Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Bölüm 2 Campus

@3zgiaslan

Komşumdan bizimkilere bahsetmelimiydim emin değildim.

Naz ve gizeme çaktırmamam lazımdı, yoksa çocuğun bana olan ilgilerini fark ettikleri anda onun peşinden ayrılmazlar ve elde etmenin bir yolunu bulurlardı.

Hiç gerek yoktu bu duruma. En iyisi ne bizim gruptaki erkeklere nede kızlara bahsetmeliydim.

Mutfağın üzerindeki boş tabakları görünce fazlasıyla yemek yediğimin farkına vardım, ve ben kilo almak istemiyordum.

Midem bulanmaya başlamıştı, sanırım psikolojik olarak. Fazla yemek yediğimi hissettiğim an artık kusmaya başlıyordum.

Yine öyle hissettiğim için hızlıca koşarak tuvalete girdim, ve kusmaya başladım içimde ne var ne yok çıktı.

Midem bu gidişle fazlasıyla bulanmaya başlasada umursamayıp aynın karşısına geçtim.

Çünkü yemek yedikten sonra kusmam işime geliyordu kendimi alıştırmıştım, o yüzden ne zaman fazla yemek yesem direkt kusuyordum.

Neden mi bunu kendime yapıyordum, tonlarca yemek yiyip kilo almayan insanlara çok özenirdim.

Zayıflık ise benim için her şey demekti. Bir kaç kilo aldım mı deliriyordum, yine o eski halime dönmek istemiyordum, ben bu halde olabilmek için ne savaşlar verdim.

Artık eskisi gibi asla kendimi kaybetmeyecektim.

Kusmamdan dolayı betim benzim atmıştı.

Sağlığım açısından hiç iyi değildi kusmak, ama yapacak bir şey yoktu. Aynanın karşısına geçtiğimde karşımda bir zavallı gördüm.

Kilo almamak için sürekli kusan bir zavallı hatta.

Kustuğum için beyaz olan tenimin daha çok açıldığını fark ettim.

Tıpkı bir ruh gibiydim.

Ölü bir ruh 

Bu düşünceleri kafamdan kovalayıp suyu açarak yüzümü yıkadım.

Ağzımı çalkalayıp dişlerimide fırçalayarak tuvalletten ayrıldım.

Kendimi daha dinç hissediyordum şimdi.

Odama doğru ilerledim akşam olmak üzereydi ve campus'e gidecektik hazırlanmam lazımdı.


Dolabımın kapaklarını açtığımda yatağıma oturdum ve ne giysem diye düşünmeye başladım.

Dolabımda gözüme çarpan siyah içinde dikeyleme beyaz ve süs amaçlı ortalarında kemer olan eteği seçtim.

Altımdaki pijamayı hızla çıkarıp eteğimi giydim.

Üzerimdeki atletide çıkarınca sütyenim kaldı üzerimde.

Kilo vermiştim ama göğüslerimden hiç birşey kaybetmemiştim anlaşılan, hala fazlasıyla dolgun ve büyüktü.

Ve Baran'ın bana hediyesi olan kolyeyi,çekmecemden çıkarıp takma kararı aldım.


Sütyenimin üzerinede kısa deri ceketimide giydim.

Aynadan kombinime baktım fena durmuyordum.

Zaten bizimkilerle çıkıyordum, abartmaya gerek yoktu.

Aynanın karşısına geçip önce kumral belime uzanan saçlarımı yavaş ve özenle taradım.

Saçlarımı çok seviyordum, Baran'da severdi sürekli saçlarımı okşardı, bu çok hoşuma gidiyordu bende tıpkı bir kedi gibi kollarına kıvrılırdım ve sanırım yan komşum da saçlarımı sevmeye başlamıştı.

Sürekli aklım yan komşuma kaysada çok düşünmemeye çalıştım.

Ondan etkilenmedin

Ondan etkilenmedin

Ondan etkilenmedin

Saçlarımı düzleştici ile lüle lüle yapmaya başladım.

Köpek gibi etkilendim işte, hatta etkilenmek yanında az bile kalırdı.

Of niye düşünmeye başladım ben bu adamı.

Baran Baran Baran 

Baran'ı özledim 

Aynen evet Baran'ı özlemiştim


Saçlarımlada işim bitince makyaj yaparken telefonumu elime alıp sosyal medyada dolanmaya başladım.

Evet Baran hala ne arayıp ne sormuştu sinirlerim bozulmaya başlıyordu.

Mesajlar vardı yarısı tanımadığım, yarısında bizimkilerden gelen mesajdı yine boştu.

Telefonumu masanın üzerine bırakıp makyajımı devam ettirdim. Mükemmel bir aylaynır çektikten sonra en son rujumu sürmeye başladım. Dudak kremimi kullanmaya başladığımdan beri dolgun dudaklarım artık hasar görmüyordu üstelik daha da yumuşak olmuştu.

Ellerim dudaklarımın üzerinde durunca, aklıma o geliyordu, dudaklarımı yalayışı, düşününce bile heyecan yapmaya başlamıştım.

Birşey yere düşünce daldığım yerden bakışlarımı çekip yere baktım. Rujumu düşürmüştüm. Onu düşününce bile elim ayağım bir birine dolanıyordu özellikle o yakınlaşmamız çıkmıyordu aklımdan kahretsin ki çıkmıyordu.

Ne yapacaktım ben böyle.

Hiç kaptırmamam gereken bir adama kendimi kaptırmaya başlamıştım tıpkı bir salak gibi.


Aşık olmak istemiyordum hem benim, zaten aşık olduğum birisi vardı.

O sadece takılmalık bir adam işim olmamalıydı.

Bu kadar büyütmemin bir anlamı yoktu.

Diğerlerinden hiçbir farkı yok Asena.

Diğerleriyle nasıl takıldıysan onunlada öyle takıl.

Ona aşık olmayacağını ondan etkilenmeyeceğini kendine kanıtla.

Telefonumdan bildirim gelince dikkatim otomatikmen dikkatim dağıldı. Telefonumu elime alıp bildirime baktım, bizimkilerden di gelmişlerdi.

Makyajımda tamamlanınca kusursuz gözüktüğümün fark ettim.

Kilo almadığım için keyfim fazlasıyla yerindeydi bebek gibi duruyordum.

Daha fazla vakit kaybetmeden hızlıca kombinimin altına uygun ayakkabı bulup çıktım.


Karşı komşumun kapısının yanından geçecekken konuşma seslerinin geldiğini fark ettim merak etmeye başlamıştım,

ama dinlememeliydim o kapıyı 

ister sitemsiz adımlarım yavaşlarken, merakıma yenik düşüp saygısızca kapısının önünde dinlemeye başladım.

Komşumun kahka sesinin ardından konuştuğunu duydum. Sinir damarlarıma işlemeye başlamıştı bile.

"Saçmalamasak mı yavrum kimseyle bir işim yok, bıraktım o işleri ben"

Bu konuşmayı duyar duymaz içimi bir hüzün kapladı. Devamını dinlemek istemeyip kapının yanından ayrılarak yavaşça basamakları inmeye başladım. İçimde kırılan şey neydi, elbette biliyordum çapkın bir çocuk olduğunu beni üzeceğinin de farkındayım.

Ona aşık olmamam gerektiğinin de farkındayım ama içimde kırılan şey neydi böyle. Canımı yakan?

Saçmalıyordum işte bananeydiki oda takıldığım eğlendiğim adamlardan biriydi, ne diye yüzümü düşürüyordum. Zorla gülümsemeye çalışıp apartmandan çıktım.


Koray bizimkileri Ranch Rover arabasıyla almıştı.

Koray şöför koltuğunda oturmuştu, yanında ise gizem , arka koltukta emirhan ve naz vardı, Yusuf yüksek ihtimal yine motoruyla gelecekti.

Şerefsiz Yusuf ya beni normalde o hep alır şimdi niye almadıki?

Korayın beni görünce buralar alev aldı alev diyorum beni dinlemiyorsunuzz demesi bile keyfimi yerine getirmemişti.

Gizeme bakarak "arkaya geç " dedim.

Gizem oflayarak arkaya geçince sağ koltuğa ben oturdum. Arka koltuk pek benlik değildi iyi hissettirmiyordu.

Emniyet kemerimi takınca yola odaklanmaya başladım. Gruba bir sessizlik hakim olurken arkadan emirhanın "Asena bir şey mi oldu iyimisin" dediğini duydum.

"Yok bir şey sadece Baran'a sinirleniyorum"

Naz'ın arkadan " ne olduki Baran'la " diye sorduğunu duysamda duymamazlıktan gelip Koray'a "e hadi ne bekliyoruz canım sürsene şu arabayı" dedim

"hayhay hanım efendi zevkle"

Hava kararmıştı, arabanın camlarını açıp dirseklerimi yasladım.

Arkadakiler neşeyle gülüp konuşmaya devam ederken benim aklım hala o adamdaydı.

Cidden sinirleniyordum madem bir sevdiği vardı neden benimle ilgileniyordu neden benimle tensel birşey yaşamak istiyordu.

Arabada gökyüzünü tutamam şarkısı çalmaya başlamıştı, o kadar derin düşüncelere dalmışım ki onu bile duymamıştım.


Yanlız benide değil kendini de kandırmışsın

Kırgınım sana ben 

üstelik bu ana dek hiç kırılmadığım gibi


Bu saatten sonra ama bende öyle yapacaktım hiç birşeyin moralimi bozmasına izin vermeyecektim.

Ona bana davrandığı gibi yapıp sonra bi sike saymayacaktım.

Diğerleriyle yaptığım gibi takılıp geçecektim.

Bi anlam yüklemem saçmaydı zaten en başından beri.

Bu aptal kalbime ne oluyordu zaten onuda anlamış değildim.

Bu zamana kadar Baran'dan başkasına atmıyordu böyle, şimdi ne diye o adamın yanında kuduruyor bu kalp.


Sözlerini tutamam 

Hayalleri çalanlar var 

Bu vazgeçişlerin suçlusu onlar


Şarkı bitince bizde campus'e varmıştık.

Naz ve gizemler kahkahalara boğulmuştu, yine emirhan saçmalamaya başlamıştı anlaşılan.

Yusuf'un motosikletini görünce geldiğini anlamıştım.

Koray'ın " aha Yusuf gelmiş lan, bende bizi ekti sanmıştım"

"Yusufum senin gibi mi şerefsiz, o verdiği sözlerden dönmez"

Arkadan emirhanın "hemende savun yusufunu asla laf ettirtme, Yusuf'ta böyle Asena konusu bi geçsin hemen atlıyor, asla laf ettirmiyor, sanane aslanım sen niye böyle savunuyorsun diyeceğim aramız bozulacak diyemiyorum, görende dicek sevgililer bu kadar sahipleniyor "

Naz'ın Gülerek "klasik Asena işte"

Gizemin "offf hadiii şu boş muhabbeti bi bırakında geçelim içeriii, delicene sarhoş olup dans etmek istiyorummm"

Hepimiz gizeme hak verince içeriye doğru adımladık.


Şöyle bir etrafı süzmeye başladığımda gözüme ilk olarak yusufum çarptı.

Göz göze geldik. 

Bar taburesinde havalı bir şekilde şarap içiyordu.

Beni görünce içten bir şekilde gülümseye başladı, işte kimseye böyle gülümsemeyip sadece bana özel böyle gülümsemesi çok farklı hissettiriyordu, gerçekten çok seviyordum, dünya bir yana yusufum bir yana.

Bizimkileri bırakıp hızlı adımlarımla yanına doğru ilerledim, arkadan Korayın bana seslenmesini duysamda duymamazlıktan geldim, taaki nazın arkadan duymayacağımı sanıp "aman bırakın şunu Yusuf'u görünce bizi satıyor hemen" demesiyle adımlamayı bırakıp arkama doğru döndüm,

bakışlarım ok gibi gözlerine kilitlenice bakışlarını kaçırdı.

Hesap sorarcasına göz kırparak sesimi yükseltip "Naz ne dedin, ben duyamadım tekrar söyle bi sen" dedim.

Yeniden. gözlerini kaçırınca araya emirhan girdi

" yok bişey kanzi konuşuyor öyle boş boş" deyince

Naz'ın bakışları anında ona döndü, sinirlensede sonradan yüzüne yalandan bi gülümseme ekledi "aynen öyle" dedi.

Bakışlarımı salak nazdan çekip önüme döndüm yusufumun yanına.


Zaten Yusuf'um hala beni izliyordu.

Adeta koşarak yanına adımladım, oda bar taburesinden ayağa kalkıp kollarını bana açtı, koşarak gittim ve sarıldımm ona.

Hemde sımsıkı, 

"Yavaş sarıl kızım yavaş ,öldürceksin adamı" dediğinde gülerek

"Sen ayı gibisin sana bir şey olmaz, ayısın ama benim koca ayım "

ikimizinde yüzünde otomatik bir gülümseme oluşmuştu.

İşte huzur buydu. 

Çok seviyordum yusufumu hemde herşeyden daha çok, o benim ailemdi.

boyu çok uzun olduğu için ayak parmaklarımdan yükselip yanağına sulu bir öpücük kondurdum bilerek.

"Iyyy Asena çirkinleşme hemen" diyerek yanağındaki ruju silmeye çalıştı.

Ama biliyordum içten içe hoşuna gidiyordu o yüzden gülerek " yok yok sen hakketin, beni almaya gelmedin ya oh olsun sana , hatta dur diğer yanağını getir orayıda öpücem"

Boyum yetmiyordu ama diğer yanağınada uzanmaya çalışınca elini kafamın üstünü koyup beni geriletti,

"Şşt kızım sende tüm karizmayı bozdun ama"

"Sen o yanağındaki rujlu öpücükle bile buradaki erkeklere taş çıkartırsın dağ ayım"

Dediğim şey hoşuna gitmeye başlayınca elini omzuma atıp beni birden kendine çekti ve başımın üzerinden öptü.

"Sen benim başıma belasın kızım, biz ne yapacağız seninle ,hem sen benim kısmetlerimide kapatıyorsun, en sonunda sana kalıcam bak" dedi koca elleriyle saçlarımı karıştırarak.

Boyu o kadar çok uzunduki kafamı kaldırıp ona baktığımda saçlarım yüzüme geldiği için "Of saçlarımı bozdun çocuk geri bas bi ya" dediğimde oda gülüp

"İşte benim kızım" diyerek kolunu çekti omzumdan.

Bende saçlarımı düzelttim

"Hadi bizimkilerin yanına gidelim sonra söyleniyorlar"

"Kim söyleniyormuş ya söyle bana döveyim onları"

Dediğinde güldüm.


Adımlarımız bizimkilerin olduğu masaya doğru ilerlerken, ense tarafına doğru yaptığı şimşek dövmesi dikkatimi çekti, benimde aynı dövmem sağ göğsümde vardı ve bunu biliyordu.

"Sen iyice kopyacı bir çocuk olmaya başladın, hem hareketlerimi kopyalamaya başladın hemde dövmemin aynısını yaptırmışsın, hadi itiraf et yoksa gizli hayranım mısın?" Diyerekten dalga geçince eliyle dövmesinin üzerini kapattı sonrada gülerek "tüh be nerden patlak verdik"

"ama tek bir yanlışın var keşke sadece gizliden hayranın olsam gülüm"

İşte bende böyle bir cevap beklediğimden öyle bi kahkaha patlattım ki , oda otomatikmen gülmeye başlayınca masadaki tüm gözler bize döndü.


Naz'ın "Baya neşeliyiz bakıyorum, buraya gelmeden önce moralin pek bi bozuktu, noldu da bu kadar keyiflendin bitanem"

Bu kız şu sıralar çok boş yapmaya başlamıştı.

Koray'ın çaprazımızda deli gibi dans eden kızla sürekli kesiştiğini fark edince, tekila şişemden bir yudum alıp gülerek

"vayyy kardeşim yine ekmeğindesin bakıyorum" dedim.

O sırada Yusuf'la yan yana oturunca Yusuf elini yine omzuma attı.

Bende bacak bacak üstüne attım ve zaten kısa olan eteğim git gide üste çıkmaya başladı.

Koray yavaştan sarhoş olmaya başlamıştı bile. Ve bi anda masanın üzerine çıktı, üzerindeki tişörtü bir çırpıda çıkarıp elinde sallamaya başlayınca kaslı vücudu otomatikmen gözler önüne serildi. Masadakiler bende dahil Koray'ın hem havalı hemde bir o kadar da komik hareketlerine kahkaha atmaya başladık.

Gizem ve emirhan ortalıklardan kaybolmuştu yine.

Köşelerde bi yerde şeker alıyorlardır kesin.

40 kez söyledim ama kendileri bilir.

Yusuf dışında kimsenin annesi babası değildim bir kez söylerdim iki kez söylerdim üçüncüsünde kendi bilirdi.

Yusufum içse ağzına sıçardım ama.


Masada ben Yusuf Koray Naz kalmıştık.

Yusuf sinirle Koray'a 

"geç masana düzgün otur ,bir yerlerini kırmayayım yoksa" dedi

Koray gülerek "ups Sinirlenme bu kadar asabi çocuğummm " ağzını gevşeterek söyleyince yine gülmeye başladım.

Yusuf sinirlenmeye başlayınca "lan- "

"Tamam tamam kızma aslanım birşey demedim , Asena bigün çalıcam çocuğunu haberin olsun"

" Neee aslaaaa " diyerek hızla yusufuma sarıldım.

"Biliyordum en başından çocuğumda güzünün olduğunu, gözün çıksın inşallah" Yusuf gülmeye başladı.

Arkadan Koray'ın " Vayyy asabi çocuğumuza ne oldu-" derken Naz'ın derinden oflaması masadaki bakışları ona döndürdü.

Koray kaslı vücudunu dans eden kızlarada gösterdiğine göre yavaşça eski yerine geçti. Naz'ın yanına.


Naz "şişe çevirmece oynayalım mı " dedi. Bu fikir aklıma yatarken,

Masadaki tekila şişesini bir anda alıp tek hamlede hızla yarılarken, Yusuf'un tek hamlede şişeyi elimden alıp "yavaş gel" demesiyle tekila suyu dudağımın kenarından çeneme doğru kaydı.

Sinirlendim, ben oyunu oynayabilmek için tekilayı yarılıyorum oda gelsin bozsun.

"Ya Of eşşek misin Yusuf pat diye niye elimden çekip alıyorsun" diye söylendim.

Yusuf'un bakışları çenemden boynuma gidince, yutkunarak bakışlarını kaçırdı.

Elindeki şişeyi oda dikmeye başladı ve o dikince şişede bir kaç yudumluk birşey kalmıştı.

Çünkü o bir dev adamdı.!


Naz "bu kadar kişiyle oyunun zevki çıkmaz iki kız iki erkek almalıyız" dedi.

Koray"ondan kolay ne var yavrum, bekle beni iki dakika " deyip yerinden kalktı.

Altında sadece pantolonu vardı ve üstü çıplaktı. Fazlasıyla havalı duruyordu şuan.

Tanımasam ben bile düşebilirdim ama tanıdığım için ,gülüp geçiyorum sadece.

Koray saçını başını düzelttikten sonra delicesine dans eden kızların yanına doğru gitmeye başladı. O kesiştiği kızla arkadaşını çağıracaktı masaya.

Kızların yanına varınca flörtöz gülümsemesiyle birşeyler konuşmaya başladılar, eli Sarışın kızın saçlarına gittiğinde oynamaya başladı.

Bu çocuk işini biliyordu.

Dans eden kızlardan biri bizim masaya baktığında, Yusuf'la kesiştiler.

Önüme döndüm.


Naz'ın " geriye iki erkek kaldı o işte bende " dedi bakışları etrafı süzerken bir yere büyülenmişcesine kilitli kaldı "hatta waaaaaaoow waaooww hatta birincişi şu mekana gelen esmer bomba olmalı " dediğinde böyle hayranlıkla gösterdiği kişiyi merak edip arkama giriş tarafına doğru baktığımda, kaskatı kesildim yakışıklılığı karşısında.

Bu nasıl bir karizmaydı böyle.

Altında siyah kargo pantolonu , üstüne siyah dar tişörtü künyesiyle beraber üzerinde ise deri ceketi vardı.

Saçı ise bu sefer düzenliydi özen vermiş gibiydi.

Bu benim yan komşumdu karşısında dilim tutulduğu.

Heycanlandığım.

Yanında bir erkek daha vardı.


Oda etrafı süzerken bakışları benimle kesişti.

Başımı çevirip hemen önüme döndüm.

Daha fazla bakmamalıydım Naz ve yusufum anlamamalıydı diyecektim ama geç kalmıştım çünkü yusuf sadece kilitlenmiş bir şekilde bana bakıyordu. Göz kırpıp hesap sorarcasına "ne iş dedi"

Müzik sesi o kadar yüksektiki zor anlamıştım.

Kalbim bedenimi delip geçecek kadar hızlı atmaya başladığında ne yapacağımı bilmiyordum.

Yutkundum.


Naz'ın arkadan "tamamdır bu işte oldu sayın iki dakikaya geliyorum "dediğini duydum, ama ilgilenmedim.

Kendimi belli etmemem lazımdı.

Öksürdüm ve Yusuf'a baktığımda onun zaten bana haddinden fazla baktığını fark ettim bunu yok sayarak, "burası çok sıcak olmaya başlamadımı dedim" oda gözlerini kısmış bir şekilde " yok" dedi.

Sanki ona bir soru sormamış gibi önüme dönüp üzerimdeki ceketi çıkardım.

Sütyenle kaldım.

Yusuf birşey demedi sadece bana bakmamak için kafasını çevirdi, ve o anda masaya endamına karizmasına öldüğüm yan komşum birde arkadaşı geldi. Ardından Koray yanında iki kızla gelmişti.


Nazın yüzünde Zafer gülüşü vardı.

Masa küçük olduğu için iki koltuk daha çektiler. Yakışıklı komşum dışında herkese bakıyordum ve bu onun dikkatinden kaçmamıştı.

Koray masadaki herkesle tanıştıktan sonra kızlarla Yusuf'u tanıştırıyordu, hatta kızların adını bile söylemişti ama benim duyduğum falan yoktu.

Çünkü dinlemiyordum onları ,odağım dikkatim sadece bir kişideydi.

Ona bakmasamda aklım adının Aytaç olduğunu öğrendiğim yan komşumdaydı.

Ne diye kilitlenmiş bir şekilde bana bakıyordu ki

Umarım o geceden bahsetmezdi aramızda geçenlerden.

Eğer bahsederse büyük fiyasko verirdim.


Naz'ın açık bir şekilde yürümesine karşılık vermiyordu bu içten içe hoşuma giderken bakışlarına karşılık vermekten kaçınıyordum.

Yan gözle bakıyordum oda meraktan hala beni izliyor mu diye.

Ama o Naz'a hala bana kilitlenmiş bir şekilde cevap veriyordu.

Böyle yapmamalıydı ama Naz herşeyi anlayacaktı yada şüphelenecekti.

Çünkü akıllı kızdı.

En sonda ondan kaçmaktan vazgeçip, bakışlarım onu bulduğunda yeniden kesiştik

Bunu farkeden Naz ilgilenmeyip bu seferde Aytaç'ın yanındaki arkadaşına yürümeye başladı.

Aytaç'ın yüzünde bir sırıtma varken bana bakarak "siz" dedi ona bakmaya devam ederken "sizinle tanışmadık adınız neydi" dedi.

Oynuyordu benimle tam anlamıyla şerefsizdi.

Ama böylesi benimde işime gelirdi.

"Adım Asena sizinde Aytaç'tı heralde"

Onu dinlememe şaşırmış olan Aytaç yüzündeki sırıtma gülümseye döndüğünde "bizimle ilgilenmediğin için dinlemiyordun sanıyordum " dedi bakışlarını asla gözlerimden çekmiyordu,

sonrasında bakışları çenemde kalan tekila şişesinden başlayıp boynuma ordan da açık olan göğüslerime kaydı, yine yüzüne o çekici ifade gelmişti.

Sanki aklında birşey varmış gibi göğüslerimde fazla oyalınınca kışkırtıcı bir şekilde hoşuma gitmeye başladı. Bakışlarıyla bile yükselebiliyordum şaka gibi.

Ve sürekli bakışlarını kaçıran kişinin ben olması sinirlerimi bozuyordu.


Arkadan Koray'ın "hayydii bayanlar baylar tanışması aşaması bittiğine göre oyuna geçelim" dedi.

Gizem ve emirhan hala ortalıklarda yoktu.

Gerekte yoktu aslında onlara.

Koray tekila şişesine bakarak

"öncelikle hangi hayvan bitirdi şunu ,ben daha bir yudum bile içemedim." Dedi o esnada bakışlarım Yusuf'la kesişince ikimizde gülmeye başladık.

Koray Yusuf'un bitirdiğini farkedince oda gülerek " aslanım benim, yarasın tosunuma, sen içtiysen sıkıntı yok " dedi yine ağzını gevşete gevşete.

Yusuf'un gülmesi yarıda kalınca sinirlenip "bak kaşınıyorsun " dedi

Koray'da dahil masadaki herkes kahkaha atınca bakışlarım Aytaç'a döndü.

O gülmemişti yüzünde sadece sırıtma vardı ve ben ona baktığımda bakışlarımız yeniden kesişti.

Kalp atışlarım hızlandığında kafamı çevirdim yeniden.

Ne diye sabahtan beri bitek beni izliyordu ki.

Bu kadar dikkat çekmeye hiç gerek yoktu.


Koray oyunu bilmeyenlere anlatıp birde üstüne oyunda herşey dahil deyip şişeyi çevirdi.

Şişe naz ve yusufa geldi. 

Naz yusufa soruyordu.

"Yusufcum doğruluk mu cesaretlik mi hepimizin yanlız 3 doğruluk hakkı var"

"Cesaret"

"Vaayy iddialı bir giriş"

Naz bir bana bakıp birde yusufa bakınca aklından haince şeyler geçtiğini anladım, ama o benim kardeşim gibi gördüğüm insandı, o yüzden

"aklında ne varsa unut onu Naz" dedim

"Hacım ama oyun bozanlık yapmayın"

"Saçma salak şeyler yaptırmazsan oyun bozanlık yapmam, ayrıca bu oyunun sana geri dönüşü kötü olur biliyorsun değil mi?"

Naz bakışlarını kaçırıp özellikle ortalığı karıştırmak için korayın sabahtan beri kesiştiği sarışın kıza baktıktan sonra "Yusuf oyun bitene kadar ela kucağında olacak. Onunla sürekli temaslı olacaksın ve artı olarak boynunu morartacaksın."

Bakışlarım anında Koray'a döndüğünde

Ela "bana hiç fark etmez " dedi


O esnada Koray 

"Kızım kafayı mı yedin amına koyayım amacın ne senin" dedi

Aytaç ise oyundan fazla zevk alıyormuşçasına izlerken

"Altarafı bir oyun bu kadar büyütüp bir anlam yüklemeye gerek yok" dedi.

Ve masadaki tüm gözler bir anda ona döndü.

Ardından Yusuf bir anda Aytaç'a çıkışarak "sen ne biliyonda geçmişsin karşımıza konuşuyorsun yarram" dedi arsızca.

Aytaç tam cevap verecekken Yusuf'un yüzünü iki elimle avucuma alıp kendime doğru çevirdim böylece onların bakışmalarınada son verdirdim.

Yusufa fısıldayarak "altarafı bir oyun bu kadar germeye gerek yok biz buraya eğlenmeye geldik. Ayrıca sen akıllı bir adamsın, yakışıklım ne oluyor sana böyle? Onu geçtim Naz'ın istediğide bu, ortalığı karıştırmak farkında değil misin??"

Yusuf bir kaç saniye gözleri gözlerime kenetlenmişken sakinleşmiş gibiydi ve ellerini ellerimin üzerine koyup "tamam gülüm bırak" dedi ellerimi çekince masadaki herkesin bizi izlediğini gördüm.

Aytaç zaten ben Yusuf'la o kadar yakın bir şekilde konuşunca birden susmuştu.

Yüksek ihtimal aramızdaki şeyi çözmeye çalışıyordu.

Daha çok kudursundu.

Bu gecede böyle bitmeyecekti,

Ya ortalık karışacaktı , ya karışacaktı.

Çünkü Naz hiç bir şekilde rahat durmayacaktı.

Yada kader bize bir oyun oynayıp aytaçla beni birleştirecekti.

-

-

-

BÖLÜM SONU

Bölüm nasıldı?????

Aytaç ve Asena hakkında ne düşünüyorsunuz

Ve bir sonraki bölümde neler istiyorsunuz yorumlara dökülün bakalım ballarım🌼🌼💖💖💖

Loading...
0%