YAZARDAN

Kahvaltı masasından hep birlikte kalktıktan sonra odalara dağıldılar. Mehmet odaya girdiği gibi bebeğini hissetmek için Edanur'a yaklaştı. Bu sırada ise kapı çalındı Mehmet tıslayarak kumralından ayrıldı ve "GELL" diye tekrardan tısladı.

"Oğlum ne kızıyorsun yaa, yenge bir şey söyle şuna "diyerek söylenen Tarık ve Peri'yi gördüler.

Edanur "bir şey mi oldu?" demişti gözlerinde adeta soru soruyordu. Tarık ve Peri gülümsediler ama sessizliği bozan Peri oldu. Biraz çekingence, biraz tedirginlikle konuştu.

"Şey alışverişe ne zaman gideceğiz ve gideceğimiz yer çok mu lüks ona göre giyineyim." dedi.

"Bilmiyorum ama için rahat edecek ise buralara uygun kıyafetlerde alırız malum AYAKLI malikanesi biraz değişik." dedi sitem ile karışık olarak. İkisi de gülmüştü.

Gerçekten de öyleydi buranın kuralları vardı. Kimse çıkmazdı sanki kural dışı bir hareket olsa her şey tepetaklak olacaktı. Hepsini aklında bu düşünce ile alışveriş için hazırlanmak üzere odalarına dönmüşlerdi.

"Gerçekten şimdiden mi gideceksiniz ne gerek var?" sitemkar sesi ile Mehmet konuşuyordu. Edanur ise gülümseyerek "baksana Peri ne kadar tedirgin hemen halledelim bitsin bu arada sizde işlerinizi yolunuza koyarsınız." diyerek yanaklarına sulu öpücük bırakarak odadan ayrıldı.

...

Alışveriş merkezine geldiklerinde Peri hala tedirgin idi. Edanur ise her şey normalmiş gibi kapıdan girdi. Biraz ilerlemişlerdi ki bir kafeden isminin seslenmesi ile o yöne gitti. Müşterilerinde biri olduğu için selam vermesi gerekirdi. Ama keşke gitmeseydi çünkü selamlaşma bitip arkasına döndüğünde Peri yoktu ve çantası da Edanur'un elindeydi. Tek tek tüm mağazalara bakınırken iteklenen birini gördü. Hızla oraya gittiğinde keşke görmeseydim dediği manzara ile burun buruna geldi.

Sinirle "NE YAPTIĞINI SANIYORSUN ÇAĞIR ÇABUK PATRONUNU" dedi.

Tezgahın arkasından yüksek topuklu, mini etekli, göğüs dekolteli birisi çıkıp bayanlara doğru yaklaştı.

"Efendim önemli değil bırakın lütfen bizimkiler dışarı çıkarır genç bayanı " diyerek konuştu ama hayatının hatasını yaptığının farkında değildi.

"ÖYLE Mİ SİZ ONUN KİM OLDUĞUNU YADA BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUNUZ ACABA" diyerek sorgulayıcı bir bakış attı. Tabi içerideki herkes aynı bakışı 2 bayana atmıştı.

"BEN MEHMET AYAKLININ EŞİYİM VE YANIMDAKİ DE TARIK AYAKLININ EŞİ ŞİMDİ TANIŞTIĞIMIZA GÖRE ÖZÜR DİLEYİN PERİ'DEN" diyerek bağırdı. Eş zamanlı olarak özürler ardı arkasına sıralandı. Daha sonra sinirle oradan çıkarak başka mağazaya gittiler. Birçok kıyafet almışlardı ve çok eğlenmişlerdi. Birkaç bebek mağazasının önünden geçerken eli istemsizce karnına gidiyordu ve iç geçiriyordu ama daha erken diye bir şey alamıyordu. En sonunda ise balo için alınanlar ise birkaç değişiklik ile eve teslim edilecekti. Gezerken iç çamaşır mağazasının önünde duraksayan Peri birkaç saniye sonra içeri girmişti. Edanur ise onu takip ederek içeri girdi. Etrafa bakınarak alacaklarını almışlardı ki Edanur Mehmet için güzel saten bir gecelik almıştı. Bunu ise Mehmet'in verdiği karttan geçmişti ki bilerek yaptığı için kıs kıs gülmüştü. Tüm alışveriş bittiğinde yemek yiyip eve doğru yol aldılar.

...

Bütün gün alışveriş yapmışlardı. Peri'nin dolabını tamamen yenilemişler yepyeni bir tarz yaratmışlardı.

" Ben odama geçiyorum Pericim çok yoruldum."

"Ş şey "Peri ağzındakileri kekeleyerek konuşurken Edanur ise sadece onun gözlerine bakıyordu.

"Söyle Peri" sanki duymayı istediği kelime buymuş gibi " bugün olanlar aramızda kalsa olur mu kimse bilmesin, ohh söyledim" gülümsediğinde "tabi ki bu bizim ilk küçük sırrımız olsun aramızda " güven veren kelimeler ile ikisi de odalarına gittiler.

...

Güven nedir? Nasıl duyulur gözünü kapatıp kalbini mi dinlemek gerekirdi. İki bayan da bunları düşünüyordu odalarında Edanur'un aklına aldığı gecelik geldi denemek için giydiğinde aynada kendini izledi.

"Bebeğim çok göz alıcı değil mi? Baban beğenir mi acaba, bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğim sanırım. Bazen keşke benim kalbimde onda atsın diye dua ediyorum sende dua et bebeğim ki baba bizi çok sevsin." Ufak bir gülümseme ile eli karnına doğru ilerledi ve devam etti.

"Boş hayallere kapılmamalıyım değil mi? Beni sevmesine imkan yok aklında ve kalbinin içinde tek kişi var ki zaten onun yanında baban sadece seni sevsin bebeğim ben bununla da idare ederim. Düşünmem gereken tek kişi sensin seni seviyorum biran önce dünyama ışık ol" diye kelimeleri sıraladığı sıradan gözünden yaşlarda süzülüyordu.

...

Mehmet canı sıkılmış halde kumralına bakmak için odadaki kameraları açtığında dili tutulmuş vaziyette kaldı normalde hiç yapmadığı bir şey yaparak kameraların sesini açıp dinlemeye başladı. Kumralın konuşmasının bazı noktalarına anlam vermezken koyduğu kurallara lanet etti. Onu ilk kez şirket odasında yarı çıplak tamamen görmüştü ve şuan gördüğü gecelik ile kendinden geçmesi an meselesi idi . Aklına gelen düşünceler ve şuan karşısındaki görüntü ile azgınlaşmaya başlamıştı. Ama kendini frenlemesi gerekiyordu çünkü sürprizden sonra herşey mükemmel olacaktı. Gördüğü manzaraya daha fazla dayanamayarak kapatmıştı ekranı ki daha sonra karısının kalbini kemiren düşünceler içinde o da kaybolmuştu. Kendi kurallarına kızarak ellerini saçlarına geçirip çekiştirdi karısının gözünden akan yaşlar ile kendine daha çok kızdı.

...

Hafta sonu ne zaman oldu kimse anlam veremedi. Şu bir hafta boyunca tüm ev bu akşamki baloya hazırlanmıştı. Odada hazırlanmakta olan kumral biran durup bebeğine dokundu.

"Baba bizi beğenir mi?" içinde duyduğu kıpırtı ile mutlu olmuştu. Ona göre bu iyiye işaretti. Peri'nin odasına girip gördüğü güzellik ile dona kalmıştı.

"Erkek olsam yada bayanlardan hoşlansam asla seni kaçırmazdım" alaylı söylediği sözlere iki bayan da güldü.

"Hadi inelim mi ?" dedi Edanur .

"Edanur inmeyelim hatta üzerime başka bir şey giyeyim ben utanıyorum." dedi.

Edanur göz devirdi ve konuştu.

"Peri saçmalama lütfen, çok güzelsin ve sakın utanma herşey yolunda ben buradayım, Tarık aşağıda seni bekliyor belki de sana bugün aşık olur hımm." dedi cilveli sesi ile. Daha sonra elinden tutarak genç bayanı aşağıya doğru sürükledi.

...

Ev ahalisi yavaş yavaş aşağı iniyordu. Edanur da can dostunu ikna etmiş merdivenlerin başına kadar gelmişlerdi. Arkadaşına cesaret vererek merdivenlerden inerken genç adamlar hayranlık duyarak inenlere bakıyordu. Kuzenleri ise gençlere gülmeye başlamışlardı.

"Hadi bunlar yeni evli sayılır hiç tanışmadılar ama sen Mehmet karını daha önceden görmüştün Allah aşkına akıtmayın salyalarınızı" Candan söylenmeye devam ederken bayanlar aşağı inmişti.

Dedelerinin sesleri ile girdikleri transtan çıkmışlardı. Ama ağızlarından aynı anda "çok güzel olmuşsun" diye dökülmüştü.

...

Gözlerini alamadığı kumrala hayranlıkla bakıyordu. Fark edemediği ise kumral da ona hayranlıkla bakıyordu. Sessiz yolculuktan sonra nihayet balo salonuna ulaştılar. Kolundaki güzellik ile kendinden emin adımlarla yürürken bütün gözler onlarda idi. Mehmet'in içini korku kaplamış içindeki kıskanç ruh çoktan ortaya çıkmıştı. 'Bu gece kumralı yanımdan ayırmamalıyım yoksa onu kaybedebilme olasılığım yüksek' İçinden geçenler ile dur demeye çalıştı ama bu imkansızdı. Balo çoktan başlamıştı tüm davetliler tamam diye bildiri geldiğinde evin lideri şirketlerin başı olan Nazım AYAKLI sahneye çıkmıştı. Upuzun konuşmanın ardından yeni lideri yani Mehmet'i sahneye çağırdılar. Konuşmaya başladı.

....

İçeride eğlence devam ederken kimsenin bilmediği bir hazırlık mevcuttu.

"Her şey hazır mı?" dedi genç adam.

"Hazır olmak üzere efendim biraz daha bekleyin" görevli genç.

"Tamam eğlensinler bakalım eğlenceleri bölmek daha zevkli ha ha ha" aralıksız gülmeye devam eden adam alacağı intikamı düşünüyordu.

...

Mehmet konuşmasını bitirmiş kumralla sahnede dans ediyordu.

"Bugün sana bir sürprizim var" diye kulağına fısıldadı.

"Hımm nedir" diye Edanur da fısıltı ile kulağına söylemişti.

"Buradan çıkınca öğreneceksin sabret" dediğinde dans bitmişti. Yorulduğu için masaya oturttuğu kumraldan uzaklaşıp amcasının yanına doğru ilerlerken kırılan camlardan sonra silah seslerini duyması ile kumrala koşmuştu.

Kimse ne olduğunu bilmiyordu ama herkes sevdiğine doğru koşuyordu. Çoğu çığlıklar eşliğinde dışarıya kaçıyordu. Gözleri ile kumralı arayan kahvelerin aklında sadece karısı ve bebeği vardı. Sonunda onları bulduğunda arkasından vuran kırmızı ışık ile hızla onlara koştu kendisini siper eder gibi kurşunun önüne atladı. Ne olduğunu dahi anlamayan kumral ise düştükleri betondan kalktığında silahlar da susmuştu. Üstünde siper olmuş kocasına seslenirken Tarık ve Peri de onlara doğru koşmuştu ki gördükleri manzara karşısında Tarık put gibi dururken Peri ise çığlık atmıştı. Edanur ise eline gelen ıslaklık ile gözünden yaşlar akmaya başlamıştı.

Gözlerini aralamış olan genç adam ise "iyi misiniz ?" sorusunu sorduğu anda bilincini kaybetmişti. Edanur’ un korku ile attığı çığlıkla gözler gençlere dönmüştü. Ama bilinci kapalı olan gencin elleri de artık yere düşmüştü.

"Meh Mehmetttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt"

...

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR....