🎀

Gözlerimi korku ile açarken herşey rüyaymış diye kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

Hayır arkadaş baş roller ölmez de ben niye yaralanıyordum o su aygırı için.

Komidindeki peçetelerden birine uzandım ve popomdan bile akan teri anlımdan sildim.

"Göreceğim rüyaya tüküreyim"

Ya o değilde ben burda kalalı 4 gün olmuştu ve kim bilir aslı beni kaç kere aramıştı. Hayır eli de ağır şerefsizin bir vurdu mu morartıyordu.

Çıplak ayaklarım ile direk tuvalete girdim. İnsanı ihtiyaçlarımı karşılayıp aynada kendimi sorguladım.

Bu durumu hızlı kabullenmiştim ama belki onu sevip veya alışıp kendimi bıraktırmayı isteyebilirdim onla tekrar görüşürdüm ama kendi hayatıma dönersem

Elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım, perçemlerim anlımı bir nebze kapatırken o sevmediğim sivilceyi de kapatmıştı.

Küçük kutudan çilekli bir koku alıp gelişi güzel sıktım, daha sonrasında dişlerimi fırçalayıp tuvaletten çıktım.

Kimse kusura bakmasın hiçbir şey düzenimi etkileyemezdi.

Ha kıyafetlerimi bugün gelecekti, günlük mavi bir elbise giyip tırnaklarımı kestim.

Daha sonrasında Selenin bana verdiği bebe mavisi ojemi sürdüm.

Ben asagi indiğimde oje çoktan kurumuştu.

Uzay beni görünce hemen seslenmişti ve tabiki bu diğerlerinin de beni görmesini sağlamıştı.

"Tünaydın Mira hanım ahahahha, neyse gel bizde yapamadığımız kahvaltıyı yapıyorduk."

Uzayın birden ayağını tutup inlemesi ile Selen bana göz kırpmıştı, ben onun yanında yerimi alırken direk menemene saldırmıştım.

"Miracım seni severim ama menemen benim " demişti Uzay.

"Yooo bak bitirdim bile " ağzıma son menemen bulalı ekmeğimi de atınca Uzay yakınmaya başlamıştı.

Selen birden telefonunu ve el hoparlörünü almıştı, birden ağlamasın gelin şarkısı çalınca ben kahkaha atmaya başlamıştım.

"Ağlamasın gelin göz yaşını silin"

"Bu gecenin ecesi oğğğ"

+++++++++

Su an yere oturmuş Selen ile 100. Kaçma planı kuruyorduk, şey Uzay bizi bodruma depoya kilitlemişti ve son ses ağlamasın gelin açmıştı.

Kulağımın durumu berbattı çünkü hoparlör tavandaydı ve tam kulağıma hizalıydı.

Şerefsiz camda da korkuluklar vardı geçemiyorduk.

Birden kapının açılması ile yemek görmüş ayı gibi çıkışa koştum, tabiki Selen elimi tutmuş beni sürüklüyordu tam çıkışa gelmişken kafama gelen topla yere düşmem bir oldu.

"Abla kusura bakma yanlisikla oldu" dedi esmer bir çocuk.

"Selen galiba kafam yarıldı o ne biçim top" dedim

çocuk utanarak cevap vermişti; "Şey arda kafana şut çekti de ama vallaha yavaştı"

"İyi ki yavaş atmış o Arda çünkü öyle direk ölürdüm herhalde"

"Şey abla topu alabilir miyiz"

"Selen şunlara toplarını ver yoksa ben vericem" dedim sinirle.

Yani kafam kırılmıştı kimse kusura bakmasın. Selen elimden tutup beni ayağa kaldırmıştı birlikte Uzayın arabasına yürürken Uzaya sövüyordum.

Bizi bıraktığı depoda evden uzaktı yani kaçsak bile bulamazdık evi.

Uzay şoför koltuğundayken ben arka koltuktaydım ama korkmayın boğma gibi bir niyetim yoktu çünkü eğer boğarsam ölürdü ve Uygar beni s-

Neyse onun devamını getirmeyeyim.

Yoldan buz almıştık ve şu an Selen benim kafama buz tutuyordu ben ise Selenin telefonundan güncel haberlere bakıyordum.

O kadının giydiği bikini neymiş öyle ben giymemiş zannetmiştim

Hele hele bunlar da bir çocuk doğurmuş öve öve bitirdiler çocuğu

Bu adam zaten hergun boşanıp evleniyordu.

Haberlere bakmayı kesip yolu izlemeye başladım bir yandan da annemi düşünüyordum.

Bana sürekli yemek (turşu reçel pekmez fındık) tarzi şeyler gönderirdi ve beni 10 kere arayıp aldın mı onu diye sorardı ve kaçırılmadan önce salatalık turşusu göndermişti.

Kim bilir kaç kere aramıştı?

Beni düşüncelerden ayiran şey eve gelmemizdi, evin zilini basmama rağmen kapı açılmamıştı.

Birden kapı açılan kapı ile şok olmuş yani zamanda öfke ile dolmuştum.

🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷

Selammm

Bölüm umarım güzeldir, yorum ve oyunuzu eksik etmeyin sizleri seviyorem😽💋