YAZARDAN

Mutlu mesut yaşamak neydi huzurdan ibaret miydi. Edanur ve Mehmet evliliklerinde emin adımlar ile ilerlerken onların en zayıf anını bekleyen huzurlarını bozmayı hedefleyen Hanzade ise fırsat kolluyordu. Azıcık da olsa başarabilmişti. Mehmet sürpriz için her dakika uğraşırken Edanur'u boşlaması ve son kavgalarından sonra Edanur içindeki boşlukla onu daha çok dolduruşa getiriyordu. Günler hızla ilerlerken bebeğimizin 2. ayını doldurmaya az bir zaman kalmıştı Mehmet ve Edanur belki bebekten belki de hissettiklerinden dolayı birbirlerine daha da düşmüşlerdi.

Ayaklı yalısında her Cuma olduğu gibi bu Cuma da toplanılmıştı. Tabi davetsiz misafirler beklenilmiyordu. Toplu halde oturup geçmiş yad edildiğinde gelinler ve damatlar susuyordu. Herkes eşleri yanlarında otururken gelen misafir ile Edanur'un morali bozulmuştu. Mehmet bunu fark ederek bir şey oluğunu sandı.

"İyi misin bir şey mi var bebek mi yoksa?" paniklemiş halde kumralı soru yağmuruna tuttu.

"İyiyiz biz sadece kımıldadı huzursuz oldum odama çıkıp dinlenirsem geçer sen oturursun" dedi Edanur ama içinden gelmesi için dua etmişti.

"Gerek yok seninle gelirim. Bebeğimin kalbini dinlerim" dedi Mehmet.

Mehmet öğrendiğinin ertesi sabahı Edanur ile hastaneye gitmişti. Tabiri caiz ise doktoru soru yağmuruna tutmuş kalp atışlarını duyana kadar sakinleşmemişti. Doktor Selin bebeğin sağlığı yerinde dediği halde en ufak aksilikte Selin hanımı aramaktan asla çekinmiyordu.

Edanur tam kalkıyordu ki Hanzade "nereye, bizden mi rahatsız oldun" sinsice gülümseyerek sorduğu soruya anlam verilmemişti.

Mehmet sinirle "sana ne olmuşsak olduk davetsiz gelip aile toplantısının ortasına oturan sensin" diyerek Edanur ile tam çıkıyordu ki duyduğu kelime ile durdu.

"Bir zamanlar öyle söylemiyordun ailenin içine girmem, gelmem için resmen yalvarıyordun." Mehmet bir Edanur bir de odadakilere baktı. Candan konuya el atmıştı.

"Adı üzerinde bir zamanlar şuanda kuzenimin yanında sen değil yengem var durumu bilmeyenlerin yanında dillendirmenin maksadı nedir bilmiyorum ama DEFOL GİT DAHA FAZLA OLAY ÇIKARTMA" sonlara doğru yükselen ses eşliğinde Edanur gözyaşları ile odasına doğru yol almıştı.

Bilerek onun duyması kalbini acıtmak maksadıyla söylemişti. Daha fazlasını duymaya katlanamazdı. Kendini küçük düşmüş yerin dibine girmiş gibi hissediyordu. Odanın içindeki herkes geçmişlerini biliyordu ve bu daha da canını yakmıştı. Gözyaşları içerisinde odasına gelip bebeği ile konuşarak uykuya dalmıştı.

...

Aşağıda ise kıyamet kopmuş odalara dağılmışlardı. Tabi Hanzade durmamıştı. Mehmet Akif dedeye gidip Mehmet'in anlaşmalı evlilik yalanını ortaya atmış hatta ayrı uyuduklarını söylemişti. Bunları duyan dede Mehmet'in anne babasını çağırmıştı.

Onlarda böyle birşeye imkan yok dediklerinde "isterseniz şuan gidip odalarına ansızın girin Mehmet şuanda koltukta uyuyordur muhtemelen " diyerek kışkırtmayı başarmıştı.

Mehmet Akif dede bu duruma ihtimal vermese bile içine düşen kurta yenik düşerek gençlerin odalarına doğru yol almıştı. Lakin arkalarındaki kurnaz kadın da onlarla bir ilerleyip gördüğü manzara karşısında Edanur bir kez daha küçük düşürmeyi hedefliyordu.

...

Aşağıdaki olaylar olmaya devam ederken Mehmet uyuyan karısının başında onu izliyordu. Olanlardan kendisini sorumlu tutmuştu. Bebeklerine hamile iken onun üzülmesi canını acıtmıştı. Dayanamayarak saçlarının arasına öpücük kondurmuştu. Mehmet'in varlığını hisseden bebeklerinin kımıldaması ile yavaşça gözlerini araladı genç bayan.

Gözlerini açıp Mehmet'i başucunda görünce "Ne yapıyorsun uyumayacak mısın?" dedi Edanur.

"Uyuyacağım ama önce özür dilerim " dedi ve onu kendine çekip sarıldı.

"Neden" dedi kısık sesle Edanur aslında nedenini gayet iyi biliyordu.

"Bak Hanzade bir amaç için burada büyük ihtimal ile benden intikam almak için onun söylediklerine ve yaptıklarına takılma olur mu güzelim" demesi genç bayanın kalbinin hızlanmasına sebep olmuştu.

"Olur" dedi ve o güvenli kollarda uykuya tekrar daldı.

...

Kollarına aldığı kumral ile derin uykularda uyurken kapı sesiyle irkilerek uyandı. Gördüğü manzara ile ağzı açık kaldı.

"Dede ne oluyor" diyebildi sonra da karısının üzerini örttü.

Kendine gelmiş şekilde odadakilere bakıp sesini azıcık yükselterek" CEVAP VERSENİZE " dediğinde arkadaki şaşkın surat ile neler olduğunu anlamıştı.

"ÇIKIN DIŞARIYA…. HEPİNİZ….HEMEN… KARIMI BU HALDE KİMSE GÖREMEZ" dedi en otariter ses tonuyla.

O sırada Edanur uykulu halde "Mehmet ne oluyor" dedi.

Sesini yumuşatarak "Yok bir şey sen uyu bebeğimiz dinlenmeli ben halledip geliyorum tamam mı güzelim" diyerek odadan çıktı.

Karısının yanındaki sakinliğinden eser yoktu kapıdan çıkarken. Sinir ile aşağı inen Mehmet direk Hanzade'nin boynuna ellerini geçirmişti.

"Söyle bakalım kaşarcık ne işler karıştırdın" dedi.

Dedesinin ve diğerlerinin dur demesini dinlemiyordu. Gözü dönmüş tıpkı eskisi gibi kendini bilmez sinir krizine girmişti. Beyninde yankılana tek ses 'öldür gitsin yoksa karına, bebeğine zarar verecek, onları senden alacak 'idi. Kafasının içindeki algılar duyduğu ses ile anlam kazanırken sıktığı boğazı bırakmıştı.

"Mehmet dur" arkasını döndüğünde gördüğü karısyla duraksadı. Kendisine gelip karısına doğru koştu ve onu odasına göndermeye çalıştı ama Edanur yerinden dahi kımıldamamıştı.

"Odaya dön sana anlatacağım herşeyi bana güven lütfen" olur anlamında kafasını sallayıp odaya dönen karısının ardından dedesine ve diğerlerine döndü.

"Bana ne olduğunu anlatır mısınız artık bu orospu size ne söyledi?" dedi.

Dedesi " OĞLUM SAKİN OL ANLATACAĞIM" diye bağırdı.

"NASIL SAKİN OLAYIM ODAMI BASTINIZ. BENİM VE KARIMIN MAHREMİYETİNİ ÇİĞNEDİNİZ NE İÇİN? " dedi.

"Haklısın oğlum fevri karar verdim. İhtimal dahi vermemem gerekirdi" dedi yaşlı adam.

"HERŞEYDEN GEÇTİM DEDE BİZ GENCİZ FARKINDAYSAN HORMONLARIMDA GAYET SAĞLIKLI YA UYGUNSUZ YAKALASAYDINIZ O ZAMAN NE OLACAKTI" diye bağırdı Mehmet.

"Oğlum biz söyledik ama engel olamadık. Bak gelinim tedirgin oldu sakinleş " dedi babası.

Mehmet derin derin nefesler aldı ve dedesine döndü.

"Anlatacak mısınız artık?" dedi.

...

Yaşlı adam tüm olanları ve konuştuklarını anlattı. Şok olmuş durumda iken etrafa bakındı ama muhatap olacak kişi çoktan kaçmıştı. Hanzade'yi göremeyince ailesine döndü geç adam ve konuşmaya başladı.

" Benden böyle bir şey bekliyor musunuz gerçekten karım yarı çıplak yanımda uyurken hangi akla hizmet odama dalarsınız. Ailem bile olsanız buna hakkınız YOK. Yarın bu evden taşınacağım. Ne aile kuralları ne de sizin artık yok artık bende çünkü kendi ellerinizle mahvettiniz" dedi.

"Ne? Dur oğlum sakin ol " diye söze girdi annesi.

"Ne sakini anne" diyebildi.

"Baba bir şey söyle susma size söyledim dinlemediniz oğlum giderse bende giderim onlarla haberiniz olsun" dedi annesi.

"İnci saçmalama istersen oğlum sakin ol deden bir konuşsun" babası karısının gitme ihtimali ile söze girmek istemişti.

"Onun konuşmaya niyeti yok baba ben gidiyorum Yasemin benimle gelecek bilginiz olsun."

Genç adam sinirle odaya çıktığında karısının endişesini gördü.

"Sen uyumadın mı?" dedi sakin ses tonuyla.

"Hayır herşey yolunda mı?" dedi Edanur.

"Evet ama yarın buradan taşınacağız" dedi Mehmet.

Kapı sesi ile genç adam duraksadı. "Gelin" dedi sinirli bir ses çıkartarak.

"Müsait miydiniz gençler" dedi yaşlı adam.

"Müsait olmasak da bastınız zaten şimdi mi soruyorsun dede" dedi sitem ile.

"Oğlum hatalıyım yaşlılığıma ver o kadar gerçekçi anlattı ki belgeler gösterdi bende inandım. Ben senden bebek müjdesi beklerken sahte bir şey yaşamanın düşüncesi ile kör oldum."

"Bebek, istediğin tek bu mu?"

"Hayır, yani elbette o da var ama"

"O zaman tebrikler dedecim büyük dede oluyorsun bizim bebeğimiz olacak "

Edanur şaşkın halde Mehmet'in suratına bakarken dedesi de donup kalmıştı.

"Mehmet konuşmuştuk " diyebildi genç bayan kırılgan ses tonunda.

"Özür dilerim sevgilim dedem de başkasına söylemez olur biter." Dedi imayla.

...

Gece yarısından sonra ayaklı yalısının huzurunu kaçırmaya başarmış halde emin adımlar ile yürüyen Hanzade arabasına binerken "Bu daha başlangıç bana yaşattıklarını sana ödeteceğim Mehmet Ayaklı" diyerek koltuğuna kuruldu.

Geçmişi anımsaması gözündeki yaşlara mani olamadı Mehmet'e karşı içinde sevgi yoktu. Mehmet onu tek tek yok etmişti o zamanlar yanında sadece eşi vardı tıpkı şimdi olduğu gibi.

....

Sabah kahvaltı da herkesin yüzü gülüyordu bilmedikleri ise dedenin de gençlerin sırrına ortak olmalarıydı. Dede onların kararına saygı duyaraktan susmuştu. Şimdi ise hafta sonu olacak VELİAHT açıklama balosu konuşuluyordu. Mehmet Akif dede Edanur 'a dönerek.

"Güzel kızım Peri'yi baloya hazırlar mısın o şimdi ne yapacağını bilemez."

"Tabi dedecim ben hallederim."

"Yaşlı bayanlar sizin için sorun yok değil mi?" dede beye karşılık Peri'nin kaynanası.

"Hayır babacım aslında iyi olur kendim hazırlanmak isterim her zamanki gibi" demişti.

Her ne kadar olursa olsun yenge hanım gelinini daha hazmedememişti. Bu yüzden onunla ilgilenmek istemediğini bu şekilde dile getirmişti. Bilmiyordu ki ileride gelinin çok sevecek oğlunun mutluluğu ile mutlu olacaktı.

...

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR...