Yeni Üyelik
44.
Bölüm

43. BÖLÜM

@2dreamreal

YAZARDAN:

Küçük Rüya'nın kaçırılmasının üzerinden tam 2 gün geçmişti. Edanur ve Mehmet perişan olmuşlardı. 1 saat görmeseler hemen özledikleri kızları 2 gündür yoktu. Mehmet kızının onlara haber vermesini ümit ederek bir nebze olsun kendine hakim olabiliyordu. Bu süreçte karısına da destek olmaktan geri kalmamaya çalışıyordu. Edanur ise geç kalmış olduğu düşüncesi ile kendisine kahrediyordu. Polisler bir taraftan aramaya devam ederken aile üyeleri de arıyordu. Telefonun çalması ile Edanur hemen açtı çünkü 2 haftadır bu aramayı bekliyordu. Belki de geç kalmamışımdır düşüncesi ile açtı telefonunu.

"Alo "

"Alo efendim öncelikle geçmiş olsun ama işe yarar gizli bilgiler buldum."

"Tamam neredesin, hemen evime getirir misin?"

"Efendim evin önündeyim ama güvenlik izin vermiyor ayrıca polisler de izin vermiyor" dediğinde Edanur derin bir nefes aldı.

"Bekle birilerini gönderiyorum."

Edanur kızgınlıkla kapıyı açmak için kulpunu tutmuştu ki Mehmet içeri girdi.

"Sevgilim ne oldu" dedi genç adam telaşla.

"Adamımı içeriye almamışlar. Ne hakla ya… kızımızı bulamayan bir beyinsizler işe yarar insanların önüne taş koyuyorlar." Diye bağırdı herkes duysun diye.

"Tamam sakin ol. Polisler ikimizi de çağırıyor onun için geldim hem adamını da Tunç alır içeriye" dedi genç adam.

...

"Evet bizi neden topladınız buraya açıklayacak mısınız artık?" dedi genç kadın zaten sinirlenmişti yine önemsiz bilgi verirlerse hepsini kovmayı düşünüyordu.

"Merhaba ben emniyet amiri Aras Çavrunbaş. Serdar bey bu konuyla özellikle ilgilenmemi istedi "diye belirtti adam.

"Bunun için mi topladınız bizi" dedi genç adam.

"Efendim bir bilgi bulduk ve bilgiyle bağlantılı olarak sizlerle görüşmek isteyen biri var" dedi.

Herkes birbirine bakmaya başlamıştı. O sırada bilgi getiren adamda içeriye alınmıştı ve çok şaşırsa da kenarda beklemeye karar vermişti. İlk konuşan Edanur olmuştu.

"Öğretmen hanım burada ne yapıyorsunuz?" demişti.

"Ben her şeyi açıklamaya geldim" dedi.

"Anlamadım, neyi açıklamaya geldin. Kızım ile ne alakası var söyleyeceklerinin" dediğinde arkadaki adamı gördü Edanur ve ona seslendi.

"Madem geldin neden ses vermiyorsun?" diye bağırdı.

"Efendim ortam müsait değildi ve hanım efendinin söyleyecekleri bana göre önemli ilk önce onu dinleyelim" dedi adam.

"Peki seni dinliyoruz "dediğinde Aras bey müdahil olmuştu.

"Bu beyefendi kim ve ne bilgisi var da öğretmeni dinlemeliyiz diye söylüyor" dediğinde Edanur sonunda patlamıştı.

"Ben söyleyeyim sizin 2 gündür yapamadığınızı, ulaşamadığınız tüm bilgileri elinde bulunduran kişi benim çalışanım, var mı bir itirazınız " dedi Edanur.

"Bakın 2 gündür ne oldu bilmiyorum ama kızınızı en kısa sürede bulacağımı garanti ederim size".

Edanur alayla bir kahkaha attı. Adamının elindeki dosyayı aldı. Sonra da öğretmene dönüp konuştu.

"Ne anlatacaksan çabuk anlat daha kızımı bulmam gerekli " dedi.

"B ben" dedi ve yutkundu. Nasıl söyleyeceğini bilememişti. Aras bey omzunu sıvazladı destek olmak için ve bundan cesaret alıp konuşmaya başladı.

"Nerden başlayacağımı bilmiyorum. En iyisi önce kendimi tanıtayım. Ben Memduh'un kız kardeşiyim" dedi ve evdekilere baktı.

"Kim… Kim…. KİMSİN "dedi Mehmet.

"Özür dilerim ben böyle olsun istemedim. Abim kızını trafik kazasında kaybetti. Yengem ise tımarhanede kendini astı ve öldü. Abim ise yıkılmıştı. Ben Rüya'yı başta görünce çok şaşırmıştım çünkü abimin kızına çok benziyordu. Birgün çok üzgündü ve ben Rüya'dan bahsettim sonra fotoğrafını gösterdim. "

Mehmet sinirle kadının üzerine atladı. Tam yumruk atacaktı ki Aras bey buna engel olmuştu.

"Sen benim kızımın özel bilgilerini nasıl dışarıya ifşa edersin. NE HAKLA LAN NE HAKLA. SENİ DE O ŞEREFSİZ ABİNİ DE HAPSE TIKTIRACAĞIM" dedi genç adam düşündükçe delirecekmiş gibi oluyordu. Kızı bir psikopatın elindeydi şuandan. Genç kadın ise elindeki zarfı sımsıkı tutarak öğretmeni dinliyordu.

"DEVAM ET" diye haykırdı Edanur.

"Fotoğrafı gösterdikten sonra abim kendini biraz toparladı ama Rüya'ya hiç yaklaşmadı. Ta ki sizin şirketin ortak projesi için Serdar bey ile olan dostluğunu kullanana kadar. Sizinle ortak olduğunu ve artık herşey hazır olmaya başlıyor gibi şeyler söylemişti, o zaman ne dediğini anlamamıştım. Ama 2 gün önce okula gelmişti. Hatta Rüya ile konuşunca çok kızdım kavga ettik.

//

GEÇMİŞ;

2 kardeş odaya geçtiğinde genç bayan konuşmaya başlamıştı.

"Abi ne işin var burada nasıl konuşursun Rüya ile" dedi.

"Öylesine konuştum" dedi Memduh.

"Sana Rüya'dan bahsettiğim güne lanet olsun. Bak yaptıkların bizim sonumuzu hazırlıyor yapma. Ailesi birşeylerden şüphe duyuyor ki koruma sayısı arttı." Demişti öğretmen.

"Ne nasıl yani hepsi kızım için mi?" dedi adam.

"Saçmalama abi, o Rüya, benim öğrencim olan senin kızın değil abi"

"O benim kızım bunu herkes görecek " dedi ve kapıyı çarpıp gitti adam.

//

GÜNÜMÜZ;

"Olan herşeyi anlattım inanın ben böyle olacağını bilsem asla söylemezdim" dediğinde Edanur kadına tokat attı. Adamına dönerek konuştu.

"Dinledim ama işime yarar bir şey yok umarım dosyada ve sende vardır konuş" dedi.

"Tabi efendim ama önce hanım efendi çıksın bilgiler özel" dedi.

Komiser ise “buna siz karar veremezsiniz “dediğinde Edanur sinirle “ SİZ Mİ KARAR VERECEKSİNİZ, HANİ KIZIMI BULAMAYAN BİR AVUÇ BOŞ İNSAN TOPLULUĞUNUN BAŞI OLAN “dedi.

“Hanım efendi sakin olun ama “dediğinde Edanur sinirle nefes alıp veriyordu ki Mehmet konuştu.

“Öğretmen bozuntusu hakkında yasal işlem başlatın, ayrıca okuldan da şikayetçiyim biran önce evimi terk-etsin” dedi net bir ses tonunda.

“Tamam “dedi Aras bey. Baş işareti ile arasındaki memur ile gönderdi öğretmeni.

Edanur ise “seni dinliyorum” dedi adamına.

"Efendim öncelikle tekrardan özür dileriz. Şimdi adamın mülk listesi elinizde ama öğretmenin anlattığına bakılırsa takıntı durumu da söz konusu ayrıca tıbbi geçmişi de göz önünde bulundurursak kızı ölmeden önce gittikleri ve kaldıkları yerleri kontrol etmeliyiz ilk önce ki biz bunu düşünerek araştırmaya başladık bile. Onun dışında işinde bu durum haricinde oldukça dürüst bir kişiliği var ve ailesinin ölümünden sonra kendisini kaybetmiş "dedi ve sustu.

Edanur elindeki zarfı açmıştı ve Mehmet'e uzattı. Mehmet de baktıktan sonra elindekileri kopyalaması için Aras beye uzattı.

...

1 saat sonra herkes toplanmıştı. Ellerindeki veriler ile saklanabilecekleri mekanları taramak için bir ekip toplamışlardı. Bu sırada babasına yerini bildiren sinyali yollamaya başaran Rüya ise onları bulmalarını bekliyordu. Sinyal verici tamamen aktif olduğu esnada Mehmet'e bildirim gelmişti ki tam bakamadan şirketten telefon geldi.

"Alo çabuk söyle " dedi genç adam.

"Efendim beklediğiniz sinyal geldi muhtemelen gelen bildirim de bu yöndedir. Küçük hanım dediğiniz kadar zekiymiş" dedi çalışan.

"Tamam hemen bakıyorum. Siz tam adresini polisler ile paylaşın " dedi ve telefonu kapattı.

Kapanan telefonun ardından rahatlayan ve güven verircesine gülümseyen Mehmet karısına sarıldı.

"Bitti. Bulduk kızımızı" diyebildi.

Edanur anlamayarak "Nasıl. Nasıl bulduk Mehmet" dedi.

"Rüyam sinyali göndermiş güzelim artık yerini biliyoruz" dediği anda Aras bey şaşkınlıkla izliyordu genç çifti.

Çalan telefon ona uzatılınca ilk başta anlamasa da daha sonradan Mehmet'in ne demek istediğini anlamıştı. Telefonda verilen konum ile adamın eski evinde saklandıkları anlaşılmıştı. Oysa Memduh saklanmak yerine göz önünde olmayı seçmişti. Eğer saklanırsa çabuk bulunurdu lakin göz önünde olacaklarını asla bilemezlerdi.

...

Aras bey olanlara bir türlü anlam veremiyordu. Hem Edanur hanımın bulduğu bilgilere hem de Mehmet beyin kızı için kurduğu özel sisteme sanki önceden olabilme ihtimaline karşılık ufacık çocuğa sistemi öğretmiş diye düşünüyordu. Telefonun çalması ile düşüncelerden sıyrıldı.

"Alo Serdar abi "

"Ne yaptınız Aras'ım var mı bir gelişme" dediğinde Aras bey gülmüştü.

"Olmaz mı abi bana bir şey bırakmadı ki aile üyeleri. Biri adamın neyi var neyi yoksa çıkarttı birisi ise kızının yerini buldu şimdi ise çocuğu almaya gidiyoruz" dedi.

"Normaldir. Ailecek aşırı zekiler ve güçlüler, her zaman ileriyi düşünerek hareket ediyorlardı."

"Abi kapatıyorum yaklaştık. Sana haber veririm " dedi.

...

Olay yerine geldiklerinde Aras bey herkesi koordine ederek yerleştirmişti ve gözlem yapmak için birşeyler düşünüyordu ki eve doğru gelen pizzacıyı görmüşlerdi. Hemen önünü kesip polis olduklarını belirtmişlerdi ve planı devreye sokmak için hazırlanıyorlardı. Onlar dışarı da hazırlık yaparken Rüya umut etse de geç kalınan her saniye korkmaya başlıyordu. Odasının kapısı açılınca kafasını çevirdi.

"Ne var yine ne istiyorsunuz amca bey" demişti. Artık anlasın istiyordu ama nafileydi.

"Daha durgunsun yavaş yavaş alışıyorsun ama hala ağlıyorsun bunu da atlatırsın. Hem yurt dışına çıkınca bunun da çözümünü buluruz." Dediğinde Rüya’ nın kalbine bir acı çöktü.

"Ne. Ne saçmalıyorsun sen, ben seninle hiçbir yere gelmiyorum " dedi.

O sırada çalan kapı zili ile ikisi de kapı yönüne döndü. Sonra da Memduh kapıyı açtı. Rüya ise uzaktan görünüyordu.

"Efendim siparişleriniz geldi. 182.99 lira. Post makinesi bozulmuş nakit var mı acaba "diye söyledi polis memuru.

"Tamam bekle sen getiriyorum parayı" dedi.

Rüya o sırada bulduğu not kağıdına birşeyler yazdı ve adama verdi.

"Merhaba küçük kız korkma seni kurtarmaya geldik" diye fısıldadı memur.

"Ne oluyor orada, kızım içeriye geç" dedi.

"Kızınız çok tatlı Allah bağışlasın" diye adamı rahatlattı.

"Amin " dedi Memduh ve kapıyı kapattı.

...

Evden elindeki not kağıdı ile uzaklaşan memur Rüya'nın verdiği notu amirine uzattı. Kapıdakiler dışında evde kimseyi görmediğini söyledi ve diğerlerinin yanına geçti.

'LÜTFEN BENİ KURTARIN. POLİSE HABER VERİN!'

Kağıtta yazanı görünce gülümsemişti. Bugün yaşadıkları garip geliyordu ilk kez bu kadar kolay bir vaka çözüyordu.

"Mehmet bey bu kızınızın yazısı mı?" dedi ve elindeki kağıdı gösterdi.

"Evet kızımın yazısı bu" dedi.

"Tamam emin olduğumuza göre herkes yerini alsın bir sorun istemiyorum" dedi.

...

Dışarıda operasyona start verilirken içeri de ise süt mısırına alerjisi olmasına rağmen zorla yedirmeye çalışan bir adet Memduh vardı.

"YA YEMİYECEĞİM. DELİ MİSİN ÖLMEMİ Mİ İSTİYORSUN ALERJİM VAR BİR KERE YEDİM VE HASTANELİK OLDUM " diye haykırıyordu Rüya.

"Onlar seni kandırmış senin tüylü şeylere alerjin var süt mısırına değil hem sen çok çok seversin" diye ağzına sokmaya çalışan Memduh vardı.

"ETRAFINIZ SARILDI RÜYA AYAKLIYI HEMEN SERBET BIRAKIN. TESLİM OLUN MEMDUH GAFLET" diye anons geçti amir Aras.

Ne olduğunu anlamayan Memduh önce pencereden dışarıya baktı. Gördükleri ile şok olmuştu. Adamları ise kapıdan alınıp uzaklaştırılıyordu. Hemen Rüya'yı kucağına alıp yukarıya çıkmaya başladı. Rüya ise çırpınarak elinden kurtulmaya çalışıyordu ki tüm gücü ile elini ısırdı.

"AAHHH" diye elini tuttu ve o sırada elinden kurtulan Rüya koşmaya başladı.

Arkasına bakmadan dış kapıya doğru koşmaya başlayan Rüya bir anda kilitleri hatırladı ve bahçe kapısına doğru yönünü çevirdiğinde Memduh ile karşı karşıya geldi. Aklına gelen fikir ile sanki nefes alamıyormuş gibi yaptı. Tek bir derdi vardı panik yapıp kendisini dışarı çıkartmasını sağlamaktı.

"N ne nefeeess nefess al alam alamıyorum " dedi Rüya numaradan.

Onun bu halini gören Memduh ise korkuyla "ne oluyor" diyerek yanına yanaştı.

Rüya planının işe yaradığını görünce daha da abarttı ve öksürerek boynunu sıkmaya başlamıştı. Panik olan Memduh bey ise tekrar sordu.

"Neyin var kızım . Ne oldu sana söyle babana" dedi.

"Al alerjiii s s süt mıs..." dedi Rüya.

"Tamam konuşma dışarı çıkaracağım seni ama babadan ayrılmak yok tamam mı?" dedi.

Rüya amacına ulaşmıştı. Memduh ise Rüya'yı kucağına alarak kapıya ilerlerdi. Rüya ise panik olması için bayılmış numarası yaptı. Bunu gören Memduh bey ise koşarak gördüğü kişilere doğru gitti.

"Durun o, o bayıldı. Alerjisi varmış "dedi.

Etrafını saran polisler eşliğinde Rüya'yı ambulansa koydular ve kapıyı kapattılar. Rüya ise güvende olduğunu hissettiğinde direk gözlerini açtı.

"Babam. Babam nerede" dedi gözyaşları akarken.

"Sakin ol küçüğüm baban da burada güvendesin korkma" diye fısıldadı.

Dışarı da ise ne olduğunu yeni idrak etmiş olan Memduh kaçmaya yeltendiğinde Aras bey konuştu.

"Sakın kıpırdama. Çocuk kaçırmaktan ve ala-koymaktan tutuklusunuz" dedi.

"O benim kızım hata yapıyorsunuz diye bağıran Memduh'un sesini duyan Rüya ağlayarak hemşirenin arkasını sığındı.

"Babam gelsin. Onu istiyorum" dedi gözyaşları içerisinde.

Görevli hemşire kapıyı açınca direk kelepçe takılmış olan Memduh gördü. Korkarak "BABAAAA" diye bağırması ile Mehmet koşarak kızına gelmeye başlamıştı ki Rüya babasını görmesi ile ona koşmaya başladı. Memduh ise Rüya'nın halini görünce polislerden kurtulmaya çalıştı ama babası ile kızını görmesi ile bir kez daha gerçek ile yüzleşti.

"Güzel babam çok korktum. Bulamayacaksın diye korktum" dediğinde Memduh bey anlamaya çalışıyordu.

"Seni bekledim güzelim. İyisin değil mi? Birşeyin yok değil mi prensesim?" diye kızına sarıldı.

"İyiyim, numara yaptım, beni dışarı çıkartsın diye" dedi Memduh gözlerine bakarak.

" Aferin benim güzel yiğenime " dedi Tarık.

"Amcam… annem nerede. "dedi etrafına bakarak.

"O evde kızım biraz rahatsızlandı. Seni görünce iyileşecek " dedi genç adam.

“Aferin küçük hanım, iyisin değil mi “dedi Aras bey.

“İyiyim, güzel babam eve gidelim, annemi özledim” dedi Rüya.

“Gidelim güzelim, gidelim” dedi Mehmet ve ekledi “ifadeyi sonra alırsınız biz eve geçiyoruz “dedi Mehmet.

Komiser ise onu onayladı ve Tarık bey ile ilerleyen aileye baktı. Hala şoktaydı resmen.

...

Kızlarını alarak evine gelmişti Mehmet ve Tarık. Arabadan inince koşarak evin içerisine girmiş ve annesine seslenmişti Rüya.

"GÜZEL ANNEMMMMM" diye boynuna sarıldığında Edanur da " KIZIM" diye sarılmıştı ve öpmeye başlamıştı.

"İyi misin annem. Yaralanmadın değil mi?" dedi genç bayan.

"Anne benim uykum var sizinle birlikte uyuyabilir miyim" dediğinde Mehmet ve Edanur kafa sallamışlardı.

"Önce banyo yapalım baban da diğerlerini geçirsin" dedi genç bayan.

"Kusura bakmayın isterseniz sizde burada kalın geç oldu" dedi Mehmet.

Onun teklifi üzerine bazıları kalmıştı. Mehmet de küçük ailesinin yanına gitmek için odaya geldi. Banyodaki gülme sesleri ile o yöne gitti.

"Babacım sende gelsene" dedi Rüya.

"Siz yapın babacım bende sizi izleyeyim" dedi Mehmet.

Banyosunu yapmış ve odaya gelmişlerdi anne kız. Genç adam bu sahneyi görünce şükretmişti. Üçü birlikte yatağa yatmışlardı. Rüya anne ve babasının ellerine sımsıkı tutarak uyumaya başlamıştı. Onun bu halini gören Edanur ve Mehmet ise birbirlerine bakarak kızlarının kokusunu içlerine çekerek uykunun kollarına teslim olmuşlardı.

...

Aras bey ve ekibi karakola gelmiş Memduh ise nezarethaneye koymuşlardı. Biraz sonra gelen polis memuru ile adamın sorgu odasına alındığını ve avukatının yolda olduğunun bilgisi gelmişti. Sorgu odasına girdiğinde Memduh bey ve yanında avukatı vardı.

"Başlayalım mı?" diye sordu amir.

"Elbette amirim" dedi avukat bey.

"Ufacık bir çocuğu niye kaçırdınız beyefendi" diye ılımlı yaklaşmaya çalıştı Aras bey.

"Bakın müvekkilimin ruhsal sorunları oluşmuştu. 5 yıl önce kızını ,4 yıl öncede karısını kaybetti. Bu durum Memduh beyde ruhsal açlığa sebep oldu ve küçük çocuğun kızına benzemesinden dolayı kaçırmış" diye özetledi avukat bey.

"Bu onun suçsuz olduğunu kanıtlamaz" diye belirtti amir.

"O benim kızım" dedi Memduh bey sadece.

"Bakın durumu iyi değil size olanı söyledim. Bu da raporları " diye belgeleri uzattığında belgeleri de eline alıp dışarıya çıkmıştı Aras bey.

Belgelerin doğruluğundan emin olduktan sonra nöbetçi mahkemeye sevk edilmişti. Kapatıldığı nezarethanede dişlerinin arasına saklamış olduğu zehir ile intihar etmişti Memduh bey. Hemen hastaneye kaldırılmıştı lakin çok geç kalınmıştı.

...

Sabah gözlerini açtıklarında kızlarını yanlarında göremeyince telaşa kapılmışlardı. Hızla yataktan kalkıp aşağıya inmişlerdi ki halası ile oynayan Rüya'yı görünce rahatlamışlardı. İleride onları ne beklerdi bilinmez ama şuan içlerindeki korkuyu atmakta zorlanıyorlardı ve bu uzun bir zaman alacağa benziyordu. Mehmet çalan telefonuna cevap vererek dün gece olanları dinlemişti. Telefonu kapatınca karısına sarıldı.

"Bitti güzelim. Artık kimse kızımıza zarar veremez" dediğinde Edanur ona döndü.

"O ne demek aşkım" dedi.

"Memduh bey intihar etmiş ve olay yerinde ölmüş" dedi.

"Üzülemiyorum aşkım, bu beni kötü mü yapar" dedi genç bayan.

"Hayır sevgilim eşim çünkü bende üzülmüyorum ne yaşamış olursa olsun bize bunu yaşatmaya hakkı yoktu" dedi genç adam.

Onları sarılmış halde gören Rüya ise anne ve babasına koşarak ayaklarına sarılmıştı. Mutlu ailelerine düşen gölge yok olmuştu ama içlerindeki korku hala devam ediyordu üçü içinde.

...

NOT: Rüya ve Utku okuma yazma biliyor çünkü kaçırılma gibi durumlar için önlem almak içindir.

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZI KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

 

İYİ OKUMALAR...

 

 

Loading...
0%