Yeni Üyelik
33.
Bölüm

32. Bölüm

@2dreamreal

 

EDANUR'DAN

Günlerdir Mehmet'te bir tuhaflık vardı. Daha doğrusu tamamen bir bütün olduğumuzdan beri vardı ama bu kadar belli etmiyordu. Bu tavırları için mutluydum çünkü sahiplenilmek, sevilmek, kıskanılmak mükemmeldi. Tabi ki de herşeyin sınırları çerçevesinde bunu aştı mı peki? Hayır. Ne giyimime ne de gezmeme karışmadı gerçi ben ne yaparsam haber veriyordum. Bu huyumdan bazen gerçekten nefret ediyordum aileden gelen yaptığım her şeyi rapor verme adet olmuştu bizde öyle yetiştik ve öyle de yetiştirdik ne yapalım yani. Elimdeki çay fincanı ile güzel manzara eşiğindeki düşüncelerimi bölen arkamdan belime doğru sarılan bir çift kol idi.

"AYYY" Korku ile sıçradım ama sonradan aldığım koku ile duraksadım.

"Korkuttum mu karıcım."

"İlk başta evet amaaaa sonradan hayır kocacım."

"Nerelere daldın ki bu kadar "

"Hımm... aslında bizi düşünüyordum."

"Nasıl yani güzelim. Bu arada bebeğimiz nasıl" bebeğimizi sorarken narince karnımı okşuyordu.

"Geçmişi, geleceğimizi filan sevgilim veee bebeğimiz gayet iyi uslu bir bebek o"

"Aman o iyi olsun da, benim güzel karım o kadar derinlere dalmasın çıkarmak zor olur. Ama belki akşam biraz yaramazlıkla derin düşüncelerden kurtuluruz haa" gözleri parlayarak gülen adamın yansımasına bakıp koluna vurdum.

"Edepsiz" elimi karnıma koyarak devam ettim." Bebek var burada " bende gülümsedim.

Bir süre sessizce manzarayı izledik. Telefona gelen bildirim ile mesaj olduğunu anladım. Bakmak için o kadar üşengeçtim ki;

"Mehmet sen baksana aşkım "

"Ya özelse sevgilim ayıp olur"

"Özel ise arasalarmış ya da gelselermiş ki sanmıyorum sen bak"

"Peki " diyerek kalkan adama baktım. Neden şaşırmıştı ki bu kadar annem ve babam da bunu yapıyordu.

"Sevgilim neden şaşırdın ki bu kadar."

"Tuhaf geldi."

Tek kaşımı kaldırdım çünkü bu sefer şaşıran taraf bendim.

"Neden ki aşkım annem ve babam da birbirlerinin telefonlarına bakar hatta sormadan bakarlar veya cevaplarlar bu normal değil mi? Yoksa sen benden bir şey mi saklıyorsun." Dedim şüphe ile.

"Yok ne saklayacağım al bak telefonuma sadece benim ailem de böyle bir şey yoktu. Ama bunu sevdim biz senin güzel ailenin gittiği yoldan gidelim” dedi.

Kahkahalarıma eşlik eden kocam ile ne kadardır gülüyorduk bilmiyorum ama aklıma gelen detayla Mehmet'e döndüm. Bir taraftan karnımı tutarken aklımdakini sordum.

"Mesajda ne diyor aşkım."

"AAAA unuttuk biz onu dur bakalım."

Mehmet mesajı açınca duymam için yüksek ses ile okudu.

Kimden: Doktorum(AZRA);

İyi günler Edanur hanım bugünkü randevunuzu öğlen 13:00 aldım istediğiniz üzerine bilgi vermek istedim."

"AYYY ben tamamen unuttum kontrolü, aşkım hemen çıkalım ancak yetişiriz."

"Tamam da ne bu heyecan sevgilim"

"Bebeğimizin cinsiyetini öğreneceğiz ya aşkım."

"Doğru diyorsun o kadar yoğunluk var ki unuttuk." Elini karnıma koyup "Özür dileriz bebeğim affet bizi" dedi ve eşyalarını almak için odadan çıktı.

Bende eşyalarımı aldım direk otoparka indim ve buraya gelmesi için aramıştım ki benden önce inmişti bile.

"Geç kaldın küçük hanım"

"Geç kaldım küçük bey " diyerek misilleme yapıp araca geçtim.

...

Hastaneye geldiğimizde randevuya 10 dakika kalmıştı. Hızlı şekilde yukarı kata çıkıp doktorun kapısını çalınca içeriden gir komutunu almıştık.

"Merhaba Azra hanım nasılsınız."

"Merhaba iyiyim sizler nasılsınız Ayaklı ailesi" diyerek gülümsedi.

"Çok iyiyiz doktor hanım inşallah kızım olduğunu öğrenince daha iyi olacağız."

Gözlerim açılırken istemsizce "Ya erkek olursa babacık" dedim.

"Olabilir o zaman oğlum doğunca hemen kız çalışmalarına başlarız."

"Bölüyorum ama bebeğinizin cinsiyeti için sizi şuraya alalım."

Gösterdiği masaya bakınca içimdeki kelebekler ile uzandım. Karnıma sürülen soğuk jel ile irkilirken ultrasonunun ucu ile tekrar irkildim. Önce ön kontroller yapıldı daha sonra da bize dönüp.

"Her şey yolunca şimdi hazırsanız cinsiyeti söyleyebilirim. "dedi.

İkimiz aynı anda "HAZIRIZ" biraz yüksek sesle söyledik.

"O zaman Mehmet beyi tebrik edebiliriz. Kızınız oldukça sağlıklı " diyerek gülümsedi.

"Ciddi misiniz? Heyt bee kızım oluyor."

"Teşekkürler doktor hanım "

İçeri giren doktorun arkasından sayısını bilemediğim kadar öptükten sonra onun da yardımı ile toparlanıp doktorun yanına geçtik el ele.

"Oldukça sağlıklı bir bebek ek vitamin yazıyorum size biraz daha dinlenmeniz gerekli ve bir ay sonra tekrar görüşürüz iyi günler." Dedi.

...

Arabanın içinde sevinçten, mutluluktan kıpır kıpır olan Mehmet ile eve geldik. Sırası ile herkesi arayıp kızı olacağını söyledi hatta ve hatta sosyal medyada da kocaman harfler ile '"KIZ BABASI OLUYORUM"' diye paylaşmıştı. Yaptıkları aşırı mıydı yoksa normal miydi bilmiyorum. Bana gelirsek ilk başta bende mutlu oldum, hala daha mutluluktan yüzümdeki gülümseme bir gram dahi azalmadı hatta karşımdaki adamı böyle görünce daha da mutlu oluyordum. Ellerim karnımda babasını izliyorduk saatlerdir.

"Yarın alışverişe gidelim. Kızımın hiçbir eksiği kalmamalı.... En güzel prenses odasını dizayn ettirmeliyiz, bir sürü oyuncak almalıyız, süslü kalem kitap filan da alalım dursun" diye sıralarken gözlerim kocaman açılmıştı.

"Aşkım az sakin daha 4 ay var doğuma ve hallederiz. Ayrıca yarın alışverişe zaten gideceğiz. Aslında bugün gidecektim ama babamız çok heyecanlı gidemeyiz. HAAA bir de sadece bebek için olanlar az bir şey alacağız, okul yaşındakileri zamanı gelince alalım hımmm ne dersin” dedim.

"İstersen gidelim. Tabi heyecanlıyım kızım oluyor."

"Anlamıyorum neden kız millet erkek çocuğum olsun diye diretir bizimkisi kız."

Yüz ifadesini oldukça ciddi yapıp ellerini ellerime hapsedip önce öptü sonra da açıklamaya başladı.

"Bak şimdi aşkım benim ablam olmasını çok istedim. Hep Candan Ve Can' ı kıskandım şimdi benim ilk çocuğum kız.... o doğacak kardeşlerini koruyup kollayacak tıpkı Candan gibi"

"Cidden tek sebep bu mu sevgilim. Eğer öyleyse senin adına çok sevindim."

"Evet bu ve kızımı daha fazla yormadan önce yemek sonra da uyuyalım."

"Olur sevgilim... hatta çok iyi olur..."

Bu konuşmadan sonra önce yemeklerimiz yedik daha sonra duş aldım. Yatakta Mehmet'i beklerken kitap okuyordum. O kadar kitaba dalmışım ki banyo kapısının ardından çıplak bedeni ile beni izleyen kocamı fark edemedim. Farkına vardığımda ise gel diye işaret ettim.

"Üşüteceksin aşkım niye duruyorsun ki böyle.

"Üşümem öyle dalmışsın ki seni izlemek istedim. Her zaman canlı izleme fırsatı bulmuyorum."

"Nasıl, sanki başka zaman kameradan izliyorsun gibi konuştun."

Önce yerinde kıpırdandı sonra ise birşeyleri kafasında tartı. Bana doğru dönerek

"Aşkım konuşmamız gerekli artık." Dedi.

"Korkutma beni sevgilim ne hakkında konuşacağız."

Ellerimden tuttu ve beni bilgisayarın başına oturttu.

"Aşkım öncelikle sana daha önceden dediğim gibi evde de dahil olmak üzere sınırlı sayıda insanlara güveniyorum ama en çok da sana güveniyorum. Bunu bil öncelikle ve sakın aklına kötü düşünceler getirme."

Anladım der gibi kafamı salladım. Daha sonra iç çekti ve devam etti.

"Yalıdaki odamın her yerinde aynı düzenek Tarık' da da var tabi ki "

" Ne düzeneği Tarık ne alaka "dedim anlamayarak.

Bir anda "Odanın her yerinde kameralar vardı. Buradaki evin ise her alanında var." Dediğinde şaşırıp kaşlarımı çattım.

"Ne…. nasıl yani…..benim bundan niye haberim yok." Dedim haklı olarak.

"Dedim ya sana olan güvenim sonsuz. Yalıdaki kamera sistemi seni, beni, Yasemin'i algıladığında sinyal vermiyordu. İstediğimde açıp izlerdim. Ama bizim dışımızda biri girdiğinde telefona ve kolumdaki saate bildirim geliyor. Aynı düzeneğin bir benzeri şuan ki evimizde var."

"Neden peki bunca şeye bir açıklaman vardır elbet değil mi?"

Şaşırmıştım böyle bir şey beklemiyorum. Ama mantıklı bir sebep vardır diye ümit ettim.

"Bak şimdi ailemiz sürekli tehdit altında ayrıca evde de bazen kaos ve entrika mevcut odamdan bir şey çalınmasına ya da sana zarar gelmesine izin veremezdim. En öz ve kısa açıklama budur."

"Peki şimdi niye söyledin ki?"

"Çünkü artık öğrenmelisin ayrıca saatine ve telefonuna kurulum yaptım sen banyodayken şifreleri de evlilik yıl dönümümüz ikimizin de aynı şifre " dedi.

"Tamam " diyebildim sadece.

"Şimdi nasıl çalışıyor neler var bakalım mı aşkım "

"Olur bakalım."

"Aşkım bu arada Peri bilmesin Tarık ne zaman söylerse o zaman öğrenmeli tamam mı?"

"Tamam aşkım zaten söylenmez ki ayıp olur." Dediğimde ikimizde gülümsedik.

Saçlarıma öpücük kondurduktan sonra beni kucağına aldı. Önce bilgisayardan sonra da telefondan nasıl kullanıldığını gösterdi. Geçmiş kayıtların nasıl bakılacağına ve alınacağına kadar her ayrıntıyı öğrettikten sonra bilgisayardaki bir dosya dikkatimi çekmişti. 'KUMRALIM' yazan dosyanın üzerine gelip "bu ne " diye sordum. Gözlerini gözlerime sabitledi hafif başını eğip dudaklarıma buse kondurdu ve "aç bakalım neymiş" diye tebessüm etti. Açtığımda gördüklerim ile şok oldum sadece benim fotoğraflarım ve kayıtlardan alınan videolar vardı.

"Mehmet bunlar ne?" şaşkınlıkla yüzüne baktım.

"Sensin aşkım. Senin yokluğunda en büyük destekçilerim."

"Şaka yapıyorsun! Sana inanamıyorum ben sensizlikten, bebeğimin yokluğundan öldüm ama sen bunlarla da olsa hasretlik, özlem giderdin."

"Pek gidermedim sadece gözyaşı döktüm. Çünkü sensiz nefes alamıyorum. Ve artık yeter değil mi?" dedikten sonra havalanıp soğuk yatakla sırtımın buluşması bir oldu.

"Dur yaa ne yapıyorsun küsüm sana ben"

"Hımm küsme bana güzelim bak bebeğimiz üzülür sonra "diyerek önce dudaklarımı sonra da boynuma doğru yavaş yavaş öptü. Öpücükler derinleştikçe kendimden geçmeye başladığım esnada birden durdu ve kendini yana doğru attı.

"Dursam iyi olacak yoksa kendime hakim olamayacağım yine"

"YAA gösteririm vermem diyorsun bu haksızlık " diyerek homurdandım.

İçimdeki azgın kadın ortaya çıkmıştı. Onu hissetmek istemem oldukça doğaldı karısıyım sonuçta ve hamileyim hormonlar sağ olsun.

Bana doğru dönüp "çok yoruldunuz bugün şuan seni yorarsam kızım için iyi olmaz "

"Bir şey olmaz hem bende istiyorum."

Elini kadınlığıma götürdüm. Derin inlemesiyle kendisini üstümde bulmam bir olsun. Sonrası mı ne ara üstümdekiler çıktı ne ara bir bütün olduk bilemeden kendimi kaybettim. Kendime geldiğimde ise uykunun derinliklerine huzur bulduğum kollarda nefes alarak bıraktım.

...

"Kumralım, aşkım, sevgilim"

Her güzel kelimesinden sonra öpüp karnımı okşayan adama tebessüm ederek gözlerimi açtım.

"Günaydın kahvem, günaydın minik prensesim " diyerek önce kahvemi öptüm sonra da karnımı okşayıp yataktan kalktım.

"Hadi hazırlanın, kahvaltı hazır yapalım da alışverişe çıkalım. Güzel prensesin ihtiyaçlarını alalım."

"Olur sevgilim ama işin varsa gelme sen ben alırım."

"Olur mu öyle şey elbette geleceğim kızım o benim."

Hazırlanıp aşağıya indim. Bugün rahat olsun diye spor giyinmeyi tercih etmiştim de Mehmet'in de spor tercih etmesi ile mükemmel bir ikili olmuştuk. Sessizlik içinde kahvaltımızı yapıp araba ile evimize en yakın olan alışveriş merkezine girdik. O kadar çok çeşit vardı ki kendimizi kaybetmemiz içtendi. Gezdikten sonra sıra alışverişe gelmişti.

"Aşkım ilk önce sana kıyafet alalım. Sonra kızımızın ihtiyaçlarını alırız ne dersin."

Böyle güzel düşünen adama ne denir ki 'tabi ki evet' diyen iç sesimi dinleyerek.

"Çok güzel olur aşkım seni seviyorum."

"Bende seni güzel gözlü kumralım."

Birkaç mağazaya girip çıktık. 10 parça hamile kıyafeti yeter diye düşündüğümden kahveme seslendim.

"Aşkım yeterli bence zaten kısa süreli giyeceğim. Hadi kızımızın eşyalarını alalım."

"Emin misin aşkım."

Kafamı olumlu anlamada sallayıp elinden tutup bebek mağazasının içine sürükledim. Görevlilerden birini bulup.

"Merhaba kız bebekler için yeni doğan kıyafetlerine bakabilir miyiz."

"Tabi ki hanım efendi buyurun."

Geldiğimiz alanda bir sürü minnak mannak, pempiş pempiş, envayi çeşit kıyafetler vardı. Bizim ile ilgilenen kız yeni doğan setlerini çıkarttı.

"Bunlar yeni sezon ürünleri efendim. Bebek kaç ay sonra size katılacak."

"4 ay sonra bunu ve şu 3 ürünü bir de şuradaki kıyafetleri de almak istiyorum."

"Sevgilim bu ne... çok güzel bunu da alalım."

"O elbise aşkım ama kızımıza biraz büyük olmaz mı? " gülümsedim "ama alalım babasının gözüne ilk çarpan buydu sonuçta "diyerek elinden aldım ve kıza uzattım.

"Bebek için olan diğer malzemeler de mevcut mu acaba "

"Evet efendim bu taraftan " yönlendirdiği hol doğru adım attık.

"Bebek arabası ve pusetlerde var mı?"

"Var efendim onları da gösteririm size"

Buradaki ihtiyacımız olan her şeyi aldıktan sonra mobilya mağazasına girdik.

"Mehmet buradaki herşey mükemmel " dedim hayranlıkla etrafı incelerken.

Ben dalmış mobilyaların etrafında gezerken Mehmet görevliye seslendi.

"Bakar mısınız? Biz kız bebek için yeni doğan oda takımlarına bakabilir miyiz."

"Elbette bu taraftan yeni sezon ürünlerimiz bu tarafta " eliyle bizi yönlendirdiği yere doğru ilerledim. Gözüme çarpan mobilya seti ile o yöne doğru ilerledim aynı benim duygularım ile ilerleyen adama yandan bakmıştım. Gelip mobilyanın önünde durduğumuzda karnımda hissettiğim baskı ile "ahh" dedim. Endişe ile bana sarılan kocama "ne oldu." dedi.

"Aşkım sanırım kızımız bunu beğendi tekme attı." Diyerek gülümseyince tereddüt dahi etmedik.

Aynı anda "BUNU ALIYORUZ." Diye yüksek sesle söyledik.

"Elbette efendim bu taraftan gidelim gerekli işlemleri yapabiliriz." Dedi.

"Tabi ki" diyen kocacım elimi tutuğu gibi gerekli işlemleri yaptı ve evin adresini verdi.

Dışarı çıktığımızda bana dönüp.

"Aşkım şuradan bir şeyler yiyelim. Kızımız aç kalmasın. Bu arada eksik bir şey kaldı mı?"

"Olur sevgilim yiyelim veeee herşeyi aldık." Dedim ve lokantadan girerken duyduğumuz ses ile o tarafa döndük.

"Merhaba Ayaklı ailesi"

...

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR....

 

Loading...
0%