Yeni Üyelik
8.
Bölüm

7. Bölüm

@2dreamreal

EDANUR'DAN;

İşletmede yükleme yapmaya çalışırken arkamdan sarılan kollar ile sıçradım. Döndüğümde ise mutluluktan ağzım bir karış açık kaldı. Üniversiteden dostum ve arkadaşım dediğim sayılı kişilerin aralarında olan 3 kişi karşımdaydı ve ben o anın duygu seli ile farkında olmadan göz pınarlarım akmaya başlamıştı.

Sesim titrerken "h hoş geldiniz "diyebilmiştim.

Hepsi birden "hoş-bulduk, hadi gidiyoruz " diyerek kolumdan sürüklenerek önce eve daha sonra da Denizli'nin gözde mekanlarından biri olan mekana giriş yaptık.

Daha ne olduğunu sormadan kafama bir taç üzerime de bir dantelden yelek giydirildi. Etrafı incelediğimde neler olduğunu anlamaya başladım. Tanıdığım ve özel hissettiğim tüm dostlarım ve akrabalarım ile bekarlığa veda partime gelmiştim. Bu kardeşimin planı olmalıydı çünkü her fırsatta bu günün hayalini kurduğunu belirttirdi.

....

Gece geç saatlere kadar eğlencenin dibine vurmuştuk. Birçoğu hala eğlenmeye devam ederken nefes almak için dışarı attım kendimi telefonuma baktığım zaman 10 cevapsız çağrı vardı. Telaşla kim diye baktığımda Mehmet yazısı beni daha çok korkuttu. Tam arama tuşuna basıyordum ki telefon tekrar çalmaya başladı.

Telefona baktığımda Mehmet olduğunu görünce telaşla hemen açtım.

"Mehmet bir şey mi oldu kaç kere aramışsın" dedim.

"NERDESİN" dediğinde sesindeki sinir oldukça belli etmişti kendisini.

" Kızlar sürpriz yapmış bana bekarlığa veda partisi düzenlemişler hala eğlence mekanındayız" dedim ona zıt sakin olan sesim ile.

"Saat kaç farkında mısınız yarın kına gecesi var ve gecenin 2 olmuş uyumamışsın. "sesindeki kızgınlık mı yoksa endişe miydi bilmiyorum ama Mehmet baya sinirli gibiydi.

"birazdan eve geçeceğiz ayrıca sende hala uyumamışsın ki bana söyleniyorsun" dedim ve telefon ilk kez trip atarak kapatmıştım.

"Kız daha evlenmeden kocana trip mi atıyorsun sen " diyen arkadaşıma dönüp " ne yapayım o başlattı neyse bir yerde haklı ama yarın erken kalkmamız gerekli içerdekileri çağıralım" dedim.

Ortam bozulmasın diye ses çıkartmadan dışarıda milleti bekleyip herkesi uğurladıktan sonra kalanlar ile eve geldik. Yatağıma uzanıp Mehmet'in neden öyle davrandığını düşünmeye başladım fakat bir cevap bulamadım. Bu duruma kızması bir yerden beni mutlu ederken bir yandan da üzmüştü. Ben bunları düşünürken uyku vücuduma hakim olmaya başlamıştı.

....

Gözlerimi açtığım zaman saat 9:00 olmuştu. Günlük sabah rutinlerimi yaptıktan sonra mutfağa gittim. Yardımcı kızın yanında kuzenlerim vardı ve kızcağıza yardım ediyorlardı. Kaç gündür bizimle birlikte perişan olmuştu.

"Nazan seni de çok yorduk kusura bakma sana bir maaş ikramiye vermem gerekli" dedim.

" Bu benim işim efendim ne yorulması "dediğinde kuzenim" ooo hanım efendiye bak yardımcısına üzülüyor biz ne yapalım peki" dediğinde gülümseyip " siz aile üyesisiniz tabi yardım etmelisiniz bak bende geldim " büyük kuzenim daha sözümü tamamlamadan " sen gidip duşunu al hazırlanmaya başlamalısın" dediğinde diğerleri onu onaylamıştı bile. Onlara öpücük atıp hazırlanmak için odama döndüm.

...

Kahvaltıdan sonra cilt bakımı için her zamanki güzellik salonuna geldik. Oradan çıkınca ise can dostum ayrıca arkadaşım olan kuaför geldiğimde oldukça kalabalıktı hepsi de benim akrabalarım ve arkadaşlarımdı. Beni salonun özel kısmına aldı ve günlerce uğraştığımız saç modelini yardımcısı ile yapmaya başladı.

"Erkek tarafından gelen olamayacak sanırım "diyen arkadaşıma döndüm.

"Maalesef onlar kendi kuaförlerini getirmişler İstanbul'dan" dedim.

Yaklaşık 3 saat sonra saçım yapılmıştı. Diğer kişilerinde hazır olduğuna kanaat getirdiğimde parayı ödeyip gelen Mehmet ile eve geçmiştim. Sorun şuydu ki hala trip atıyor gibiydi bu canımı sıksa da bir şey söyleyemedim. Sessizlik içindeki tek ses arabada çalan müzikti belki de. Bizi eve bırakıp ailesinin yanına dönüp hazırlanmasını gerektiğini söylediğinde cevap vermeden arabadan indim ve eve girdim.

...

Hava kararmaya başladığında Mehmetler de gelmişti. Mehmet'i takım elbisesi içinde gördüğüm anda kalbim çarpmaya başladı ama kendime 'kendine gel sadece anlaşmalı evlilik kağıt imzaladın aşk yok ' diye içimden tekrar etmeye başladım. Davetlilerin birçoğu geldiğinde Mehmet ile el ele tutuşup piste giriş yaptık. İlk dansımızı yaparken etrafımız diğer çiftlerle doldu ama sanki sadece biz varmışız gibi kahvelerinde kaybolduğumu hissettim. İlerleyen saatlerde kına yakıldı ve takılar takılmıştı. Düğünde en ilginç olan ise kavgasız, gürültüsüz bitmişti.

...

Gecenin yorgunluğu ile terasa çıkıp nefes almaya başladığımda arkamda artık alışmaya başladığım koku adım adım yaklaştı. Gülümseyerek döndüğüm zaman onun da bana gülümsediğini fark ettim. Sabahki halinden eser yoktu sanki.

Sesindeki naziklik ile "Uyumalısın artık zaten çok yoruldun " dedi.

"Sende uyumalısın, son kez Denizli'nin kokusunu içime çekmek istiyorum birazdan uyuyacağım " diyebildim ağlamaklı sesim ile.

Gözlerime bakarak söylediği "peki " kelimesi bu dünyada hissettiğim kalbimdeki anlayış boşluğunu belki de ilk kez doldurmuştu.

Mehmet gittikten sora biraz daha gökyüzünü izledim. Uyku bastırmaya başladığında gidip sıcacık yatağıma yattım son kez.

...

Üzerimdeki gelinlik ile ayna karşısında durdum. Ne düşüncelerim tam idi ne de kalbimdekiler, az sonra bu evden ayrılacaktım yarın başka biri olarak uyanacaktım nasıl hissettiğimi anlamayarak kapıyı açıp çıktım. Canım babam elinde kırmızı kuşak ile beni bekliyordu ona doğru adımlarken küçüklüğüm, gençliğim, şuan ki halim film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyordu. Nihayet babamın önüne geldiğimde dün ağlatamamışlardı ama şuanda hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım. Ailemin öğütlerini dinleyip kurdelem bağlandığında ben hala ağlıyordum. Canımdan çok değer verdiğim ailemden uzakta olma düşüncesi ağlamamı daha çok arttırıyordu.

....

Mehmet ve ailesi konvoy halinde gelmişlerdi. İçeri girip beni almak için çabalaması biraz olsun ağlamamı durdurmuştu. Son kez içeridekilerle vedalaştıktan sonra Mehmet kapıda beni bekliyordu.

Yanıma gelip "hazır mısın? Çıkalım mı artık?" sorusuna kafam ile karşılık vermiştim.

Evimden çıktığım andan otele kadar elimi bir dakika bile bırakmadı bana gelen güven duygusu o an için en güzel andı benim için. Otelde üzerimi değiştirdim ve uçağa binmek için yola çıkmıştık.

...

Uçak yolculuğu kısa sürmüştü ve yalıda odamdaydı belki de son kez yalnız uyuyacağım bu odada idim. Düşünceler ile boğuşmaya devam ederken Mehmet'in kız kardeşi odaya girdi.

"Nasılsın yenge daha iyi misin? " başımı evet anlamında salladığımda Melis tekrar konuştu.

"Yengecim nikah memuru aşağı da artık resmen bir AYAKLI olmanın zamanı herkes aşağı da seni bekliyor. "

"Melis ailem burada değil arkadaşımda öyle "dediğimde Melis gülümseyerek "merak etme abim her şey ile ilgilendi " dedi.

Aşağıya indiğimde ailem, arkadaşlarım herkes burada idi üzerimde beyaz nikah elbisesi ile onlara yaklaştığımda tüm gözler benim üzerimde idi. Mehmet gülümseyişi ile bana doğru yaklaşarak elimi tuttu ve masaya kadar eşlik etti.

...

Nikah kıyıldıktan sonra içimde başka bir ben varmışım gibi hissettim. Resmi nikahtan sonra imam nikahı da kıyıldı ve Mehir olarak Mehmet'in kendine has şirketinden hisse payı verildi. Ben artık bir ayaklı olarak yaşayacaktım tuhaf ama garip gelmediği için içimden kahkahalar atıyordum . ARTIK BİR AYAKLI olmuştum 30 yıllık SEVDA soyadı bir anda Edanur Ayaklı olmuştu.

...

NOT: BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ EĞER YORUM VE OYLARINIZA KULLANIRSANIZ SEVİNİRİM.

İYİ OKUMALAR...

 

 

Loading...
0%