diye açıkladım. ……………… IŞIL’DAN; Toplantıya girmeden önce olanlar ile kalbim hala hızlı atıyordu. Bu etkilenmekten daha fazlasıydı sanırım. Barın ‘ın beni kıskanması aşırı hoşuma gitmişti. Hoş onun yerinde ben olsam ne yapardım hiç kestiremiyorum. Toplantı da düşündüğüm şeylere bak resmen aptal aşıklar gibiydim. Gözüm Barın ‘a kayınca sinirli olduğunu gördüm ama neye diye düşünmeye başlayacakken baktığı yere baktım. David bey toplantıyı izlemek yerine gözünü bana dikmiş şekilde beni izliyordu. Biraz daha bakarsa bana bakan gözünü çıkartıp eline verecekti Barın. “Sunum bu kadardır, dilediğiniz için teşekkür ederim “ diyen proje yönetmenine tebessüm ettim. Bu kadın mükemmeldi. “Herşey mükemmel, dediğimiz noktalara değinilsin ve 1 hafta sonra herkes tam olarak burada olsun “dedim Eleni hanımın asistanına bakarak çünkü aşırı sinir olmuştum bu duruma. Alanında bir numara olmasaydı çoktan işe başlamadan def ederdim ama alanında bir numara ile çalışacağımızı söylemiştik bir kere ayrıca standartlara uyan tek kişiydi. Beni düşüncelerden ayıran David beyin Barın ’a sarılarak birşeyler söylemesi idi. Barın ise yüzündeki soğuk ifadesiz bir halde ona karşılık vermişti. Ayrıldıkların da küçük bir gülümseme ile gitmem gerektiğini söyleyip vedalaştım. Sürpriz işini bugün halletmeliydim. ……………………….. Geldiğim yapının önünde bir süre izledim. Alan mükemmeldi, yapı ise tam istediğim gibi dizayn edilmişti. Güvenlik koşulları, gizlenme alanları, gizli geçit ve çıkış noktaları tamamen halledilmişti. Benim yapmam gereken ise sadece kontrol edip hataları söylemek olacaktı. “Hoş geldiniz efendim, buyurun birlikte gezelim bende eksik gördüğünüz yerleri not alayım” dedi çalışan bayan. “Tabi ki “ dedim. “Sadece kapıdaki güvenlik sistemini en sona bıraktığımızdan henüz hazır değil” diye belirten mimara gülümsemek ile yetindim. “İlk önce bahçeden mi yoksa evin içinden mi başlayalım “dedi. “Evden başlayalım ki dışarıya çıkış noktalarında hata varsa bahçeden de düzeltilmesi gerekli“ dedim. “Elbette buyurun önden “ dediğini yapıp açık olan kapıdan içeriye girdim. Bu evi daha dönmeden önce inşa ettirmeye başlamıştım. Diğer evimizden pek bir fakı yoktu sadece ufak tefek zevkler değişiyordu. Birde kendim ve Barın için gizli, özel odalar o da en son katta idi. Birçok insan özel odalarını bodrumlara koyar ama benim için öncelik kimsenin aklına gelmeyecek yerlerdir. Evi gezmeye başladığımızda birkaç tane eksiklikleri belirttim şuan ise bahsettiğim özel odaya gidiyorduk. “Asansör çıkışı sadece sizin parmak iziniz ve gözlerinizin taranması ile çalışacaktır yada belirlediğiniz kişilerin” dedi asansöre binerken hareket eden asansörde açıklama devam etti “merdiven çıkışında ise duvar gibi görünecek yine aynı şekilde sizin parmak iziniz ve gözleriniz taranması ile çalışacaktır” diye açıklama yaparken üst kata gelmiştik bile. Gezdiğim katta herşey istediğim gibiydi. “Teşekkürler, tam da istediğim gibi olmuş” dedim. “Efendim size sormadım ama bu katta dinlenme odası olsun demiştim. Yatak odası şeklinde “dedi ve bir kapıyı açıp devam etti “işte burası eğer istemezseniz değiştirebilirim “dedi. “Hayır kalsın. İyi düşünmüşsünüz benim aklımdan çıkmış “dedim. “Nasıl isterseniz Işıl hanım” dedi. “Üst kat ve odalar ile ilgili sorun yoksa aşağı katlara bakalım mı?” dedi. Onu onaylayarak aşağı katları gezdiğimizde aktivite odası ile sinema odasını ayırmaları istedim. Spor salonundaki gizli geçit ise oldukça dar olduğundan onu da düzenlemelerini istemiştim. Dışa çıkış noktalarında bir problem yoktu ama bir tanesi direk göletin önüne çıkıyordu bu da kişinin kabak gibi ortada kalmasına sebep oluyordu. “Buranın çıkış noktası güzel ama kişinin kabak gibi ortaya çıkması saçma olmuş. Burayı ya kamufle edici bir alanı oluşturun yada başka çıkış noktası belirleyin “ dedim. “Aslında ben asistanım ama “ dediğinde ona doğru döndüm. “Ama” dedim. “Aklımdaki üstlerime göre uçuk bir fikir ama söylersem belki aklınıza yatabilir” dedi sanırım biraz heyecan yapmıştı cümlesin bile devrik kuruyordu. “Dinliyorum “diye söylediğimde anlatmaya başladı. “Çıkış noktasının bulunduğu alan eğimli olduğundan yapay bir şelale inşa edebiliriz ayrıca içini gizli bir depo niteliğinde kullanılabilir” dediğinde mantıklı bulmuştum. “Çok mantıklı sevdim bu fikri, hemen yapılsın” dedim. Yüzündeki gülümseme ile “ hemen not alıyorum “dedi. “Eğer fikrini sorun eden olursa benim onay verdiğimi hatta çok beğendiğimi söylersin zaten üstünü arayacağım, merak etme “dedim. “Çok teşekkür ederim Işıl hanım “dedi. “Devam edelim ki biran önce bitsin” dedim. Diğer kalan tüm alanları da gezdiğimizde başka sorun olmadığını görmüştüm. “Ben bir üstünü arayayım, sonra gidersin “dedim. “Tabi efendim bekliyorum “dedi. Çok zarif, çıtı pıtı bir kızdı. İleri de çok iyi bir mimar olabilirdi ve tabi ki ben bunu asla kaçırmamalıydım. “Alo Güngör bey “dedim. “Alo buyurun Işıl hanım “dedi. “Evi gezdim asistanınıza yapılması gereken herşeyi belirttim” dedim. “Eksik alanlar için özür dileriz, teslim tarihine kadar yetiştirmeye çalışacağız” dedi. “Çalışmayın direk yetiştirin, özellikle de asistanınızın kamufle fikrine bayıldım “dediğimde adam anlamamıştı. “Sizin beğenmediğiniz ama benim hoşuma giden fikir” dedim. “Efendim biz istemezsiniz diye düşünmüştük. Aslında başka bir çözüm üretebiliriz” dediğinde adamı susturdum. “Size bu fikre bayıldım dediğimi belirttim. İkinci bir husus da bu kızın stajı bitince yanımda istiyorum” dedim. “HAAA. Evet evet efendim üstlerime iletirim “dedi. “Şimdi kapatıyorum, dediğim gibi asistanın stajı bitince benim yanımda olacak ayrıca korumam altında herkes ona göre hareket etsin. Bir de ev ile ilgili sadece o ilgilenecek” dedim. “Tabi efendim, iyi günler “dedi. Uzakta bekleyen asistan kızın yanına gittim. “İsmin ne demiştin “dedim. “İsmim Aslı Naz efendim “dedi. “Aslı Naz stajın bittiğinde benim yanıma geleceksin. Ofise döndüğünde sana detayları anlatırlar” dediğimde çok güzel gülümsedi. “En önemlisi de benim himayem altındasın, yani kimse seni ezemez “dedim. “Çok teşekkürler efendim “dedi. Heyecandan bayılacaktı neredeyse. “Bir de ev ile ilgile sadece sen ilgileneceksin. Diğer tüm detayları da stajın bittiğinde konuşacağız anlaştık mı “ dedim. “Anlaştık “dedi gülümseyerek. “Şimdi sen gidebilirsin, ben bir süre daha burada kalacağım “dedim. Aslı Naz gittikten sonra evi tekrar gezdim. Aklıma gelen fikir ile neden olmasın diyerek telefonumu elime alıp Barın’ ı aradım. Aslında her durumda çağıracaktım ama diğerlerini de alıp gelmesi iyi olurdu. “Alo güzelim” dediğinde yüzümde gülümseme oluştu. “Alo yakışıklım, işin var mı? “dedim onun oyununa ayak uydurarak. “Şuan bir işim yok. Ama az önceki neydi öyle eve kız atmaya çalışan ergen bebelerin kullandığı keko konuşma gibiydi “dediğinde kahkaha attım. “Çok komiksin senin oyununa oyunla karşılık verdim işte “ dedim. “Neyse sen neden aramıştın güzellik?” dedi. “Sana konum atacağım ama önce Güneş ve Beril’ i evden alman gerekiyor” dedim. “Tamam alırım. Sen konumu gönder “dedi. “Yalnız takip edilmediğinden emin olmalısın oldukça gizli “dedim. Hafif bir kıkırtı sesi duydum sonra da “ tamam “dedi. “Tamam “ dedim ve telefonu yüzüne kapattım. KIZIMIN BABASINA; “KONUM” Konumu gönderip mesajlardan çıktım. Onlar gelene kadar aklımdaki ikinci planı gerçekleştirmek için hazırlattığım yemekleri ısıtıp masaya yerleştirdim. Evde mobilya yok denilecek kadar azdı ama mutfak da ufak tefek eksikler vardı. Bunu özellikle istemiştim çünkü ilk günden aklımda bu plan vardı. Herşeyi hazırlayıp üst katta ki yatak odalarının birine gidip duş aldım ve yanımda getirdiğim kıyafetimi giyip hazırlanmaya başladım. Saate baktığımda neredeyse gelmek üzere olduklarını gördüm ve aşağıya inip beklemeye başladım. Bahçeden giren araç ile kapıyı açıp onları karşıladım. Duran araçtan ilk inen kızımdı. “ANNECİMMMM” diye koşarak geldiğinde oturup kollarımı açtım. “Bebeğim” dedim ve saçlarını öptüm. Güneş’ i kucağıma alıp diğerlerine “hoş geldiniz “dedim. “Hoş bulduk tatlım da niye buraya geldik “dedi Beril. “Burası yeni evimiz olacak sizin de görmenizi istedim” diye açıklama yaptım. Bana şaşkın yüzlerle baktıklarında bir kahkaha attım. Yüzleri Güneş dahil oldukça komik görünüyordu. Hemen telefonumdan birkaç fotoğraf çekmiştim, ileride bakıp bakıp gülmek için. “Sana başta da söylemiştim Barın evi ben halledecektim ya” dedim. “Demiştin ama bu kadar erken olması şaşırttı” dedi. “HAA düğün için erken değil ama ev için erken yani öyle mi? “dedi Beril alayla. “Ne alakası var “dedi Barın. Kafamı iki sana salladım ve ellerimle içeriye geçmeleri için yön gösterdim. Bizde Güneş kucağımdayken arkadan salona ilerledik. “İlk önce yemek yiyelim daha sonra gezeriz “dedim. “Yemek işini hangi ara hallettin kızım “ dedi Beril. “Sence tatlım” dedim. “Anne acıktım” dedi Güneş. “Prensesin dediği olduğuna göre önce yemek “dedi Barın. “Siz masaya geçin bizde yemekleri getirelim” dedim Beril’ i kastederek. Bol eğlenceli bir yemek faslından sonra tüm evi bahçe de dahil gezdirmiştim. Tabi hepsinin birkaç düşüncesini de asistana mesaj olarak iletmiştim. Gizli geçitleri de gösterdikten sonra Beril işi olduğunu söyleyerek eve gitmişti. Bizde evde eksiklik olsa da bu gecelik burada kalma kararı almıştık çünkü Güneş ile bir süre oyun oynayıp, çizgi film izlerken uyuyakalmıştı. Onu boş odalardan birine yatırmıştık. Aslında kalma kararını Güneş uyuyunca almıştık ama ev güvenliksiz ve savunmasız olduğu için sabahlamak en iyisiydi bizim için. Şimdi ise ikimiz için yaptığım kahveler ile salona ilerleyip kahveleri masaya bıraktım. “Ne düşünüyorsun “ dedim. “Hiç, öyle, bizi, geleceğimizi filan “dedi. Bunu söyleyince aklıma gelen ve benim içimi kemiren soruyu sormak istedim. “Barın” diye seslendim. “Efendim güzelim “dediğinde gülümsedim. “Ben Beril de bizimle kalacak diyorum ama senin için bir sakıncası var mı yok mu sormak için geç mi kaldım” dedim. “Ben. Aslında sadece sen, ben ve kızımız olacak diye düşünmüştüm” dediğinde kalbimin sıkıştığını hissettim. Bu bizim ilk fikir ayrılığımız olacaktı sanırım, belki de başlamadan bir şeylerin bitişi olacaktı. Sözlerinin devamını dinleyip ondan sonra son sözümü söylemeliydim. …………………………… Not: David aslında ülkesinde tanınmış bir mafya ve Barın ile aralarında husumet var. Aksiyon-suz bölüm olacak dedim ama ucundan ufacık yapıştırdım. İYİ OKUMALAR…
|
0% |