Yeni Üyelik
41.
Bölüm

40. BÖLÜM

@2dreamreal

 

 

EDANUR'DAN;

Kendime gelmeye başladığımda odadaki seslere kulak veriyordum.

"Merhaba Mehmet bey, eşiniz henüz uyanmadı mı?"

"Yok, aslında bende doktora sormak için yanınıza gelmeyi düşünüyordum."

"Aslında normal ama bebeğe süt almamız gerekli uyandırılmasına yardım eder misiniz lütfen?"

"Eğer sorun yoksa uyusun biz ondan habersiz alamaz mıyız?"

"Alırız ama onun da nasıl yapıldığını öğrenmesi gerekli"

Ayak sesleri bana biraz daha yaklaşır iken aldığım koku ile kocamın yaklaştığını anlamıştım. Gözlerimi yavaş yavaş açarken bana gülümseyen kocam görüş açımdaydı.

"Mehmet"

"Aşkım"

"Bebek, bebeğimiz iyi mi?" dedim biraz da olsa endişe etmiştim.

"O çok iyi sen iyi misin güzelim" dediğinde kafamı salladım. Karşımda duran hemşireye baktım.

"Ne yapmam gerekiyorsa gösterebilirsiniz ama bebeğimiz nerede Mehmet"

Mehmet bana yaklaşıp yüzümü okşadı. Sonra da naif sesiyle konuştu.

"Kuvözde aşkım, bir süre orada olacakmış."

Sesimdeki telaşlanma ile hemşireye döndüm.

"Hani bebek iyiydi. Neden kuvözde" dedim.

Hemşire " endişelenmeyin efendim bebek iyi kilosu umduğumuzdan az olduğu için kuvözde" dedi ve devam etti "bu yüzden sizden süt sağmamız gerekli bebek aç kalmasın" diye tamamladı sözünü.

" Tamam " dedim ve bana gösterdiği gibi sütü hazır ettim.

Hazır olan şişeyi hemşireye verip Mehmet'e döndüm.

"Bebek iyi demiştin bana" dudaklarımı büzerek konuşunca önce dudaklarıma öpücük kondurdu sonra da konuşmaya başladı.

"Kızımız çok iyi bebeğim. İnan o kadar güzel ki kıskanırsın, minnacık elleri var, baş parmağımdan bile küçük ilk ben gördüm, hatta kimse görmesin diye saklamak istedim ama bencillik diye düşündüm." Diyerek kıkırdadı.

"Kızımı ne zaman göreceğim peki bay kıskanç babacık"

"Hımm... Az daha dinlen birlikte gider görürüz kızımızı bu arada ismini yazdıralım artık."

"Olur Rüya Ayaklı kararlaştırdığımız gibi" dedim.

"Sen biraz daha uyu dinlen o zamana kadar annenlerde gelir"

Bir şey söylemeden gözlerimi yumdum ve uykunun kollarına kendimi teslim ettim.

...

Uyandığım zaman tüm ailem odadaydı. Kimseye belli etmesem de benim dışımdaki herkes kızımı görmüş hata fotoğraf çekmişti. Üzgün yüz ifadem ile Mehmet' e baktım. Anlamış olacak ki yanıma geldi kulağıma yaklaşıp fısıldadı.

"Ne oldu bir yerin mi ağrıyor?"

"Yok iyiyim sadece " dedim ve dudaklarımı biraz daha büzüp devam ettim " kızımızı benim dışımda herkes gördü. Ben ne zaman göreceğim." Diye sızlanırken onun dudak kıvırıp kimse duymayacak şekilde kahkaha atmasıyla koluna vurdum.

"Birazdan herkes gidince kızımız ile doya doya bakışırsınız" dedi ve saçlarımdan öptü.

...

Birazdan giderler dediğinin üzerinden 1 saat geçtikten sonra sonunda camın arkasından da olsa 8,5 ay içimde taşıdığım güzellik ile tanışmıştım. Ben camdan bakarken bir hemşire yanıma geldi.

"Merhaba isterseniz içeriye alalım sizi hem emzirirsiniz hem de kucağınıza alırsınız" dedi.

Mehmet'e dönüp baktığında göz kırptı. Yeşil önlüğü ve diğer avır zıvırları verip benden önce içeri girmişti hemşire, üzerimi giyindikten sonra camdan önce kocama bakmıştım daha sonra yavaş yavaş ufak kuvöze yaklaştım ve açıkta olan alandan elini tuttum kızımın. O kadar minikti ki kucağımdan düşecek diye ödüm kopmuştu. Bu bambaşka bir duygu gibiydi kardeşimin kızlarını kucağıma aldığımdaki gibi değildi. Ben duygular içinde boğuşurken bir hemşire geldi.

"Artık karnını doyuralım mı küçük hanımın" dedi.

"Olur ama nasıl yapacağımı bilmiyorum" dediğimde hemşire gülümsedi.

İlk önce cama gidip panjuru indirdi sonra da cam kafesi açıp kızımı kucağına aldı. Bana yaklaşıp uzattı. Nasıl tutmam gerektiğini tarif ederek kucağıma bıraktı. Yine hemşirenin yardımı ile emzirmeyi nasıl yapacağımı gösterdi. 2 veya 3 kere çekip tekrar uykuya dalmaya başladı. Sırtını sıvazlayıp gazını da çıkarttıktan sonra yerine koymuştuk.

"İsmi ne bebeğinizin " diye soran hemşireye kocaman gülümseyip;

"Rüya, kızımın adı Rüya " dedim mutlulukla.

Dışarı çıktığımda Mehmet beni bekliyordu. Ona koşarak sarıldım.

"Çok teşekkür ederim aşkım" dedim.

"Neden şimdi bu teşekkür güzelim"

"Kızımı bana verdiğin için önce Rabbime sonra da sana teşekkür ederim" dedim.

"Asıl ben teşekkür ederim hayatıma girdiğin ve kızıma sahip olmamı sağladığın için" dedi.

"Doktor ile konuşalım ne zaman evimize gidebiliriz" dediğimde Mehmet gülümseyip konuştu.

"Ben konuştum güzelim, sen 2 gün sonra çıkabilirsin ama kızımız en az 1 hafta burada tabi bizde burada olacağız " dedi.

"Neden o kadar uzun kalacak ki"

"Çünküüüüü çok zayıf, kilo almalıymış." Dediğinde onu onayladım.

...

10 gündür bu hastaneden bebeğimizin kuvözden çıkmasını bekliyorduk. Onu burada bırakıp da sıcacık yatakta yatamamıştım. Tabi bu durumda en çok zorlanan kişi sevgili eşimdi. Hastane, ev, iş ayakta zor duruyordu. Neyse ki doktor hanım bugün çıkabileceğimizi Rüya'nın kilosunun yerine geldiğini söylemişti.

"Hallettin mi sevgilim"

"Hallettim artık evimize gidebiliriz güzelim" dedi.

"Doğruyu söyle buna en çok sevinen sensin değil mi" dedim ve öpücük atarak kızımın yanına gidip hemşireden aldım.

"Güzel miniğim artık evimize gidelim mi?" bana parlak gözleri ile bakınca dayanamayıp öptüm.

O kadar güzel bir kokusu vardı ki anlatamam biraz babası gibi kokuyordu ama Mehmet tam tersini söylüyordu. Bize doğru yaklaşan Mehmet'e gülümseyerek "biz hazırız" dedim. Vakit kaybetmeden arabaya binip evin yolunu tuttuk. Eve gidene kadar kızımın kokusunu içime çektim ama doyamamıştım. Bir süre sonra ise kucağımdaki güzellik ile uykuya teslim oldum.

...

"Güzelim hadi uyan evimize geldik" gözlerimi zar zor açtım ve Mehmet'e belli belirsiz "tamam" dedim.

O bagajdan eşyalarımızı alırken günlerdir hasret kaldığım evime uzaktan bakmıştım.

"Bak miniğim burası bizim evimiz, senin büyüyeceğin yer" diye kulağına fısıldamıştım.

Mehmet kapının önüne gelince durdu. Önce beni sonra da kızımızı öptü.

"Hazır mısınız?" dedi. Kafamı aşağı yukarı sallayınca kapıyı açtı.

İçeri girdiğimizde eşyaları bırakıp bizi salona yönlendirdi.

"Sürpriz " diye hep bir ağızdan bağırınca Rüya da bastı ağlamayı. Ben ise şaşkınlıkla karşımdakileri izlerken bir taraftan da Rüya'yı sakinleştirmeye çalışıyordum.

"Ayyy dili tutuldu kızın " diyen kardeşim gelip beni dürttü.

"Hoş geldiniz kusura bakmayın şaşırdım ben " demiştim.

"Hepimiz Rüya'ya evine hoş geldin demek istedik" dediklerinde duygulanmıştım. Mehmet de anlamış olacak ki sırtımı sıvazladı.

Sırası ile bazen de kucaktan kucağa herkesin ilgisi Rüya'nın üzerinde idi. Onlar kızımızı severken bizde yukarı çıkıp hızlı duş aldık ve tekrar yanlarına gittik.

"Güzel gelinim artık bebeği yukarı çıkart da dinlensin sonra tekrar severiz" dedi kayınvalidem.

"Tamam annecim " dedim ve kızımı alarak odasına götürdüm.

Odasına ilk defa girecekti. Küçük hanım anlamasa bile içimde tarif edilemez bir heyecan oluşmuştu. Omzuma konulan eller ve güzel kokusu ile Mehmet yanımıza gelmişti. Kafam omzuna doğru yasladım.

"Sence küçük hanım beğenecek mi?" ikimizde aynı şeyi düşünüyorduk demek ki aynı anda söylemiştik.

Gülücükler içerisinde odanın kapısını açtık. İlk önce sanki anlayacak gibi odanın içinde turladık.

Mehmet minik ellerini tutarak öptü "beğendin mi miniğim" dedi.

Minicik belli belirsiz olan gamzelerini göstererek gülümsediğinde beğendiği anlaşılıyordu. Birlikte üzerini değiştirdik. Yatağına yatırıp beşiği en düşük sallama moduna verip bebek telsizini alıp odasından çıktık. Aşağı indiğimizde misafirler ile ilgilenmeye devam ettik. Saat epey geç olunca evlerine dağıldılar. Herkesi uğurlayıp kızımızın yanına çıktık. Miniğimi kucağıma alıp öptüm. Ben emzirirken Mehmet gelip bizi izledi ve sanki alışkanlık yapmış gibi ilk önce benim saçlarımı sonra miniğimin saçları öptü. Tekrardan uykuya dalınca bende odama geçip sevdiğimin kollarında huzur bularak gözlerimi kapattım.

...

Telsizden gelen ağlama sesiyle gözlerimi açtım saate baktığımda gecenin ikisi olduğunu gördüm. Daha fazla ağlamaması ve babacığın uyanmaması için koşarak odasına girdim ve kucağıma aldım. Aldığım koku ile bir anlık burnumu tıkadım.

"OYY güzel kızım altına mı yapmış. Tüm odayı parfümle mi kaplamış" diye diye onu hem sakinleştirdim hem de altını değiştirdim. Ben karnını doyurduktan sonra sanki uyumamak için yemin etmişti. Sabah ezanı okunurken Rüya hanım kucağımda hiç uyumamıştık. Tam uykuya dalarken ansızın kapı açıldı. Kapattığı gözlerini anlık açıp tekrar kapattı. Uyanacak diye ödüm kopmuştu. Kapıya baktığımda Mehmet yarı uyanık şekilde bize bakıyordu.

"Günaydın. Neden uyandın ki?" diye sordum.

"Seni göremeyince korktum. Sonra aklıma küçük hanım geldi bende buraya geldim" dediğinde gülsem mi ağlasam mı bilememiştim.

"Küçük hanım uyandı. Sen de uyanma diye ben ilgilendim. Sen uyu daha erken bende geliyorum birazdan " dedim.

"Sen çok yorgun görünüyorsun ne zaman uyandın " dediğinde "Hiççççç sorma orasını" dedim.

"Niye ki görenden 1 saat sonra kalktın sanacak" dediğinde gözlerimi açtım evet bir saat değildi ama 2 saat sonra kalkmıştım.

"Yaklaştın... 2 saat sonra kalktım yanı tam saat 02:00 da" diye üstüne basa basa söylemiştim.

Gözlerini açıp "Yok artık, kızım sen doğmadan önce daha sakindin" diye Rüya'ya söylendi.

Uyuyan bebeği yerine yatırıp odamıza geçtik birlikte. Bu süreçte Mehmet de beni beklemişti. Yatağa girer girmez Mehmet 'e sarıldım ve gözlerimi kapadım. Son işittiğim şey "teşekkür ederim güzelim" idi.

....

Gözlerimi açtığımda bir an şaşırmıştım çünkü bebeğin sesini alamamıştım. Doğru ya benim bebeğim vardı ve saat 11 olduğu halde sesi çıkmamıştı. Telaşla yataktan fırladım kesin bir şey olmuştu kızıma, korkarak odasına gidip kapıyı açtığımda yatakta yoktu. Kızım yatakta yoktu. Aklıma gelen ile aşağıya adımladığımda salonda kayınvalidem ve yengeleri görmeyi beklemiyordum. Derin bir nefes aldım ve bembeyaz olmuş yüzüm ile salona girdim.

"Hoş geldiniz" dedim.

"Hoş bulduk kızım da yüzünün hali nedir böyle gel otur. FURİZAN ÇABUK SU GETİR " dedi kayınvalidem. Sanırım bu sefer ben onu telaşlandırmıştım.

Gelen sudan içtim. Bana bakan gözlere karşı açıklama yapma gereksinimi duymuş gibiydim.

"Ben özür dilerim. Rüya'yı göremeyince bir şey oldu sandım" dedim.

"Oyyy kıyamam sana annelik işte belli çok korkmuş" dedi büyük yenge.

"Kızım Mehmet aradı sabah müsait iseniz bize geçin Edanur az dinlensin dedi bizde haberin var sandık ufaklık uyanınca da aşağı indirdik" diye tek tek sıraladı kayınvalidem.

"Anladım annecim çok teşekkür ederim ben Mehmet'i arayayım" dedim.

Ah Mehmet ahhh ödümü kopardı resmen giderken haber verseydi. Odaya geldiğimde direk telefonu elime alıp sevgili eşimi aradım.

"Alo " dedim hafif sinirli sesim ile.

"Alo güzelim dinlendin mi biraz" dediğinde;

"Dinlendim sevgilim ama keşke haber verseydin de bende korkudan ölmeseydim" dediğimde gülme sesi duydum "bak ya bir de gülüyor "dedim ve bende gülmeye başladım.

"O kadar güzel uyuyordun ki kıyamadım ama mesaj attım telefona baksaydın görürdün" dedi.

Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp baktığımda mesajı görmüştüm. Görsem de bir şeyi fark ettim. Artık önceliğim kızımdı. Gözlerimi açar açmaz aklıma gelen ilk kızım olmuştu. Annelik iç güdüsü bu olsa gerekti. Düşüncelere daldığımı Mehmet'in sesinin geldiğinde anladım.

"Aşkım orada mısın" dedi.

"Buradayım dalmışım canım. Ben kapatıyorum annenlere ayıp olmasın aşağı inmeliyim" dedim.

"Tamam akşama görüşürüz bir tanem" dediğinde gülümsedim.

Hızlı bir şekilde duş alıp üzerimi giyindim ve aşağıya indim. Hemen kızımın karnını doyurdum zaten kayınvalidem altını ve üzerini değiştirmişti.

"Kızım yeni uyandın bir şeyler atıştır, aç kalma sütün kesilir filan maazallah" dediğinde haklı olabileceğini düşünerek mutfağa gittim ve birşeyler atıştırdım.

...

YAZARDAN;

Rüya'nın doğumundan sonra birçok şey sıradan ilerledi onları mutlu eden olaylar sadece Rüya'nın büyümesi ile ilgili olan durumlardı. Anne ve babası gibi oldukça zeki olan bir bebekti. Herkesi kendisini hayran bırakır böylelikle daha yaşını doldurmadan istediklerini elde etmenin yolunu bulmuştu. Aile Rüya ile günlerini geçirirken yeni tanıdığı insanlarda olmuştu. İşleri oldukça gelişmişti. Edanur o kadar zekiydi ki şirketi ve çalışanlarını mükemmel derecede yönetebiliyordu. Buna evden çalışması bile engel olmuyordu. Sırf kızının gelişimi ve büyümesini görmek için her iki işini de evden yönetiyordu.

...

Mehmet aile şirketine gelip toplantı için hazırlıklarını son kez gözden geçirmek için amcasının odasına geldi. Bu toplantı ailesine oldukça kar getirecekti. Ayaklı holdinginin başına geçeceği için bu görev ona verilmişti. Tarık çok yardımcı olmuştu. Bu süreçte amcası ve dedesi asla müdahale etmemişti. Toplantı başlamış, sunumlar yapılmıştı.

"Sunumumuz bu kadardır umarım beklentilerini karşılamıştır." Dedi Mehmet.

Adam önce Mehmet'e daha sonra odadakilere baktı.

"Ufak tefek sorunlar olsa da şuana kadar en iyi sunum sizindir. Birkaç gün sonra sonucu size bildiririz" dedi.

Adam gittikten sonra amcasının yüzüne baktı. Amcası memnundu çünkü sunum ve koşulları çok iyiydi.

...

Birkaç gün sonra uzun süre çalışma yapacakları olukça kârı olan iş onların olmuştu. Hayat onları yeni bir yerlere sürüklüyordu. Bu süreçte neler yaşayacakları tüm aile en iyi şekilde görecekti. Bu süreçte ailede mutluluk ve sadakat her daim vardı. Edanur ve Mehmet'in aşklarına kızları da dahil olunca ikisi de çok güçlü hissediyorlardı kendilerini. Öncelikleri kızları olsa da her zaman ailelerini düşünüyorlardı. Tarık ve Peri ise aldıkları haber ile mutlulukları büyümüştü. Herkesi toplayıp bebek haberini verince en başta Tarık'ın anne ve babası olmak üzere çok sevinmişlerdi.

....

EDANUR

 

 

NOT: Zaman atlaması yapmak istiyorum çünkü yeni maceralar gerekli diye düşündüm. Bu yüzden azda olsa yazarın ağzından hızlı bir geçiş sürecine geçtim.

İkinci bir nokta da anlaşmalı evlilik kategorisinde 1 sırada sırada yer almışız ve birçok kategoride ise üst sıralara yükseliyoruz. Bu beni çok mutlu etti.

Yeni destekçim olan akdagbahar25, 2ESNUR ve OKTS20 'ye çok teşekkür ederim. Tabi diğer bölümde teşekkür ettiklerime tekrar teşekkür ederim.

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR....

 

 

 

Loading...
0%