Yeni Üyelik
14.
Bölüm

13. Bölüm

@2dreamreal

EDANUR'DAN

Sabah gözlerimi açtığımda Mehmet hala uyuyordu. Sessizce yataktan kalkıp banyoya girip kapıyı kapattım. Dün ne olmuştu? Mehmet'in o hali neydi? Benim hatam mıydı? Bütün bunları düşünmekten gece o sarhoş halde uykuya dalarken dahi uyuyamamıştım. Birkaç saatlik uyku ile erkenden uyanmıştım. Dün kapıyı çarpıp gitmeden önce korkudan neredeyse bayılacaktım. Telefonun çalmasına dua etmiştim belki de hatalı bendim 'bugün aşık olduğun kahveler ile konuşmalısın' diyen iç sesime gülümseyerek odaya dönerken 3 gündür devam eden midem yine bulandı. Koşarak tuvalete tekrar gittim.

...

Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi tekrar fırçalayıp odaya döndüğümde Mehmet hala uyuyordu. Dolabımdan kıyafet ve alt çekmeceden de bir fular çıkartmıştım çünkü boynumu saklamam gerekliydi ki kimse anlamasın. Tam ilmik atmak üzere iken kahveler ile göz göze geldik.

"Ne yapıyorsun Mehmet ver şunu" sinirle bana döndü.

"Sen ne yapıyorsun neden bağlıyorsun sen sevmezin ki bu tür şeyleri" dedi alaylı bir şekilde.

"Evet sevmem ama bak bak buraya bak ne hale getirdin boynumu" mosmor olmuş olan boynumu göstererek sinirle söyleniyordum ki dudaklarıma dudaklarını değdirdiğinde sustum.

"Bağlama herkes görsün böylece evli ve başının bağlı olduğunu herkes bilir" biraz öncenin şokuna son dediğini de ekleyince gözlerim sanki yuvalarından fırlayacakmış gibi büyürken arkasını dönüp banyoya gitti. Döndüğünde sinirle bana bakan Mehmet'e gülümseyip;

" bak dün neden öyle davrandın sormuyorum geçerli sebebin vardır elbet ki bende hatalıyım ne kadar acil olsa da sana haber vermeliydim ki buna ben alıştırdım seni hımm" biran durup soluklandıktan sonra "fular olayına gelince de senin karınım ve herkes bunu biliyor eğer böyle aşağı inip dışarılarda gezersem sadece ben ve sen değil ailen de rezil olur kiii bana kimse yaklaşamaz bak kocaman yüzük var parmağımda" diyerek kocaman yüzüğü gözüne soktuğumda biraz düşünür gibi yaptı. Tamam der gibi kafa salladı ve kahvaltıya ineceğimiz sırada midem yine bulandı.

"Sen git ben geliyorum." dedim.

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Elimi cebime attığımda telefonumun olmadığı fark ettim. Odada bakındığımda yatağın altına doğru düştüğünü gördüğümde eğilip aldım ve cebime attım. Kocamı daha fazla bekletmemek için acele ile odadan çıktım.

...

Yemek odasına geldiğimde Mehmet kaskatı kesilmiş şekilde kapıda duruyordu. Karşısındaki 2 kişiye pür dikkat bakarken elini tuttum. Elini tutmak kendisine gelmesini sağlamış olacak ki bana baktı. Gülümseyerek iyi misin der gibi bakış attım o da kafasını salladı ve kahvaltıya oturduk.

...

Oturduğumuzdan beri, hayır geldiğimden beri Mehmet'te bir tuhaflık vardı ama çözemedim. Odadaki sessizliği Mehmet Akif dede bozdu.

"Tarık ile birlikte bir karar aldık ve evlenmesine karar verdik" masadaki diğer yüzlerde gözlerini gezdirip devam etti. " Tabi ki torunumun rızası ile de gelin adayını da belirledim."

Yengem hemen itiraz edip "BİZİM NEDEN HABERİMİZ YOK TARIK" diye bağırarak söylenirken dedemiz müdahale etti.

Dedem bana doğru dönüp " bugün işin var mı güzel gelinim" dedi.

"Genel olarak yok dedecim sadece birkaç saat dışarıda işim var daha sonra aksilik olmaz ise döneceğim" dedim.

"O sorun değil akşam lazımsın bana "dedi.

KİMDEN: MEHMET

Bugün işin olduğunu söylemedin bana >:((kızgın surat)

KİME: EDANUR

Sen çıkarken söylemek istedim kötü mü yaptım 😊

...

Kapıda Mehmet'i geçirmeye çıktığımda anlamlandıramadığım bir durum vardı.

"İyi misin"

"İyiyim"

"Peki beni hastaneye bırakır mısın oradan taksi ile dönerim" dedim sevimli olmaya çalışarak.

"Hastane ne alaka şimdi birşeyin bir var?"

"Telaşlanma iyiyim ama sonra yanına uğrayabilir miyim?"

"Tamam hazırsan çıkalım o zaman" dediğinde yanağına öpücük kondurup eşyalarımı almak için odaya koşturdum.

....

Hastaneye geldiğimi söyledim ama neden geldiğimi söylemedim. Doktorun verdiği tahlilleri yaptırıp onları beklerken en sevdiğim işi yapıp kafa dağıtmaya çalışıyordum. Kitap okumak bana huzur verirdi ama şuan atan kalbim sayesinde bu biraz zor oluyordu. Sonuçları elime alıp doktorun yanına gittiğimde;

"Tebrikler Edanur hanım 1,5 haftalık hamilesiniz ama anlamadığım bu kadar erken nasıl fark ettiniz"

"Bedenimdeki tuhaflığı her zaman fark ederim, teşekkürler" diye söyleyip odadan çıktım.

...

Genel şirketin önünde heyecandan elim ayağım titrerken nasıl söylesem diye düşünüyordum. Mehmet'i aradığımda burada olduğunu ve ne olduğunu sormuştu ama söylememiştim "SÜPRİZ" diyerek telefonu kapattım.

Sekreter benim geldiğimi söylediğinde yolu göstererek eşlik etti. Odaya girdiğimde Mehmet'in beti benzi atmış bir şeklide bulmak istememiştim. Yanına doğru yaklaşıp

"Mehmet iyi misin neyin var" konuşamama fırsat vermeden dudağıma yapıştı.

Ne olduğunu anlamadan beni 3 lü koltuğun üzerine doğru sürükledi ve okşamaya başladı. Sesim titrerken " n ney neyin var".

Mehmet sessizliğini korurken daha da ileri giderek üzerimi çıkarmaya başlayınca engel olmaya çalıştım. Durması için "Daha gündüz neyin var neden böylesin durmalısın artık" dediğimde kravatını çözüp gözlerimi bağladı beni yarı çıplak bırakarak önce boynuma öpücükler kondurdu daha sonra da aşağılara doğru öpücük bıraktıktan sonra Mehmet'i içimde hissettikten kısa süre sonra işini bitirip gözlerimi açtı. Ne olmuştu neden böyle bir şey yapmıştı diye düşünmekte kafayı yiyecektim. Yüzüne baktığımda kendinde değil gibiydi. Lakin kendimi o kadar aşağılık hissettim ki bir şey söyleyemedim. Ki söylemeye gerek kalmadan toparlanmış üstü ile koltukta uyuyakalmıştı.

...

1 saattir uyuyan Mehmet'i izliyordum. Uyanmasını ve ona ne olduğunu bilmek istiyordum. Buraya ne için gelmiştim ne bulmuştum. Karnıma doğru elimi getirerek sessizce "özür dilerim bebeğim babayı da affet beni de " diyebilmiştim. Baktım Mehmet uyanmıyor dışarıdaki sekretere Mehmet'in uyuduğunu eve gittiğimi söylemesini istedim ve eve doğru yol aldım.

...

Eve geldiğimde kimseye görünmeden odama çıkıp banyo yaptım tabiri caiz ise temizlendim. Akşam yemeğine kadar uzanmak ve ofiste olanları unutmak istedim. Buna kısacası kaçmak mı deniyordu bilmiyorum ama gözümden yaşlar akarken elim karnımda bebeğimi hissederek uykuya dalmışım.

Kapı çaldığında ses vermediğimden Yasemin gelip "efendim yemek hazır Mehmet beyler de geldi." Diye ekleyerek odadan çıkarken konuştum.

"Tamam tatlım bende geliyorum ayrıca yine efendim dedin fark ettim" Yasemin'in efendim demesinden hoşlanmıyordum her ne kadar yardımcı da olsa bu evdeki tek sırdaşım oydu.

Yemeğe oturduğumuzda Tarık ile evlenecek kişiyi yani Peri'yi dedem tanıtmış ve bana emanet etmişti. Ayrıca bu hafta sonu büyük balo olduğunu hepimizin en iyi şekilde hazırlanmasını söyledi.

...

Yemekten sonra Peri ile birlikte misafir odasına çıktık. Peri'ye evin kurallarından bahsettiğimde karşılıklı gülüştüğümüz esnada kapı çalındı. Gelen Beliz idi yani Tarık ve Peri'nin özel yardımcısı onları da tanıştırdım. Biraz daha sohbet edip terasta hava almaya ve biraz olsun rahatlamak için. Kapıdan çıkarken sanırım ikinci bir arkadaş ve sırdaşım da Peri olacak diye iç geçirdim. Terasta elim karnımda iken aynı zamanda sabah olanları anlamak için düşünüyordum. Bir süre daha düşünüp anlam bulamadığım için "off off" diyerek terastan çıktım.

...

Mehmet’ i bulup bebeğimizi söylemek için üst kata doğru çıkıyordum. Merdivenlerden yukarı çıktıkça Mehmet ve Tarık konuşurken buldum. Terasta kimse yoktu bizim gerçeğimizi bilenlerden biri de kuzeni idi.

"Mehmet sana ne oluyor söyler misin güzel bir karın var çocuğun olacak artık geçmişi bırakmalısın " dediğinde anlamadım.

"Evet karım var senin de olacak ama bebek" dedi ve sustu" daha çok erken daha evleneli ne kadar oldu hemen çocuk yapmak saçma az zevkimi almalı ve gençliğimi yaşamalıyım."

“NEEE” dedim sessizce.

Duyduklarım ile neye uğradığımı anlamadan odama geldim tekrardan "özür dilerim bebeğim sanırım babamıza söylememeliyiz bir süre" dedim ağlayarak.

Bugün ikinci kere kendimi aşağılanmış gibi hissettim. Birkaç gündür ne yaşıyordum ki ben gözlerimden yaşlar aktığını hissederek uykuya dalmıştım.

...

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR...

 

 

Loading...
0%