MEHMET'TEN;

Sabah sabah çalan telefon ile uyanmaya başlamıştım. Lanet olsun sanırım dün gece içkiyi fazla kaçırdım diye düşünürken bir taraftan da gözlerimi aralamaya çalıştım ama olmadı. Gözlerimi bile açmadan çalan telefonu açıp cevapladım.

"Alo"

"Alo Mehmet bey kusura bakmayın sabahın köründe sizi arıyorum ama dünden beri siber saldırı altındayız. Dün sabah o kadar sorun yoktu size belli etmeden sadece rapor ederiz dedik ama gece 3 den beri oldukça zorluyorlar sizin desteğinize ihtiyacımız var."

Hızlıca verdiği bilgiler ile gözlerimi açmıştım ilk iş karımın telefonundan saate bakmak olmuştu. 'yuh saat daha 6' dedim içimden.

"Sorun değil ben hazırlanıp çıkıyorum. Şirkete gelene kadar dayanın artı olarak yanınıza yedek hackerleri alın" diye söyleyip hemen banyoya gittim. Hızlıca duş alıp hazırlandım. Odaya girdiğimde güzelliklerim hala uyuyordu. Yatağa usulca yanaşıp önce kızımı sonra da karımı öptüm keşke öpmeseydim uyanmasına sebep olmuştum.

"Uyuyun güzel karım."

"Mehmet nereye daha hava bile aydınlanmamış." Dedi uykulu sesiyle.

"Şirkette sorun varmış güzelim oraya gideceğim kahvaltıdan sonra sende gelirsin "

"Tamam ama ihtiyacın olursa ara beni" diyerek uyumaya devam etti.

...

Son hızda şirkete giriş yaptığımda direk siber koruma ve kontrol odasına girdim. Bu oda özeldi yetkisi olmayan giremezdi. Çalışanlarda farkında değil ama takip altında idiler.

"Hoş geldiniz efendim"

"Sorun ne. Saldırı nereden biliniyor mu?"

"Hayır efendim sadece karşı koruma yaptık. Yedekler de yardım etti."

"Pekala herkes işi ile ilgilenirken kulağını bana versin."

Bunları söylerken geniş kapsamlı bilgisayarıma geçtim ve tüm emir komutayı elime aldım.

"Sisteme giriş yaptım. Yedekler saldırı nereden, kim veya kimlerden geliyor onu buluyorsunuz. Diğerleri kendi gruplarına ayrılsın. İlk 2 grup karşı saldırıya geçin. Diğer 2 grup ise koruma kalkanına devam edin. Son grup benimle birlikte yeni savunma sürümünü çalıştırmaya odaklanın. Şimdi herkes iş başına."

"Emredersiniz efendim."

Bilgisayar üzerine okumak ve bu şirketi kurmak başlı başına planlıydı. Üçümüzde bu şirketi kurmak için gerekli bölümleri okumuştum. Ben yazılım mühendisliği okuyup yine bilgisayar web tasarım üzerine yüksek lisans yapıp üzerine de bilgisayar mühendisliğin üzerine de doktora yapmıştım. Volkan ise işletme okuyup, muhasebe üzerine yüksek lisans yapıp iktisat üzerine de doktora yapmıştı. Tolga ise hukuk okuyup dış ticaret üzerine yüksek lisans yapıp kamu yönetimi üzerine de doktora yapmıştı. Tüm bunlara eş evliliklerimizde eşlerimiz de zeki ve mükemmel olup bizlere yardımcı olunca şirketin ilerlemesi kaçınılmazdı.

Ben ise siber savunma konusunda oldukça güvenlikli bir sistem kurmuştum. Son teknolojide ve güven duyduğu insanlar ile kademe ve görevlendirme ile acil durumlar haricinde 3 vardiyalı bir sistemde çalışıyordu. Ki burası ana binanın özel katı idi ve yetkililer ve şirket sahipleri haricinde çalışan kimse bilmiyordu.

Tüm bu düşüncelerden kurtulup işime odaklandım.

"Efendim kurulum sistemi hazır çalıştırabiliriz."

"Tamam başlatıyorum ben"

"Efendim ilginç ama birçok farklı noktada sinyal var ama bir noktada güç artıyor o bölgenin elektrik ve internet sistemlerine girip kesinti yaratabilirim."

"Tamam dene bakalım böylece şüphelendiğin bölge doğru mu anlarız."

"Saldırı ile dirençlerini kırmak üzereyiz efendim."

"Biraz yavaştan alın ki yedekler işlerini halletsin."

"Tamam efendim."

"Son savunma oluşturuldu ve korunmaya devam ediyor."

"Tamam herkes odaklansın biz bunu da atlatabiliriz bayanlar baylar"

Çalışanlarıma güvenim sonsuzdu. Bundan sebeptir ki onları cesaretlendirmeyi her zaman görev bildim. Çalan telefon ile az da olsa düşüncelerden ve işimden sıyrılmıştım.

"Dostum aşağıda sorun var sistem yavaş ve bazı noktalarda giriş yapılmıyor."

"Biliyorum dostum ikinci bir duyuruya kadar herkesi eve gönderin."

"Ne oluyor oğlum sen neredesin " diyen Volkan' a sitemkar bir ses ile;

"Bir bildiğim var ki konuşuyorum ki siber odasındayım saldırı var kimse verim alamaz ondan diyorum "

"Tamam biz burayı hallederiz. Gözünü seveyim orayı hallet sen."

"Tamam karım ve çocuğum size emanet " dedim alaylı şekilde.

...

Tam 3 gündür sistemi kurtarmaya çalışıyoruz. Kimdi bu! Bizim şirketten ne istiyordu. Bu iş bir bitsin ilk iş kim olduğunu bulmaktı.

"Bulduk tam konumu sabitledik efendim. Adamlarımıza haber verelim mi?"

"Verin baksınlar sen de konuma git bizim sistem mi bak bakalım."

"Tabi efendim."

"Sizler ne durumdasınız."

"Bizde sorun yok efendim salaklar farkında değiller yaptığımızın." Diye söyleyince herkes kahkaha attı.

Bilerek 3 gündür uğraşıyorduk. Çünkü yer tespitini bir türlü gerçekleştirememiştik. Karşı tarafı da şüphelendirmemek için bu yöntemi bulmuştuk. Aradan geçen bir saat sonra beklediğimiz telefon geldi.

"Efendim doğru yer virüsü gönderebilirsiniz."

"Siz gelin ilk önce adamları da güvenli depoya götürsünler "diye emir verdim.

"Son işlemlere hazırlanın millet" dediğimde herkes keyiflenmişti.

Geçen 3 saatin ardından kontrol için giden adamımız gelmişti. Bu bile güvenlik içindi belki de yakalanmış olma ihtimaline karşın gelmesini beklemiştik.

"İşlemleri tamamlayın. Ben çıkıyorum" dedim ve daha kapıdan çıkmadan içeriden coşkulu sesleri duymuştum. Dudaklarım kıvrılırken bizimkilere konum attım ve aracımı çalıştırdım.

...

Burasını çok seviyordum. Volkan bulmuştu burayı ve sırf bu tür durumlar için ortak kullanım alanımızdı. Çoğu adamlarımız bile bilmezdi. Ben gelmeden önce Tolga gelmiş adamları okşuyordu.

"Kolay gelsin usta"

"Sağol kardeşim " dedi sırıtarak ;

"İzin var mı?" diye sormama gerek kalmadan buyur diye elleriyle adamları gösterdi.

Ben adamlara doğru giderken Volkan da gelmişti.

"Sanırım Tolga sizi birazcık sevmiş daha fazlasını istemiyorsanız kim emir verdi söyleyin dedim."

"Söylersek bizi öldürürler ayrıca şimdiden sizin peşinize düşmüşlerdir." Dedi. Kendini akıllı sanan kel adam.

"Asıl söylemezseniz buradan cesediniz çıkar."

"Yada durun yaa onları aileleri konuşturur millet" diye ekledi Volkan.

"Oğlum sen bunun için mi geç geldin?"

"Tabi ne sandın ki " dedi bizim mükemmel dahi.

"Tamam söyleyeceğim ailemden uzak durun " dedi.

"Seni dinliyoruz."

"Hakim TEZCAN diye biri bizi bir araya topladı. Gerekli bilgileri verdi bizde çalışmaya başladık. Yaklaşık 4 aydır çalışıyoruz." Dedi.

"Yuhhh " dedi bizimkiler.

Ben ise normal bir şey gibi karşıladım. Ama aklımdaki tek isim Hakim Tezcan idi. Bu adamın benimle, bizimle ve ailemle ne derdi vardı artık çözmem gerekliydi. Tabi bunun için Edanur' u aramalıydım. Çünkü diğerinde olduğu gibi bunlardan da o sorumlu isi, Edanur bir yolunu bulup kanıt elde ediyordu.

"Alo aşkım"

"Alo aşkım iyi misin? Ne yaptınız? Kimmiş?"

"Dur güzelim kızım nasıl önce onu söyle bakalım"

"Hımm o iyi merak etme, şimdi söyle öldük kızlarla meraktan"

"Bizim baş düşmanımız kim son zamanlarda….. yine aynı isim aşkım" dedim sitemkar bir şekilde.

"Nasıl yaa Hakim mi yine ?" dedi. Diğerleri de onun dediğini duyunca buradakiler gibi "YUHH" diye bağırmışlardı.

"Sevgilim sen yapman gerekeni yaptıysan artık yüzleşelim bu it ile derdi ne son noktasına geldi artık" dedim.

"Aşkım adamlar Hakim adını versin herşey hazır. Hakim'in karşı atak yapmasını bekliyordum ve kendisini yine kendisi bitirecek " dedi. Ben bu kadına her an yine aşık oluyordum.

Telefonu kapatıp Tolga 'ya döndüm.

"Dostum bunları polise teslim edin Hakim'in adını da verecekler"

"Ama Edanur " dedi Volkan.

"Bunun gibi hamle bekliyormuş" diyebildim.

...

Şirkete geldiğimizde Edanur'un muhteşem kadrosu mu dersem yoksa koruma kalkanı mı desem buradaydılar. Zaten siber ekibi dışında kimse yoktu şirkette, eminim bu da çalışmalarını daha da kolaylaştır. Geldiğimizi fark eden ilk güzel karım idi.

"Hoş geldiniz hayatım"

"Hoş bulduk güzelim" diyerek gidip sarıldım.

Diğerleri de eşlerinin yanına geçti. Bize kısaca neler yaptıklarını anlattılar. Tolga'ya düşen büyük görevi söylediler yanında karımın avukatı da olacaktı. Koordinatlı ve sistemli çalışıyorlardı. Bu arada aklıma gelince evi sormuştum. Tabi benim güzel karım Edanur evi arayıp bizimkiler ile konuşmuş ve yapmaları gerekenleri söylemiş. İçim rahat etmediği için bende aramam gerektiğini düşünüp dedemi aradım.

"Alo dedecim evde her şey yolunda mı?"

"Yolunda oğlum amcanlar karakola geçti. Annenlerde şok geçirdi. Bazıları panik atak, bazıları da numaradan bayılma gibi kendilerini ön plana çıkartmaya çalışıyorlar. Bende birazdan çıkacağım, karakolda görüşürüz."

"Tamam dede ben amcamı da arayayım da fevri davranmasınlar o zaman" dedim.

"Tamam evlat güzel ve zeki gelinime teşekkürlerimi ilet" bu söylediği beni gülümsetmişti.

"Olur dedem söylerim."

Telefonu kapatıp önce amcamı aradım ama telefon çaldığı halde açan yoktu. Can'ı aradım o da açmıyordu. Bir an korku ile Tarık 'ı aradım ki o açmıştı.

"Şükür kuzen neredesiniz yavv"

"Karakoldayız da sen neredesin?"

"Şirkette birazdan bizde çıkacağız sizden ricam fevri davranmayın ve sakin olun. Ayrıca karakolda olduğunuzu biliyorum hiç kimse telefonunu açmadı korktum."

Kahkaha attı. Yaklaşık 3 dakikadır gülüyordu.

"Kuzen ben kapatıyorum sizde gelin artık" dedi ve kapattı.

Tarık'ın haline göz devirip toplantı odasına girdim. Ama herkesin yüzünde bir terslik vardı.

"Ne oldu ?"

...

NOT: Bir sonraki bölüm artık Hakim düşmanlığının sebebini öğrenelim. Eğer kötü isen mutlaka bir sebebin vardı. Belki haklı belki de haksız bir sebep, kötü olan sadece kendi doğrularına sığınarak hareket eder. Herkese iyi seneler 2022 yılı mutlu huzurlu geçmesi dileğiyle.

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR...