Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. BÖLÜM

@2dreamreal

SELAM; YORUM VE OYLARINIZI KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM. İYİ VEYA KÖTÜ HER YORUMA AÇIĞIM DÜŞÜNCELERİNİZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

IŞIL’DAN;

Güneş’in babasını öğrenmemin üzerinden 2 hafta geçmişti. Bu süre içerisinde Barın hakkında araştırma yaptım. Kendisine Barın diye hitap etmemi istediğinden hitap cümlesi ile konuşamamaya karar verdim. Ayrıca kızımın babasına bey diye hitap etmek de tuhaf olurdu. Bu sürede kimseye bir şey söylemedim sadece ben, Işık, Barın ve Ares biliyordu. O gün konuştuklarımız sürekli kafamda dönüyordu. Kızını bu kadar çabuk kabul etmesi de beni sevindirmişti. Şuan ise kızımla birlikte pedagoga gidiyoruz. Barın ile 2 hafta sonra karşılaşacaktık. Dün sabah arayıp açıklamak istediğini söyleyince bende 1 hafta önce aldığım randevuyu söyledim. O da tabi ki kendisinin de geleceğini söyledi.

“Annecim neyeye gidiyoyuz” dedi benim güzel prensesim.

“Bir tanemin en çok istediği şeye sahip olmasını sağlamaya güzellik” dedim.

“Gittiğimiz yeyde payk vay mı” dediğinde gülümsedim.

“Bilmiyorum güzelim gidince görelim mi “dedikten sonra gidene kadar sessizlik oldu.

Aracımız durduğu zaman ilk önce Güneş indi. Hızlı bir şekilde koşmaya başladığında bende hemen arabadan indim ve karşımdaki beden ile acele etmem gerekmediğini anladım.

“BAYINNN “ diyen kızım koşarak boynuna atladı.

“Naber güzellik. Yolculuğunuz keyifli geçmiştir umarım” dedi.

“Kocamaaan güzel gecdi” dedi.

“Sen bizi mi bekledin “ dediğinde başıyla onayladı Barın.

İkisinin tatlı konuşmasını bölerek “Pekala içeriye geçelim mi vakit geldi “ dedim.

YAZARDAN;

Işıl önde Güneş ise babasının kucağında içeriye doğru adımlamaya başlamıştı. Her iki ebeveynin aklında da ‘Aile gibi olmak’ diye geçirmişlerdi ve bu durum kalplerindeki bir noktaya baskı oluşturmuştu. Sekreterin masasının önüne gelip giriş işlemleri tamamlamışlardı. 10 dakikalık beklemenin ardından sekreterin yardımı ile üst kata çıkıp doktorun odasına girmişlerdi.

“Merhaba hoş geldiniz” diye konuşan güler yüzlü esmer bir kadın ile karşılaşmışlardı.

“Merhaba telefonda sizinle konuşmuştum sanırım ben Işıl “dedim.

“Merhaba bende Barın “ diye kendini tanıttı genç adam.

“Memnun oldum” diyerek aşağıya eğildi ve Güneş’in boyuna geldi.

“Sanırım sende Güneş prenses olmalısın” dediğinde küçük hanım gamzelerini göstererek gülmüştü.

“Eveyttt “ dedi ve annesine bakıp konuşmasına devam etmek için onay istedi.

“Siz de doktoy abla mısıniz” dediğinde başı ile onaylamıştı doktor hanım.

“Benim adım Umut tatlım “dedi ve devam etti “Sen şimdi dışardaki abla ile balıklara bak bende büyükler ile biraz sohbet edeceğim sonra da seninle uzun uzun sohbet ederiz baş başa ne dersin” dediğinde Güneş hemen onaylamıştı.

“Tilbe hanım buraya bakar mısınız?” dediğinde hemen gelmişti. Daha sonra Güneş’i alıp uzaklaşmışlardı.

Onlar gözden uzaklaşınca doktor iki gence baktı ve “Buyurun” diyerek koltukları işaret etti.

“Öncelikle sizinle görüşmek istedim. Evet telefonda görüştük biraz anlattınız ama bana daha detay verirseniz sizin için daha güzel ilerleme kaydedebiliriz” dedi Umut hanım.

“Biz bir takım sebeplerden dolayı ayrı düşmüştük Barın kızının varlığını daha yeni öğrendi. Açıkçası kızım da bende kızımın babasının kim olduğunu bilmiyorduk. Tesadüfen karşılaştık ve hatırladık” dedi.

“Anladığım kadarıyla tek gecelik bir ilişki sonucu olan bir durum söz konusu “ diyen doktora Barın cevap verdi.

“Öyle ama o geceden sonra Işıl ’ı her yerde aradım. Uzaklara bakmak yerine yakınıma baksaydım kolaylıkla bulup onların yanında olabilirdim” dedi.

“Pekala. Peki Güneş babasının varlığını ne ölçüde biliyor “dediğinde Işıl’ın gözleri Barın’ ı buldu.

“Sadece yaşadığını…. O… hiç sormazdı. Bir çeşit sözsüz, yazısız anlaşma gibiydi sanki ama Beril ‘e çok sormuş. Zaten bana sorduğunda babasını aramaya karar verdim sonra da o kişinin Barın yani şirketimizin ortaklarından olduğunu öğrendim” diye açıkladı.

“Beril kim?” diyen Umut hanıma cevap tabi ki Işıl’dan geldi.

“Yurt dışındayken çaresiz halde buldum onu. Koruyup, kolladım, okumasını sağlayıp kardeşim yerine koyduğum biri. Güneş ile ben yokken o ilgilenirdi.” Diye açıklama yaptı genç bayan.

“Anlıyorum sizi pekala şöyle ya….” Doktor hanım sözünü bitirmeden Barın sözünü kesti.

“Bakın doktor hanım eğer mümkünse bugün Güneş’e kim olduğumu açıklarsak sevinirim. Ben o günden sonra sürekli Işıl’ ı aradım ama hiçbir yerde bulamadım. İçimde bir boşluk vardı, anlamadığım his vardı, sanırım bu kızımdan ayrı kaldığım içindi.” Işıl’ ın gözlerine bakarak söyledi son sözlerini.

“Pekala eğer küçük hanım olumlu bakar ise bugün söylemek mümkün olabilir “dedi doktor.

Genç çift dışarıya çıkarken doktor hanım küçük prensesi odasına davet etmişti.

….

“Tekrardan merhaba küçük hanım balıklar güzel miydi?” diye soran doktor ile Güneş gülümsedi.

“Eveyt koçoman baliklay vaydı” dedi çocukça hevesiyle.

“Buraya neden geldiğini biliyor musun?” diyen doktora olumlu anlamda kafasını salladı.

“Benimlen konuşmaniş geyekliymiş””dedi Güneş.

“Evet duydum ki yurt dışından gelmişsiniz ve burada yaşamaya başlamışsınız” dediğinde Güneş başıyla onayladı.

“Burada kimlerle yaşıyorsun peki” dedi Umut hanım.

“Anneciiimm, Beyil, dedemler, dayimler ve deeeee teyzişler ile” dedi uzun uzun.

“Peki ya baban nerede ?”diye soru sorunca Güneş sustu.

Aslında annesi ve Beril konuşurken duymuştu babasının bulunduğunu hatta tanıdıkları biri olduğunu ama bunu doktora söylemek konusunda tereddüt ediyordu. Bunu anlayan Umut hanım eline aldığı çikolatayı Güneş’ e uzattı.

“Tatlım burada konuşulanların hepsini ailene söylemeyeceğim. Söylemeye çekindiğin yada istemediğin hiçbir şeyi söylemem ailene” dedi doktor.

Güneş çekinse de konuşmaya başladı “aşlında ben annem ve Beyil konuşuyken duydum. Babacığımı bulmuş annem bana söylemekten koykuyoymuş” dediğinde doktor durumu anlamıştı.

“Peki sen ne istiyorsun tatlım” dedi.

“Beyn babamı istiyoyom” dedi küçük hanım.

“Öyleyse anneni çağıralım ve söylesin mi baba kimmiş” dediğinde küçük prenses heyecanla ellerini çırptı. Daha sonra ise kafasını aşağıya yukarıya salladı. Bu ona göre evet demekti.

….

Güneş içeride doktor ile konuşmaya devam ederken Işıl ise Barın’ a aklındaki soruları sormak istediği için boğazını temizler gibi yaptı dikkat çekmek için ama Barın zaten onu inceliyordu.

“Neden beni aradın” dedi Işıl.

“Sen neden o sabah kaçarak gittin” diye sordu Barın.

“Önce ben sordum ama cevaplayayım…. Hayatımda ilk kez kendimi o geceki kadar kaybetmiştim. Ayrıca tanımadığım bir adamın üzerine atlayıp bana sahip olmasını istedi. Fahişeden farkım yoktu. Tek gecelik diye düşündüm ve kaçtım. Sonradan ise olaylar üzerine olaylar gerçekleşti aklımdan çıktın. Güneş, ona ilk andan itibaren kıyamadım bana gelen mucizemdi.” Dedim.

“O gece çok güzeldi. Kokun beni büyülemişti. Düşünme yetim kaybolmuştu ve ilk kez kalbim çarpmıştı. Eğer sabah yatağımdan olsaydın sana bunları söyleyip benimle olmanı isteyecektim. Tabi ki evlilik amaçlıydı.” Diye açıklama yaptı Barın.

Şok olmuş gözlerle bakan Işıl tam konuşacaktı ki doktorun onlara seslenmesi ile içeriye girdiler ama aklında sadece Barın söyledikleri vardı.

“Güneş tatlım konuştuğumuz gibi annene sorabilirsin “dediğinde iki genç Umut hanıma baktı. Başını olumlu anlamda sallayan Umut hanımla ikisi de rahatladı.

“Bana ne sormak istiyorsun güzel prensesim” dedi Işıl.

Güneş elleri ile oynayarak annesinin önüne geldi ama Barın’ a da baktı. İşte o zaman anladı aslında babasının kim olduğunu doktor ile konuştuklarından farklı bir soru yönetti annesine.

“Bayın abi benyim babacım mı?” dedi soran gözlerle.

Barın kızının dolu gözlerle neden ona baktığını anlamasa da her anında yanında olan Işıl anlamıştı çoktan ve beklediği soru gelince de gülümsedi.

“Aşkım benim sen çok zekisin. Evet Barın senin baban. Sana daha önceden söyleyemedim çünkü baban birazcık değişmiş onu tanıyamadım.” Diye açıkladı Işıl.

Bu sözlerden sonra Güneş Barın’ a baktı ve onun önene geçerek konuştu.

“Babam ve kızım kucaklaşması yapalıyım mı” dediğinde Barın onun hemen kollarına aldı ve kokusunu içine çekerek sarıldı.

“Yapalım bir tanem hep yapalım babam” dedi.

Doktor hanım baba kız sarılmasına devam ederken anneye döndü.

“Güneş IQ testleri var mı ?” diye soru yöneltti.

“Evet var normal çocuk zekasından 10 kat ileri de sonuçları diğer seansta getiririm” dedi.

“Tamam o zaman. Güneş haftaya görüşürüz tatlım siz baban ile dışarıda biraz bekleyin annen gelecek “dedi doktor hanım.

“Bir sorun mu var” dedi Işıl endişelenmişti.

“Hayır ama Güneş’ in buraya uyum sorunu olabilir bunun için en kısa sürede kreşe gönderin ki alışması kolay olsun. Bir de bu süreçte babası ile daha çok görüşün “diye de tembihlemişti kadın.

“Peki siz nasıl derseniz o, ben araştırıp haber ederim size” diyerek odadan ayrıldı.

Genç kadın arabaya yaklaştığında odadaki manzaranın aynısı ile karşılaşınca içi burkulmuştu. Acaba kızımı haksızlık mı yaptım diye içinden geçirmişti. Onun geldiğini gören Barın ise göz kırparak gülümsemişti. Bu durum Işıl’ ın yanaklarının kızarmasına sebep olmuştu. Yanlarına iyice yaklaşıp genç adamın kucağındaki kızının saçlarına öpücük kondurdu.

“Doktor hanım biz çıktıktan sonra ne dedi” dedi genç adam.

“Önemli değil sonra açıklarım gidelim mi?” dedi genç bayan.

“Annem, babam açıktım beyn” diyen Güneş ‘ e babası cevap verdi.

“Ne yiyelim güzelim” dediğinde Işıl cevabı bildiğinden göz devirdi.

Güneş ise “hambuygeyyyyyy” diye ellerini birbirine çarptı.

“Ama sen hamburger canavarı mısın her fırsatta yemek istiyorsun” diye kucağındaki kızını gıdıklamaya başladı.

“Ba… b… babacım ye…teyyy lütfen” diye kesik kesik gülerek konuştu ufak prenses.

Onlar araçlarına doğru hareket ederken onları takip eden bir çift gözden habersizlerdi. Hamburgerciye gelip siparişleri vermişlerdi ve babalı kızlı oyuncak seçimi yapmışlardı. Uzaktan onları izleyen Işıl ise gülümsemeye başlamıştı. Ama içine biranda ürperti gelmişti. Bu hissi biliyordu ama mutluluktan farkında değildi. Güzel bir yemeğin ardından şimdi de lunaparka gelmişlerdi.

“Babacım baleyin olmak istiyoyum” demişti Güneş ve Barın anlamadığı için Işıl’a bakmıştı.

Işıl ise durumu anlamış ve “elbette olabilirsin ama önce buradan kart alıp, para yükleyelim mi sorun çıkmasın” dedi.

“Ne kartı ben alabilirim “ diyen genç adama gülümsedi Işıl ve babası olarak ilk yaptığı etkinliğe izin vermişti.

“Gel buradan alacağız “diyerek onu yönlendirdi genç bayan.

Üçü birlikte sıraya girmişlerdi. Uzun sırayı beklerken Işıl etrafına bakarken gözleri hamburgercide olan adama takılmıştı. Sanırım tesadüf dedi kendi kendine. Sıra onlara gelince ona bakan Barın gülümsedi ve gişeye yaklaştı.

“Merhaba hoş geldiniz” diyen görevliye karşı gülümsedi.

“Merhaba kart alabilir miyiz acaba?” dedi genç bayan.

“Elbette kampanyalarımız vardır. 100 TL ‘ye 25 TL, 200 TL ‘ ye 50 TL 500 TL ‘ye 100 TL para puan veriliyor” diye açıklayan görevliye karşı “1000 TL olsun lütfen “ dedi.

“Peki efendim…. 1200 TL kartınıza yüklenmiştir. Nakit mi kart mı? “dediğinde Barın ’a döndü.

“Kart diyen” elbette ki Barın idi.

Aldıkları kart ile birlikte önce balerine binmişti Güneş. Ondan sonra eğlence parkındaki çocuklar için olabilecek herşeye binmişlerdi. Şimdi ise babası ile çarpışan arabalara binecekti.

“Babacım ilk kez bineceğim beyn. Annem hiç binmedi. Dedi ki babana özel olsun demişti.” Dediğinde Barın ile Işıl gözleri uzaktan da olsa birbirini buldu.

Onlar eğlenirken Işıl etrafına bakıyordu ki yine aynı adamı gördü. Adam yanındaki çocuğun yanına eğildi ve onunla ilgilenmeye başlayınca önüne döndü.

Güneş heyecanla “Annecim dolap , dönme dolap” dediğinde.

“Tatlım bence bugünlük yeter, eve gidelim hem babamızı söylememiz gerekli” dediğinde Güneş hemen kafasını sağa sola salladı.

“Ama akvayyum” diyerek dudaklarını büzünce Barın da hemen eğildi.

“Bebeğim sonra gidelim mi? Hem yoruldun bak” dediğinde ufaklık yine olumsuz anlamda kafası salladı.

“Banane, banane küştüm” diyerek kollarını göğsünde bağladı.

“Peki , peki güzelim gidelim “dedi Barın Işıl ‘a bakınca o da onaylamıştı.

Geldikleri yerde ellerinde içecekler ile ilerliyorlardı. Ama Işıl’ın fark ettiği gerçekle onun ilgisi balıklardan ziyade onları takip eden kişideydi.

“Bayk bayk kocamannnn” diye köpek balığını gösteren kızına gülümsedi.

Baba kız önden gidip tek tek balıkları izlerken genç bayan ise arkalarındaki kişiyi takip ediyordu.

Daha fazla dayanamayan Işıl “Artık gitsek mi bir-tanem “dedi kızına.

Güneş ise “Oluy “diye onaylayınca çıkışa yöneldiler.

Giderken “ Barın sen Güneş’i alıp arabaya geç. Benim işim var” dediğinde Barın anlamamıştı.

“Ne işin var ki “dedi.

“Önemli değil siz arabaya geçin bende birazdan geleceğim “dedi.

Onlar baba kız arabaya binip onu beklemeye başladılar. Işıl ise bir süre daha etrafa oyalandı ve adama doğru ilerleme başlayınca adam hızla koşmaya başladı. Bunu fark eden Işıl hızlandı ama bir anda gözden kaybolmuştu. Duvarın çaprazında duyduğu ses ile o tarafa yürüdü.

Efendim yakalandım. Takibi bırakıyorum” dedi.

….

“Bende anlamadım efendim özür dilerim” dediğinde Işıl arkası dönük konuşan adamın omzundan dürttü. Adam yavaşça arkasına döndüğünde gördüğü yüz ile şoka girdi ve tekrar koşmaya başladı. Uzun bir koşturmacanın ardından adam kurtulduğunu sanırken önüne çıkan kişi ile durmuştu.

“Gerçekten aptalsın. Kim olduğumu bilmeden beni neden takip ediyorsun “dedi Işıl alayla.

“Ben sizi takip etmiyordum “ dese de karşısındaki kişi buna asla inanmazdı.

“Patronun kim. Ne istiyordun “ dediğinde adam anladı tabi inanmadığını.

O sırada çalan telefon ile Işıl hemen atıldı ve telefonu açıp kulağına dayadı.

Kurtuldun mu?” diyen bayan ile kaşlarını çattı.

Kimsin sen. Ne istiyorsun “diye konuştu.

“Allah kahretsin” diye küfür etti telefondaki bayan.

“KİMSİN” diye ses tonunu yükselterek sordu Işıl.

Önemli değil çok yakında öğrenirsin “dediğinde.

O zaman adamın ben öğrenene kadar yanımda “dedi Işıl.

Bırak onu “diye konuşan kadına görmese de burun kıvırdı genç bayan.

CIK CIK CIK Asla” dedi.

Tamam onunla birlikte gelin ama kimseye bir şey söyleme “dedi telefonun ucundaki bayan.

Okey “dedi.

Onunla gitmeyi kabul etmişti ama kızı ve babası arabada onu bekliyorlardı. Hemen Barın’ ı aradı.

Alo benim işim çıktı sen Güneş ile gider misin “dedi.

Tabi ama ben annem ile tanıştırmak istiyorum kızımı Güneş de onay verdi” dedi genç adam.

“Peki gidin konum atarsın gelip alırım yanından “dedi genç bayan ve telefonu kapattı.

“Pekala kimmiş bu esrarengiz kişi gidip tanışalım” dedi genç bayan ve tanımadığı adamla bilinmeze doğru gitti.

….

İYİ OKUMALAR…

 

 

Loading...
0%