Yeni Üyelik
38.
Bölüm

37. Bölüm

@2dreamreal

 

EDANUR'DAN;

Sabah uyandığımdan beri odanın penceresinden kıyıya vuran dalgaları izliyordum. Mehmet gitmeden önce bizi yalıya bırakmıştı. 'Sevgilim inan böyle içim daha rahat edecek, gönlüm senin de gelmeni istiyor ama bebeğimize iyi gelmez yolculuk evde de tek kalamazsın burada en azından Candan var' demişti. Bende içi rahat etsin diye kabul etmiştim. İlk başlarda geldiğim için mutlu olsam da daha sonradan büyüklerin şunu yap, bunu yap demeleri beni çileden çıkartmıştı. Neyse ki sevdiğim adam bugün geliyordu da hasretlik bitiyordu. Kısa kısa telefon görüşmeleri son bulacaktı. En çok da nefesi boynumdayken uyumayı özlemiştim. Bildiğim bir şey varsa şuan odadaki kameralardan bizi izliyor oluşuydu. Çünkü odaya 1 saatten fazla geç döndüğüm anda arıyordu. Bazen bu takıntı niye, daha da ilerisi olursa bana ya da bebeğimize en çok da kendisine zarar verir mi diye de korkmadan edemiyordum. Döndüğünde ilk önce bu konuyu konuşmalıyı diye aklıma not ettim.

"Yenge" diye çalınan kapı ile düşüncelerimden arındım.

"Efendim, gelebilirsin" dedim.

"Ne yapıyorsunuz pencerenin önünde " dedi Candan.

"Hiçç öyle kızımla denizi izliyoruz. Sen neden erken geldin."

"Dışarı çıkacağız arkadaşlar ile hazırlanmaya geldim."

"Hımm ne güzel "dedim.

"Yemek hazırmış seni bekliyorlar "diyerek odadan çıktı.

Aşağı yemek odasına doğru ilerlerken kapıdan gelen birini gördüm. Beni görünce gülümsedi.

"Merhaba sen Mehmet'in mi yoksa Tarık'ın mı eşisin" dedi.

"Merhaba Mehmet'in eşiyim" dedim.

"AHH çok üzüldüm ben Tarık adaşımın eşisin sandım ama kankamın eşi çıktın" dedi.

"Pardon " diyebildim sadece o sırada merdivenlerden inen Candan şaşkınca ona baktı.

Onlar sohbet ederken telefonum çalmıştı. Baktığımda kocamın aradığını gördüm.

"Aşkım nasılsın " dedim.

"İyiyim güzel karım kızımız nasıl seni üzüyor mu? "dedi.

"Yok hiç üzmüyor ki... Aşkım bu arada senin kankan olduğunu söyleyen biri geldi" dedim.

"Kimmiş aşkım ismi ney "dediğinde arkamı döndüm ve "pardon isminiz neydi acaba" dedim.

"Tarık, ismim Tarık" dedi.

"Aşkı..."

"Duydum hemen onun yanından uzaklaş bende akşam yanında olacağım " dedi. Sesi bir tuhaf gelmişti. Sanki birini öldürmek isteyecek kadar tuhaftı. Anlamlandıramasam da muhatap olmamam gereken biri diye düşünerek olabildiğince uzağına oturdum.

...

Yemekten sonra salonda oturmuş sohbet ediyorduk. Tabi ki misafirlerimizle, kim mi? Onlar yemeğe giderken konuştuğum adam ve Hanzade hanımzade idi. Can sıkıntısı ile oturmaya devam ederken Perilerin geldiğini gördüm ve hemen dışarı çıktım.

"Hoş geldiniz"

"Hoş bulduk tatlım nasılsın."

"İyiyim deee.... Biz biraz sahilde mi yürüsek." Endişeli sesimle sormuştum bunu evet endişe duyuyorum çünkü Mehmet'in sesi en son konuştuğumuzda tuhaftı ve bana o adamdan uzak durmamı söylemişti.

"Olur da neden sesin endişeli bebeğe mi bir şey oldu. Kuzenime haber vereyim " dedi Tarık.

"Yok ya içeride sanırım Hanzade'nin eşi var. Sabah telefonda konuşurken Mehmet o herifin sesini duyunca sinir oldu ve bana hemen oradan ayrıl dedi" ellerimi iki yana açtım ve devam ettim "sonuç ise ortada ve ben kocamı kızdırmak istemiyorum" dedim.

Tarık'ın yüzüne baktığımda birşeyler hatırlamış gibi "yüzsüzler" diye mırıldandığını duydum.

"Tamam yengecim gidelim ben evdekilere haber vereyim " dedi ve eve gitti.

Biz de Peri ile onu beklerken aynı zamanda Mehmet'i düşünüyordum.

"Peri"

"Efendim tatlım"

"Sence Mehmet neye kızdı yada ben mi bir şey yaptım ki"

"Saçmalama hem yolda değil mi, gelince sorarsın vardır elbet açıklaması güzelim "dedi.

Tarık telefon ile konuşarak dışarı çıktı yüzünden sinir olduğu belli idi. Bize doğru gelirken konuşmasına kulak misafiri olmuştum.

"Tamam kuzen zaten sen öyle tepki verince Edanur da huzursuz olmuş. Ben iki güzel bayanla sahilde gezintiye çıkacağım sende uçakta sürün" diyordu.

Mehmet ile konuştuğunu anlamıştım. Sanırım içerdeki adam iyi biri değildi kocamı da huzursuz etmişti.

"Mehmet ile mi konuşuyordun."

"Evet az havam olsun istedim" dediğinde Peri ile kahkahayı bastık.

...

Sahilde yürürken insanları izlemeye başlamıştım. Yıllar önce evlilikten, hayallerimden vazgeçmiş sadece aileme odaklanmıştım şimdi ise karşıma çıkan ilginç adam ile evlenmiş deliler gibi aşık olmuştum. En güzeli ise bebek uğruna evlendiğim halde gerçek bir yuvaya bebek getirmeye hazırlanıyordum.

"Nerelere daldın yine tatlım" diye soran Peri’yi gülümseyerek cevapladım.

"Hiç hayatım gözümün önünden geçti. Tarık nerede?" dedim.

"Süt mısırı almaya gitti. Seninkini de Mehmet'e soracak sanırım çünkü bana sormadı" dedi ve gülümsedi.

"Biliyor musun iyi ki elti olduk. Gerçi Şebnem de elti de boşver onu" dediğimde ikimizde güldük.

Biz gülüşmeye devam ederken aynı zamanda yürüyorduk. Tabi arkamdan sarılan bir çift kollara kadar tam çantamı havalandırdım ki aldığım koku ile kendimi sıcacık kollara teslim ettim. Gülümsemem artmıştı.

"Hoş geldin kocacım" dedim.

"Hoş bulduk karıcım ama nasıl anladın acaba "dediğinde gülümsedim.

Hafif kulağına doğru yaklaşıp "güzel kokundan " dedim.

Söylediğime memnun olmuş olacak ki saçlarımı koklayıp öptü. O sırada gelen Tarık ile ellerimi mısırıma uzattım.

"Sen mısırlardan önce gelmişsin kuzen alın bakalım bunlar sizin, bu da güzel karımın" dedi.

"Öyle oldu kuzen mısır için teşekkürler" dedi sonra da benden ayrılıp eline kendi mısırını aldı ve " istediğin gibi mi güzelim " dedi.

"Evet tam kıvamında olmuş sağolun… ikinizde " dedim.

Mısırlar elimizde sohbet ede ede yalıyı bulmuştuk. Gerçi içimdeki huzursuzluk halen devam ediyordu ama huzurum yanımda olunca bunun bir önemi kalmamıştı. Biz yalıya girerken misafirlerde kapıdan çıkıyorlardı. Mehmet'e baktığımda ellerini yumruk yapmıştı.

"Canım.. iyi misin?"

"İyiyim sevgilim sorun yok" dedi ellerindeki yumruğu salarak.

"AAAA oğlum sen ne zaman geldin?"

"Yeni geldim sultanım ve yengelerim"

"Bak arkadaşın gelmiş seni görmeden gitmesi hoş olmazdı" dedi kayınvalidem.

"Onun beni görmesine gerek yok annecim ki geldiğini biliyordum güzel karım söyledi ama önceliğim karım ve kızım direk onların yanına gittim." Dedi meydan okurmuşçasına.

"Öyle olsun bakalım, neyse siz gençler vedalaşın bizde içeriye girelim" diye söyleyen yengem ile ev sakinleri içeriye girdi.

"Selam, seni görmeye gelmiştim ama yurt dışında olduğunu söylemişlerdi lakin sen gelip eve bile uğramadan karının yanında alıyordun soluğu" dediğinde benim bile sinirim bozulmuştu.

"Öyle evdeki kıymetlilerim akıllı olunca senden kaçmak için sahile gitmiş bende onların yanına gittim zoruna mı gitti?"

"Kaçmak.." tek kaşını kaldırdı sonra da devam etti. "sebep, oysa ki benden değil senden kaçması gerekli bu güzelliğin" dediğinde kendimi tutamadım.

"Kimsiniz bilmiyorum ama evet sizin tavrınızdan dolayı iyi ki kaçmışım diyorum böylece kocamın huzursuz olmasına engel olmuşum " dediğimde şoklar içerisinde ağzı açık kaldı.

"Şuan Mehmet'in neden değiştiğini gayet iyi anladım. Sen çok zekisin ve ona göre hareket ediyorsun " dedi Hanzade.

"Aynen öyle canım ama tanımak kısmı yanlış Mehmet’in yerinde başkası olsaydı da ben böyle davranırdım bu da kişilik meselesi yada kendime nasıl davranılmasını istiyorsam karşımdakine de öyle davranıyorum" dedim.

"Tatlım artık içeri mi geçsek yoruldun iyice." Dedi Mehmet'in koluna da dokunup "enişte Edanur yoruldu misafirlere yol verelim de gitsinler bizde dinlenelim" dedi Peri.

“Yoruldun mu güzelim “diyen kocama başımı salladım.

“Tamam, hadi geçin içeriye Peri bizde geliyoruz şimdi “diye ekledi Tarık.

Onu onaylayıp içeriye geçerken dışarıdan sesler geliyordu.

“Siz ne yüzsüzsünüz, ne hakla karşıma çıkarsınız “diyordu Mehmet kısık ama sinirli sesiyle.

“Mehmet haklı nasıl insanlarsınız siz “diye ekledi Tarık da.

“Beni dinle ilk önce “diye devam ederlerken biz sesten iyice uzaklaşmıştık.

...

Kimseye görünmeden odamıza geldiğimizde Mehmet kapıdan girer girmez dudaklarımızı bir bütün yaptı. Nefes almak için ayrıldığımızda ikimizde "seni özledim " dedik. Birbirimize sarıldıktan sonra yatağımızda uzanmış birbirimize sarılıyorduk.

"Evden pek dışarı çıkmadın, bana da iyi olduğunu söyledin. Şimdi bana asıl sebebi söyler misin?"

"Canım istemedi kocacım sen yoktun hem odada olursam kameradan baktığında beni görecektin böylece için rahat ederdi kiiii bebek büyüdükçe hareket olasılığım kısıtlı" dediğimde Mehmet alnıma bir öpücük kondurdu. Biraz daha sohbet edip bedenlerimizi uykunun kollarına teslim ettik.

...

Sabah gözlerimi açtığımda Mehmet yoktu. Oysa ki dün gece sarılarak uymuştuk. 'Günaydın bebeğim acaba babamız nerede' diye içimden geçirdim. Hazırlanıp aşağıya indiğimde Mehmet amcası ile salonda oturuyordu. Yüzümdeki gülümseme ile içeriye giderken karnıma giren sancı ile çığlık attım.

"AHHHHHH, AHHHH MEH, AHHH MEHMET" diye çığlık atmaya devam ettim.

...

YAZARDAN;

Yıllar önce dostu ile gittiği İstanbul'dan sevdiği kadın için geri dönmüştü aslında hiç istemiyordu. Ama gelmişken belki de bazı şeyler düzelir diye ümit etmemişte değildi. Uçaktayken karısına tanıdığı fırsatın doğru karar olduğunu düşündü.

1 YIL ÖNCE( TARIK VE HANZADE)

"Ben artık yapamıyorum Tarık evet seni seviyorum ama aklıma Mehmet geldikçe tuhaf oluyorum bu sevgi mi nefret mi bilmiyorum ama seni çok seviyorum" diye haykırıyordu Hanzade.

Uzun süredir konuları buydu. Hanzade boşluktaydı ve Tarık ne yapacağını bilmiyordu. Pedolog arkadaşı 'biraz alan tanı belki o zaman düzelir ama sen uzak dur' demişti.

"Sevgilim bir süre ayrı kalalım istersen yalnız başına İstanbul’a git. Ben senin için her şeyi yaparım yeter ki sen mutlu ol senden de vazgeçerim yüzün gülsün bana yeter"

"Sen çok mükemmel bir insansın" diye kocasına sarıldı.

3 aydır bu haldeydi Mehmet'in evlendiğini duyduğundan beri aynı sorun vardı belki de gidip görünce neyi istediğini anlardı. Belki de nefretti çünkü bebeğini kaybetmişti evet ilk bebeğine kendi kıymıştı Mehmet'e ait diye ama Tarık ve kendi bebeğini çok istiyordu. Sevdiği adamla ona ait bir bebek herşeye değerdi evet bu Mehmet'e ihanet idi hala ondan ayrılmamıştı ama nasıl söyleyeceğini de bilememişti ki cesaretini topladığında ise Mehmet onları basmıştı ve olanlar olmuştu.

...

3 GÜN ÖNCE;

Camdan yağan yağmuru arayan adam çalan telefonu ile komedine doğru ilerledi. Gördüğü numara ile gülümsedi. İçinden sonunda dedi ama yine de ayrılma ihtimalini düşünüp korku ile açtı telefonunu;

"Alo karıcım"

"Alo sevdiğim, toprak kokulum ne olur yanına gelir misin ben iyi değilim " diye gözyaşları içinde aradı kocasını.

Genç adam endişe ve korku mu duysa yoksa ona ihtiyacı olduğunu söylediğinden mutluluk mu duysa bilemedi. Yine de kendini toparladı ve konuştu.

"Ne oldu niye ağladın güzelim söyle bana "

"A abim çok kötü şeyler yapmış ama yanlış intikam seçmiş"

Tarık biliyordu olanları şimdi ise Hakim için endişelenmişti.

"O iyi mi ya sen. Sen nasılsın. Dur ben hemen geliyorum ama önce buradaki işleri halledeyim en geç 4 gün sonra oradayım " dedi ve telefonu kapattı.

...

Uçaktan inince önce güzeller güzeli karısına gelmişti onunla hasret giderdikten sonra ise Ayaklı yalısına gitmeye karar vermişti. Ne kadar ihanet etse de şuanda evli diye umut ederken merdivenlerden inen bedeni gördü hamile olan bayan elbette ki Mehmet'in eşi idi ama belli etmedi genç adam.

"Merhaba sen Mehmet'in mi yoksa Tarık'ın mı eşisin" demişti.

"Merhaba.. Mehmet'in eşiyim" diyen kadın ile doğru tahmin yürüttüğünü anlamıştı.

"AHH çok üzüldüm ben Tarık adaşımın eşisin sandım ama kankamın eşi çıktın" dedi genç adam.

"Pardon " diyebilmişti genç bayan o sırada merdivenden inen Candan ile sohbet ederken bir yandan da Edanur izliyordu.

Yemekten sonra gelen karısı ile birlikte salonda oturuyorlardı. Genç adam ise sadece Edanur'u izliyordu. Bu durum karısının da dikkatini çekmişti ama ona şuan bir şey diyemezdi. Hatta bu saatten sonra hiç diyemezdi çünkü ne yapsa hakkı idi. Genç adam dışarı koşturarak çıkan genç bayanın ardından pencereye doğru gitti. Gördüğü manzara ile neden acele ile çıktığını anlamıştı. Az sonra gelen adaşı ile gideceklerini anlamıştı. Tarık'ı gördüğünde memnun olamadığını belli eden yüz ifadesi ile gideceklerini söyleyip kapıdan çıkarken Mehmet'i aradı ve karısı ile sahilde olacaklarına dair hava attı.

...

Vakit iyice ilerleyince güzel karısının 'kalkalım' komutu ile 'anladım' der gibi baş işaret etti.

"Biz artık kalkalım Mehmet geç gelecek anlaşılan" dedi genç adam.

Kapıdan çıkarken gözleri hasret kaldığı dostunda takılı kaldı. Mehmet ise gördüğü yüz ile ellerini yumruk yaptı. Mehmet'in annesi konuşunca cevap veren genci izledi. Kendinden önce karısının yürümesi için destek oluyordu. Karısı ile birbirlerine yakışıyorlardı.

"AAAA oğlum sen ne zaman geldin?"

"Yeni geldim sultanım ve yengelerim" dedi.

"Bak arkadaşın gelmiş seni görmeden gitmesi hoş olmazdı" dedi annesi.

"Onun beni görmesine gerek yok annecim ki geldiğini biliyordum güzel karım söyledi ama önceliğim karım ve kızım direk onların yanına gittim."

"Öyle olsun bakalım neyse siz gençler vedalaşın bizde içeriye girelim" diye söyleyen bayan ile diğerleri içeriye girdi.

"Selam seni görmeye gelmiştim ama yurt dışında olduğunu söylemişlerdi lakin sen gelip eve bile uğramadan karının yanında alıyordun soluğu" dedi genç adam ama ortamda çok gergin bir hava vardı.

"Öyle evdeki kıymetlilerim akıllı olunca senden kaçmak için sahile gitmiş bende onların yanına gittim zoruna mı gitti?"

"Kaçmak.." tek kaşını kaldıran genç adam sonra da devam etti. "sebep oysa ki benden değil senden kaçması gerekli bu güzelliğin" dediğinde Edanur daha fazla dayanamayarak konuştu.

"Kimsiniz bilmiyorum ama evet sizin tavrınızdan dolayı iyi ki kaçmışım diyorum böylece kocamın huzursuz olmasına engel olmuşum " dediğinde şoklar içerisinde ağzı açık kaldı.

"Şuan Mehmet'in neden değiştiğini gayet iyi anladım. Sen çok zekisin ve ona göre hareket ediyorsun " dedi Hanzade.

"Aynen öyle canım ama tanımak kısmı yanlış, Mehmet’in yerinde başkası olsaydı da ben böyle davranırdım bu da kişilik meselesi yada kendime nasıl davranılmasını istiyorsam karşımdakine de öyle davranıyorum" dedi Edanur.

"Tatlım artık içeri mi geçsek yoruldun iyice." Dedi Mehmet'in koluna da dokunup "enişte Edanur yoruldu misafirlere yol verelim de gitsinler bizde dinlenelim" dedi Peri.

“Yoruldun mu güzelim “diye soran Mehmet’ e başı ile onay verdi Edanur.

“Tamam, hadi geçin içeriye Peri bizde geliyoruz şimdi “diye ekledi Tarık.

İkili eve girip giderken diğerleri için kapının önü cehennem idi.

“Siz ne yüzsüzsünüz, ne hakla karşıma çıkarsınız “diyordu Mehmet kısık ama sinirli sesiyle.

“Mehmet haklı nasıl insanlarsınız siz “diye ekledi Tarık da.

“Beni dinle ilk önce “diye devam ederlerken Mehmet ise susturdu eski dostunu.

“Neyini dinleyeyim lan, sevgilimle nasıl boynuz taktığınızı mı bana nasıl basıldığınızı mı? Utanmadan benden ayrılmadan çocuk yapıp ondan öncesinde benim canıma kıymanızı mı hangisinde haklısınız lan “dedi Mehmet.

“Haklı değiliz, değilim ama dinle… “demesine bile fırsat vermeden aralık kapıyı çarpıp girdi içeriye.

Geride kalan Tarık ise “Yüzsüzlükte level atladınız pes doğrusu, yazık ikinize de acıyorum. Sakın bir daha bizim arşımıza çıkmayın “dedi ve arka kapıdan girmek için o tarafa yöneldi.

Merdivenlerde kalan çift ise bir süre boş boş kapıya bakıp ayrıldılar. İleride neler olacağından bir haber herkes evlerine dağıldı.

...

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR...

 

Loading...
0%