EDANUR'DAN;

Kargo şirketinin ana binasına gelince derin nefes alarak içeri girdim ama gördüğüm kişiler ile dona kalmıştım. Tamam Gözde'yi burada görmek normaldi ama ya diğeri niye buradaydı. Bana doğru yaklaşan kişiye doğru gözlerim kaydı ama aklımda neden burada sorusu devam ediyordu ki onların da benden farkı yoktu.

"Merhaba efendim ben avukat Sinan "

"Merhaba benim avukatım online katılım sağlayacak" diye belirtince diğerlerinin şaşkınlıkları daha da arttı.

"Elbette gerekli ayarlamaları yapayım sizin için" dedikten sonra odadan çıkmıştı. Bende bana gösterilen koltuğa geçip oturmuştum ki sessizliği Gözde bozdu.

"Edanur senin burada ne işin var ayrıca avukatımız seni nereden tanıyor" dedi sesindeki şaşkınlık ile.

"Sakin ol Gözde görüşme yapacağınız şirket benim ve kardeşim, babam ve ben avukatınız ile içli dışlı olduk resmen hatalarınız yüzünden. Asıl beni bırak da toplantı özel değil mi Şebnem burada ne yapıyor ki" dedim.

"Evet toplantı özel ama Şebnem yardımcı olmak için geldi çünkü bu benim ilk özel toplantım."

"Peki nasıl isterseniz."

Bir süre daha bekledik. Sonunda avukat geldi ve bağlantıları kurdu. Telefondan bağlantıyı kurulup avukat Büşra da bağlanınca uzun sürecek bir toplandı başlamıştı. Gerekçeler, kural ihlalleri ve daha birçok konunun üzerinden geçilmişti. Toplantının bitiminde izin isteyerek telefon görüşmesi yapmam gerektiğini belirttim. Dışarı çıktığımda babam ve Tevekkül' e toplantının özetini geçip sunulan önerileri belirtince hem fikir olduğumuz konusunda anlaşıp içeri giriş yapmıştım.

"Peki kuralları kabul edebiliriz ama hata oranındaki % lik pay %25 olarak tazminat ödenmesi gerekli çünkü biz mağdur oluyoruz."

"Nasıl olur bilmiyorum ki ben bir danışıp geliyorum" diye odadan çıkan Gözde bir süre sonra geri dönüp kabul etmişti. Şebnem sadece uzaktan bizi izliyordu. Bütün işlemler halledildiğinde "gerekenleri avukatım ile halledebilirsiniz" diyerek oradan ayrıldım.

...

Eve geldiğimde Mehmet camdan dışarıyı izliyordu geldiğimi bile hissetmemişti yada ben öyle anladım. Yanına yaklaşıp arkasından sarılınca ellerimi ellerinin arasına almıştı.

"Hoş geldin sevgilim. Geç kaldın merak etmeye başlamıştım."

"Hoş buldum aşkımmm arasaydın merak etmezdin ve özür dilerim toplantı baya bir uzadı." Diyerek dudaklarına öpücük kondurup banyoya gittim.

15 dakika sonra çıktığımda Mehmet odada yoktu kapıda beliren Yasemin ile gülümsedim.

"Tatlım herkes aşağıda yemek hazır "

"Tamam tatlım geliyorum. Mehmet de orada mı?"

Kafası ile onaylayıp çıkmıştı. Bugün cumartesi olmasına rağmen herkes burada idi. Bu da demek oluyor ki önemli bir duyuru yapılacaktı. Gözde ve Şebnem benden gözlerini ayırmıyorlardı. Tahmin ettiğim gibi Burak izin isteyerek ayağa kalkmıştı bile.

"Sevgili ailem lafı fazla uzatmadan direk söylemek istiyorum..... Ben evlenmek istiyorum."

Masadaki çoğu kişi mutlu olurken çoğu kişi de kimdir, kimlerdendir gibi sorular soruyordu. Aslında genel olarak herkes onaylamıştı. Bir şeyler söylemek isteyen başka birileri de vardı. Şebnem önce bakıp daha sonra çalışanına getir diye işaret etti. Neydi getireceği neden bana baktı anlam verememiştim. Ta ki elindeki kargoyu görene kadar.

"Sevgili ailem benim de size söylemem gereken daha doğrusu ifşa etmem gereken bir problem var."

Herkes anlamsızca birbirine bakarken Şebnem bana gözlerini dikmiş bakıyordu. Dedem daha fazla dayanamayarak söze girdi.

"EEEE hadi söylesene gelin hanım nedir."

"Dedecim Gözde ve ben oldukça şaşırdık. Edanur Kardeşler doğal gıdanın ortağı imiş. Araştırdım valla oldukça zengin gibi ama bizden saklıyor." Demesi ile bir kahkaha atmıştım çünkü kendimi durduramadım.

Mehmet ilk önce bana sonra dedesine ve diğer aile üyelerine bakarak;

"Benim bilmem yeterli değil mi yenge hanım. Karımın mal varlığını en başından beri biliyordum kii bu bizim aile paramızı harcamamasının en büyük ispatı." Diye eklediğinde benimle birlikte birkaç kişi daha kahkaha atmaya başlamıştı.

Şebnem olduğu yerde kalakalmıştı. Evin büyükleri kınar gözle bakınca bende baktım. Bu nasıl bir yüzsüzlüktü neden benimle uğraşıyordu ki. Aklıma gelen en bilindik düşünce Hanzade olmuştu. Kurtulamadığım intikam alamadığım KATİL idi.

...

Yemekten sonra ben odama geçmek için izin isterken Mehmet ise dedesi ve amcası ile çalışma odasına geçmişti. Tabi giderken de saçıma öpücük kondurmayı ihmal etmemişti. Mehmet'in beni savunması hele ki diğerlerinin savunması ve o sevimsiz Şebnem'i susturmaları hoşuma gitmişti. Kapı çalınıp elinde kutular ile Yasemin odaya girdi. Elindeki ufak tadımlık tabaklara bakınca gülümsedim.

"Abla ben çok üzgünüm hangi ara kargo geldi bilmiyorum. Benim yüzümden zo.."

"Saçmalama senin yüzünden değil zaten sabah toplantı da karşılaştık eninde sonunda olacaktı sıkma güzel canını, gel tatlarına bakalım."

Yüzündeki kocaman gülümsemesi ile geldi ve kavanozları açıp tatmaya devam ederken kayınvalidem ve Peri de geldiği için onlara da ikram ettim. Yorumlar oldukça güzel olunca kardeşimi aradım ve olanları anlattım. Eğlenceli konuşmamızı bölen ise arkadan kollarını belime dolamış boynuma ufak ufak öpücükler bırakan kahve gözlüm olmuştu.

"Kiminle konuşuyorsun bu saatte güzelim."

"Tevekkül ile aşkım. Beni nasıl savunduğunu, arkamda durduğunu, bana nasıl sevgi ile yaklaştığını anlattım ona ve çok mutlu oldu."

Biraz duraksadıktan sonra düşünüyormuş gibi yapıp; "Birde sana selam söyledi. Ona söyle o anlasın dedi…. Ne var aranızda sizin hımmm, yoksa yoksa beni mi aldatıyorsunuz “ dedim sonda alayla.

"Anladım ben sende konuştuğunda söylersin güzelim aleyküm selam. İkincisine gelirsek de evet seni kardeşin ile aldatıyorum" dedi benim gibi alay ederek daha sonra ise birden havalanarak kendimi kucağında buldum.

"Uyuyalım mı?" dediğimde pis pis sırıttı.

" Henüz değil bebek yapmalıyız. " demesi ile yatağı boylamam bir olmuştu.

...

Sabah uyandığımda dün gece alamadığım duşumu alıp direk aşağıya indim. Şebnem bana dik dik bakıyordu. Ona ne var bakışı atınca sessizce içeri gitti. Anlaşılan kocası bir güzel benzetmişti. Tüm ailenin masada toplanması ile birlikte İnci sultan bana döndü.

"Güzel gelinim benimle bir açılışa katılabilir misin? Tabi ki işin yoksa ayrıca gelirsen çok sevinirim." Dediğinde bu nazik teklifi reddetmek olmazdı elbette.

"Olur annecim saat kaçta olacak ona göre işlerimi ayarlarım, hazırlanıp gelirim."

"Saat 2'de güzelim ben şirkete gelirim birlikte gideriz."

"Tabi ki annem seni seviyorum."

Kahvaltı sadece bizim kısa konuşmamamız ile sonlandı. Mehmet ile birlikte şirkete geçip tüm işlerimi hallettim. Kızlara haber verip hazırlanmaya başladım. Göğüs dekoltesi olamayan diz üstünde açık mavi tonlarında elbisemin altına, açık uçlu dik topuklu ayakkabı giyip aşağı inmeden önce Mehmet'e uğradım.

"Sevgilim ben gidiyorum." Seslendim.

Kafasını geldiğimden beri kaldırmayan adam beni görünce gülümsedi. Ama daha sonra "bu halde gidemezsin ama çok güzel olmuşsun " dediğinde ağzım açık kaldı.

"Ciddiyim Edanur git üstünü değiştir. Orası çok kalabalık ve ben yokum "

"Aşkım saçmalama kıskanman hoş ama biz bunları başta konuştuk. O kadar açık değil kiiii benim gözüm senden başkasını görmüyor ve yanıma kimse yaklaşamaz."

Keskin ve net bir dil ile belirttim. Dudaklarına ufak bir öpücük kondurup odasından kalbimdeki kelebekler ile aşağı indim. Annem gelince birlikte açılışın olduğu yere gitmeye başladık.

...

Açılış salonuna girdiğimizde bir resim atölyesinin açılışı olduğunu anladım. Annem ile birlikte biraz dolaştıktan sonra arkadaşları ona seslenmişti ve yanımıza geldiler.

"Bu gelimin Edanur " dedi göğsünü kabartarak.

"Bu da benim gelinim Efsun " diyen başka bir kadın konuştu. İçimden sanırım gelin karşılaştırması var dediğim sırada bir diğeri de demesin mi.

"Veeee son olarak bu da benim gelimin gözümün nuru evimin güneşi Güneş"

Tüm anneler kahkaha attığı esnada biz gelinler ağzımız açık onlara baka kaldık. Hepimiz bir masa etrafında toplanmıştık. Kaynanalar olarak gelin yarıştırmaya başladıklarında telefonum çalınca izin isteyip dışarıya çıktım.

"Sevgilim"

"Söyle sevgilim"

"Eğleniyorsun sanırım sesin iyi geldi."

"ÇOOOOK sorma annen ve diğer anneler gelin yarıştırıyor. Biz gelinlerde mal mal etrafı seyrediyoruz."

Kahkahalar atarak telefonu kapattı. Biraz sonra bize katılan Şebnem ile annesi bizden ayrılmıştı ama yanında benim müşterilerimden biri ile geri dönünce şaşırmadım desem yalan olurdu.

" Merhaba Edanur hanım nasılsınız."

"İyiyim Nida hanım siz" biz konuşmaya başlayınca Şebnem 3-0 kaybettiğini anlamıştı.

"Siz nereden tanışıyorsunuz ki" dediğinde Nida hanım hemen atladı.

"Bizim lokantanın pekmezlerini onların şirketten temin ediyoruz. Oldukça lezzetli ve kalitelidir. Asıl siz nereden tanışıyorsunuz ki."

"Şebnem benim eltim ve bizim şirketi yeni öğrendi."

Onların muhabbetine daha fazla dahil olmak istemediğimden kaldığım yerden sergiyi gezmeye başladım. Bitirdiğimde ananemin seslenmesi ile eve doğru yol aldık ve yol boyu birkaç anne-kız planı da yapmıştık. Sonunda yalının bahçesine girdiğimizde kapıda bizi bekleyen bir adet Mehmet beklemiyordum elbette ki.

"Hoş geldiniz ama ben karımı alıp kaçırıyorum İnci sultan sana bıraktığım yeter" dedikten sonra kolumdan sürükleyerek beni arabaya bindirdi.

"Nereye sevgilim."

Ses yok

"Aşkım nereye gidiyoruz."

Yine ses yok.

"Kocacııımmmm nereye gidiyoruz." Sonunda bana karşı döndü.

"Sana sürprizim var sevgilim" dedi. Göz kırparak yüzündeki gülümseme ile yola devam etti.

...

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR...