38. BÖLÜM

SELAM BÖLÜM GELDİ BOL BOL YOTUM VE OLARINIZI BEKLİYORUM CANLARIM.

YAZARDAN;

Işıl içeride okuduklarının şokunu yaşarken hiçbir şeyden haberi olmayan Merve ise ameliyatını bitirmiş ve yorgun olmasına rağmen depoya gelmiştir. Arabasını park ederken sadece kendisinin olmadığını anlamıştı. Diğerleri ise Işıl ve Merve’yi beklerken azıcık da olsa eğleniyorlardı. Tek bulaşmayan Nilay’ dı çünkü işlerin az sonra karışacağını bildiğinden keyifle izliyordu. Bu durumun farkına varan Barın ise Nilay’ ın yanına geldi.

“Sen neden seyirci gibi izliyorsun “diye sordu Barın.

“Az sonra olacaklar daha keyifli, kendimi ona saklıyorum “dedi göz kırparak.

“Yine ne kaçırdık biz “dedi diğerlerini işaret ederken.

Nilay’ ın gözü kapıdan giren Merve’ ye kaydı ve hemen ardından acele ile gelen Işıl’a.

“Asıl eğlence şimdi” dedi kapıyı işaret ederek.

“NEEEE” dedi anlamayarak.

Merve gözleri ise elleri kolları bağlı sandalye de az da olsa hırpalanmış kişiye takıldı ve mümkünmüş gibi gözlerini kocaman açtı.

“KUZENNNN” diye yüksek sesle konuşması ile Işıl da içeriye giriş yapmıştı.

Diğerleri duyduğu ve söylediği kelime ile “NEEEEE” diye hep bir ağızdan konuştu. Buna Barın ‘ da dahildi.

“Ne oluyor Allah aşkına burada “dedi Merve yorgunluğun da vermiş olduğu sesiyle.

“Merve az odada konuşalım mı?” dedi Işıl konuya dahil olarak, diğerlerine de göz atarak “hepinizle “diye belirtti en son Nilay ‘ a bakarak.

Işıl önde diğerleri arkada içeriye girdiler Merve ise kuzenine yaklaşıp çözmeye yeltenirken Işıl’ ın “SAKIN DENEME… ÖĞRENDİKLERİNDEN SONRA EMİN OL SEN MAHVETMEK İSTEYECEKSİN “dediğinde kuzeni ile göz göze geldi.

“Işıl ne demek istiyor Nihat “dedi.

“Yalan, ne söylüyorsa, inan yalan, inanma…. Hem, hem senin ailen benim “dedi genç adam.

“Senden çok onlar ailem “dedi Merve ve toplantı odasına geçip yerine oturdu.

Merve’nin gelmesiyle tüm gözler Işıl’a kaydı.

“Öncelikle özür dileriz Merve ama inan benimde son dakikada haberim oldu. Kim olduğunu anlayınca direk içeriye koştum ama sen çoktan gelmiştin “ dedi Nilay’ a bakarak.

“Ne demek bu durum. Yani Nihat, offf, kelimeleri bile toplayamıyorum Işıl” dedi Merve.

“Şöyle ki içeriye girerken” dedi ve Nilay’ ı işaret ederek “daha doğrusu kuzenini buraya getirdiğimde Nilay elime bu dosyayı uzattı” dedi ve dosyayı genç kıza doğru uzattı Işıl.

“Bu ne ki “dedi ama söylerken de açıp yavaş yavaş göz gezdiriyordu Merve.

“5. Sayfa ilgi çekici direk oradan başla “dedi Nilay keyifli sesiyle.

Bunun üzerine Merve direk 5. Sayfayı açıp okumaya başladıkça sinirlendiğini hissediyordu.

“Bu da ne demek Nilay, bu… bu bilgiler doğru mu?” dedi inanamayarak.

“Sence bebeğim, benim bulduğum her bilgi kanıtlanabilir nitelikte ve %100 doğrudur” dedi.

“Kanıtı görmek istiyorum” dedi Merve.

“Hazır değilsin, ilk önce içerideki ile yüzleş “dedi net bir tavırla Azat.

“Göster “dedi emirvaki konuşarak.

Bunun üzerine Nilay bilgisayarını açıp duvara bazı resimler yansıttı. Merve gördükleri ile nefes alamadığını hissetti. Resmen ailesinin içinde hain vardı. Üstelik onların ölmeleri için çabalayan insanlar ile bir olmuştu. Daha fazlasına lüzum görmeden hızla odadan çıktı. Tabi diğerleri de resmi gördükten sonra az çok durumu anlamışlardı. Merve adamlara kapıyı açması için işaret verirken büyük adımlar ile açılan kapıdan içeriye girdi. Direk kuzeninin üzerine yürüyüp yüzene yumruğu çaktı.

“ULAN ŞEREFSİZ, SEN NASIL BİR ADİSİN LAN. İNSAN OLAN AİLESİNE, EKMEK YEDİĞİ, OKUTUP AYAĞA DİKTİĞİ, SANA SAHİP ÇIKAN İNSANLARA İHANET EDER Mİ ŞEREFİNİ Sİ.. ŞERE.SİZ “dedi.

Merve gözü dönüş gibi hem söyleniyor hem de yumrukluyordu. Sinan ve Barın onu uzaklaştırmaya çalışsa da başarılı olamamışlardı.

“CEVAP VER ALLAH’ IN CEZASI CEVAP VERRRRRRRRR. “dedi sinirle .

Genç adam öksürükler arasında “ s… sen.. den, sizzz.den hep nefret et…tim. Ail… aile… mi dayım öldürdü” dediğinde Merve duraksadı.

“Saçmalama, ne annesi ne de babası asla yapmaz. Hayat kurtarmak için gece gündüz çalışan insanlar can almaz” dedi Görkem.

“Üstelik de kendi ailesinden birini, kanıt olmadan asla inanmam” diye ekledi Ceren de alayla karışık.

“O…oo…o…onlar yaptı “dedi genç adam öksürükler arasında.

“Kanıt göster “dedi Nihan tek kaşını kaldırarak.

Ağzındaki kanı temizleyip biraz su içtikten sonra az da olsa kendine gelen adam ile konuşma vaktinin geldiğini odadaki herkes anlamıştı.

“Kantım yok ama “dedi ve öksürdü biraz “ama herkes bunu söyledi” dedi.

“Kim. Kim söyledi, lan madem biz öldürdük o zaman sana niye sahip çıkalım, çıksınlar “dedi Merve.

Merve biran duraksadı ve yeni yeni idrak ettiği olay ile gözleri büyüyerek sordu.

“Evi ve hastaneyi taratanlara evin adresini sen verdin “dedi hala inanamayarak.

Genç adam tereddüt dahi etmeden başını sallayınca. Merve’ nin siniri yine gün yüzüne çıktı ama sakinliğini de korumaya çalışarak.

“Neden “dedi.

“Ailem “dedi.

“Peki ya dediğin gibi değilse zarar verdiğiniz, yaraladığınız insanların yüzüne nasıl bakacaksın. Nasıl yaşayacaksın bu vicdan azabıyla “dedi Işıl.

“Herşeyi geçtim, arkandaki adam kim. Kime çalışıyorsun “dedi Işıl.

“Niye söyleyeyim ki” dedi genç adam.

“Çünkü eve yerleştirdiğin böcek aktif olmadı, yaniiii deşifre olduğunu anladılar. Bu da demek oluyor ki seni saldığımızda öleceksin “dedi Işıl.

Genç adamın gözleri anında Merve’ yi bulurken, Merve ise pis pis sırıtıyordu.

“Az önce hak ettiniz derken de bana bakıyordun, tek fark şuan yardım için bakıyorsun amaaaa boşuna bakarsın adi kuzencim “dedi Merve.

“Şaka, şaka yapmıştım. Yardım et “dediğinde herkesten gür bir kahkaha koptu.

“Lan bu dönekmiş yaaa” dedi Sinan kahkahaları arasında.

“Bu saatten sonra Merve sana yardım edemez hatta Nalan abla da dayın da yardım edemez” dedi Işıl sert ve duygusuz sesiyle.

Genç adam korku dolu gözleriyle Işıl’ a odaklandı. Işıl adamın etrafında birkaç tur döndü. Bu durum adamı daha çok germişti.

“Şimdiiiiii…… Ya bize arkanda kim var onu söyle ya da onların kucağına düş. Senin seçimine inan saygı duyacağım” dedi.

“O. O… ne demek?” diye sordu sesi titreyerek genç adam.

“Şu demek, eve yerleştirdiğin böcekler iptal yani sinyal karşı tarafa ulaşmadı. Bu da senin deşifre olduğunu kanıtlamaya yeter…..Ha eğer dersen ki ben size kim olduğunu söylerim, sizin tarafınızda olurum, o zaman seni kurtarırız “dedi Işıl.

“O, o nasıl olacak “dedi adam kurtuluş yolu ararken.

“Orası bize kalsın, seçim yapmak için en fazla 1 saatin var “dedi Nilay.

Kuzeninin ne yapmaya çalıştığını çoktan anlamıştı ve düşündüğü şeyse eğer sadece 2 saatleri vardı genç adama 1 saat diyerek süreyi azattı. Işıl’la göz göze gelince emin olmuştu Nilay.

“Hadi biz çıkalım da rahat, rahaaat düşünsün beyefendi” dedi Nihat burun kıvırarak. Sonra elini Merve’nin omzuna atarak dışarıya yönlendirdi.

Veliahtlar dışarıya çıkınca genç adam da düşünmeye başladı. Bizimkiler ise odaya girer girmez boş buldukları yerlere oturup ilk kim konuşacak diye birbirlerine bakmaya başlamışlardı.

“Bakmayın öyle birbirinize var aklımda bir plan “dedi.

“Orasını anladık da” dedi Sinan ve sözünü Azat devam etti “daaa plan ne?” dedi.

“Yaaa bizim sistemimizi bilmiyor musunuz. Evdeki sistemi tuzaklı eve konumlandırdım ama asıl evin sinyali kesildiği için ve içerideki de bize fikir beyan etmediği için şimdilik duruyoruz. Ama o içerideki olumlu ya da olumsuz bir cevap verince harekete geçeceğiz” diye açıkladı.

“İyi de konuşmazsa ne olacak” dedi Merve.

“ Beynin durdu galiba. Tuzaklı eve gelenleri konuşturacağız. Bizim buradaki adamın ne seçim yapacağını bilmemiz gerekli, normalde umursamam ama Merve’nin kuzeni olması işleri zorlaştırıyor” Işıl.

“O ne demek. Ailemi öldürmeye çalışan bir şere…si… mi acıyacağım ya da ölmesini istemeyeceğim “dedi hiddetle genç kız.

“Öyle demedim Merve, bu senin seçimin ama öldürmeden de cezalandırabiliriz, hem de kendi yöntemlerimizle “dedi Işıl.

Merve düşününce Işıl’ ın haklı olduğuna kanaat getirdi. Bir süre ne yapacaklarını ve planlarını ortaya koyduktan sonra Nilay konuştu.

“Neyse süre azaldı, hadi gidip soralım beyefendiye” diye lafı bölen Nilay’ dı.

Genç adam içeride kurtuluş yolu ararken aynı zamanda kurtulmayı da başarabilir miydi bunu düşünmek lazımdı. Diğerleri de Nilay’ ın söylediğinden sonra genç adamın yanına doğru ilerlediler. Genç adam açılan büyük kapı ile gelenlere baktı. Yarı baygın gözlerle kapıdakilere baktı en arkada gözlerinde hiçbir his barındırmaya kuzenine takıldı gözleri…. O gözlerdeki gördüğünden sonra kurtuluşu olmadığını anlayan adam kararını o anda vermişti.

“Son kararını verdin mi?” dedi Barın ciddiyetle.

Adam kafasını aşağı yukarı sallayarak onaylayınca konuşma gereği duymadı.

“Ne kararın “diyen Işık’ tı.

“Size bildiklerimi anlatacağım ama karşılığında sizde beni kurtaracaksınız” dedi.

“Bu gerçekten salakmış “dedi Azat.

“Yeni mi anladın, bir köstebek her daim salaktır benim gözümde “dedi Merve gözlerinin içine baka baka.

“Ayıp oluyor ama aynı kanı taşıyoruz sonuçta” dedi ayıplarcasına genç adam.

“İnan kendim ve diğer aile üyelerim adına utanıyorum hatırlatma lütfen bu detayı “dedi tiksinerek Merve.

Bunun üzerine diğerlerinden bir kahkaha yükselmişti. Işıl ise Nilay’ a verdiği işaret ile yanlış sinyal gönderilmişti çoktan. Daha sonra ise adama daha detaylı anlatmaya başladı aklındaki planı.

………………………………………

“Hala sorunu çözemediniz mi?” dedi genç adam.

“Efendim uğraşıyoruz. Ya fark ettiler ki bu imkansız bunca zaman edemediklerini şimdi edemezler, ya her tedbire karşılık sinyal bozucu kullanıldı yada en iyi ihtimalle vericimiz bozuk ama uzaktan onarma sistemimiz olduğundan onu düzeltmeye çalışıyoruz “diye açıkladı kendini genç bayan.

“Elinizi çabuk tutun onları artık yerle yeksan etmek, yok olduklarını görmek istiyorum. Önce başlarını ezeceğim sonra da kalan kollarını “diye söyleyerek diğerlerinin yanına gelmişti yaşlı kurt.

Birşeylerin ters gittiğini anlayan genç kız takip ettiği yaşlı adama yakalanmış ama başka bir yere gidiyormuş gibi yaparken adam artık hatırlamasa da bazı olayların iç yüzünü bilmeli diye kızını da yanında getirmişti.

“Babacım, burada ne işimiz var ?” dedi masum rolünü oynayarak.

Genç adam ilk önce yaşlı adama bakarak izin almıştı daha sonra ise genç kadına durumu anlatmak için bir adım öne çıktı.

“Siz hafızanızı kaybetmeden önce biliyordunuz ama yine de açıklama yapayım. Düşmanımız yani karşı tarafa çok yönlü tuzaklar kurmuştuk. Bunlardan biri de Tatillerin içinden anlaştığımız köstebek. Hatta evlerine ve hastanelerine aynı anda saldırı düzenleyerek kayıplar verdirtmiştik. Şimdi de başlarının evinin yerini tespit etme imkanımız doğdu ama aksilik bu ya verici de problem var “diye açıkladı genç adam.

“Anladım, peki bu adam kim, yani kimdi. Kim buldu” dedi genç kız.

Diğerleri ona bakarken “ne o… niye sustunuz….. BABAAAAA” diye sordu daha doğrusu cırlamıştı resmen.

“Efendim adamımızı siz buldunuz. Hatta suikastlarda da siz öncülük ettiniz “dediğinde genç kız içinden lanet etse de dışından sinsice gülümser gibi göstererek konuştu.

“Süper harika bir planmış. Ama hala kim olduğunu söylemediniz bana “dedi sahte üzüntü ile.

“Merve Tatil’ in kuzeni babası tarafından akrabası daha sorusu dayı hala çocukları olan bir polis memuru detayları size mail atarım “dedi.

“Vayyy beeeee ben neymişim. Biran önce hafızam yerine gelse de cinliklerime tekrar dönsem “dedi dışından ama içinde de vericinin bozuk olmadığını tuzağa çekileceklerini anlamıştı.

“OLDUUUU” diye bağıran bilgisayardaki genç bayan ile gülümsediler.

“Efendim verici bozulmuş, sonunda düzettik. Birkaç dakikaya yer tespit edilecek “dediğinde herkesin yüzü gülüyordu.

“Adamları hazırlayın, ağır silahları da tabiki “diye komut verirken genç kız lafa atıldı.

“Babacım bende gidebilir miyim? Ben yönetmek istiyorum “dedi.

Yaşlı adam ise olumsuzca başını salladı.

“Henüz değil papatya kızım. Tamamen iyileş sonra “dedi.

Genç kız biliyordu göndermeyeceğini ama bu şekilde görünürken daha çok içlerine girme fırsatı oluyordu. Ne kadar içlerine girerse o kadar bilgi elde edebilirdi. Küsmüş, kızgın gibi görünerek arabaya doğru ilerledi.

“Efendim…. Haddim değil ama artık yavaştan işlere dönmesi iyi olmaz mı? İşlerin içinde olursa daha çabuk iyileşebilir belki” dedi genç adam.

“Evlat önce doktora danışalım sonra “ dedi giden kızının arkasından bakıp “siz evi basıp un ufak edin biz de eve geçelim “dedi.

“Emredersiniz efendim “dedi genç adam.

Giden kişilerin arkasından bakıp diğerlerine döndü.

“Hazırlıklara başlayın, sizde eliniz çabuk tutun “dedi.

…………………………

Genç polisi salmış ama her ihtimale karşı da takip ettiriliyordu. Planı detaylıca anlatmışlardı. Ondan şüphelenmeyeceklerini de anlatmışlardı pek tabi. Uzaktan gelen arabalar ile hepsi şok olmuştu. Onlar ise geldikleri evin içerisinde karşı tarafın tuzağa düşmelerini bekliyorlardı. Bu ve buna benzer birkaç ev bu tip durumlar için özel dizayn ettirilmişti. Kendileri ise güvenli alan diye nitelendirdikleri ve her açıyı kameralar aracılığı ile izleyebildikleri yerdelerdi. Kameraların görüş açısına giren araçlar ile hepsinin üzerinden bir şok dalgası geçmişti.

“YUHHH bu ne lan… Ağır silah nedir? “ dedi Azat.

“Sana özenmişler kanka “diye kahkaha attı Vedat.

“Lann yürü git, ben bu kadar manyak mıyım “dediğinde hepsi bir göz devirdi.

Azat herkese bakıp “sanırım öyleyim “ dedi.

“Şamatayı bırakın yaklaşıyorlar, hadi kendi alanlarınıza gidin de beni rahat bırakın “dedi Nilay.

“Kıza bak resmen bizi kovuyor “dedi Sinan ve Nilay ile Nihat’ a bakıp “ sizde bir şey söylesenize küçük hanıma “diye şakayla karışık sitem etti.

“Onlar bana bir şey söylemez…. Hadi hadi ağır silahlara doğru alalım sizleri bayanlar baylar “dedi Nilay.

Işıl da kuzenine katılarak “haklı hadi önce robotlar karşılasın fark ettikleri anda biz devreye gireceğiz” diye konuşmayı sonlandırdı.

Tüm veliahtlar yerlerini almak için ayrılırken karşı tarafta girmiş oldukları arazinin büyüklüğü ve gizemliliğinden dolayı şaşkınlardı. Genç adam gerçekliği sorguladıktan sonra kulaklığına dokunarak konuştu.

“Operatör, doğru konumda olduğumuza emin miyiz? Burası…. Nasıl desem tuhaf bir enerjisi var” dedi genç adam.

“Eminiz efendim, zaten karşımızdaki insanlar da pek normal değil yaa “diye belirtince genç adamın da kafasına yatmıştı durum.

“Eve kaç dakika kaldı “diye söyledi genç adam.

“Birkaç dakika içerisinde görüş açısına gireceksiniz dışarıdaki korumalar dışında ortalık sakin görünüyor “dedi kendinden emin bir şekilde ama tuzağa çekildiklerinden haberleri olmadan sakin olduğunu dile getiriyordu.

“Anlaşıldı, sen yine de takipte kal “diye direktif verdi genç adam.

“Efendim ev göründü “diyen şöför ile genç adam gülümsedi.

“Dışarıdaki korumaları birkaç kişi halletsin direk içeriye gireceğiz çıkarken de ağır silahlar ile evi tarayacağız “dedi.

Önden giden birkaç koruma dışarıdaki korumaları alt ettiklerini sanırken onlar birkaç arbededen sonra bilerek yenilmişler gibi yere düşmüşlerdi. Işıl aptal değildi eve girmeden yakın temas olması ve işkillenmemeleri için gerçek korumalar koymuştu. Hatta Vedat ve Sinan da sırf eğlence için onlardan biri gibi davranarak yere kapaklanmışlardı çoktan.

“Oğlum ne eğlenceli… Biz yatalım bizimkiler dövüşsün” dedi Sinan.

“Aynen öyle ama birazdan bizde kalkarız… o zamana kadar yan gel yat “diye ona katılan arkadaşına gülemese de onaylamıştı.

“Burası temiz “dedi adam.

“İlerle içeriyi kontrol et evdeler mi” dedi genç adam.

Koruma yavaş yavaş etrafı kolaçan ederek adımlarını pencereye doğru attı. İçeride arkası dönük bir bayan ve bir adam görünce “ içerideler efendim, burası sakin “diye bildirdi.

Genç adam gülümsedi ve “ilerleyin “diye emir verdi.

Veliahtlar ise uzaktan da olsa adamların salaklıkları izleyerek gülüyorlardı. Bundan en büyük keyif kuşkusuz yerde yatan ikiliyi izlemekti.

“Arabalar hareket etti. Dikkatli olun “diye bildirim yaptı Nilay.

Hepsinden onaylayan mırıltılar döküldü. Araçlar eve giriş yaparken az kalsın adamların üzerinden geçiyorlardı ki farkına varınca köşeye kaçtılar.

“Manyak, sadistler resmen bizi ezeceklerdi” dedi Sinan.

“Aynen kanka asfalt oluyordunuz az kalsın “diye dalga geçen Işık ile diğerleri de güldü.

“Ben göstereceğim onlara sadistliği” dedi Işıl.

Bizimkiler kendi aralarında gırgıra devam ederken diğerleri içeriye girmiş ve silahla öldürmeye çalışırken bir sonuç alamadıklarında bir terslik olduğunu anlamışlardı. Nilay ise keyifle izleyerek diğerlerine içeride yaşanan durumları özet geçiyordu. Adamları ile birlikte içeriye giren genç adam olayın şokunu atlatınca “ ne oluyor LAAANNNN” diye sonralara doğru kükremişti.

Işıl içeriden duyulan kükreme ve Nilay’ ın aktarımı ile “şimdi millet, Nilay uzaktan bağlantıyı kes ve DRON’ u yok et. Sizlere de iyi eğlenceler “dedi ve ilerlemeye başladı. Işıl ile birlikte diğerleri de etrafa dağılmaya başladı ve önüne gelen adamları tek tek indirmeye başladılar. Işık ve Azat ise görebilecekleri yere önceden konumlanmış diğerlerini koruma görevini üstlenmişlerdi. Üstlerinde uçan DRON bile onları fark etmemişti. Nilay kısa sürede Işıl ‘ ın dediklerini yaptıktan sonra içerideki adamlar çoktan köşeye sıkışmıştı.

Genç adam ise buradan kurtulmanın yolunu bulmak için kulaklığına dokundu lakin ses gelmeyince gerçekten de tuzağa düştüğünü anlamıştı.

“Lanet olsun tuzak bu, Bu ev tuzaklı ev “ dedi.

Işıl kapıdan içeriye ellerini alkış yaparak girdi.

“Tebrikler bu kadar kısa sürede anlamanda bir ironi, aaaa ama kısa değil sanırım içeride olduğun için “dedi.

“Sennnn “dedi genç adam.

“Evet ben Işıl…. Korkusuzlar masasının gelecekteki varisiyim. Beni tanıyorsun ama ben seni tanımıyorum “dedi.

“Tanıman gerekmiyor. Madem geldin, madem öleceğim o zaman sende öl “diye silahı doğrulttuğu esnada arkadan kafasına soğuk namlu dayanmıştı çoktan.

“O silahı münasip bir yerlerine sokarım, karıma silah doğrultamaz kimse “dedi Barın da.

“Ben doğrulturum “dedi genç adam.

“Uzatma kimsin sen? Bizden ne istiyorsun “dedi Nihat.

“Buradaki ve masadaki herkesin yok olmasını isteyen birisi diyelim” diye yamuk bir gülüş sergiledi genç adam.

“Arkandaki adam kim?” dedi Barın.

“Sizden ölümüne nefret eden biri “demesi ile hepsi kim olduğunu anladı.

“Tüm bu pislikleri yapan adam değil mi?” demesiyle genç adam kahkaha attı.

“Tam üzerine bastınız veliahtlar” dedi.

“Anlaşılan o ki o kişi her kimse gönderdiğim hediye yeterli gelmemiş ki hala bizimle uğraşıyor” dedi sinirlenmeye başlamıştı ama sakinliğini koruyarak bunu adama belli etmiyordu.

“Aksine daha da hırslandı. Bir baba olarak evladına yapılanın hesabını elbet soracak size “dedi.

Bu sefer gülen Işıl olmuştu. Adama doğru adımladı tam önünde durduğu anda genç adamın telefonu çalmaya başlamıştı. Aynı anda içeriye de diğerleri girmişti. Nihat genç adamın cebindeki telefonu alıp bakınca ‘Patron’ yazısını gördü.

“Aç ve sakın yakalandığını çaktırma” diye direktif verse de genç adam karşı tarafa nasıl sinyal vereceğini düşündü.

“Alo ne oluyor orada, herşey halledildi mi?” dedi karşıdaki robotik ses.

“İçerideyiz patron “dedi diğerlerinin gözlerine bakarak.

“EEE sonuç ne?” dedi yaşlı kurt.

“Ağır silahlara gerek kalmadan çıkacağız az sonra “dediğinde kıs kıs gülmeye başladı.

Işıl ve diğerlerini ne olduğunu anlamaya çalışırken adam sinsice gülemeye devam ederken karşıdan tereddütsüz direktif geldi.

“İmha edin “ dediği anda birkaç adam direk kafalarına sıkarken birkaçı da yüzüklerini kafalarına diktiler. Kısa süre içerisinde ne olduğunu anlamayan veliahtlar kendilerine geldiklerinde genç adamın ortadan sıvıştığını anlamışlardı.

“Lanet olsun boşluğumuzdan kaçtı “dedi Nihan.

“Etrafı toparlayıp çıkalım sağ kalanları da toplayalım “dedi Vedat.

Adamları gelince hep birlikte dışarıya doğru adımlarken gördükleriyle ve kahkaha sesleriyle karşılarında olanı izlemeye başlamışlardı.

………………………………..

NOT: Bu bölüm yazardan oldu.

NOT: Kalın, italik ve altıçizili olan yazılar kulaklıktan konuşulan yerlerdir.

Not: Kendilerini korumak amaçlı böyle evler kullanıyorlar tuzağa çekmek için yukarıda da söyledim biraz uçuk olabilir ama burada herşey mümkün ayrıca 21 yy da yaşıyoruz.

İYİ OKUMALAR……