EDANUR'DAN

Gözlerimi yeni bir sabaha açtığımda Mehmet yanımda yoktu. Sanırım erkenden işe gitti diye düşündüm. Banyoya duş alıp spor salonuna gitmek için hazırlandığım sırada kapı açıldı. Kim diye kafamı kaldırdığımda karşımda kahveli gözleri gördüm ve istemsizce gülümsedim. Son bir haftadır Mehmet'e karşı içimde farklı bir heyecan vardı.

Sesim az kısık "günaydın gittin sanmıştım " diyebildim.

O da gülümsedi "yok daha gitmedim senin uyanmanı bekledim " dedi ve elindeki kartları uzatarak eklemeye başladı.

"Bunlar senin sahip olman gereken kartlar" gülümseyerek bana baktı. Şaşkınca Mehmet'e bakarken "bunlar ne böyle, ihtiyacım yok bu kartlara hem bir tane de değil 5 tane kart nedir yaa" kahkaha atmama engel olamamıştım.

Karşımda sinir olmaya başlayan Mehmet'i görünce kahkaha atmayı bıraktım. Bana karşı dikkatlice bakıp konuştu.

"Her biri farklı kart sadece şu ikisi sahip olduğun hisseler ile ilgili olan kartlar biri hesap diğeri ise kredi kartın diğerleri ayaklı ailesinin sahip olması gereken hesap kartı ve kredi kartı bu ise bizim ortak hesap kartımız" ciddiyetini bozmadan devam etti.

"Bak bunları kullanmak en doğal hakkın ve ayaklı ailesi her zaman kullanır sen de bu ailedensin" susup bana bakmasıyla konuşamam gerektiğini anladım " gerek yok bunlara benim param var " desem de daha konuşmamı bitirmeme aldırış etmeden kapıdan dışarı çıktı.

...

Daha bu eve alışmam için uzun bir zaman var sanırım diye iç geçirerek aşağı inip spor salonuna gittim. 2 haftada ne çok değişmiştim. Ev bir tuhaftı zaten yemek yiyemiyordum beni tek teselli eden şey spor salonu ve kısa sürede sahip olduğum arkadaşlarımdı.

Zaten hiçbir zaman arkadaş sıkıntısı yaşamazdım ki insanlarla anlaşmayı çok iyi biliyordum. Evdekilere çıkacağımı bildirip araca doğru yürüyüp bindim. Araba hareket ettiğinde aklıma Mehmet geldi hemen telefonu çıkarıp mesaj attım.

KİME: KOCACIM

"Selam spor salonuna gidiyorum. Ayrıca verdiğin kartları kullanamam ihtiyacım yok çünkü"

KİMDEN: KARIM

"Tamam bende dışarıda olacağım toplantılar var. Kullansan da kullanmasan da o kartlar senin bir de Tunç ve Yasemin'in maaşı ortak hesabımızdan alınıyor."

Bu gayet normal diye düşünüyordum. Çünkü ikisi de hatta Mehmet'in şoförü de sadece bize hizmet ediyorlardı.

....

Spor salonuna geldiğimde Berna ile karşılaştım.

"Sende mi yeni geldin."

"Evet tatlım başka yapacak birşey yoktu erkenden geldim ısınalım mı birlikte"

"Olur." Dediğim anda telefonumun zil sesi yankılanmaya başladı. Ekrana baktığımda KARDEŞİM ARIYOR... yazısını görünce tereddüt ederek açtım.

"Alo abla ufak bir soruncuk var senin halletmen gerekli"

"Neymiş o soruncuk, Tevekkül söyle bakalım "

"İstanbul'dan biri aradı reçel almak istiyor ama önce buluşup şartları netleştirmek istiyor malum bunlarla sen ilgileniyorsun numarayı göndereyim de buluşun " demesi ve telefonu yüzüme kapatıp aynı anda da numarayı göndermesi bir olmuştu. 'Kardeşin amma hızlı ' iç sesime kulak asmayarak numarayı aradı. Adres ve saati belirlemiştik ama ancak şimdi çıkınca yetişebilecektim Berna' ya dönüp "Tatlım kusura bakma işim çıktı" sitemkar bir ses tonuyla söylediğimden Berna anlayış gösterdi.

...

Arkadaşım ile vedalaşıp restorana geldim. Burası da müşterilerimizden birinin yeriydi ve yalıda yemek yiyemediği günler buraya gelip mutfağı kullanıyordu çünkü yalıda evin hanımları mutfağa giremez diye bir kural vardı ve bu beni deli ediyordu. Ayrıca çok saçma geliyordu.

İçeri girdiğimde Şahika'yı gördüm ve ona herşeyin hazır olup olmadığı sordum. Bana odayı gösterdi ve içeriye girip bir bay ve bayan ile karşılaştım.

"Merhaba ben Edanur, Kardeşler doğal gıdanın ortaklarından biriyim"

"Merhaba Tevekkül hanım bahsetti bu tür durumlar ile siz ilgileniyormuşsunuz."

"evet" kendimden emin bir şekilde devam edeceğim sırada sürgülü kapı bir hışımla açıldı. Karşımda gördüğüm kişi ile şok olmuştum. Mehmet de şaşırmış olmalı ki duraksadı ve bana döndü.

Durumu kurtarmak için "hayatım sakin geç kalmadın bende şimdi geldim " söyleyip karşımdaki 4 çift göze bakarak "eşime bir şey vermem gerekli izninizle "kolundan sürükleyerek dışarı çıkardım.

Sinirli ama kısık bir ses tonuyla "senin ne işin var burada Mehmet" dedim.

"Bunu benim sana sormam gerekmiyor mu acaba?" dedi sinirli olduğunu belli ederek.

"Gördüğün gibi toplantı için geldim ve sen böldün" benimde ondan kalır yanım yoktu sinirli olmak için.

"Neden benim yanımda konuşmadın o zaman madem toplantı." dediğinde sinirden güldüm.

Daha fazla dayanamayarak "saçmalama istersen şirket özel ve ben bu konudaki tavrımı belirtmiştim taaa en başta" dedim.

Mehmet biran duraksayarak "belirttin ama.... Ama haber vermedin sadece spor salonu dedin bana" dediğinde haklı olduğu gerçeği ile yüzleşmiştim.

Biraz sakinleşip " aniden gelişen bir durum toplantıdan çıkınca yada akşam elbette söyleyecektim" çünkü haklı olduğunu düşünmeye başlamıştım. Ekleyerek "içeri girip işimi bitirmem gerekli sende işine dön" diyerek içeriye geçtim.

...

Karşımda anlaşma için beleyen kişilere karşı samimi olarak "Şimdi işimize dönebiliriz istekleriniz neler söyleyebilirsiniz" dedim ama aklım hala Mehmet de kalmıştı.

İsmi Nalan olan satış ve pazarlama müdürü öne atılarak;

"Edanur hanım biz 10 ton çilek reçeli almak istiyoruz bu sizin sunum ve lezzetinize göre devamlı da olabilir" dediğinde ben de konuşmaya dahil olarak

"Öncelikle bizi tercih ettiğinize pişman olamayacaksınız. Lakin sizin isteklerinizden ziyade kendi isteklerim ön plandadır. İlk olarak peşin çalışırız. Para hesaba yatar sipariş çıkışı yapılır. Zaten başına bir şey gelmeden her aşamada kontroller yapılarak teslimat yapılır. İkinci olarak sizi araştırmam gerekli ileride çalışma yaparsak baştan söyleyeyim."

Birbirlerine bakışarak "tamam "dediler el sıkışarak odadan çıktık ve onları uğurlayıp Şahika ile vedalaşmaya gittim.

Şahikaya doğru giderken arkamdan kolumu tutan el ile durdum.

OLAYLAR VE KARAKTERLER TAM ANLAMIYLA OTURMAYA BAŞLIYOR BİR SONRAKİ BÖLÜM MEHMET'TEN KISA BİR BÖLÜM OLACAK. BİLDİĞİNİZ ÜZERE KİTAP KARAKTERLERİN KONUŞMALARI İLE İLERLİYOR

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİOKUMALAR....