@2dreamreal
|
EDANUR'DAN Telefonumun ekranına bakarak odadan çıktım. Kafamı kaldırıp kocama sesleneceğim sırada asansörün önündeki gördüğüm yüz ile duraksadım. Bir süre sonra kendimi toplayıp yüzüme gülümseme kondurarak Mehmet'e doğru ilerledim. "Sevgilim geldim. Artık gidebiliriz." Sanki onu görmezden gelmiş gibi davranıyordum ama o kendini direk belli etmeyi başarmıştı. Duyduğum kahkahanın ardından yüzsüz yüzünü karşıma sabitledi. "Merhabaaaa... Görmedin sanırım bende tam senden söz ediyordum ki geliverdin." "Öyle mi Hanzadecim o delikten nasıl çıktın bilmiyorum ama geri girmen için elimden geleni yapacağım buna inanabilirsin." "Hiç sanmıyorum. Ama görüyorum ki umduğumu bulamadım." Diyerek tıslamıştı. Ufak bir kahkaha atıp " Biliyor musun sana teşekkür etmem gerekli çünkü kocamın beni ne kadar sevdiğini öğrendim sayende ve belki de " yanımdaki kahvelere dönüp " dün geceden sonra gerçek bir aşk meyvesi daha gelir sayende tatlişkom" diyerek arkama bile bakmadan Mehmet'i sürükleyerek asansöre bindim. "Bana şaşkın gözlerle daha ne kadar bakmaya devam edeceksin acaba sevgili eşim." "Sen az önce ne yaptığını ve söylediğini biliyor musun güzellik" "Elbette biliyorum. O orospu benden can aldı ve bunu yanına asla bırakmayacağım. Bak bebeğimizin intikamı için hayata tutundum ki bu intikamı alacağım." Hiçbir şey söylemeden masaya oturduk. Kahvaltımızı söyledikten sonra Mehmet bana baktı ve konuşmaya başladı. "Sen sadece benim yanımda ol bebeğimizin intikamını ben alacağım. Bak o manyağı şikayet ederken bunu düşünmedim ama o haklı ceza alamaz" anlamsızca yüzüne baktım. Aklımdakini dile getirerek "Neden ki" diye sordum. "Çünkü aklı dengesi yoktur raporu varmış. Bende yeni öğrendim ama başka türlü de olsa ona hak ettiğini vereceğim." "Tamam karışmıyorum sana bırakıyorum" Ben söylemesine söyledim de duracak değildim. Bana yaptıklarını ödetecektim bile bile bebek öldürmesinin bedelini ödetmem gerekliydi. "Bugün ne yapacaksın karıcım." "Hiç odada takılırım ve seni beklerim olmaz mı?" "Daha güzel bir fikrim var " Biz konuşmaya devam ederken kahvaltı menüsü gelmişti bile çaylarımızı da doldurup yanımızdan ayrıldılar. "Neymiş o fikir aşkım." "Aşkım, aşkım mı dedin sen?" "YOOO yani evet dedim. Söyleyemez miyim istediğimi hımm." "Söyle her zaman söylemelisin. " Yüzündeki gülümseme ömre bedeldi. "Nerde kalmıştık haah benimle şirkete gel hem nerdeyse 1 yıl oldu kendi şirketinin yolunu bilmiyorsun." "Olabilir ama orası benim şir" daha lafımı bitirmeden "Orası senin şirketin bana ait olan her şey senin anlaşıldı mı?" Kafamla onayladıktan sonra Mehmet'e telefon geldi ve bana telefonu işaret ederek kalktı. Geri geldiğinde "Ne oldu sevgilim" dedim gülümseyerek. "Aşkım şimdi gitmem gerekli ama sen kahvaltını düzgünce yapıyorsun sonra da şu karşıdaki binaya geliyorsun." Dedi. Saçlarımın arasına öpücük bırakarak gösterdiği binaya doğru hızlı adımlar ile yürümeye başladı. Kahvaltımı bitirip çayımı yudumlarken Mehmet'in dedikleri aklıma geldi. Telefonumu çıkarıp ajansı aradım. "Selam yeni bir iş var araştırmanız gerekli" "Tabi efendim size söylediğim bayan vardı ya o serbest kalmış. Neden serbest, nasıl oldu bilmek istiyorum." Telefonumu kapatıp masadan kalkıp önce yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim ve Mehmet'in gösterdiği binanın önüne gelmiştim. Oldukça gösterişli bir binaydı. İçeri girip danışmaya ulaştım. "Merhaba nasıl yardımcı olabilirim hanımefendi." Güleç yüzlü 165 santim boylarındaki kıza karşı bende gülümseyerek. "Merhaba Mehmet bey ile görüşecektim " "Randevunuz var mıydı? " "AA yok direk geldim." "Bakın yine iş için torpil yaptırmaya geldiyseniz kapı orada defolun gidin." Arkamdan duyduğum erkek sesine dönüp baktım. Kibirli biri olduğu her halinden belliydi. "Pardon kimsiniz acaba " demiştim. "Ben sizin gibileri defeden görevliyim " demesi ile sinirim yükselmeye başlamıştı çoktan. "HEYYY alın atın bunu da dışarı." Diyerek güvenliği çağırdığında sinirle bağırdım. "SEN BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUN BUNU ÇOK FENA ÖDETECEĞİM SİZE" Bir taraftan da sürüklenirken tökezleyerek yere düştüm. Kafamı kaldırmama fırsat bile vermeden beni sürükleyenleri yerde görmeyi hiç beklemiyordum. "İyi misin. Ne oldu burada" duyduğum ses ile kafamı bile kaldırmadan Mehmet'in boynuna sarıldım. "İyi değilim ayağım acıyor." Dedim ağlamaklı ses ile. "Ne oldu söyler misin?" "Yanına geldim seni sordum bana yalancı muamelesi yaptı bu beyefendi hatta hakaret etti. Sonrası da gördüğün gibi işte." Dudaklarımı büzerek ağlamaya devam ettim. Mehmet beni kucaklayarak odasına götürüp koltuğa uzatınca bizimkilerde gelmişti. Onlara olayı anlatırken Mehmet masasına geçip muhatap olan herkesi odaya çağırdı. .... Odaya gelen danışman, beni sürükleyenler ve kendisini bir şey sanan adam önümüzde dizilmişti. "Efendim önce ben konuşabilir miyim." Dedi danışmadaki kızcağız. "Elbette Burcu seni dinliyorum." "Hanım efendi ile konuşurken arkadan Sedat bey müdahale etti benim bir suçum yok " Korkudan titreyen kıza baktıktan sonra Mehmet bana döndü sanki onaylamamı istercesine kafamı salladım. Güvenlik görevlileri de bize verilen emir doğrultusunda hareket ettik diye söyleyince geriye Sedat mıdır nedir o adam kalmıştı. Mehmet diğerlerine çıkın dışarı diye komut verip Sedat denilen adama döndü. "Evet Sedat bey şimdi konuşun bakalım" "Efendim ben diğerlerinden sandım. Hanımefendi olduğunu bilmiyorum." "Öyle mi? Sence bu bir açıklama mı?" "Ama efendim olan buydu kimliğine bakmamak benim hatam özür dilerim hanımım" “Bir düşüneyim, imliğime bakmayı teklif bile etmedin. Ayrıca siz önünüze gelen herkese böyle mi davranıyorsunuz “dedim. “Hayır, yemin ederim hayır çok çok özür dilerim” dediğinde başımı olumsuca iki yana sallayınca Mehmet sinir ile konuştu. "Eşyalarını topla muhasebeye in çıkışını al tazminatın da hesabına yatacak" Dediklerini tek tek sıralayarak adamı dışarı çıkarttı. ... Akşam tüm ortaklar toplanıp şık bir restorana gelmiştik. Yemek yerken aynı zamanda birlikte iş konuşmaya da başladılar. Beni ilgilendirmediğini düşündüğümden muhabbetlerine hiç girmedim. Ama son duyduğum kelime ile anlık karar verilmesi ile Ankara'ya gideceğimiz idrak edebilmiştim. Konuşmalar bitince herkes dağılıp havalimanında buluşmak üzere sözleştik. Otele geldiğimizde daha açılmamış valizleri toplamak kolay olmuştu. "Uyu artık sabah erken kalkacağız" "Nereden çıktı Ankara aşkım biz eve geçmeyecek miydik?" "İş sevgilim hem hava değişikliği olur vakit geçiririz beraber fena mı olur." Ellerini 2 yana doğru açıp omuz silkti sonra da yatağa geçip uyuduk. ... Uçak havalanmasına rağmen herkes uykulu gözler ile yarı uyanık yarı uykulu seyahat edip Ankara'ya ulaşmıştık. Otele geçip biraz dinlendikten sonra birlikte lobiye inmiştik. Gelen telefon bildirimi ile az ilerleyip Burcu'nun aramasını cevapladım. "Selam tatlım naber." "İyi ama sana kötü bir haberim var öğleden sonra burada olman gerekli" İçimden gülümsedim. "Buna gerek yok bebeğim zaten Ankara'dayım" "Ciddi misin sen süperrrrr, o zaman diğer toplantıya sen girsen olur mu başka işim var." "Olur saat ve mekan söyle bilgileri de bana ulaştırsınlar" dedikten sonra bizimkilerin yanına geldim. Mehmet gözlerini bana dikmiş bakarak; "Arayan kimdi." Dedi sorgular gibi. "Çalışanım ve aynı zamanda dostum "dediğim cevap yeterli gelmişti. "Mehmet benim birkaç saat işim var ve sizinle toplantıya da gelemeyeceğim." "O neden sevgilim.. Bir şey mi oldu?" "Yok işle alakalı aslında aranma sebebim bugün öğleden sonra acil bir toplantı varmış. Gelmem için aramış arkadaşım. Yanına birde burada olduğumu öğrenince 2. Bir iş çıkarttı." Hafif tebessümlü gülüş bırakarak odaya hazırlanmaya çıktım. Diğerleri de işleri olduğu için birlikte çıkacak iken bana doğru gelen Sinan gördüm. "Merhaba efendim Burcu hanım size ulaştırmamı istedi." Diye açıkladı. Biz konuşurken kocamın belime sarılıp benim dermiş gibi kötü kötü çalışanıma bakmasıyla gülümsedim. "Tamam sen gidebilirsin. Dosya nerede..." "Dosya aracınızda efendim toplantının ikisi de aynı mekanda 1 er saat arayla olduğunu belirtmem gerekildiği söylenildi." "Peki gidebilirsin." Arkamdaki 4 çift gözün bana şaşkın bakışları fark edince Mehmet de alttan alta gülüyordu. "Gülmesene aşkım" "Ama şunlara baksana nasıl şok oldular seni böyle görünce" Şaşkınlıktan ilk kurtulan Volkan " Yenge sen neymişsin yaa o otorite de neydi " demişti. Mehmet ise "Tabi oğlum kimin karısı o ama size de hak veriyorum bende ilk sizin gibi sudan çıkmış balığa dönmüştüm." Kahkaha atmaya başladı bu sefer ve bana dönüp alnıma öpücük bıraktı. "Bu normal bir şey neyse gidelim mi aracımızda geldiğine göre şimdilik kiralamaya gerek yok." Diyerek aracıma doğru yürüdüm. Geniş vip arabaya binip toplantıya doğru ilerledik. ... Restoran girdiğimde hızla müşteriye doğru ilerledim. Mehmet ve diğerlerini istedikleri yere bırakıp gelmiştim. "Merhaba ben Edanur Ayaklı yani sizin bildiğiniz Edanur Sevda " "Merhaba " "Duyduğuma göre benim paramı ödemiyor ayrıca karı kız ile yiyormuşsun nedeni nedir acaba öğrenebilir miyim." Diyerek gayet ciddi yüz ifadesi ile arkama yaslandım. "Paranızı en kısa sürede göndereceğim. Bana biraz daha zaman verin." "Zaman doldu bu zarf karına ulaşırsa yada telefonumdaki görüntüler gerisini sen düşünmelisin." "Bakın para yok bana 3 gü" konuşmasını tamamlamadan söze girdim. "Sadece 10 dakikan var ve süren başladı." Diye belirtip telefondan süreyi başlattım. Karşımda ne yapacağına bilemeyen adam bir bana bir zarfa bakıyordu. Sonra "TAMAM" diye bağırmıştı. Sekreterini aradı ve hesaba para havalesini yapmıştı çoktan, insanlar neden zor yolu çekiyor anlamıyordum. Bankayı kontrol ettikten sonra bir daha onlarla çalışmayacağımı söyleyip masadan kalktım. ... Diğer toplantı saatini beklerken mailleri kontrol ediyordum ki duyduğum ses ile kafamı kaldırdım. “Karıcım” diyen ses ile "Mehmet" diye karşılık verdim. "Aşkım senin ne işin var burada " dedi ve hemen yanıma geçip oturdu. Acaba beni mi takip etti diye düşünceler geçerken aklımdan öyle olmadığını anladım çünkü diğerleri de gelmişti. "Sizin burada ne işiniz var toplantınız yok muydu?" "Var. Zaten o yüzden geldik ama seni beklemiyorduk " Ceren'in bu dediğini diğerleri başıyla onaylamıştı. "Benim toplantım az önce bitti şimdi diğerini bekliyorum. " ... Yarım saat sonra Burcu'yu görerek el salladım. Bize doğru geldiğinde Burcu bir bana bir diğerlerine baka kalmıştı. "Biz şöyle geçelim onlarında toplantısı var ." Kalkmaya yeltendiğimde Burcu beni es geçerek diğerlerine dönüp; ... NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM. İYİ OKUMALAR...
|
0% |