@2numnagme
|
🩷
"MİRAAAAAA" Kulağımın bir darbe yemesi ile hızlıca gözlerimi açtım. "Can seni geberticem az kaldı bak!" Tehdit dolu sözlerim Canı güldürürken bu sefer odaya ablam giriş yapmıştı. "Bir kalkamadınız varya, Canı seni kaldırsın diye gönderdim fakat hiçbir etkisi olmamış" Ablamın ayağına birden Hazal'ın sarılması ile ablam derin bir of çekmişti. "Anyeee Çınay bebeğimi dövdüüü" Hazalın şikayetleri ile odaya Furkan giriş yapmıştı, Hazalın küçük yeşil gözleri birden bulunca sevinçle bağırmıştı. "Teyzeeeeem geydiiii " Hazal hemen yanıma yanaşıp kucak kucak hareketi yaparken onu kucağıma alıp sevmeye başladım. "Teyzee bak ben bu kadar yaşa giricem" Hazal eliyle 3 yaptığında gülerek yanaklarını sıktım. Mertte hızlıca yanıma geldiğinde onu da diğer bacağıma oturttum. "Bakıyorum da pabucumuz dama atılmış " Can kollarını bağlamış bize bakarken Hazal ona dil çıkarmıştı. "Hadi bakalım hepiniz kahvaltıya geliyorsunuz" ablam emrini verir vermez odadan çıkmıştı. İkizler annelerinin peşine koşarken Can da yanağıma öpücük atıp odadan çıkmıştı. Gerinerek yataktan kalktım, bu odanın banyosu vardı zaten o yüzden orda elimi yüzümü yıkayıp tekrar odaya geldim. Altıma siyah bir tayt üstüme de kapşonsuz bej bir sweat giyip yeşil çoraplarımı giydim. Evet farklı renklerde karakterlerden çorap koleksiyonum vardı. Saçlarımı tepeden bir topuz yapıp odadan çıktım. Balkondan sesler gelince oraya yöneldim. İkizler nutellalı ekmeklerini yerken Can telefon ile uğraşıyordu. Eniştem de çocukların ağzını silerken ablam çayı getirmişti, ben cam kenarına otururken herkes yemeğe başlamıştı. Aklıma dün olanlar gelince moralim bozulmuştu ve şimdiden onları özlemeye başlamıştım. Reçeli ekmeğime sürerken ablam çayımı uzatmıştı, çayımı alırken ablamla gözlerimiz bir anlığına kesişmişti. O bana gülümserken bende ona gülümsedim. Biliyordum o her zaman beni korurdu, ama bu sefer o gerçekten haklıydı. Tanımadığım birine kaçmıştım ve daha beteri galiba aşık olmuştum. Bu cümle bile içimi kıpır kıpır ederken onu görünce heyecanlanmam gayet doğaldı. "Huhu dünyadan Mira Yüreğe " önümde sallanan el ile Cana döndüm, cocuklar bana bakıp gülerken Ablam da bana bakıyordu. "Hadi bakalım ayıcıklar doğruu lavaboya gidiyoruz" Eniştem çocukları lavaboya götürürken ablam çayları tazelemişti. "Mira Hanım anlat bakalım" dedi ablam beklenti ile. "Abla ben çok özür dilerim ne diyeceğimi bilmiyorum " "Baştan başla" "Abla aslında ben ona yazdım, bir iki kere ınstagramdan görmüştüm sonra nasıl oldu bilmiyorum fakat konuşmaya başladık" "Peki bu yanında ki kız ne ayak" dedi Can, gözlerim onu bulurken gülümsemiştim. "Aslında Selenle biz üniversiteden arkadaştık sonra ben abisi olduğunu öğrendim öyle yani" dedim. Ablam bana inanmamış gözlerle bakarken Can'ın telefonu çalmıştı. O balkondan çıkarken ablam konuşmaya başlamıştı. "Buna inanmadığımı biliyorsundur Mira, şimdi doğruları söylersen sevinirim ablacım" "Abla aslında rastgele bir numara çevirirken denk geldi ve sonra konuşmaya başladık" "Eminim doğru söylüyorsundur ablacım " "Gerçekten doğru söylüyorum Abla, hem annemler naptı yani haberleri var mıydı" "Senin yoğun bir sınav haftasında olduğunu söyledim öyle 2 haftadır geçiştiriyorum annemleri" "Ablam yaa" diyip ablamı öpüp sarıldım tam o anda o sinir bozucu ses gelmişti. "Bensiz kucaklaşma he?" Can kaplan misali üstümüze yayılırken ablam Can'ı çimdikleyip onu bizden uzalaştırmıştı. "Ya cidden üvey olduğumu düşünüyorum" dedi sahte bir üzgünlükle. "Zaten öylesin " diyip ablama sarıldım. "Sen onu bunu bırakta ablam az daha Esra Erol'a başvurcaktı ben ve Eniştem zor tuttuk vallahi" "Can abartma" diyerek çayını içmişti ablam. "Ben mi abartıyorum, yeri göğü inlettin Abla kardeşim yok diye" Ben gülerken ablam Can'a pek iyi bakışlar atmıyordu. "Ablacım eğer sen susmazsan temizlik yaparak yeri göğü sen inleteceksin" Ablamın tehditlerine bayıldığımı söylemişmiydim? Can ağzına hayali bir fermuar çekip içeri geçmişti. Ablamda buraları halledeceğini söyleyip resmen beni mutfaktan kovmuştu . Elimi ağzımı yıkayıp odama geçtim. Aslında biraz ders çalışabilirdim ne de olsa Bayadır çalışmıyordum ve okulu da dondurmuştum. Sağlık kitaplarını çıkartıp konu tekrarı yapmaya başladım. _____________________
Kaç kere işlem Yaptığımı bilmediğim fakat hala sonucunu bulamadığım matematik sorusuna sinirli bir bakış attım. Gözlerim saate kaydığında yaklaşık 2.5 saattir bu masada oturduğumu farkettim. Test kitabını kapatıp rafa yerleştirdim, kalemleri toplayıp kalemliğe koydum, diğer kalemleri de düzenleyiciye yerleştirip notları çekmeceye koydum. En son masayı slak mendil ile silip oda camını açtım. Yatağı toplayıp, dolapları üstün körü düzelttim, Can Bey hiç zahmet etmediği için odasını pislik götürüyordu. Ablam da olmasa herhalde pisliğinde boğulup giderdi. Madalyalarını da güzelce silip işimi bitirdim, son olarak ablamın stok yaptığı lavanta kokusunu odaya sıkıp odadan çıktım. Mutfaktan güzel kokular geliyordu hızlı adımlarla mutfağa geldiğim de ablamın yine döktürdüğünü gördüm. "Ooo ablam yine döktürmüşsün" "Hadi hadi susta şu yemeği karıştırıver" ablam patates yemeğini bana kitlerken fırından su böreğini çıkarmıştı. Ben gözlerimi su böreğine dikerken ablam yan gözle bana bakmıştı. "Abla çocuklar ve Can nerde?" dedim patatesten ağzıma atarken. "Can'ın basketbol antrenmanı varmış çocuklarda kreşe gittiler. Enişten de onları bırakıp arkadaşının yanına gidecekti o kadar" "Hıııı eee senin okul nasıl gidiyor" dedim. "Valla bende şimdi evrakları halledicem " "İyi o zaman kolay gelsin bende tatlı yapıcam " dedim fakat ablam çoktan mutfaktan çıkmıştım "Dağıtma oraları Mira!" Ablamın uyarısını dikkate alsam iyi olacaktı yoksa heryeri bana temizletirdi. Simdi çok zorlu birşey de yapmak istemiyordum ama bol çikolatalı birşey de istiyordum. Aslında browni yapabilirdim, dolapa bir göz attığım da malzemelerin hepsi vardı. Bazı Aşklar Yarım Kalmalı- İrem Derici Şarkımı açıp bismillah çektim şimdi browni macerası başlasınnn! ____________________________ Kek kalıbını sonunda fırına koyduğum da derin bir of çektim. Sonunda keki bitirmiştim, ortalığı çok dağıtmamaya özen göstermiştim bu yüzden toplamak zor olmayacaktı. Bulaşıkları makineye koyup çalıştırdım, boş paketleri çöpe atıp masayı güzelce sildim. Malzemeleri tekrar dolaba koyup kalıp çikolatadan bir ısırık aldım. Cidden çikolata bambaşka birşeydi.
Kendime kahve yapıp tabağa birkaç atıştırmalık dizdim, ardından balkona geçip pufuma oturdum. İşte ben keyif diye buna derdim.
Trendyola girip bluz kategorisine girdim, beğendiğim birkaç kıyafet vardı. Bordo bir bluzu sepetime attım, ardından 3lü kemer setini de sepete attım. Birkaç şey daha sepetime atıp siparişe verdim. Telefonuma gelen bildirimle hemen Sephora'nın uygulamasına girdim. İstediğim gloss yarı fiyatına düşmüştü, hızlıca sipariş verip kahvemden bir yudum aldım. Ağzıma bitter çikolatayı da atıp ınstagrama girdim, biraz gezinirken sonra post atmaya karar vermiştim. Galeriden iki tane fotoğraf çekip yükledim. Kahvemden son bir yudum alıp ayağa kalktım, bulaşıkları bulaşık makinesine yerleştirip telefonumu şarja taktım. Kapının çalması ile kapıya yöneldim. "Tayzeeee" Haźal ve Çınar içeri geçerken Eniştem de bana sarılmıştı, o da çocukların peşine içeri geçerken aklıma birsey gelmişti. BROWNI! Kapıyı kapatıp hızlıca mutfağa koştum, elime bez alıp fırını kapattım, browniye bir bakış attığım da bir tik yanmış olduğunu gördüm.
Zaten bir şeyi de başarsan şaşardım Mira Şaziye lütfen o asırlardır süren çay partine gider misin. Öf iyi be
Fırını kapatıp browniyi çıkardım, kürdanı browniye batırıp hava delikleri açmıştım. Browniyi tekrar fırına koyduğum da buna zorunluydum çünkü İkizler bu keki parça pinçik edebilirdi. Kapı tekrar çaldığında saate bakıp kapıyı açtım. 17.37 "Selaaaam ayy bu kokular neee " Can koşarak mutfağa yönelirken kahkaha attım. Kapıyı kapatıp Can'ın peşine giderken ablamın sesini duydum. "Eğer yemek yenmeden tatlı yenirse hepinize ceza veririim özellikle sen Can!" Can'ın yüzü düşerken ben kahkaha atıyordum. Can mutfaktan oflaya oflaya çıkarken bende balkona yönelmiştim. Telefonumu şarjdan çıkarırken gözlerim evin tam çaprazında ki siyah arabaya kaydı. Tahmin ettiğim kişiydi, arabaya bir gülücük atarken perdeyi sonuna kadar çektim. Uygar'ın ablamlara birşey yapması düşüncesi içimi yerken kendime geldim. Salona girdiğimde de gördüğüm manzara ile büyük bir kahkaha attım. Can ve Hazal birbirleri ile tartışıyorlardı, Hazal'ın birden Can'ın saçını tutması ile Can donup kalmıştı. "Dayıcım bak sakına saçımı çekmiyorsun tamam mı Hazalcım, hadi bırak saçlarımı" "Baya ye bıyakmıcam" Çeviri: "Bana ne bırakmıycam" "Babacım bak gel hadi biz yatalım birlikte" Hazal koşarak Babasının gövdesine yatarken Can saçını tutuyordu. Ablamın birden ortama girişi ile "Hadi yemeğe " demişti, boşuna ablam idolüm değildi. ++++++++++++++++++++++++ Sepetimin kargoya verildiğini görüp telefonu sessize aldım. Saate baktığımda baya geç olduğunu görmüştüm, telefonu tam yanıma bırakacakken yabancı bir numaradan mesaj gelmişti. Ablam hattımı değiştirmemi söylemişti ve bende tabiki değiştirmiştim. Gelen mesaja tıklayıp tıklamama konusunda gelip giderken tıklama seçeneğini seçtim.
0546****: Bizi bu kadar çabuk unuttun mu 0546****: Bu arada korkma Mira'm o gördüğün siyah arabalar bana ait. 0546****: Hadi Mira isimli kızlar için uyku zamanı İyi geceler. Tahminlerim doğru çıkmıştı fazla düşünmemek en iyisiydi. Telefonu baş ucuma koyup güzel bir uykuyla kendimi ödüllendirdim. 🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷 Selammm Umarım bölüm güzeldir☆ Bu bölümü ⭐️Ada_Elif_Arslan'a⭐️ hediye ediyorum. Umarım bölüm güzel ve zevklidir, oy ve yorumları da unutmayalım🫣 Sizleri seviyorem kendinize iyi bakın💗
|
0% |