Yeni Üyelik
26.
Bölüm

25. Bölüm

@2dreamreal

EDANUR'DAN

Burcu beni es geçerek diğerlerine dönüp;

"Merhaba hoş geldiniz." Dediğinde bizimkilerde "merhaba " demişti. Ben ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ki Burcu için işe aldığım asistan gelip bana saygı ile dosyaları uzattığında bu sefer bizimkiler şaşırmıştı.

"İstediğiniz evraklar efendim buyurun."

"Teşekkür ederim Ege sen çıkabilirsin evrakları getiren kişi nerede de sen getiriyorsun."

"Kapıda karşılaştık acil işi olduğunu söyledi bende aldım."

"Tam..."

"İşimize mi dönsek acaba Edanur " diyen Burcu'ya baktım ve " Tabi ki" dediğimde Burcu devam etti.

"Sizlere tanıtmak isterim kardeşler doğal gıdanın sahiplerinden Edanur AYAKLI " dediğimde gülümsedim ve söze girdim.

"Tatlım biz zaten tanışıyoruz onlar benim eşimin arkadaşları bu da eşim" diyerek Mehmet'i gösterdim. Gerçi düğüne gelmişti ama sanırım unutmuştu.

"Elbette enişteyi tanıyorum ama iş ahlakı gereği takdim ettim seni kiiiii sen az sonra sinir olacaksın."

Kaşlarım çatılmış bir şekilde "Neden" diye sordum. Önce dosyayı gösterdi sonra da elimdeki zarfı açmamı söyledi. Okuduklarım ile şok olmuştum. Daha sonra söze girerek elbette ki Burcu'nun yanına geçip konuşmaya başladım.

"Sanırım beklediğiniz kişi benim ama durumu şuanda öğrendim ayıca yazılım işlerim gayet iyi durumda ki ortağa ihtiyacım yok " diye de belirttim. Beni ciddi yüz ifadesi ve kesin konuşmayla ilk kez gördüklerinden afallamışlardı.

"Bak bunu bizde beklemiyorduk ama daha iyi olmadı mı ortaklık hepimiz açısından iyi olur" dediğinde Tolga' ya dönüp

"Üzgünüm bu benim aile şirketim gerekirse batar ama yine de ortaklık olmayacak."

Beni ne kadar ikna etmeye çalışsalar da başaramayacaklarını anladıklarında pes ettiler. Kahvelerimizi içerken aynı zamanda elimdeki zarfı inceliyordum . Burcu ise çoktan gitmişti. Bir anda gözlerim fal taşı gibi açık kaldım.

"Mehmet " dedim anlamsız bir ses ile;

"Efendim bir tanem"

Elimdeki zarfta gördüğümü ona doğru uzatım. Mehmet'in tepkisi de benden farksızdı .

"Bu nedir böyle! Kesin hata var saçmalık hem bu nereden çıktı." Diye bağırınca diğerleri dosyayı aldı ve onların tepkisi de Mehmet'ten farksızdı.

"Bakın bu tür durumlar ve zorlamalar için kurduğum kalkan gibi bir şey bu ve gelen bilgiler her zaman doğrudur. Yani muhasebeciniz kendi hesabına para aktarımı yapıyor ayrıca sizin bahsettiğiniz verilerin dışarı çıkması da yazılımcılarınızdan biri tarafından yapılıyor."

"İyi de sen bu bilgilere nasıl sahip olabilirsin ki, aşırı derece saçma bir durum. Ayrıca biz bile anlamamışken sen nasıl buldun bunları off."

"İnan bana hiç zor değil benim açımdan çalışırken hep haklı çıkmam ve boşluk bırakmamın sebebi de budur."

Herkesin düşüncesi bir olmuştu. Sinirleri bozuk halde eve dönme kararı alınmıştı. Otele geldiğimizde Mehmet düşünceler ile boğuşuyor gibi görünüyordu.

"İyi misin sevgilim?"

"Hayır değilim emek emek kurduğumuz şirkette neler dönüyormuş haberimiz yoktu. Sadece sizinle iş yapmak istediğimizde durum ortaya çıktı. Ya sen değil de başkası olsaydı rezil olmuştuk."

"Emin ol bu duruma başkası ulaşamaz illagal yollarla ulaşıyorum bu bilgilere için rahat olsun."

...

Uçak havalimanına indiğinde gece yarısını olmuştu bile kimse bir şey demeden evlerimize dağılmıştık. Sabah ortalık karışacaktı. Biz Mehmet ile yalının kapısına geldiğimizde gece ikiyi bulmuştu çünkü biraz sahilde yürüyüş yapmıştık. Yalıya geldiğimizde ışıklar kapalı idi. Yasemin'in açtığı kapıdan sessizce içeri girip sessizce merdivenleri çıktık. Odaya girer girmez Yasemin boynuma sarılmıştı. Biz hasret giderirken kapıda bizi izleyen Mehmet kıskaç gözlerle bizi izliyordu.

"Artık ayrılsanız da uyusak mı acaba bayanlar." Diyen Mehmet'e ufaktan kızgın bir bakış attım.

"Peki iyi geceler sana Yasemin. Kapıyı açtığın için teşekkürler."

"Sizlere de iyi geceler efendim. Kapıyı açmak görevim."

Mehmet'e karşı çekingen bakışları fark etmiştim. Ben yokken ne olmuştu burada diye merak ederken Mehmet konuştu.

"Sana dua etsin yoksa çoktan gitmişti bu evden de hizmetimizden de " dişlerinin arasında sinirle konuşan Mehmet'e bakıp güldüm.

"Neden ki benim yegane arkadaşım ve bu evdeki en büyük destekçim Yasemin beyefendi uzak dur çalışanımdan "

"HI HI neyse yatalım artık sabah çok iş var daha haddini bildireceğim şerefsizler var."

Küçük bir kahkahanın ardından Mehmet'in kokusunu içime çekerek uyumuştum. Sabah kalktığımda Mehmet yoktu banyoya da baktım orada olmayınca telaşla aşağı inerken merdivenlerde duraksadım. Bebeğim aklıma gelince istemsizce elim karnıma gitmişti. Mehmet'i aşağıdan çıkarken görünce sanki anlamış gibi hızla yanıma geldi.

"İyi misin?"

"İyiyim sadece biraz üzüldüm."

"Üzülme sevgilim ben yanındayım hepsi geçecek inan bana lütfen."

Mehmet beni sımsıkı kollarının arasına alıp kucakladığında sanki dünya durmuştu. Hüznümü bir anlığına unutsam da içime attım sevdiğim adam da benim gibi üzülmesin diye ama onunda benden farkı yoktu aslında ikimizin kalbindeki yara asla kapanmayacak türdendi.

...

Kahvaltı masasına geldiğimizde herkes bizi doğru ellerini açmış şükür duaları ediyordu. Onların böyle olmasına sevinsem mi yoksa üzülsem mi bilememiştim. Kahvaltılıklar gelince tabağımda sadece sevdiğim ve yiyebileceğim yiyecekleri görünce biraz utandım ama aynı zamanda çok mutlu olmuştum. Afiyetle kahvaltımı yaptım. Tam kalkacağımız sırada Gözde'nin telefonu çalmıştı ağzından yine mi kardeşler doğal gıda diye duyunca afallamıştım. Bizimle toplantı ayarlamasını söylemişti karşı tarafa daha ne oluyor acaba derken telefonum çalmıştı.

"Efendim Tevekkül"

"Abla xxxxxxx kargo oldukça yüksek bir miktar ürünümüzü telef etti."

"Neee! Nasıl olur hem orada ne işi var bizim kırılacak ürünlerimizin ablacım"

"Ürünü isteyen şirket illa xxxxxxx kargo demişti abla bu yüzden " dediğinde az önce Gözde'nin ne hakkında konuştuğunu da çözmüş bulundum.

...

Mehmet ile birlikte şirkete geldiğimizde bende kendi adamlarımı aramıştım ki işime yarama durumları oldukça yüksekti. Olaylar ile ilgisi olan kişiler geldiğinde sessizce beklerken Volkan konuya girmişti. Tabi ki kendi savunmaları oluşturarak inkar etmeye başladıklarında sinir tepeme çıkmıştı.

"Eğer gerçeği itiraf edip çaldığın paraları ve sende kime bilgi sızdırdığını söylersen sicilinize işlenmesine izin verilmeyecek ayrıca tazminat hakkınız da ortadan kalkmayacak ama yok hala inkar etmeye devam ederseniz sizleri polise teslim etmekten geri kalmayacağız."

Söylediklerime rağmen hala inkar ettiklerinde ayağa kalkıp son uyarımı da yaptıktan sonra içeriye çağırdığım kişileri görünce renkleri atmıştı. İtina ile göz gezdirdikten sonra bizimkiler dönüp anlatmaya başlayın bakalım dedim. Bizimkiler her şeyi anlatıp kanıtlar gösterince sessiz kaldılar ki az sonra polisler geldi ve elimizdeki belgeler ile çalışanları gönderdik. Bana karşı dönen gözlerde minnet vardı sanki hepsi teşekkür etmişti. Başlarından oldukça büyük bir bela savmışlardı. Mehmet bana dönüp;

"Artık buradaki işinin başına kendin geçmelisin sevgilim" dediğinde diğerleri de haklı der gibi kafa sallamışlardı. Onları kırmak istemedim ayrıca Mehmet belli ki burası için oldukça emek sarf etmişti. İleri de benim çocuklarıma kalacak yerde kendi emeğimde olsun istediğimden çalışmayı kabul ettim.

...

Dostlar yazılımda çalışmaya başlayalı 3 gün olmuştu. Kendi düzenimi ve kurallarımı oluşturmak biraz daha zamanımı alacağa benziyordu. Bu günlerde en büyük destekçim kocam olmuştu elbette. Ama ondan da bir tuhaflık sezmeye başlamıştım. Mehmet yanımda tek bir erkek görmeye veya konuşmama tahammül edemiyordu. Son belgeleri de nihayet gözden geçirip Mehmet'in odasının kapısına geldiğimde kapı aralıktı ve sekreteri yoktu. Volkan ve Tolga onu ikna etmeye çalışıyorlardı ama ne içindi bu ikna onu anlamamıştım.

"Bak dostum karına söyle birlikte olursanız ve her şeyi bilirse anlamsız davranışlarına anlam yükleyebilir."

"Volkan doğru söylüyor ona güveniyorsun kendin söyledin. Sen istemeden güven duygusunu aşıldı sana ayrıca diğer zamanlara karşı daha iyi durumdasın ki bu da ona olan güveninden kaynaklıdır ."

Elimdeki belgeler ile odama döndüğümde acaba neden bahsediyorlar diye içim içimi kemirmeye başlamıştı. Neydi benden saklanılan ayrıca bu kadar zor muydu. Düşüncelerimi bölen şey telefon sesi oldu.

"Evet babacım sorun nedir."

"Kızım ben rahatsızım ayrıca oraya gelemiyorum xxxxx kargo ile olan toplantıya sen katılır mısın?"

"Elbette babacım sen dinlenmene bak. Ben hallederim tazminat işini de hukuk ofisine bırakırım " demiştim.

Az önce geldiğim kapıya tekrar yaklaşım ve elimdeki dosyaları Mehmet'in masasına bıraktım ama adamım beni fark etmemiş diye üzülürken dönmüş olduğum arkamdan sarılan kollar ile durdum.

"Nereye karıcım" diyerek enseme öpücük kondurdu.

"İşimin başına aşkım biran önce bitirmem gerekli şirketten çıkacağım çünkü aile şirketimin işi var "

"Ne zaman? Bende geleyim mi?"

"Gerek yok ben hallederim ayrıca sen bu aralar bir tuhaflaştın sanki sürekli kıskanmalar filan hayırdır beyefendi bana mı güvenmiyorsun?"

"O ne demek sevgilim elbette kıskanırım taş gibi karım var"

"Öyle olsun bakalım ama bu konu kapanmadı bilmelisin evde daha detaylı konuşacağız"

"Olur konuşalım aşkım " dedikten sonra dudağıma öpücük kondurdu.

Bana güvendiğini çok iyi biliyordum ama az önce konuşulanlardan dolayı onu sıkıştırarak ağzından laf almaktı amacım ama başarılı olamamıştım. Düşünceler içinde odada bırakarak çıkıp kendi odama gelmiştim. Şimdi ise hazırlanıp evrakları toplamış toplantıya gidiyordum. Ama aklımda ne yapıp edip Mehmet 'deki değişimlerin sebebini öğrenmenin yolunu bulmak vardı.

....

Kargo şirketinin ana binasına gelince derin nefes alarak içeri girdim ama gördüğüm kişiler ile dona kalmıştım. Tamam Gözde'yi burada görmek normaldi ama ya diğeri niye buradaydı.

...

 

NOT: BİR SONRAKİ BÖLÜMDE BİRAZDA MEHMETİN DUYGULARININ ÜZERİNDEN GEÇELİM DİYE MEHMET'İN AĞZINDAN YAZMALIYIM DİYE DÜŞÜNDÜM.

Benden desteğini esirgemeyen herkese çok ama çok teşekkür ederim .

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR...

 

Loading...
0%