🩷

"Uygar!"

"Abi!"

Uygarın üstüne tırmanmış bir şekilde şaşkın şaşkın Uygara bakıyordum, Selen ise Uzayın sırtına çıkmış ve oda benim gibi tırmanmıştı.

"Şey köpekler varda biz onlardan kaçıyorduk birden sen yani siz karşımıza çıkınca aniden oldu"

"Abi size kaç kere dedim şu köpekleri salmayın diye "

"Cesurla Çeviki mi kastediyorsun Selen"

"Evet abi varya karşımıza bir çıktılar yemin ederim ecel terleri döktüm "

"Bende aynısından" dedim ve Uygarın kucağından indim, Uygar biraz homurdanmıştı ve ben duymuştum.

Köpeklerin yani Cesur ve Çeviğin sesini duyunca ayaklarım birbirine dolanmış ve neredeyse düşüyordum.

Uygarın belimden hafifçe tutması dengemi sağlamama yetmişti.

"U-Uygar al çabuk beni kucağına yoksa ben bunlara yem olacağım"

"Ciddi misin " dedi bana inanamayan gözler ile.

"Az sonra sana ciddiyi göstercem ben Uygar, al oğlum çabuk vallaha totom tutuştu" dedim ve kollarımı açtım.

O beni kucağına alırken keyfi 10 metre uzaklıktan belli oluyordu şerefsizin.

"Yanlız oğlum falan hayırdır" diyerek kaş göz yaptı, elimle kafasına hafifçe vurdum.

"HAV HAV HAV " kapattığım gözlerimi hafifçe geri açtım ve köpekçiklere baktım.

Allahım bunlar neeeee, köpekcikler bana belül belül bakıyordu, Uygarın sorusu ile kafamı salladım.

"Istersen seni indirebilirim"

Kucağından indiğimde köpekler birazcık üstüme gelmişti, ne yalan söyleyeyim biraz ürkmüştüm.

"Bak Mira'm bunlar benim çocuklar" Uygar elimi köpeğin üstüne koyarken yumuşak tüyleri ile köpeği mıncırmak istemiştim.

Köpek birden bana bir adım atınca ürkerek geri çekilmeye çalışmıştım fakat Uygar bana engel olmuştu.

"Senin ne hissettiğini hissedebiliyorlar o yüzden korkarsan onlar da senden korkar"

Elimle köpeğin tüylerini sevmeye başlayınca köpek kafasını yere eğmişti ve resmen onu sevmem için bana işaret veriyordu.

Yan gözle Uygara baktığımda o da bana bakıyordu.

Bismillah çekip elimi köpeğin tüylerinin üstüne koydum ve yavaşça okşamaya başladım.

Diğeri de bana doğru yöneldiğinde bir an kalp ritmim hızlansada kendime hakim olup Diğer elimle de onu sevmeye başladım.

"Hemem alıştın bakıyorum" Uygarın sesi ile kafamı ona çevirdim, mutlu gözlerle bana ve köpeklere bakıyordu.

"Aslında o kadar da zor değilmiş " dedim ve kucağıma gelmeye çalışan köpeğe sarıldım.

Birden homurdanma sesi gelince geri Uygara döndüm, kaş göz yapıp ne olduğunu sormuştum.

"Yanlız onlar karşı cins Miram ve onlara sarılman pek hoşuma gitmiyor"

"İyi bende daha çok sarılırım" tam köpeğe sarılıcakken havaya kaldırılmam ile ufak bir şok yaşamıştım.

"Lan"

Evet arkadaşlar Uygarın cenazesine bekleriz

Uygar beni yere düşürürken totomun ağrısı baş gösteriyordu.

"Uygar aklın varsa kaç "

"Lan, kızım ben öyle düşürmek istemedim"

"Uygar sayıyorum 1 2 3-"

Gelen ayak sesleri ile bende ayaklandım ve Uygarın peşine takıldım.

"Ulan düşmanları kurşunla oynatan ben nasıl bu kızdan kaçıyorum"

"Duyuyorum yanliz ben"

Azcık hızımı arttırırken neredeyse bahçenin yarısını koşmuştuk, birden Uzayın sesi ile gülmeme engel olamadım.

"Biz ona Mira etkisi diyoruz Uygarcım" Uygar koşarken bir yandan da Uzaya ters bir bakış atmıştı.

Yorulmam ile yere çöktüm totomun acımasıyla Uygarı cidden geberteceğime emin olmuştum.

Uygar yanıma gelmişti ve önümde dikiliyordu.

Simdi kızım tam zamanı

Birden ayağa kalkıp Uygarın üstüne atladım.

++++++++++++++

"Yanlız o nasıl atlayıştı Mira " Uzay gülerken Selen de ona katılmıştı.

"Kızım sende niye kasıma vuruyorsun atlayacaksan üstüme atla kaşımın ne suçu vardı"

Pamuğu bir tık daha bastırırken Uygar küfür etmişti

"Duyamadım Uygarcım bir daha söyle "

"Yok sevgilim birsey demedim ben öyle Uzaya küfür ediyordum"

Pamuğu değiştirdiğim de yara bandını kaşının üstüne yapıştırmıştım.

"Selen bu evde kırmızı biber var mıydı Uzay ve Uygarın ağzına sürüncem de"

"Yok daha neler" Uzay hayıflanırken Selen kafasına vurmuştu.

Uygar yanıma sinip kulağıma yaklaşmıştı.

"Kırmızı biber yerine dudaklarını tercih ederim Miracım" bir iki dakika algılayamamıştım.

Elimle omzuna bir tane geçirip Uygardan uzaklaşmıştım.

Birden kapının çalması ile ayaklanmıştım, "birini mi bekliyorduk" Uzayın sorusuna hayır anlamında kafa sallamıştım.

Kapıya yöneldiğim de Uygar benden önce kapı deliğinden bakmıştı, o kapıyı açtığında ben karşımda ki kişiyi görmeyi beklemiyordum.

"Yunus?"

Bir eski sevgilimiz eksikti ya zaten.

"Mira?" Herkes ne olduğunu algılayamazken Uygar Yunusa odaklanmıştı.

"Sevgilim kim oluyor bu arkadaş" Uygarın sorusu ile Yunus bir Uygara birde bana bakıyordu.

"Mira sevgilin mi var" hiç düşünmeden Evet demiştim.

"Yunus musun nesin buraya gelme amacın ne ve sevgilimi nerden tanıyorsun?" Ortamın gerginliği git gide artıyordu.

"Mira sana benden bahsetmedi mi " Uygar bu sefer bana bakarken şu an evrenden yok olmak istiyordum.

"Hayır ve sadade gel sen Miranın nesisin "

"Eski bir arkadaşıyım öyle değil mi Mira?" Kafamı hızlıca sallayıp onu onaylamıştım

"Peki buraya gelme amacın ne"

"Aslında mirayla görüşmek istemiştim eski bir arkadaşı olarak, tabi o da isterse"

"Şey şu anlık müsait değilimde daha sonra şey yapsak"

"Tamam o zaman görüşürüz bu arada isminiz neydi"

"Uygar Kaya Akyol memnun oldum" Uygar Yunusun uzattığı eli sıkarken Yunusta kendi ismini söylemişti.

"Yunus Turan bende memnun oldum iyi günler" diyerek yanımızdan uzaklaşmıştı.

Uygar kapıyı kapatır kapatmaz kolumdan tutmuştu ve beni duvara yaslamıştı.

"Kim bu Yunus denen herif" sinirli oldugu barizdi ve şu an bende sinirlenirsem hiç iyi şeyler olmayacaktı.

"Eski bir arkadaşım liseden " tam gidecekken tekrar sırtımı duvarla buluşturmuştu .

"Eskinin bende ki anlamını söyleyeyim mi Mira" onu onayladığımda cümlesine devam etmişti.

"Eski sevgili ve anladığım kadarıyla cidden de eski sevgilisiniz" kafamı hızlıca hayır anlamında sallarken o burnundan nefes alıyordu.

"Peki bu nasıl bir eski arkadaşlık"

"Eskiden yani lisedeyken benden hoşlanıyordu ve bir aylığına flört olmuştuk o kadar"

"Hı öyle yani " dedi .

"Evet hem sen beni Kıskandın mı bakayım" dudaklarımda muzip bir gülümseme oluşurken yanağımdan öpmüştü.

"Tabiki de kıskandım elin herifinden" O itiraf ederken ben gülümsüyordum.

"Seni seviyorum Uygar"

"Sana ölüyorum Mira "

İkimizde birbirimize itiraf etmiştik, Yunus malı ilk defa bir işe yaramıştı.

Uygar belimden tuttuğunda birlikte içeri geçmiştik, Selen olayı sorduğunda kısaca özet geçmiştim.

Selenin telefonu çalması ile Selen yanımızda aramayı cevaplamıştı.

"Evet benim"

"Ah teşekkürler Yasemin Hanım"

"Elbette geliriz"

"Davetiniz için teşekkür ederim"

"İyi günler görüşmek üzere"

Selen telefon görüşmesini bitirdiğinde yüzünde güller açıyordu.

"Hayırdır, noldu davet mi var" soruyu soran kişi Uzaydı.

"Hıhı bir mücevher markasının daveti bu akşammış gitmeye ne dersiniz"

"Bana uyar " dedim, Uygar kolunu omzuma atmıştı.

"E Miraya uyuyorsa ben zaten varım"

Herkes Uzaya döndüğünde o zaten egolu bir şekilde konuşmuştu.

"Bana bakmayın ben her türlü geliyorum" dedi ve hayali gözlüğünü taktı.

"Saat kactaymış peki"

"20.30 da başlayacakmış" dedi Selen ve telefonundan saate baktı.

"Ee hadi o zaman alışverişe gidiyoruz hadi hazırlanın bakalım"

Ben ayağa kalkarken Uygar hafifçe gitmem için kalçama vurmuştu .

Selen koluma girerken bugünün iyi geçmesi için dua ettim.

🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷

Selammm💗

Uzun bir aradan sonra bölüm geldi.

Tatil nasıl geçiyor daha önemlisi sınavlar nasıldı?

Bölüm umarım güzeldir ben şimdi diğer kitabın bölümü yazıcam hoşçakalınnn

Oy ve yorumu unutmayın⭐️