Yeni Üyelik
23.
Bölüm

22. Bölüm

@2dreamreal

MEHMETTEN;

Yemek masasında konuşulanlar ile şok olmuştum. Duyduklarımın doğruluğunu sorgularken geçmişe gittim. Edanur’ un masada yemek yemediğini tam şuan fark etmiştim. Böylelikle bazen kameralardan onu izlerken neden odada yemek yediğini anlamıştım. Ama bu kalbimi paramparça etmişti. Kardeşi onu hangi arada götürdü anlayamamıştım bile. Sadece kumralım sürüklenirken gitme demek geldi içimden ama dilim lal olmuştu sanki gözlerim dolarken susmuştum. Arkasından bakakalmıştım. İçimdeki korku büyüyordu. Onlar evden çıkınca hışımla Tevekkül 'ün yapamadığını yapmış, masayı yerle bir etmiştim.

"Yasemin derhal odama gel." Öfkem daha da artıyordu. Odaya gelen Yasemin korku ile titremeye başlamıştı ki annem ve yengem de odaya geldi.

"Konuş bakalım bizden daha ne saklıyorsun."

"Ben... ben bir şey saklamıyorum efendim."

"Yemek olayı ne detaylı anlat kızım." Yengemin sorusuyla konuşmaya başladı.

"Büyük hanımım, Küçük hanımımı ilk bende fark etmedim. Birbirimize alıştıktan sonra söylemişti. Sizinle oturuyor yiyebileceği varsa yiyordu yoksa zaten ben onun için farklı birşeyler mutfakta hazırlatıyordum kendim için diyerek götürdüğümden kimse de şüphe etmemişti. Neden diye sorarsanız da masada farklılık yaratmak istemiyordu. Bende anlayış gösterdim."

"SENİN GÖREVİN BİZE HİZMET ETMEK ANLAYIŞ GÖSTERMEK BENDEN SAKLAMAK DEĞİLDİ" Kendimi daha fazla tutamamıştım. Doktorun dediği geldi aklıma 'eğer sağlıklı bir beslenme olsaydı vücudu zayıf olmasaydı belki de bebek kurtulurdu %50 şans ile' demişti. Yatağın köşe kısmına doğru tekme attım canım acısın istedim ama canım kalmamıştı ki o kapıdan çıkarken gitmişti. O ağlarken bitmiştim, ölmüş gibiydim.

" Oğlum sakin ol"

"NE SAKİNİ YENGE DOKTOR NE DEDİ KENDİ KULAKLARINIZ İLE DUYDUNUZ. HADİ ONU DA GEÇTİM KARDEŞİ SONUNA KADAR HAKLI."

"Bizden sakladığınız başka bir şey var mı?" dedi annem.

"Yok efendim."

"SEN ÇIK,TUNÇ' U ÇAĞIR BURAYA"

"Tabi efendim"

Sinirim tepemde beklerken Tunç kapıyı çalıp içeri girdi.

"Beni emretmişsiniz buyurun "

"SANA BİR KEZ SORACAĞIM DOĞRUYU SÖYLE VE HIZLI SÖYLE."

"Emredersiniz efendim."

"KARIM HAKKINDA SAKLADIKLARIN VAR MI?" Tunç olanlardan haberi olmadığından şaşırmıştı. Yengemler açıklama yapınca bana döndü.

"Efendim size her daim haber veriyorum zaten sakladığım bir şey yok"

"Tamam oğlum sen çık işine dön." Yengemin komutu ile dışarıya çıktı Tunç. Ardından yengemlerde çıkmıştı.

Bu odada bir başıma kalmak beni boğmaya başlamıştı. Masadaki bilgisayarıma doğru ilerledim. Eski kamera kayıtlarını izlerken de düşünmeye başladım ben kadınım hakkında ne biliyordum. Düşündükçe cevap bulamaz olmuştum.

....

Yoktu nefesim gideli 3 hafta olmuştu. Kendimi odama kapatmıştım sadece görüntüleri izliyordum günde en az 5 kere odayı dağıtıyordum kırıp dökünce ne değişecekse artık. İlk bir hafta meyhanede içip dışarıda kendimi dövdürdüm. Bir süre sonra peşime korumaları takınca onu da yapamamıştım acım büyüktü. Bebeğimin acısı, karımın hasreti offf offf. Telefonum zil sesi ısrarla çalıyordu ki sinirle açtım.

"NE VAR"

"Efendim balo günü olayında gelişme var hatta baya bir gelişme oldu."

"Çabuk söyle ne gelişmesi oldu."

"Olayı gerçekleştiren kişi teslim olmuş."

"NEEEEEE"

"Doğru duydunuz efendim işten çıkarttığımız grup toplanıp bunları kiralamış."

"Bunu kanıtlayacak var mı?"

"Bilmiyorum ama bir tuhaflık var."

"Nasıl bir tuhaflık var."

" Adam sanki bir-şeylerden korkuyordu."

"Tabi korkacak sonuçta suikast düzenlediler" dedim.

"Öyle değil efendim"

"Sen neden şüphe ediyorsun. Çıkart ağzındaki baklayı da bende bileyim."

"Yaptıran kişi başkası olabilir. Yani teslim eden kişi asıl kişiye ulaşmak için ve bizi oyalamak maksadıyla böyle ifade verdirmiş olabilir. Adamın hal ve hareketlerine bakıldığında bu yüksek bir olasılık gibi görünüyor."

"Anladım diğer 2 konu ne oldu"

"Onları halen araştırıyoruz. Hanzade hanım yurt dışına kaçmış ona yaklaştık ama diğer konu da elimizde bir bilgi yok."

"Anladım tamam haber bekliyorum"

Günlerdir duyduğum tek iyi haber buydu sanırım Edanur olsa mutlulukla ona sarılırdım ama yoktu. Kapı sesi ile "gir" dedim. Gelen dedemdi.

"Az konuşalım mı oğlum"

"Olur dede gel."

"Karın" duyduğum ile kalbimi tuttum. Dedem gülümsediğinde içim rahatlamıştı.

"Karın kendine gelmiş seni zorla tuttuk burada ama bu ikiniz içindi. Hadi evlat git karını al gel " duyduklarım ile dedeme sarıldım.

"Dede sen doğru mu söylüyorsun?"

Kafası ile beni onaylamıştı. Sevinçle ufak bir valiz hazırlayıp sonra da evden direk havalimanına geldim.

...

Uçak indiğinde sanki yüreğimde inmişti. Onun olduğu şehirde nefes almak bile başka güzeldi. Eve geldiğimde kapı açık olunca sessizce içeriye girdim. Edanur mutfakta idi. Yemek mi yapıyordu o, kapıya yaslanıp onu izlemeye başladığımda kolumu çeken kişiye döndüm.

"Tevekkül" diye fısıldadım.

"Gel benimle çabuk" kızgın olmasına rağmen ablası duymasın diye fısıldamıştı. Az uzaklaşınca bana döndü.

"NE İŞİN VAR BURADA SANA GELME DEMEDİM Mİ?"

"Karımı almaya geldim. Dedemlere salmayın onu demişsin beni bırakmadılar kendine geldi git karını al gel dediler. Karım kelimesi ile bile gelirdim ben kendine gelmiş, gelmemiş umurumda olmazdı. Öldüm baldız onsuz nefes alamadım."

Ne zaman ağlamaya başlamıştım erkek adam ağlar mıydı. Hiç düşünmedim ki bunu ama seven ağlardı bunu biliyordum.

"Bak hatalıyım sadece sevdim onu tanımadığımı sizden sonra farkına vardım ama bana yardım et tanıyayım, mutlu edeyim canımı, olmaz mı?"

Ne kadar dil döktüm bilmiyorum ama sanırım halime acıdı resmen ama bana inanmıştı işte bu bana yeterdi.

"Doğru mu diyorsun. Ablamı bu sefer de üzmeyecek misin?"

"Asla hatta evi de ayıracağım. Bunu daha önce planlanmıştım. Bak istersen bunlar da evin fotoğrafı balodan sonra direk o eve geçecektik ama " yutkundum biraz nefes aldım.

"Ama nasip olmadı. Ablana sorabilirsin dans ederken ona sürprizim var demiştim. Tam eve geldik ki gerisin geri hastaneyi boyladık kaldı öylece ama buradan direk kendi evimize geçeceğiz." Diye kendimi açıkladım.

"Tamam ama ablam sana darılmış olabilir. Kendinde dahi olmasa onu aramalıydın."

"Haklısın ama bende kendimde değildim ki. Bir de "

"Bir de ne enişte" tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.

"Aslında ablanın zevkini biliyorsundur. Eve geçmeyi erteleyip bana yardımcı olur musun?"

"Nasıl yani!"

"Şöyle ki bazı değişiklikler yapabiliriz."

Biraz düşündükten sonra olumlu anlamada kafasını sallamıştı. Daha sonra ben işçilere bakayım diyerek ayrıldı yanımdan. Mutfağa doğru yavaş adımlar ile ilerler iken kumralın acı dolu sesini duydum. Mutfağa girdiğimde elini tutmuş acı içinde "AHH AHH" diyordu. Yanına yaklaşıp elini avcuma aldım. Beni görünce şaşkınlığı ve dolu gözler ile bana sarılmıştı.

"Mehmetttt"

"Söyle güzellik.. geldim artık.. bak yanındayım " elindeki acıyı unutmuştu belki de benim de biran unuttuğum gerçekçilikten sonra;

"Eline bakalım sonra konuşuruz " diyebilmiştim.

"ilkyardım çantası nerede pansuman yapalım."

"Gerek yok çekmeceden yara bandı vermen yeterli" gülümsediğini görünce "Özledim" diye mırıldanmıştım.

Az sonra içeri geçip oturduk.

"Mutfakta ne yapıyordun. Baştan söyleyeyim, özür dilerim seni yalnız bıraktığım için ama benim de senden kalır yanım yoktu. Birde kardeşin bizimkileri tembihlemiş sakın gelmesin diye "

"Birincisi mutfakta yemek yapıyordum ki kalkıp devam edeceğim. İkincisi ise sana kızmadım beni göndermek istemediğini biliyordum. Amaaa iyi ki zorla gelmişim burası bana iyi geldi. Ailemle olmak beni rahatlattı sadece bebeğim için ayağa kalkmam gerekliydi bunu da yaptım."

Ne demek istediğini anlamaz bir ifade ile "Bebeğimiz için derken, bu da ne demek."

Edanur kalkıp Hanzade pisliğinin gönderdiği mesajı gösterdi. Sinirden yerimden kalkıp küfürler sıralamaya başladım. Elimi tutup beni oturtması ile konuştu.

"Sakin ol. Senin bir suçun yok. Bak geçmişte ne yaşadınız ya da neler oldu bilmiyorum ama o or......pu benden bebeğimi aldı. Onu bulup bunu ödeteceğim. Benim için iki olgu önemlidir. Birincisi ailem ve ikincisi de işim bunlara kimse hile bulaştıramaz kimse de uğraşamazlar."

Anladım anlamında kafamı salladım. Bir süre sessizce sarılarak oturduk daha sonra ise kumralımın İlk kez yemek yapışını izledim. İşeri bitince de birlikte masayı kurup diğerlerini beklemiştik sarılarak televizyon izlerken.

....

Birkaç saat sonra herkes gelmişti hatta diğer dünürleri de gelmişti. Yemek yemeğe başlayınca Yasemin'in ne demek istediğini anlamıştım çünkü kumralım iştahla önündeki tabağını bitirmişti hatta çorbadan 3 kase içmişti. Sorduğumda ise "Bu en sevdiğim çorba " diyerek gülümsemişti. Yemekten sonra ise oturma odasına geçilmişti. Gözlerim sadece karımı arıyordu. Attığı adım, oturması, kalkması, konuşması her anı takip ediyordum. Bana doğru dönüp;

"Yürüyüşe çıkalım mı?" dediğinde gençlerin ayaklandığını görmüştüm. Olur anlamında kafamı salladım. Ellerini ellerimin arasına alıp yürüyüş yaparken neşeli şekilde sohbeti dinliyordum.

...

Akşam kendi katımıza çıkmamıştık. Oysa orayı özenle dizayn edildiğini hatırlıyordum. Misafir odasına girince daha fazla dayanamayarak arkasından sarılmıştım. Yavaş yavaş boynuma, ensesine öpücükler kondururken aynı zamanda da ellerim bedeninde turluyordu. Yaptıklarımdan sonra bedenimdeki sıcaklık yükselmeye başladığında onun da benden farkı yoktu. Bana doğru dönünce titreyen sesiyle "Durmalısın yoksa duyacaklar" diyebildi. Az sonra benden ayrılıp ışıkları kapatarak yanıma uzandığında ise arkasından erkekliğimi hissedebileceği şekilde sarıldım. Elim sıcak teninde gezinirken bana doğru döndü. Hiç vakit kaybetmeden sabahtır aklımdaki dudaklara ilk önce ufak ufak kondurduğum öpücükten sonra benim olan pembelere gömüldüm. Sert öpüşlerime karşılık vermeye başladığında daha da sert öptüm. Ayrıldığımızda ben boyun girintisine doğru yönelip öpmeye başladığımda kumralım ise derin derin nefesler alıp veriyordu. Haz dolu tahrik edici sesi ile fısıldadı "Durmalıyız" dedi ama ben duymazlıktan gelirken tekrar fısıldadı.

"Mehmet durmalıyız lütfen."

Kafamı boynundan kaldırarak yüzüne doğru yaklaşarak "neden" dedim.

"Burası ailemin evi farkındaysan ve burada bunu yapmak istemiyorum. Uygun olmaz lütfen beni anlayabilir misin yakışıklım?"

'YAKIŞIKLIM MI DEDİ SANA O' şaşkınlığımla karışık iç sesime karşılık 'evet' demiştim. Ama onun beni durdurmasına bozulduğumu belli ederek sırtımı döndüm . Arkamdan bana sarılarak

"Burada yapamayız ama evimize döndüğünde istediğin herşeyi yapacağım söz"

Duyduklarım ile mutlu olurken onun tarafına dönüp onay alırcasına " herşeyi ama itirazsız" dediğimde utanarak kafasını salladı. Karımı, nefesimi kollarıma alarak son 1,5 aydır alamadığım uykumu alabilmek için gözlerimi kapattım.

...

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR...

 

Loading...
0%