EDANUR'DAN;

Sabah uyandığımda evdeki telaş halen devam ediyordu. bu seferki telaş ise dün akşam verilen kahvaltı yapma sözüydü. Sanki görende cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geliyor sanırdı. Öyle bir masa vardı ki ortada bir kuş sütü eksik gibiydi. Anneme yaklaşıp arkasından sarıldım ve yanağına öpücük kondurarak konuştum.

"Günaydın sultanım yeter…bu ne hazırlık "dedikten sonra kocaman bir öpücük daha kondurup "ben işletmeye geçiyorum işçilere bakayım Tevekkül'e yardım ederim " diyerek hazırlanıp çıkarken annem "nereye kızım şimdi gelirler sen hazırlan " dedi.

Yine de annemi dinlemedim ve aşağıya inip çaktırmadan işletmeye geçtim. Keşke geçmeseydim gören herkes "tebrikler patron " demeye başladı.

Kardeşime pis pis bakıp " ağzında bakla ıslanmıyor gıcıkcığım" dedim".

"Niye ıslansın ki hem bu güzel haber gizlenemez güzelim " dedikten sonra üzerine birde saçlarını savurarak kazanların tarafına gitti.

Biz işlerle ve işçilerle meşgul iken Mehmetler çoktan gelmişler de bizim işletmeyi geziyorlardı. Onları fark edince selam vermemek olmaz diye yanlarına gidip "günaydın, hoş geldiniz" diyerek ellerini öptüm ve Mehmet'e gülümsedim.

Bu arada Tevekkül gözleri bizde olan çalışanlara" HERKES İŞİNİN BAŞINA, ÖNÜNÜZE DÖNÜN AMİR NEREDE" diye bağırmıştı.

"Bizim yüzümüzden mi bağırdı?" dedi Mehmet.

"Yok onların her zamanki hali yapmaları yanlış biz içeriye geçelim isterseniz" dedim ve onları yönlendirdim.

...

Bir süre sonra eve geçtik annem yardımcı kız ile birlikte kahvaltıyı kontrol ederken diğerleri de yavaş yavaş oturmaya başlamıştı. Sessizliği bozan şey ise Mehmet'in annesi oldu.

"Dün konuşmayı unuttuğumuz bir mevzu var sakıncası yoksa ister şimdi ister kahvaltıdan sonra konuşalım mı?" diye belirtti.

Annem ise "bize fark etmez ama konu nedir acaba İnci hanım" dedi.

"Takı mevzusu Hande hanım" dedi.

"Biraz az olabilir ama bizim kızlar sizin örf adetlerini biraz araştırmışlar biz 10 bilezik diye düşündük tabi takı setleri ve künye hariç " diye de belirtince ağzım beş karış açık kaldı.

" Bizim isteyebileceğim bir şey kalmamış İnci hanım ama bizim kızın hep içinde ukde olan bir şey var o da altın kemer, hep der isterse kiralansın yine de istiyorum diye " utanmasam mı yerin dibine girsem mi bilemedim bunu Mehmet fark etmiş olacak ki " biz bunu zaten konuşmuştuk aklımdaki özel yapım için şimdiden sipariş verdim Hande hanım "dedi. Göz göze geldiğimde içimde ılık ılık bir hissiyat oluştu. Bu adam benim kalbime zarardı. Şimdiden böyle ise onunla aynı odada kalınca nasıl kalbime hakim olacaktım ki.

...

Düğün tarihine de kararmış verilmişti. Nişan olmamasından dolayı düğünü 2 ay sonra hemen yapılması için kararlaştırıldı. Mehmetler ile Denizli de gezilebilecek yerlerde gezerken herkes mutlulukla birlikte huzurla dolu bir akşamın sonuna geldik. Onlar havalimanına bizde eve döndük. Önümüzdeki daha hareketli günlerden önce güzel bir uyku çekmek en iyisi diye kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

...

Uğurlamanın ardından başlayan telaş son sürat devam ederken başıma birde gelinlik provası, bindallı provası denilen iğrenç ötesi bir durum cereyan etti başıma. Ha bir de bunun arasına tabi ki de kuaför de gelin başı provası da eklenince sinir kat sayım inanılmaz derecede artıyordu. Bir taraftan da tebrik için arayanlar boğmaya başlamıştı beni ki tüm bu karmaşanın içinde bana iyi gelen tek şey müstakbel asla birbirimize aşık olmayacağımıza dair belge imzalayan nişanlım ile konuşmak olmuştu. Ben tam bunları düşünürken telefondan mesaj sesi duydum.

Kimden: Mehmet

"merhaba"

Kime: Edanur

"merhaba"

Kimden: Mehmet

"hazırlıklar nasıl gidiyor İstanbul tam bir karmaşa ve kaos hakim😊"

Kime: Edanur

"al benden de o kadar özellikle bu provalar sinir bozucu☹"

Üzgün emoji gönderdim ama yüzümdeki gülümseme ile aynada kendimi izledim.

...

Hazırlıkların üzerinden neredeyse 1 ay geçti ama hala çok iş olduğu için teyzem yardıma gelmişti. Hande sultan için en büyük destek niteliği birincisi dünürü ikincisi ise teyzem olmuştu da neyse ki benim üzerime düşenler haricini düşünmüyordum. Bu arada da iş yeri ile ilgili bütün her şey tabi ki de Tevekkül’ e kalmıştı. Sadece ödeme ve maaş işlerine hızla bakıp kurtulmuştum.

...

Hazırlıklar son hızda devam ederken geriye 2 hafta kalmıştı. Davetiye ve okular da dağıtılmıştı. Şehir dışından gelenler için evler ayarlanmıştı. Neyse ki Mehmet bizi düşünme ben otel ile konuştum bizden gelenler otelde kalacak dedi de içim biraz olsun rahatladı Evlilik işi ne kadar meşakkatli bir iş böyle diye sürekli iç geçirdim. Düğün gününe 1 hafta kala çoğu akrabalarımız gelmişti diğerleri ise ya düğünden bir gün önce ya da düğün sabahı geleceklerdi. Bugün gelinliğin son provası yapılıyordu. 'Gerçekten çok hoş bir gelin oldun sana çok yakıştı ' diyen iç sesime karşı 'sanırım gerçekten de uğraştığıma değdi iç sesciğim 'dedim.

Arabama yüklenen ıvız zıvır bir ton malzeme ve 2 aydır canımı okuyan düğün kıyafetlerimi de alıp kankim ve kardeşim ile eve geldik. Artık herşey hazırdı. Sadece misafirlerle ilgilenmek dışında.

Herkesten özür dileyerek bu bölüm pek içime sinmedi çünkü bekarım ve hazırlıkları arkadaşlarımdan duyduğum kadarı ile yazdım. Bu yüzden çok hızlı olmuş gibi arada zaman atlaması yaptım.

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR...