Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Sen kimsin?

@3lifnurr

Yine o ses... O alarm... Sanırım uyanmak zorundayım... ALLAH'IM NEDEN BEN!

-Saareeeee

Alarm uykumda çalmıyormuş... İçeriden annem sesleniyor. "Uyandım tamam" diye ona seslendim. Göz kapaklarımı kaldırmak için fazlasıyla güç harcamam gerekti. Bence uyanırken göz kapaklarımı kaldırırkende güç harcadığımız için bunun sayesinde kilo veriyoruzdur belkide. Neyse sabah sabah yine saçmaladım.

İlk iki ders matematik... ALLAH'IM YİNE BEN! Neyse ki matematik hocamız dersi birazda olsa keyifli işliyor. Umarım yine tenefüste Doğaç gelip beni rahatsız etmeye çalışmaz. Bu arada sınıfa yeni bir çocuk geldi. Adı sanırım Çağataydı. Çok garip birine benziyor. Neyse, bugün matematikden sonraki dersimiz beden eğitimi. Beden eğitiminde genelde voleybol oynayan tarafdanım. Arada bir sınıfta kalıp uyuduğumda oluyor. Sanırım bugünde uyuyacağım.

Üstüme mavi okul formamı ve altımada siyah bir eşofman giydim. Okul formam kısa kollu olduğu için içine beyaz bir badi giydim. Saçlarımı yukarıdan bir at kuyruğu yaptım ve ayağımı komodine çarptım... YİNE BEN! Ayağımın acısıyla zıplarken annem odaya girdi ve bana uzaylıymışım gibi baktı. Bu arada geçen bölüm annemi anlatmamamın nedeni anlatılacak çok bir huyu yok. İlkokul sınıf öğretmeni ve şuanda 3. sınıfları okutuyor. Normal anne diyebileceğim bir anne. Ama yemek konusunda kimse onun eline su dökemez.

Babam ben küçük yaştayken vefat etmiş ama abim bana hem baba hemde abi oldu. Onu tanımak isterdim ama nasip olmadı.

Gelelim günümüze. Anneme "Ayağımı çarptım" diyerek mutfağa gittim ve ilaçlarımı içtim. İlaçlarımı içmemin nedeni kanımın eksik ve B12'min eksik olması. Genelde kahvaltı etmeden evden çıkardım ve bugünde yapmayacaktım. Anneme "ben çıkıyorum" diye seslendim ve evden çıktım. Hemen gelen okul servisine bindim. Her zamanki gibi en arkaya oturarak kulaklıklarımı taktım. Tam müzik açıldığı sırada yanıma biri oturdu. Yüzüne baktığım an tanıdım. Bu sınıfımıza yeni gelen Çağatay'dan başkası değildi.

 

Çağatay Demir'in anlatımıyla

Okul servisime bindim ve arkalara doğru ilerledim. Yeni sınıfımdan olduğunu hatırladığım bir kızın yanına oturdum. Bana döndü ve kulaklığını çıkardı. İzinsiz oturduğum için uyaracağını sanmıştım ama o "Çağatay'dı değil mi? Sare ben" diyerek elini uzattı. Bende elimi uzattım ve "Evet, memnun oldum. İzinsiz oturduğum için özür dilerim." dedim. Gözleri çok güzeldi, içine baktıkça kayboluyor gibiydim. Sonra kendi kendime içimden 'kendine gel Çağatay' diye geçirdim. "Sorun değil diyerek" elini çekti. O an nedense elini bırakmak istemedim. Neden böyle davrandığımı anlamıyordum.

 

Sare Ay'ın anlatımıyla

Elimi çekerken sanki bir kuvvet beni çekmemem için zorluyordu. Üzerinde mavi okul formamız ve altında siyah bir eşofman vardı. Açıkçası bu havada böyle üşümüyormu diye merak ettim çünkü forması kısa kolluydu. Benimkide kısa kolluydu ama ben altıma beyaz bir badi giymiştim. Bende içimde kalmasın diyerek "Bu havada böyle üşümüyor musun?" diye sordum. O sırada onu inceliyordum. Siyah saçlı mavi gözlü ve Deniz kadar olmasada bayağı kaslıydı. Gülerek "Ben alışkınım, hatta senin yerinde olsaydım herhalde tamamen terden oluşuyordum" dedi. Bende onunla güldüm. Gülüşü çok güzeldi. 'Ben neden bunları düşünüyorum' diyerek kendime kızdım. sonra kulaklığımı takarak cama döndüm ve dışarıyı izlemeye başladım. Dinlediğim şarkı Sertab Erener-Mecbursun'du...

 

Loading...
0%