Bir mazi yarasında merhemi hayallerinde arayan adamın sabırla harmanlanmış aşk umududur EZA... "Dehr-i Har"

<><><><><><><>

Eza, Düş ve Şem'in mısralarına yorumlarıyla sahip çıkan okurlar istiyorum. Olumsuz eleştirilerde bile...

<><><><><><><>

...Laren bulunduğu odaya göz gezdirince endişe tüm bedenini ele geçirmişti. Yıllar sonra yeniden yüz göz olduğu adam geçmiş anlara nazaran daha ürkütücü idi. Tüm cesaretini toplayıp şaşkınlıkla:

"Ne demek oluyor tüm bunlar?"derken Affan ise gözlerinin karasıyla, azad etti kelimeleri:

"Izdırap verdiği kalbimi hayalleriyle gasp eden bir güzelin hikayesi var bu odada."dediğinde Laren geçmişten gelen nefretini koruyarak:

"Kendi kalbine yabancı olan biri seninkini hiç tanımaz!"diyordu. Adam ise duyduğu bu cümleye karşın sağ el işaret parmağını havada çevirmiş odayı gösterirken:

"Hâlâ anlamıyor musun?"dedi. Laren işittiği son sorudan sonra iyice ürkmüştü. Cevap veremediği soruyu bir kenara atmış, korkusunu başarıyla cemaline yansıtmıştı kadın.

Gördüğü korkuyu kadının beyaz yüzüne yakıştırmayan Affan ise ağır ağır geldi. Hasreti olduğu çehrenin mavi gözlerine odaklanıp, kendi gözlerinden aşkı, sözlerinden arzusunu ilan ederek:

"Nefs günaha meyilli olarak yaratılmıştır. Benimde günahım sensin RÜYA KIZ." demişti. Laren içinde atan ürkek yüreğine inat, kararlı sözcükleri hürriyetine salıp:

"Günahların sonu cehennemdir Affan!"dediğinde adam dudağını sola kıvırıp tatlı bir tebessüm kondurduğu karizmatik suratı, kıstığı karalarla:

"Bana zaten cehennem diyorlar, ateşle korkutamazsın!"dedi...

<><><><><><><>

(Evet arkadaşlar 2.tanıtım bölümü emrinize amade. Desteklerinizi bekliyorum. Aksi takdirde tüm kitaplarımda bölümler geç gelecektir. İlk bölüme kadar kalın sağlıcakla.)