Yeni Üyelik
26.
Bölüm

26. BÖLÜM

@2dreamreal

SELAMMM, BEKLETTİĞİM İÇİN ÖZÜR DİLERİM. BU BÖLÜMDE +18 SAHNELER VARDIR BAŞTAN BİLDİRİM YAPAYIM. YORUM VE AYLARINIZI BEKLİYORUM CANLARIM...

IŞIL’DAN;

Bugün haftasonuydu, yani kaç aylardır beklediğimiz büyük gün geldi sonunda. Şuan ise aynanın karşısında üzerimde kızımla aynı olan gelinliği süzüyordum. Geçmiş tecrübelerimden dolayı gelinlikten korksam da belli etmiyordum kimseye. Sırf yanlış bir insan yüzünden kaç kişinin hayatı mahvolmuştu. Tek fark benim için iyiydi Barın’ ı onun sayesinde tanımıştım belki de bana ilk ve son iyiliği olmuştu.

“Annecim ben ikizlerin yanına gidiyorum, bay bay” dedi Güneş ve odadan çıktı.

Onun çıkmasıyla eş zamanlı olarak kapıdan içeriye tüm heybetiyle Barın girdi. Bana gülümseyerek önce kapıyı kapattı sonra ise arkamdan sarılıp aynadan yansımamıza baktık. O böyle yapınca yıllar öncesi geldi aklıma… Ben heyecanla hazırlanmış müstakbel eşimi beklerken, üstelik koridorlarda fellik fellik onu ararken o kuzenimle köşe başlarında arkamdan iş çeviriyordu. İstemsizce gözümden bir damla yaş düşerken Barın konuştu.

“Ne oldu güzelim, neyin var?” dediğinde kollarında dönüp ona sarıldım.

“Geçmiş geldi aklıma birden. O herifi sevdiğimden değil ama arkamdan iş çevirmeleri geldi” dedim.

“Güzelim, adı üzerinde geçmiş gitmiş, bak şimdi neredesin, neredeyiz. Şu açıdan düşün o olay olmasaydı bugünümüz varolur muydu? “dedi.

“Korkuyorum” diyebildim sadece.

“Korkmanı gerektirecek bir durum söz konusu dahi değil güzelim, ben o adi değilim” dedi.

“Biliyorum, aslına bakarsan diğerinde koridorlarda müstakbel kocamı arıyordum ama şuan o beni buldu ve kollarının arasında teselli veriyor” dedim ve kıkırdadım.

“Bundan şunu mu anlamalıyım acaba ‘seni aldatabilirim yada aldattım’ hımmm” dediğinde kıkırdadım ama bu sefer sevdiğimde bana katıldı.

“Sakın korkma ya da bu gece için kork” dedi ve dudaklarıma bir öpücük kondurup devam etti “Ben ne seni bırakırım ne de bırakmana izin veririm. O gece girdin kalbime asla çıkmamak üzere. Ayrıca güzellik seni bıraksam bile Güneş’ imi bırakamam “dediğinde gülümsedim.

“Biliyorum ama yine de korku işte, her an bir şey olup beni bırakacakmışsın gibi geliyor” dedim.

“Biriciğim seni kim olduğunu bilmeden o geceden sonra severken buldum kendimi. Ben seni uzaklarda ararken herkesin dilinde dolaşan paylaşılamayan veliaht olduğunu bilmeden sevdim. Şimdi söyle bana nasıl bırakayım seni, kızımı, ileride doğacak evladımı yada evlatlarımı “ dediğinde belli belirsiz gülümsedim.

“Bunları biliyorum ama…. bilmiyorum da offf, belki de bu gün bitmeden anlayamayacağım “dedim.

“O zaman şimdi geçmişi düşünmeyi bırakıp anı yaşıyoruz çünkü bu bizim için en özel akşam ayrıca bunu gecesinde var “dediğinde utandığımı hissettim.

“Utanma benden” dedi ve yapılı saçlarıma öpücük kondurdu.

Onun güçlü kollarında kendimi güvende hissederken daha sıkı sarıldım. Ben Işıl Gözükaralar olaraktan ilk kez güçsüz sıradan bir kişi olmayı diledim ama bu saatten sonra imkansız olduğunu da biliyorum. Düşüncelerim ile kafamı kaldırıp Barın ile göz göze gelirken o da bana doğru eğiliyordu ki kapı pat diye açıldı.

“UPPPSSSS pardon yaa, ben düşünemedim “dedi ve arkasına döndü Ares.

Barın kapıya yaklaşarak “Kardeşim bu kapı , kapı bu da kardeşim” dedi ve eliyle kapıyı gösterdi.

“Memnun oldum da bu neydi şimdi “dedi Ares anlamamazlığa vurarak.

“İnsan kapıyı çalar hayvan herif “dedi ve üzerine yürümeye başladı Ares’ in.

Ares arkama geçip “yenge kurtar “dese de önünden çekildim.

“Üzgünüm ama haklı yani, belki romantik bir anımızı bozdun, belki gelmesen öpüşecektik biz, belki de koyun koyuna yatacaktık” dediğimde gözlerini pörtleterek bana baktı.

“Yuhhh yani evinize gidin beeee “diye çemkirince bizde kahkaha attık.

“Sen niye gelmiştin?” dedi Barın.

“Haaa, davetliler tamam, nikah memuru da geldi, kısacası sizi bekliyorlar” dedi ve kaçarak salona doğru koştu.

Barın bana bakarak gözleriyle kıvırdığı kolunu işaret etti. Bu sanırım ‘koluma gir ki kime ait olduğun bilinsin’ demekti. Gülümseyerek son kez aynada kendime baktım ve sevdiğim adamın koluna girdim. Yavaş adımlar ile ilerlerken her an bir şey olacak korkusuyla etrafa bakıyordum ki kapının önündeki kızımı ve ailemizin yeni ürkek üyelerini gördüm.

“Bak cimcimeler bizi bekliyor “dedi Barın.

“Evet, bekliyorlar “dedim ve biraz daha hızlanarak yanlarına ulaştık.

“Nasılsınız bakalım küçük nedimeler” dedim.

“Hadi anne ve baba heykes sizi bekliyoy ama “ dediğinde ikimizde gülümseyerek büyük kapıdan içeriye adımladık arkamızdaki ufaklıklar ile birlikte.

Alkış sesleri ile yavaş yavaş ilerlemeye devam ederken istemsizce geçmiş aklıma gelip duruyordu. Barın hafifçe ellerimi sıkarak ben buradayım işareti veriyordu. O da anlamıştı ki bugünün bana hiç iyi gelmediğini. Nikah masasına oturup memurun konuşmasını dinliyordum ki kapı gürültüyle açıldı. İçeriye elinde Güneş yaşlarında bir erkek çocuğu ile bir kadın girdi.

“Bu nikah kıyılamaz” dediğinde gözlerim korku ile Barın ‘a kaydı.

“Ne demek kıyılamaz, sen kimsin “dedi Barın kendinden emin şekilde.

“Ben bu çocuğun bakıcısıyım” dedi ve gözleri beni buldu.

Gözlerimi kapatıp kendime gelmeye çalışırken kadının söyledikleri ile ben dahil tüm salon şok olmuştum.

“Kadın, kadın daha çocuğuna sahip çıkıp analık yapmıyorsun, tutmuş başka bir adamın başını yakıyorsun “dediğinde kaşlarım çatılmaya başlamıştı.

“Pardon, kim kime annelik yapmıyor “dedim.

“Sen” dedi ve eliyle beni işaret etti.

“Ben mi?” dedim ve elimle kendimi gösterdim daha sonra da kafamı iki yana sallayıp “Şaka ise hiç komik değil bu “dedim istemsizce sesim yükselmişti.

“Siz Nadide hanım değil misiniz “dediğinde salondan fısıldaşma sesleri yükselmeye başlamıştı.

“Bana bakın bu çocuk kim tanımam, benim tek bir kızım var o da yanımdaki adamdan. Bu yaşına kadar kızımı da kendim büyüttüm. Şimdi kaybol git manyak mıdır nedir “dedim.

“Sakin ol güzelim, bir an yüreğime inecek gibi olsa da şuan rahatladım.” Dedi.

Salonda gözlerimi gezdirdiğimde ise bazıları kahkaha atarak, bazıları bıyık altı, bazıları ise anlamsızca bakıyordu.

“Neyse olay açığa çıktığına göre nikahınızı kıyalım da ben başka nikaha geçeceğim “dedi nikah memuru.

…………………………..

Olaylı başlayan nikahımız kıyıldığında bir nebze de olsa rahatlamıştım. Artık kendi soyadımın yanında eşimin de soyadı vardı. Tekrardan kızımla aynı soyadı taşımak, üstelik bu sevdiğim adamındı ve bu içimdeki kelebeklerin havalanmasını sağlıyordu. Çalan dans müziği ile Barın ellini uzatarak kalkmamı bekledi ve birlikte piste çıkıp ilk dansı başlattık. İlk müzik bitip ikincisine geçilirken Işık yanımıza geldi.

“İkizimi çalabilir miyim eniştecim “dedi enişte kısmını bastırarak.

Barın gülümseyerek “tabi bende kızımı dansa kaldırayım “dedi ve ellerimi Işık ‘ ın ellerine bıraktı.

“Diğer yarım, çok mutlu ol, olun “dedi.

“Diğer yarım, umarım sende kalbini titreten birini bulursun “dedim.

“Umarım “dedi ve gözleri ile etrafı taradı.

“Gözlerin ile etraftı turlama da kuzenimi ver bana “diyen Nihat ile bu sefer onun kollarında buldum kendimi.

“Hoş geldin “dedim alayla.

“Hoş buldum, yıllar önceki hayalimizi gerçekleştirelim “dedi.

Gülümseyerek “haklısın “diye karşılık verdim.

Birkaç saniye dansa devam ederken Ares’ in kollarındaki İpek ile gözleri takılı kalırken konuşmaya başlamasıyla tebessüm ile onu dinlemeye başlamıştım.

“Kuzennnn, Barın’ ı sevdiğini nasıl anladın “dedi ve arkamızda takılı kalan gözlerinden bir kıskançlık dalgası geçti.

“Bilmem ki, görünce kalbim maratona koşar gibi atıyor, düşünme yetim yok oluyor bazen, yanında karşı cins görsem sinirden ve kıskançlıktan nefes alamıyorum “dediğimde beni dikkatlice dinleyen kuzenimin kulağına yaklaşıp konuşmaya devam ettim “Geç kalırsan sevdiceğini çalarlar, acele et “dedim ve İpek’ e doğru yolladım onu.

Düğünümüz sorunsuz ilerlerken uzaktan kucağında uyuklayan Güneş ile Beril geliyordu.

“Tatlım biz önden gidiyoruz, küçük hanımın uykusu gelmiş yatağını istiyor “dedi Beril.

Tamam bizde birazdan çıkıp geliriz “dediğim sırada arkamdan Barın sarıldı.

“Nereye çıkarız güzelim gençlerle birlikte başka yere geçeceğiz. Beril sende Güneş’ i dadısına ver gitme” dedi Barın.

“Bundan benim neden haberim yok acaba “dediğimde kollarını daha da sıkı sardı ve açıkta olan boynumdan öpüp “sürpriz olsun istedim güzelim ayrıca elbisen de hazır “ dedi.

“Öyle olsun bakalım, hem eğlenmek de güzeldir” dedim.

“O zaman ben Güneş’ i ikizlerin yanına bırakıp geliyorum “dedi Beril.

O uzaklaşırken annem gülümseyerek bize doğru geliyordu.

“Sonunda muradıma erdim ya ölsem de gam yemem artık “dedi.

“O nasıl söz sultanım, cık cık cık ölüm filan yakıştıramadım “dedim kızar gibi yaparken.

“Lafın gelişi güzel kızım, hadi misafirler gitmeye başladı. Siz ikinizi soruyorlar “dedi.

“Hadi gidelim güzel karım “dediğinde gülümsedim.

“Gidelim yakışıklı kocam “dedim söylediğine gönderme yaparaktan.

………………………

Tüm misafirleri uğurlamış ayrıca fotoğraf çekimi de yapılmıştı. Şimdi ise gençler grubu olarak Barın’ ın en son aldığı eğlence mekanında kendi aramızda eğlenemeye başlamıştık. Saatler ilerledikçe birçoğunun kafası da güzel olmaya başlamıştı. Burada fark ettiğim bir şey ise sadece Ares ve Nihan değil, Işık ve Beril de birbirlerine bakıp duruyorlardı. İnşallah ikizim ve kardeşim dediğim insan sevgili olurlar diye içimden dualar etmeye başlamıştım. İleriden gülümseyerek bana doğru gelen Nilay ile benden gülümsemiştim. İkizleri bulduğumuzdan beri yüzünde güller açıyordu resmen.

“Naber “dedi ve yanıma oturdu.

“İyidir güzellik, senden naber “dedim.

“İyi ne olsun, dadı ile konuştum. İkizler ve Güneş zor da olsa uyumuş” dediğinde bende gülümsedim.

“Neden zorlamışlar “dedim.

“Bizimle uyumak istemişler, malum Beril de burada olunca sanırım biraz tedirgin olmuşlar “dedi.

“Alışacaklar merak etme “ dedim içindeki burukluğu almak için ve elinden tutup piste doğru sürükledim.

Yaklaşık olarak yarım saattir deliler gibi dans ediyorduk ki kapıdan gördüklerim ile dona kalmıştım. Benim duraksadığımı anlayan Nilay da durup kapıya dönmüştü ki Beril hızla kapıya gidip Maria’ ya sarıldı. Bende yanlarına ulaştığımda bizimkiler dahil olmak üzere bizi izliyorlardı.

“Bakın gelin hanım da geldi” dedi Beril beni göstererek.

“Sizin ne işiniz var burada “dedim şaşırarak.

“Gelmek biz, ama istememek” dedi Maria bozuk Türkçesi ile.

“Olur mu öyle şey hoş geldiniz, sadece şaşırdım tatlım “dedim.

Ander ve Nikola’ ya da hoş geldin dedikten sonra onlarla birlikte bizimkilerin masasına ilerledik.

“Millet bunlar bizim Amerika’ daki arkadaşlarımız ama 2 kişi eksik “dedim.

“ Hakikaten Jenifer ve Animel nerede” diye sordu Beril.

“Onların işleri çıktı. Gelmeyi çok istediler ama olmadı, seni de tebrik ediyorlar “dedi elindeki hediye paketlerini uzatarak.

“Ne gerek vardı “ dedim.

Ben paketleri açmak için hamle yapmıştım ki gözüm Işık ‘a kaydı. Beril’ in yanına gelmiş ‘benim’ der gibi hava veriyordu. Tam onlardan gözümü çekecektim ki belimdeki kollar ile kafamı arkama çevirdim. Barın kaşları çatık şekilde Nikola’ ya bakıyordu.

Kulağına doğru eğilip “sorun mu var “dedim.

“Yok güzelim hadi eğlenmeye devam edelim “dedi.

Herkes eğlenmeye geri dönüşken Barın bir saniye bile yanımdan ayrılmamaya başlamıştı ayrıca Nikola’ ya da öldürecekmiş gibi bakıyordu.

“Işıl biraz özel konuşabilir miyiz “dedi Nikola.

“Tabi” dedim ve Barın’ a döndüm beni bırakması için.

“Ne konuşacaksanız burada konuşun “dediğinde inanamazcasına ona baktım.

“Özel dedi ya kocacım “ dediğimde yelkenleri suya indirdi.

Artık Barın’ ın zayıf bir noktasını keşfetmiştim resmen. Ona her kocacım dediğimde istediğimi yaptırabilirim sanırım. Ben bunu düşünürken çoktan mekanın arkasına gelmiştik. Çok şükür ki burası sessizdi.

“Evet seni dinliyorum “dedim.

“Neden evleniyorsun “dedi direk.

“Anlamadım. Ne neden “dedim bende.

“Bana asla evlenmeyeceğini, sadece kızın ile mutlu bir hayat istediğini söyledin, bende sana saygı duydum ve dost kalmaya karar verdik ama sen şuan evleniyorsun. Neden o adam da ben değilim “dediğinde ağzım açık kaldı.

“Ne saçmaladığının farkında mısın acaba o adam benim kızımın öz babası ayrıca aşık olduğum, sevdiğim, kalbimin sahibi olan kişi” dediğimde bir anda bana sarıldı ama birkaç saniye sonra geri çekilip yumruk yemesi bir oldu.

“Sen kimsin lan benim karıma aşk itirafı ediyorsun, üstelik” dedi ve beni gösterdi “üstelik sana açıklama yaptığı halde sarılıyorsun. Ne sandın ona sarılınca, sizi görünce terk mi ederim onu “dedi ve ardı ardına yumruklamaya devam etti.

İçeridekiler sesten dolayı dışarı çıkmaya başladığında kendime ancak gelebilmiştim.

“Barın, Barın bırak, yalvarırım bırak sevdiğim “dedim.

Barın beni hiç duymuyormuş gibiydi resmen. Konukların arasından koşarak gelen Ares onu zorla üzerinden kaldırdı ve bir köşeye oturttu. Nikola’ yı da bizimkiler kaldırıyordu ki olmayacak şekilde konuşunca bu sefer ben yumruk attım.

“DAĞDAN BOZMA, PSİKOPAT BİRİ İLE EVLENİYORSUN. BENİM GİBİ BİR ASİL DURURKEN “dediğinde tekrar yumruk attım.

“Sen mi asilsin , pisliğin tekisin sen gelmiş düğünümde bana aşk itirafı yapıyorsun üstelik kocamı kışkırtıp kötü göstermeye çalışıyorsun ama unuttuğun şey burası Türkiye ve ben o adama aşığım “dedim.

……………………….

O olaydan sonra tüm konuklar dağılmıştı ve bizde masamızda Barın ‘ ı sakinleştirmeye çalışıyorduk.

“Sakin ol artık, adamı hastanelik yaptın zaten abi “ dedi İpek.

“Ne sakini kızım adam resmen nikahlı karıma yavşadı “dedi Barın.

Barın’ ın önüne gelip eğildim.

“Sevgilim o daha önceden de şimdi de ağzının payını aldı, şimdi sakinleş lütfen “dedim yalandan gözlerimi doldurarak.

Barın birkaç saniye gözlerime odaklandı ve yumuşamaya başlamıştı ki Nihat konuştu.

“Neyse hadi artık balayı için yola çıkın “dedi Nihat.

“Ne balayından bahsediyorsun Nihat abi “dedim.

“Sizin balayınız kuzen “dediğinde kalkıp boynuna sarıldım.

“Aslında Barın sana sürpriz organize etmek için yer ararken bende duydum ve bunu bizim organize etmek istediğimi söyledim. Sağolsun o da kabul etti “dediğinde Barın ile göz göze geldik.

“Çok çok çok teşekkür ederim hepinize “dedim.

…………………………

Barın’ ı bir süre daha sakinleştirmeye çalışsak da tam anlamda sakinleşmemişti ve biz de yola çıkmaya karar vermiştik. Yol da bile sakinleşmemiş bir adet Barın ve söylenmeleri ile gülememek için kendimi zor tutuyordum.

“Biraz daha kendini tutarsan çatlayacaksın güzelim “dediğinde daha fazla tutamadığım kahkahamı salmıştım ortaya.

“Gül sen gül, otele gidince de gülecek misin acaba?” dedi soru sorar gibi aynı zamanda da alayla.

Dediğinden sonra kızardığımı hissetmeye başlamıştım. Bu sefer o bu halimi görünce kahkaha atmaya başlamıştı.

“Yaaa gülmesene “dedim.

“Niye güzelim sanki daha önce beraber olmadık, hatırlatırım kızımız var “ dediğinde yer yarılsa da yerin dibine girsem diye düşünmüştüm.

“O zaman başkaydı… Ben, ben kendimde değildim “diye kendimi savunmaya geçmiştim.

“Şimdi olacaksın ve hatırlayacaksın “dedi çapkın bir gülümseme ile.

O konuşmadan sonra kızarmış yüzümü cama doğru çevirdim ve yol boyunca dışarıyı izledim. Arada sırada kaçamak bakışlar atsam da utancımdan ona dönüp bakamadım. Bir süre sonra ise uykunun kollarına teslim ettim kendimi. Uyandığımda Antalya il sırını tabelasıyla karşılaştım.

“Günaydın güzel karım” diyen Barın’ a “günaydın “ diye karşılık verdim.

“Yolumuz az kaldı. Yukarıya çıkmadan kahvaltı yaparız” diye açıkladığında başımla onu onayladım.

Yarım saat sonra son derece lüks ve kaliteli bir otele giriş yapmıştık. Nihatcık paraya kıymıştı resmen. Akılıma gelen ile hemen telefonumu çıkarttım. Aslında hayallerimdeki balayı yeri de Antalya’ydı ve bunu ailem biliyordu. Sırf bu yüzden burayı seçmişlerdi sanırım.

KİME; BÜYÜK BOY

Canım ailem burası çok güzel ve harika teşekkür ederim hediyeniz için

KİMDEN; VELİAHTIM

Keyfini çıkart güzelim. Amaç balayı ama asıl amacımız senin biraz olsun kafa dinlemendi.

 

Arkamdan gelip sarılan bir çift kol ile bir anda paniklesem de aldığım oku ile kendimi ona bırakmıştım.

“Neye gülümsüyor benim karım “dedi.

“Bizimkilere teşekkür mesajı attım “dedim.

“Hadi kahvaltı yapalım “dediğinde “Olur “dedim ve el ele ilerledik.

Güzel bir kahvaltı sonrasında eşyalarımız yukarıya çıkartıldığı ve üzerimizdekileri de gelirken dinlenme tesisinde değiştirdiğimiz için direk Antalya’yı turlamaya çıkmıştık. Sahilde yürürken tur gemilerini görmem ile heyecanlanmıştım.

“Tura katılalım mı?” dedim.

“Olur, sen ne istersen o olur “dediğinde turların olduğu alana doğru ilerlemeye başlamıştık çoktan.

…………………………..

Geç vakitlere kadar gezmiştik. Antalya’nın sıcak havasında yansak da harika vakit geçirmiştik. Şimdi ise odamıza gelmiş önce ben duş almıştım. Şuanda ise kocamın duştan çıkmasını bekliyordum. Aslında içim kıpır kıpır oluyordu, ufak tefek yakınlaşmalarımız olsa da asla ileriye gitmemiştik belki de bana saygı duyuyordu.

Banyo kapısının açılması ile altında havlu ile bir adet karın kasları olan, saçları ıslak Barın çıkmıştı. Onun bu haline dalmıştım ki seslenmesi ile kendime gelmiştim.

“Gözlerin ile yedin beni “dediğinde gülümsedim.

“Yok öyle bir şey “dedim.

Bana adım adım yaklaşmaya başladığında bende adım adım geriliyordum ki bir anda dengemi kaybedip yatağa düştüm. Sinsice gülümseyerek bana iyice yaklaşıp üzerime doğru uzandı.

“Kaçacak yerin kalmadı karıcım” dedi ve nefesini boynuma doğru üfledi.

“Kaçmak isteyen yok ki” dedim içime kaçan cesaret ile.

“O zaman izin ver birbirimize karışalım, gecem ile gündüzüm, varım ile yokum ol” dedi.

Konuşmak yerine gözlerinin içine bakarak dudaklarına kapandığımda verdiğim cevabın ne olduğunu anlamış olacak ki o da üst dudağımı dudaklarının arasına alarak emmeye başladı. O üst dudağım ile ilgilenirken aynı zamanda ise omuzlarımda olan geceliğimi de aşağıya doğru kaydırmıştı. Boynuma doğru yöneldiğinde rahat olsun diye ona alan açmıştım ama ellerim saçlarındaydı. Ufak ufak öpüp daha sonra ise kendisine ait izler bırakıyordu. Sabah kalktığımda hassas olan vücudumda birçok morluk olacağına emin olmuştum. Elleri bedenimin en mahrem yerlerinde gezerken yavaş yavaş kendimi kaybetme noktasına gelmiştim. En son kadınlığımda olan parmaklarını içime ittirdiğinde odada sadece inlemelerimin sesi duyulmaya başlamıştı. Kendimden geçmeye yakın ellerini çekince gözlerimi açıp onun gözleri ile karşılaştım.

“Sakin ol, birazdan daha iyi hissedeceksin “dedi arzu dolu sesiyle.

Kendini bacak arama konumlandırdıktan sonra içime girmesi ile gel git yapmaya başlamıştı aynı zamanda ise ikimizde inlemeye başlamıştık. Bir yandan elleri tüm bedenime hakim olurken benim ellerimde onun tüm bedeninde geziyordu. İçimde olmasına rağmen bir dakika dudaklarımdan ayrılmaması da cabasıydı. İkimizde kendimizden geçmişken biranda daha da hızlanması ile inlemelerim artmıştı. En sonunda onun büyük bir inleme ile içime gelmesiyle kendini üzerime bırakmıştı.

“Hayatımda gördüğüm en güzel seks buydu tabi ki ilki de seninleydi “dediğinde yanlarda salınmış olan kollarımı boynuna sardım ve dudağına öpücük kondurdum.

“ Bu öpücük ile gecemizi sonlandırmak yerine daha da coşturmaya çalışıyorsun sanırım “dedi ve bu sefer o dudaklarıma kapandı.

…………………………

Son konuşmamızdan sonra iki defa daha beraber olmuştuk ve yorulduğumu söylediğim için uyuyalım demişti. Şimdi ise çırılçıplak halde yatağımızdaydık. Gözlerimi ilk açtığım için şanslıydım sanırım. Ona yaklaşarak ilk önce yanaklarına daha sonra dudaklarına öpücük kondurdum.

“Kocacım günaydın. Hadi uyan açıktım ben, hem belki birlikte duş alırız “dedim.

Hafif kıpırdandıktan sonra uyumaya devam edeceğini sanmam hataydı sanırım ki bunu beni altına alması ve aynı zamanda gıdıklama başlamasıyla anlamış oldum.

“Günaydın karıcım. Hadi önce birlikte duş alalım sonra ise kahvaltı yaparız” dediğinde kıkırdadım.

Tam yataktan kalkmıştım ki çalan telefonum ile arayana baktım. Benimle birlikte Barın ‘da bakmıştı ki kaşlarını çatarak.

“Neden arıyor bu şimdi “dedi.

……………………….

Not: Arkadaşlar öncelikle geçen hafta bölüm gelmediği için özür dilerim.

Not: Artık düğün olsun dedim umarım güzel bir bölüm yazabilmişimdir.

İYİ OKUMALAR……

 

Loading...
0%