Yeni Üyelik
34.
Bölüm

33. Bölüm

@2dreamreal

EDANUR'DAN

"Merhaba Ayaklı ailesi."

İkimizde yüzümüzdeki gülümseme ile "merhaba "dedik.

"Sizin ne işiniz var burada " sevinçle söylemiştim.

"Peri'nin boya malzemeleri bitmiş. Almak için uğradık da sizin ne işiniz var bakalım."

"Peri sen resim mi yapıyorsun" dedim şaşkın bakarak.

"OHOOOO senin bile haberin yokmuş, o zaman bu güzelliğin fark edilmesini ben sağlamış oldum." Diyerek gülümsedi Tarık.

"Ben biraz biliyordum, yani gördüklerimi direk resmedebiliyorum" dedi Peri utanarak.

"Bizim amacımızın belli ama sizin ki ne " diye ekledi Peri.

"Biz bebek için alışveriş yapmaya geldik işimiz bitince de yemek yiyip öyle ayrılalım dedik" dedi. Daha sonra da ekledi.

"Sizde gelmez misiniz hep birlikte yeriz kuzen "

"Nasıl olur açıktın mı Peri"

"Olur pek acıkmasam da sizlerle yemekten zevk alırım öyle değil mi dostum "gülümseyerek söyleyince bende gülümsedim.

Hep birlikte yemek katındaki lük bir restorana girdik. Bize masayı gösteren garsona siparişleri de verince sohbete kaldığımız yerden devam etmiştik..

"Siz neler aldınız bakalım dökülün hemen" gülümsedi " hem bunun ne işi var ki benim karımı alsaydın ya yanına" diye söyleyince Mehmet durur mu?

"Çocuk benim çocuğum farkındaysan seninle baba adayı olunca bir daha görüşelim istersen şu söylediklerini ne dersin " dedi ama hem Peri'nin hem de Tarık'ın yüzü kızardı.

Bunu anlayınca " Ne var niye kızardınız ikinizde "ikisinin de arasında olan anlaşmadan haberimiz vardı ama sanırım tıpkı bizim gibi aralarındaki anlaşma bitmişti.

"Yoksaaaaaa aranızdaki anlaşma bitti de siz gerçekten aile mi oldunuz?" tabi ki bu kadar açık sözlü olan benim biricik kocitomdu. Birazda alaylı mı söylemişti sanki.

"Ne var olamaz mı yani seviyorum ben karımı hem sende öyle olmuştun." Diye çıkışan Tarık'a güldük.

"Sorun yok abi biz mutlu olduk o yüzden yani... eee o zaman en yakın zamanda sizden de duyarız bir bebek müjdesi" yüzü daha da kızaran Peri'ye dönüp "aaa sende domatese döndün iyice kızarma normal yani aramızda konuşulanlar dua et de büyükler konuşmasın" dedim.

Keyifli muhabbetler eşliğinde yemeklerimizi yedik. Aldıklarımızın fotoğraflarını filan gösterdim kankime. İçimdeki ses 'çok güzel bir aileye girdin' diyorken ona katılmadan edemedim. Peri aileye en son katılan üye idi şimdi ise benim minik kızımı kucağımıza almayı bekliyoruz.

"Bir çılgınlık yapıp hep birlikte yalıya mı gitsek akşam da keyif yaparız haa"

"Edanur sana uygun mu eğer dinlenmek istersen "

"Uygun tatlım, orada da dinlenebilirim." Diyerek gülümsedim.

"EEEEE o zaman kalkalım mı?"

"Olur kuzen kalkalım. hadi Peri montunu giy" diyen Tarık yüzümü gülümsetti.

Hep birlikte kalkıp yalıya doğru yol aldık.

...

Kapıyı çalmaya fırsat vermeden Candan kapıyı açtı.

"Hoş geldiniz " diyerek daha sonra karnıma dokunarak "sende hoş geldin küçük prenses "dedi.

Hep bir ağızdan "hoş bulduk" dedik ve büyük salona geçtik.

Büyükler biraz endişe ile bizlere bakınca Mehmet söze girdi.

"Sizi özledik geldik. AAA gelemez miyiz tip tip bir şey varmış gibi bakıyorsunuz?"

Endişe ve korku ile bakan gözler gülemeye başlamıştı hatta bazıları Mehmet'in söylediğine kahkaha attılar.

"Olur mu öyle şey bir arada gelince kötü bir şey oldu sandık." Yengemiz açıklama yapınca tebessüm edildi.

"Güzelim senin ne işin var burada? "

"Abi farkındaysan burası da benim evim, hem neler aldınız bakalım. Bitti mi alışveriş."

"Çok şükür bitti ama bizde bittik."

"İşte görümcecim aldıklarımız hepsi çok güzel hepsinin fotoğrafını çektim."

"AAA oyuncak almadınız mı aşkıma " söylediği ile gözlerimi açtım bir anda;

"Mehmet biz oyuncak almayı unuttuk" dedim. Yüzüm düşmüştü.

"Aşkım bir dahakine de onları alırız aklımızdan çıkmıştır. Asma o güzel yüzünü "

"Bakın şöyle yapalım oyuncakları ben alayım hem yeğenime feda olsun" dedi yüzündeki gülümseme ile bende kabul etmiştim.

İlerleyen saatlerde Melis kendi evine gitmişti. Bizde tüm aile oturup sohbet ediyorduk. Bir yandan da gözlerim ile Tarık ve Peri 'yi izliyordum. Mutluluk çok yakıştı ikisine de acaba biz de mi dışarıdan böyle görünüyorduk ki.

"Nereye daldın yine güzel karım."

"Baksana ne güzel görünüyorlar" diye işaret ettim.

"Allah mutluluklarını bozmasın" diyerek ellerimi ellerinin içine hapsetti.

"Amin. Biz nasıl görünüyoruz acaba.." gözlerinin içine baktım.

"Bilmem ama sen benim gözümde muhteşem bir eş gibi görünüyorsun."

Biz kendi aramızda sohbete dalmışken dış seslerle bizi ayırmıştı.

"Aile var burada ne o fısır fısır söyleyin de bizde bilelim" tabi ki bunu diyen çok sevgili eltim Şebnem idi.

"Yok bir şey tatlım kendi aramızda konuşmaya dalmışız bebek ile ilgili "

"Bebek demişken Peri alışverişten bahsetti neler aldınız."

"Hemen hemen herşeyi aldık. Bir eksik yok gibi daha doğrusu Edanur yok dedi " demesi ile yanağıma öpücük kondurdu sevgili eşim. Sanırım biraz utanmıştım. Karşıdan bize bakan Tarık sinsice gülümsedi sonra da;

"Ne o domatese döndün yengecim bize diyordun da kendine bak"

Yanımdaki yastığı ona doğru attım.

"Sence burası normal mi? Büyükler var görebilir ayıp olur."

"Ayyy ne düşünceli yengemiz var.." Candan önce güldü sonra da devam etti.

"Onlara ayıp olmaz bu bir, alışıklar bu da iki ki zaten evlisiniz bu da üç dedi"

"Haklısın ama ne bileyim"

"Gitmeyin karımın üzerine hamile o.. oyy benim güzel karım özür dilerim bir daha yapmam "

Gülümseyerek bana bakan gözlere baktım. Ona söylemesem de bir daha yaparsa bu kadar tepki vermeyecektim.

...

Gece ilerleyince çoğu yatmıştı. Bizde terasta gençler olarak takılma ve film izleme kararı almıştık. Her zamanki gibi film seçimi Şebnem ve Can ikilisinde idi. Şebnem'i ne kadar sevmesem de ortamda izlenebilecek en uygun filmi bu çift belirliyordu ve seçimleri asla kötü olmamıştı. Tarık ise elinde içki ve bardakları ile gelirken benim sevgili kocam ise taze sıkılmış portakal suyunu getirdi.

"Karım hamile ve Peri yenge içki içmiyor diye bildiğimden size portakal suyu getirdim."

"Teşekkürler canım benim " demem ile yanağına öpücük kondurmam bir oldu.

"Teşekkürler enişte sende bizi düşünmesen halimiz harap"

"Aşk olsun karıcım ben seni" eliyle herkesi gösterip "hepinizi düşünmüyor muyum" diyerek dudak büzdü. Daha sonra da bir kahkaha attı.

Keyifle atıştırmalıkları ve içeceklerimizin tadını çıkararak eğlenceli şekilde filmi izledik. Odalarımıza dağıldığımızda kocamın kolları arasında huzurla uykuya daldık.

...

YAZARDAN;

Alışveriş sabahı;

Genç çift alışveriş için gözlerini açtıklarında yalıda başka bir heyecan vardı. Kız halası olduğunu öğrenen Melis soluğu yalıda almıştı. Kahvaltı da herkes hediye olarak ne alacağını düşünürken içlerinde en heyecanlısı Melis idi çünkü Mehmet ona eşsiz benzerlikte bir oda dizayn ederek tabi kocasının da yardımıyla hediye etmişti. Şimdi sıra ondaydı.

"Anne abime ne hediye vereceğim ben şimdi offf hemen alışverişe çıkılıp oda mı yapılır."

"Kızım abini bilmiyor musun sanki... ki karısı da ondan kalır değil. Dün öğrendiler Edanur yorulmasın diye bu güne bıraktılar. "

"O zaman biz ne hediye alacağız "

"Bak tatlım eminim onlar şuan için kendi evlerindeki çocuk odasını düşünmüşlerdir. Ben en azından burası için güzel bir yeni doğan yatağı alacağım çok kalmazlar zaten büyüyünce de odasını tamamen yaparız diye düşündük."

"AAA onlar kendi evlerinde de bunu akıl etmemişlerdir. Ne olursa olsun odalarında da bir yatak olmalı bende onu alacağım ama sen bir ağız yoklar mısın ne almışlar."

"Dur kızım alsınlar akşam sorar öğreniriz. Ona göre de düşünürüz tamam mı?"

"Tamam annem seni seviyorum."

Yalı da durum bu iken Denizli'de ondan farksızdı. Edanur yeğenlerini hep el üstünde tutmuş, onlara en iyi imkanları sağlamıştı ki halen daha da sağlıyordu. En basitinden onlar için açılmış hesaba aylık para yatıyordu ve bu paraya kimse dokunamazdı. Tevekkül' de aynı hediyeyi düşündü anne ve babası da güzel bir takı dizaynı yaptırdı. Sadece üzerine isim işlemesi kalmıştı.

"Ne yaptın kızım hallettin mi?"

"Hallettim güzel ailem tıpkı kızlarınki gibi hesap açıldı. Tek fark bana bağlı bu hesap "diyerek kahkaha attı.

"Tamam o zaman doğduğu zaman veririz hediyeleri güzel prensese"

"Aşkım bizim kızların hesabı ablanda onun çocuğunun yada çocuklarının ki de sende mi olacak"

"Elbette canım böylelikle harcamaya asla kalkamayız çünkümmm yeğenlerimize ait olduğunu biliyoruz."

"Size akıl sır ermez" dedi kayınları.

Bu sabah kahvaltıya gelmişlerdi. Bazen bu ailenin bu kadar birbirine kenetli olmasını kıskanıyorlardı. Bu yüzden şimdiden hediye alınması filan abartı bulmuşlardı. Hoş kendi torunlarına da duyar duymaz almışlardı. O kadar sade ve mutlu bir hayatları vardı ki herkes imrenirdi.

...

Çiftimiz gelecek olan bebeklerini beklerken onlar için kurulan tuzaklardan haberleri yoktu. Çok değer verdikleri şirketlerine zarar vererek onları çökertmeye çalışıyorlardı. Bunun farkına varan siber saldırı uzmanları önlemlerini almaya çalışıyorlardı. Bir yazalım şirketinin en güçlü kalkanı siber kalkan idi. Bizim dostlar ise en iyi siber ekibe sahiplerdi.

...

"Daha kıramadınız mı?"

"Üzgünüz Hakim bey oldukça iyi korunuyor bizde anlamadık."

"Sizi en iyi ekip diye işe aldım yapın ki bende onların şirketini batırayım. O çok değer verdikleri şirket ellerinden gidince ve kimin yaptığını bulamayınca çok delirecek Mehmet bey"

Ofisinde keyif ile kurduğu planın gerçekleşmesini beklerken Ayaklı ailesinin ona ve ailesine yaptıklarını düşünüp geçmişini hatırlıyordu. Bu onun en büyü ayakta kalma politikası olmuştu. Salak kardeşi gibi değildi o. O olaydan sonra sadece intikam için yaşamış ve kendini intikam için geliştirmişti. Belki birçok dost kaybetmişti ama ailesine yapılanların hesabını soracaktı bu herşeye değerdi.

...

NOT:Hakim neden kin tuttuğunu haklı mı yaptıklarında haksız mı olduğunu ilerideki bölümlerde daha iyi anlayacağız. Belki haklıdır belki de haksızdır herşeyi yanlış biliyordur.

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR.....

Loading...
0%