IŞIL’DAN;

Gözlerimi yeni güne açarken uzun yıllardan sonra ilk kez kendim uyanmıştım. Buna gülümseyerek, belki de biraz yadırgayarak rutin işlerim için banyoya adımladım. İşlerimi bitirip aşağıya inerken salon camından Güneş’in aşağıda gülüştüğünü gördüm.

“Günaydın millet” diyerek salona girdiğimde Barın beyi gördüm.

“Günaydın kızım. Güneş uyandırmak istedi ama geç geldi bırak uyusun annen dedim, umarım kızmamışsındır” diyen anneme tebessüm etim.

“Yok annem kızmadım aşağı inerken gördüm dışarıda eğleniyordu. Kim var yanında?”

“Ares var onu görünce oyun oynamak istedi, o da kıramadı mahsuru yoktur umarım “ diye ekleme yapan Barın bey ile yok anlamında kafamı salladım.

“Babacım sen nasıl oldun. Daha iyi misin” dediğimde babam gülümsedi.

“Şükür iyiyim kızım siz de artık yanımdasınız daha da iyiyim ben” dediğinde bende gülümsedim.

“Anne diğerleri neredeler” diye sordum.

“Herkes işinde kızım. Beril de buralarda bir yerlerdedir yada odasındadır” dedi annem.

“Peki öyleyse “ dediğim ve ekledim “sanırım herkes kahvaltı yaptı bende birşeyler atıştırayım” dedim.

Kahvaltım hazır olana kadar hafif açık ama cam olan kapıdan Güneş ve Ares beyin konuşmasını duydum. Kalbim burkuldu. Belki de bana hiç sormadığı babasını birileri soruyordu ve o da bilmediğini söylüyordu.

“Teşekkür edeyim Ayesss daha önce hiççç oynamamıştım” dedi Güneş.

“Neden güzellik bütün babalar bunu yapar” dediğinde Güneş biraz duraksadı.

“Benyim babam yok ki Arescim” dedi.

“Nasıl yani güzellik her çocuğun babası vardır.”

“Bilmem kii hep annecim ve Beyilcim vardı yanımda…. Beyilciğime soyduğumda o da bilmediğini anneme soymamam geyektiğini söyledi” dediğinde yanımdaki hareketlenme ile o tarafa döndüm.

“Çok güzel bir kızınız var “ dediğinde bir yerden anımsadığım koku ile duraksadım ilk kez bu kadar yakınımdaydı Barın bey.

“Öyle çok da akıllıdır. İlerideki veliaht sonuçta “dedim.

“Babası izin vermeyebilir. Sonuçta ailenin ortak alması gereken bir karar” dedi.

“Babası yok. Bekar bir anneyim ben. Olsa da karışamaz.” diyerek hazır olan kahvaltı masasına oturdum.

“Barın bey suyunuz. Buyurun”

“Teşekkürler hanımefendi.” Dedi ve bana dönüp “size de afiyet olsun” diyerek mutfaktan ayrıldı.

Yemeğimi yiyip hala dışarıda oyun oynayan Güneş’in yanına gittim.

“Biricik prensesim” dedim gülümseyerek.

“Günaydın annecik, bizde Ayes ile oyun oynuyorduk” dedi.

“Ama bir-tanem abiyi yormak çok ayıp değil mi?”

“Yok biz çok eğlendik küçük hanım ile çocukluğuma döndüm resmen” diyen adama tebessüm ettim.

“Annecim ben Ayes ile evlenmek istiyom” dediğinde yerin dibi var mıydı acaba girmek istiyorum.

“Kızım o nasıl söz ayıp. Kusura bakmayın lütfen “ dedim.

“Küçük hanım sizinle oynamak zevkliydi ama şimdi işime dönmeliyim. Size de iyi günler Işıl hanım “dedi tam giderken Güneş konuştu.

“Benyim yaşımın büyümesini bekle sen benimsinnnn” dediğinde seslice güldüm. O da göz kıpıp içeriye girdi.

“Ahhh küçük hanım ne yapacağız seninle acaba “ dedim.

Omuz silkerek aşağıya indi ve çiçeklerin arasına daldı. Bende peşinden gidip çiçekler ile ilgilenmeye başladım. Bir süre sessizlik içerisinde çiçekler ile ilgilenirken Güneş’in seslenmesi ile ona baktım.

“Annecim babam neyede neden gelmiyoo” dediğinde elime gülün dikeni batmıştı.

Belki de en çok korktuğum soru buydu. Çünkü cevabını bilmiyordum hatta o adam kim onu bile bilmiyordum. Geçiştirmek için “ Bilmiyorum annecim” dedim.

“Pekim hiçç mi bilmiyoysun” dediği sırada içeriye Beril girmişti elinde kocaman bir tabak çilekli pasta ile.

“PASYTAAAA” diyerek konudan koparak Beril’e doğru koştu.

“Yanlış bir zamanda geldim sanırım” söyleyen Beril ile transtan çıktım.

“Yok aksine tam vaktinde geldin. Güneş…. İlk kez babasını sordu” dediğimde o da benim kadar şaşırdı.

“O nereden çıktı şimdi” dediğinde bilmediğimi söyleyerek Güneş’in ardından içeriye doğru yürüdük.

…..

Güneş’in babasını sormasının üzerinden 2 gün geçmişti. Bu sürede çok düşünmüştüm. Babasını bulup durumu gözden geçirecektim. Eğer koşullar uygunsa anlatacaktım, yok değil ise başka bir çözüm bulacaktım. Belki adam evliydi, belki sevdiği vardı, belki o da benim gibi hata yapmıştı. Ben bu düşünceler ile boğuşurken ofisin kapısı aniden açıldı.

“Işık ne yapıyorsun ödümü koparttın” dedim.

“Belli ki daldığın denizden çıkarttım fena mı?” diyerek göz kırptı.

“EEEE sorun nedir?” dediğinde anlamayarak ona baktım.

“Ne sorunu ikizim”.

“Bilmem farkında mısın ama biz ikiziz ve duygularımızı hissedebiliyoruz”

“Güneş” dedim ve kafamı iki yana salladım.

“Güneş “ diyerek beni tekrarladı.

“İlk kez babasını sordu. Ben kızıma ne diyeceğimi bilemedim. Ya tekrar sorarsa Işık bir çözüm bulalım ne olur” diye yalvardım resmen.

Işık da benim gibi şok olarak konuştu.

“Bu ilk oluyor ama neden sordu ki” dediğinde aklıma Ares ile konuşması geldi.

“Belki Ares beyden etkilendi daha doğrusu onunla konuşmaktan” dediğimde bana baktı.

“Yani oyun oynarken bir takım şeyler konuştular az duydum zaten babası ile ilgiliydi “ dediğimde o da anlamıştı durumu.

O da benim gibi düşünmeye başlamıştı. Doğru bir karar vermemiz gerekirdi.

….

BARIN’DAN;

Ofisimde gözlerimi kapatmış son 2 haftadır beynimde yankılana ismi düşünmeye devam ediyordum. Yıllardır aradığım ama karşıma bir çocukla çıkan kadını IŞIL. Kızı aynı annesine benziyordu. Bir kere karşılaştık onda da Ares’in kucağına zıpladı küçük hanım. Babası…. o kimdi. Ne demişti kalbimin sahibi ‘bekar bir anneyim ben ’ bu kelimeler beynimi kemiriyordu son iki gündür. Son iki gün demişken Ares 2 gün önce beni Haldun beylerde öylece bırakıp gitmişti. Aradığım zaman işlerim var ama döndüğümde güzel haberler ile yüzünü güldüreceğim demişti. Düşüncelerim bölünmesini sağlayan kapını paldır küldür açılmasıydı. Başımı kaldırıp baktığımda yüzündeki gülümseme ile Ares gelmişti.

“Sana mükemmel bir haberlerim var. Hem aşırı şaşıracağın hem de aşırı derece de sevineceğin bir durum oldu“ dedi.

“Neymiş o haberler peki” tek kaşımı kaldırarak sormuştum.

“Şimdi kuzen biliyorsun ki 2 gün önce Güneş ile oyun oynuyorduk” dediğinde göz devirdim ve devam etmesi için “EEEE” dedim.

“Sözümü kesmeden dinle beni” dediğinde onu başımla onayladım.

“Bak şimdi biz oyun oynarken onu alıp omzuma oturttum ve uçak oyunu oynadık. İndirdiğimde ise biraz sohbet ettik.

2 gün önceki Ares ve Güneş’in konuşması;

“Teşekkür edeyim Ayesss daha önce hiççç oynamamamıştım” dedi Güneş bana.

“Neden güzellik bütün babalar bunu yapar” dediğimde Güneş biraz duraksadı.

“Benim babam yok ki Arescim” dedi.

“Nasıl yani güzellik her çocuğun babası vardır.”

“Bilmem kii hep annecim ve Beyilcim vardı yanımda…. Beyilciğime soyduğumda o da bilmediğini anneme soymamam geyektiğini söyledi” dediğinde bende şüphelendim ve bir soru daha sordum.

“Peki babana dair bir şey bilmiyor musun güzellik “dedim saçını okşayarak.

“HIIMMM Adım….” Dedi neşeyle Güneş.

“Nasıl anlamadım güzellik “dedim.

“Babamın güneş döymesi vaymış, ondan adım Güneş ondan aymağanmış… Yaniii annemler öyle söylemişti bana” dedi çocuk.

Benim içimde şüphe tohumları filizlenmeye başlamıştı. Güneş= babasının adı.. Barın= o gece= güneş dövmesi çok ilginçti bu durum.

Günümüz;

“Bu konuşmanın benimle ne alakası var kuzen “ dedim.

“Kuzicim bu kız kaç yaşında düşünsene, yada dur ben sana şunu sorayım. Biz Işıl’ı kaç yıldır arıyoruz.” Dediğinde anlamayan gözlerle yüzüne baktım.

“Diyorum ki Güneş’in senin kızın olma ihtimali var. Hani sende de güneş dövmesi var, çocuğun doğum zamanı sizin birlikte olmanıza uyuşuyor filan çaktın mı?” dediğinde şok oldum.

Olabilir miydi ki… yok ama öyle olsa beni bulması gerekirdi ki beni bulması kolaydı. Onun gibi saklanmamıştım. İmkansızdı bu Ares saçmalıyordu.

“İmkansız bu tesadüftür. Belki nikah masasında bıraktığı nişanlısındandır” dedim mantıklı olan sorular ile.

“Saçmalama kuzen sen demedin mi onun ilkiyim diye” dediğinde kafam karışmıştı.

“Dedim, dedim de” diyebildim sadece.

“EEEEE daha ne dedin, dedin de ne. Gördüğüm kadarı ile herkesin altına yatan birisi değil ”dediğinde çok mantıklı geldi.

“Olabilir mi? Öyleyse neden beni bulmasın ki, neden benden saklasın kızımı “dediğimde Ares bunu mantıklı bulmuş olmalı ki omuz silkip konuştu.

“Orasını bilmem ama ben araştırdım oğlum Güneş’ in doğum tarihi ve senin onu aramaya başladığın gün bile aşağı yukarı uyuşuyor.” Dedi.

Biz konuşurken kapı çaldığından dolayı “ sonra konuşalım burası uygun değil” dedim.

“Peki “dedi.

Bende kapıdaki kişiye “gir “dediğimde gelen kişinin Işık olduğunu gördüm.

“Abi müsait misin sana danışmam gereken bir konu var “dedi.

“Tabi gel Ares de çıkıyordu şimdi” dedim.

“Benim söylediklerim mantıklı kuzen biraz düşün ki araştırma yaptığımı da söyledim sana” dedi.

Onu başımla onaylayıp çıkmasını bekledik daha sonra da elimle koltukları işaret ederek Işık’a yol gösterdim.

“Sorun nedir Işık” dedim. Baya bir sıkıntılı gibiydi.

“Abi saçma gelebilir ama kısıtlı bilgiler ile birini bulabilir miyiz?” dediğinde anlamadığımı bakışlarım ile anlattım.

“Güneş” dedi ve iç çekti “ biz Güneş’in babası kim bilmiyoruz” dediğinde şok oldum.

“Nasıl yani anlamadım. Böyle saçma bir şey mi olur Işık “dediğimde gülümsedi.

“Şöyle ki ikizim nişanlıydı ve nikah günü aldatıldığını öğrendi. O gün ortadan kayboldu. Her yerde onu aradık ama bulamadık. Ertesi gün perişan halde geri geldi. Gözlerini kaçırarak çok sarhoş olduğu için hata yaptığını, daha doğrusu biriyle yattığını ve en önemlisi de o adamın kim olduğunu bilmediğini söyledi. Hatırladığı tek şey Güneş’in ismi yani adamın omzunda kocaman güneş dövmesi varmış” ohhh diyerek konuşmasını bitirdi ama beni de bitirmişti.

Güneş benim kızımdı. O güzel gecenin bana armağanıydı. Sorun Işıl’dı, beni hatırlamamasıydı. O kadar mı sarhoş olmuştu. Ellerimi başımın iki yanına koyarak kafamı eğdim. Işık’ın sesiyle transtan çıktım. Ona söylemeli miydim acaba. Beni aramak istiyorlardı ama ben karşısındaydım. Söylersem ne kaybederdim ki eninde sonunda öğrenilecekti. Uzatmamak en iyisiydi.

“Işık bir şey söylemem gerek sana ama aramızda kalacak, tamam mı” dedim.

“Tamam abi buyur” dedi.

“O geceki adam” dedim.

“O geceki adam abi” diyen Işık ile konuşmaya devam ettim.

“Bendim” diyerek tepki vermesini bekledim.

“Na nasıl yani yaa” dedi Işık anlam veremiyordu söylediğime.

“Bak yıllardır ikizini arıyordum ama yakınımda olduğu asla aklıma gelmemişti” dediğimde bu sefer şok üzerine şok olan Işık olmuştu.

Ağzından sadece “NEEEEEEEE” kelimesi çıkmıştı.

….

NOT: Şimdi diyeceksiniz ki hemen neden söyledi. Barın hiç saklamayı düşünmedi ve Işık bu yolda ona en çok destek olacak kişidir.

NOT: Bölüm için iyi yada kötü yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum sevgili okurlarım. Şimdiden teşekkürler....

İYİ OKUMALAR…