@2numnagme
|
🎀 Medya: Çiçekler
Saçımda hissettiğim eller ile korku ve panik bedenimi sarmıştı. Aniden doğrulduğumda karşımdaki gözlere baktım, şaşkınlığımın yüzümden belli olduğunu düşünüyordum. "S-sen nasıl buldun beni, çabuk çık odadan ÇABUK" son kelimeyi bağırarak söylemiştim. Dün akşam çıplak yatmıştım, hemen üzerime bakındığımda omuzlarım ve gerdanım göz önündeydi. Beyaz-gri pikemi üstümde hissedince bir nebze rahatlamıştım, bakışlarım ona dönünce sırıtıyordu. "Bana bak, siktirip git şu odadan yoksa güvenliği ararım" parmağım havadayken o parmağıma bakarak hala sırıtıyordu. "Benden kaçamayacağını anlamak zorundasın Mira," dudaklarıma yaklaştıkça ben geri yaslanıyordum. Sırtım yatağın başlığına çarptığında yine köşeye sıkışmıştım, nefesini yüzüme üfleyip cümlesini devam ettirdi. "Çünkü sen tamamı ile benimsin" o an kimisi için normaldi fakat benim için ise kıyamet vaktiydi. Bu kıyameti başlatan işaret ise onun dudaklarıma kapanmasıydı. Dudaklarını yavaş yavaş oynatırken benden karşılık beklediğine dair alt dudağımı ısırmıştı. Ben karşılık vermek istiyor muydum? Yada onun kadını olmak istiyor muydum? O tekrar alt dudağımı dişliyince karşılık vermeye başladım, öpüşü derinleşmiş dilini de devreye sokmuştu. Ağzıma gelen kan tadı ile inledim, dudağımı kanatmış olmalıydı ve inlememe karşılık oda boğuk bir ses çıkarmıştı. Kasıklarım da oluşan acı ile ensesine tırnağımı geçirdim, bu onun hoşuna gitmiş olacak ki beni kendine bastırmıştı. Dudakları boynuma ordan gerdanıma ve son olarak iş göğüslerime inmişti. Bana baktı ve onay istedi, gözlerimi kırpıp tebessüm ettim o göğsümü öperken ben sadece inliyordum. Öpücükleri karnıma indiğinde huylandığım yeri öpmeye başladı, belimi bir o yana bir bu yana sallamıştım ve bu huylandığımı belli etmişti. O ise yine anlayamadığım bir ses çıkarmış daha da aşağılara kasıklarıma inmişti. Telefonun çalması ile dikkatini bir an ile bozmustu fakat umursamayarak kasığımın üstünü öpmeye devam etmişti. Telefonun tekrar çalması ile bir nefes verdim. "Telefonun bu kadar çalmasının bir nedeni olmalı istersen bak " o telefona bakarken ben yaptığımın utancı ile yanıyordum. Tamam çok fazla utanan hatta kızaran biri değildim ama bu durumda kim olsa kızarırdı. Pikeyi üstüme çekip odayi inceledim. Makyaj masası tarzında olan şeyin üstünde kırmızı laleler vardı ve laleler benim en sevdiğim çiçek türüydü. Onun yanında bir kıyafet poşeti vardı ve paketinden de belli olacak şekilde yeni alınmıştı. Uygar telefon ile konuşmasını bitirmiş dikkatini tekrar bana yöneltmişti. Ben yüzümü başka tarafa yönlendirirken o kahkaha atmış ve üstüme eğilmişti. "Az önce sen benim olmayı kabul mü ettin hı?" o sırıtırken ben utancım ile cebelleşiyordum. "Cevap vermeyi düşünmüyor musun güzelim" o sorusuna cevap ararken ben hala yüzüne bakamıyordum. Parmağı ile yüzümü yüzüne hizaladı yüzüm sanki gönülden razıymış gibi kolayca dönmüştü. "Sen beni etkine aldın benim bir suçum yok" kekelememeyi becerip cevap vermiştim. "Yani etkim altına aldım seni" al işte kendi cevabım bana soru olarak gelmişti. "Alakası yok hem odadan çık çabuk üstümü değiştiricem" o ise bana sadece sırıtmıştı. "Az önce gördüm aslında ama neyse" o kapıya yönelirken topuklu ayakkabıyı ona fırlattım. "Kızım sen ne hırçın çıktın be tamam gittik, lobide beklıyorum seni " o kapıyı kapatıp giderken ben hiçbir şeyi düşünmeden poşete bakınırken gülümsedim. Bedenimi nerden bildiğini bilmiyordum fakat tam bedenim olan siyah iç çamaşırlar almıştı. Günlük mor bir elbise vardı ve şaşırtıcı olan şey buda tam bedenimdi. Üstümü giyinip ayakkabılarımı da giydim. (Siyah topuklu) Saçımı poşetten çıkan tarak ile tarayıp yukarıdan topladım, perçemlerimi düzeltip küçük siyah el çantamı aldım. Daha sonrasında el çantamdan çıkan şeffaf glossu sürüp, kartıda alıp odadan çıktım. Tabiki elimde kırmızı çiçeklerim ile duruyordum, asansöre binip giriş kata bastım.
+++++++++++++++++++
Asansörden inip lobiye baktım evet kendisine ne hissettiğimi bilmediğim adam tüm karizması ile oturmuş telefonu ile uğraşıyordu. Yanına gittiğimde tüm dikkatini bana vermişti ben gülümserken oda gülümsüyordu. Burayı nasıl bulduğunu bilmiyordum lakin şu an sorgulamıyordum da. O elimi tutarken resepsiyona bir şeyler söyleyip birlikte kapıdan çıkmıştık. Arabaya binince elinden bir kutu çıkarmıştı. "Sana bir hediye aldım hadi aç" "Bak içerisinden fare çıkarsa arabana kusarım şimdiden söyleyeyim" o gülerken ben kutuyu açmıştım. "Kendi sim kartın fakat farklı telefonun ha bu arada galeriden bir kaç foto çaldım haberin olsun" o göz kırpıp arabayı çalıştırırken bende hemen hesaplarıma girdim. Instagramdan dünya kadar bildirim gelmişti, isteklere girdiğimde berbat isimlerde ki insanların istek attığını gördüm. Arkadaşlar kısmında ise Uygar.K.AKYOL yani Uygar kendini eklemiş olmalıydı. Kişilere baktığımda 🎀KOCAM🎀 diye kayıtlı birini gördüm. Tahmin ettiğim kişiydi galiba ama işimi güvenceye almak için ara tuşuna bastım. Birden Uygarın telefonu çalınca tahminim tutmuştu. Telefonuna baktığımda beni kaydediş şekli şımarmamı sağlamıştı. HATUNUM Uygar bana bakarken ben ona bakıyordum. Lan gerizekalılar yola baksanıza Şaziye romantizmin ağzına ettin Ölürsen bu it yüzüne öleceksin mal OK Şaziye Ok
Şaziye ile konuşmayı kestiğimde zaten Uygar da yola bakıyordu, birden bir restorantın önüne gelince açıkçası şaşırmıştım . O kendi inip benim kapımı açmıştı, şimdi ben bu çocuğa yavaştan düşüyordum fakat bu adam çocuk değildi ADAM. Bazen odundu hemde dağ ayısıydı fakat bazen kibarlıkları tutuyordu.
🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷 Selammmm Öncelikle yakınlaşmayı nasıl buldunuz? Ben ilkten böyle bir şekilde olmasını uygun buldum. Oyda ve yorumlarda fikirlerinizi belirtebilirisiniz.🤩 Yazım yanlışlarım için şimdiden özür dilerim😿 Sizleri seviyorum sağlıcakla kalın😽💋
|
0% |