Çağatay'ın sesiyle irkildim. Başım onun omuzundaydı. Ne olduğunu anlamadan kafamdaki kulaklığı çekip çıkardı. Bende kafamı kaldırıp ona baktım. Biraz sert bir şekilde "Ne yapıyorsun?" dedim. "Yol boyunca omzunda uyudun ve okula geldik prenses hanım" dedi. Dalga geçerek söylediği için gıcık oldum ve bende "Omzun çürümediği sürece sıkıntı yok" dedim. Kolumdan tutup ayağa kalktı ve "Belkide omzum çürümüştür" dedi ve tuttuğu kolumu çekerek benide ayağa kaldırmaya çalıştı. Çalıştı diyorum çünkü kalkarken dengemi kaybedip yere düşüyordum ve beni belimden yakaladı. Beni belimden yakaladığı için biraz utanmıştım ama ona belli etmemeye çalıştım fakat başaramamış olmalıyım çünkü bana bakarak sırıtıyordu. Dengemi sağladığımda "Seninle uğraşamam zaten uykum var diyerek onun elimden kuluklığımı alıp okul servisindin indim.

Çağatay Demir'in anlatımıyla

Normalde insanların omzuma yaslanıp uyumasını sevmezdim ama Sare yapınca nedense tepki vermemiştim hatta hoşuma bile gitmişti. Onu belinden yakaladığım an kızarışı o kadar komikti ki sırıtamadan edemedim. Ona karşı neden böyle davrandığımı bende anlamıyordum. Ela gözleri ile bana bakınca içimde ona karşı bir his oluşuyordu ve bu his onu belinden yakaydığım an fazlasıyla büyümüştü ama ben bu hissin ne hissi olduğunu hala bulumamıştım. Onun arkasından benden okul servisinden indim ve okul binasına doğru arkasından yürüdüm. Arkasından sınıfa girdim. o duvar kenarında ben cam kenarında oturuyorum. Çantamı sırama bıraktın ve onu düşünmemeye çalışarak lavaboya gitmek için sınıftan çıktım...

Sare Ay'ın anlatımıyla

Çağatay arkamdan sınıfa girdikten sonra çantasını sırasına bıraktı ve sınıftan çıktı. Bende sırama oturdum ve biraz instagramda gezmeye başladım. Kulakığımda Sezen Aksu-Biliyorsun çalıyordu. Aradan bir dakika bile geçmeden sınıfa biri girdi... Doğaç... Hemen kuluklığımı çıkardım, ayağa kalktım ve onu sınıftan çıkartmak için kapıya doğru yürüdüm. Ben yürürken o da yürüdü ve beni geri ittirerek duvara yapışmamı sağladı. Yapışma diyorum çünkü tam olarak yapıştım. Ona "Ne yapı-" diye bağırabildim çünkü bir eliyle ağzımı diğer eliyle ellerimi tuttu. Bana "Benimsin kızım benimsin" diye bağırdı. Psikopata hiçbir şey yapamıyordum. Ona tekme atmaya çalıştım ama yapamadım. beni bu güne kadar ondan hep Deniz korumuştu çünkü aramızda en güçlü oydu. "O yanındaki kimdi" diye bağırdı ve o an o kadar sinirlendimki yine ona tekme atmaya çalıştım ama o sırada o bana diziyle vurdu. Hem canım acıyor hemde bu çocuğu nerden buldum diye düşündüm ve gözlerim dolmaya başladı. Tam elini çekip zorla duduğımı öpecekken kapı açıldı ve o geldi... Çağatay...

Çağatay Demir'in anlatımıyla

Sınıfın kapısını açtığım an geçirdiğim şokun yanında niye olduğunu anlamasamda öfke vardı. Hemen Sare'nin yanına koştum ve o herifi yakasından tuttum. "Ne yapıyorsun lan sen" diye bağırdım. Sare'yi zorla tuttuğunu anlamıştım çünkü onun ellerini zorla tuttuğu belli olacak şekilde tutuyor ve Sare'nin ağzını elleri ile kapatmıştı. Bana hiçbirşey söylemeden Sare'ye dönerek "Seninle görüşeceğiz" diyerek bağırdı ve sınıftan çıktı. Sare o anda yere çökerek ağlamaya hemen onun yanına gittim ve kollarımı ona sardım. O da bana sarıldı ve bir süre o ağladı ben bekledim. En sonunda başını kaldırdı...

Sare Ay'ın anlatımıyla

Ona Doğaç ile ilgili herşeyi anlattım... Beni güldürmek için bana "Sanırım artık senin korucu meleğinim" diyerek dalga geçti. Tam o sırada Umay ve Ege sınıfa girdi ve bizi o halde görünce kapının önünde birbirleriyle fısıldaşarak konuşmaya başladılar ve bende konunun ne olduğunu bildiğim için Çağatay'a beni dinlediği ve kurtardığı için teşekkür ettim ve bizim salakların yanına gittim...