@71hknc
|
GİRİŞ Bir bebek sesi geldi evet sonunda doğmuştu anneyi hasteneye yetiştiremedikleri için bebek bir badem ağacının altında doğmuştu herkes sevinçliydi küçük bebeğin annesi göz yaşlarını tutamıyordu küçük bebeğe badem dedi birkaç kez badem diye seslenmişti bu küçük kız bademdi ama nereden bile bilirdikiler badem daha 2 ablası beste ise 7 yaşındayken ailelerini kaybedeceklerini ◇◇◇◇ Kahvaltımı hızla yapıyordum işten acil çağırmışlardı önemli bir şey olmalıydı kahvaltımı ettikten sonra çantamı alıp dışarı çıktım arabaya binip yola odaklandım ben bir dış mimardım dış tasarımlarda çok başarılıydım korna sesleriyle yola daha çok odaklandım her sabah istanbul trafiği beni çok zorluyordu telefondan bildirim sesi geldiğinde telefonu elime aldım Melis: acil gel toplantı başlıyacak Ben: geliyorum telofonu kapatıp koltuğa bıraktım 5 dakika içinde iş yerine ulaşmıştım arabadan eşyalarımı alıp kapıyı kilitledim toplantı salonuna girdiğimde herkes beni bekliyordu yerime geçip acil durum neyse anlatılmasını bekledim herkes sustuğunda başkan başkan "biliyorsunuz ki uzun zamandır bir proje geliştirmek istiyoruz ama hem başarılı kişilerimiz az hemde bunu yapabilecek güce sahip değiliz bizde ülkemiz olarak başarılı kişilerle birleşip İzmirde bir proje geliştirmek istiyoruz aranızdan bazı kişilere kağıt vereceğim imzalayıp odama getirsin" dedikten sonra salondan çıktı bu kağıttan banada verilmişti kağıdı imzalayıp müdürün odasına bıraktım burada birkaç işimi hallettikten sonra arabaya binip evin yolunu tuttum ◇◇◇◇ Eve geldiğimde kankam beni görüntülü aramıştı o da benim gibi Balıkesir'deki proje için gitmişti evde yalnızdım "kanka ne arıyorsun" dedi "en sevdiğim eşofmanımı bulamıyorum!" dedim sinirle etraf mahvolmuştu heryer kıyafet doluydu valizimi hazırlıyordum "kanka elinde!" diye bağırınca elime baktım gerçekten de elimdeydi "bende akıl mı bıraktın nil sayende elimdeki şeyi görmedim!" dedim valiz hazırlığımı bitirdiğimde saat iyice geç olmuştu aynanın karşısına geçip masanın üstünde ki tarağı alıp sarı saçlarımı taramaya başladım mavi gözlüydüm minik burna ve buğday tenine sahiptim saçımı taradıktan sonra örmeye başladım örgü bitince ucuna tokayı takıp ışıkları kapattım yatağıma girip kendimi uykunun kollarına bıraktım. ◇◇◇◇ Sabah erkenden kalkıp kahvaltımı etmiştim altıma mavi pantolon üstüme de beyaz tişört ve siyah ince bir hırka giydim kapının önünde duran valizimi ve çantamı alıp dışarı çıktım arabaya binip kısa bir sürede iş yerime gelmiştim herkes servise binerken melis "içimden bir ses diyor ki çok eğlenceli geçicek" dedi "içinde ki o sesi sustur çünkü iş için gidiyoruz" dedim melis göz devirerek ofladığında onu görmezden gelerek servise bindim yanım oturduğunda "selam" dedi az önce yanımda olan o değilmiş gibi "selam" dediğimde güldü " seninle uğraşamam melis " dedim "Ben seninle uğraşırım" dediğinde cama dönüp konuşmamaya karar verdim sabah çok erken uyandığım için uykum vardı ama İzmir benim doğduğum yer olduğu için heyecanlıydım uykum daha fazla gelmeye başlayınca gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım. ◇◇◇◇ Kalktığımda melis 2 saat uyuduğumu söylemişti ardından yemeğe gelmiştik yemeği yedikten sonra yine araçta yerlerimizi almıştık melis telefonda bir şeylere bakarken ben yolu izliyordum "ayy çok tatlı!" dediğinde bana doğru uzattığı telefonuna baktım kedilere karşı ilgisi vardı "tatlıymış"dedim pekte değildi çünkü gösterdiği kedi tüysüz gri bir kediydi ben cama dönerken "neyin var senin" dediğinde " yok birşeyim uykum var" dedim tamam anlamında başımı salladığında yolu izlemeye devam ettik telefonumdan bildirim sesi geldiğinde çantamdan telefonumu çıkardım nilden mesaj gelmişti Nil: yolda mısınız hala? Ben: evet yoldayız 4 saat kaldı Nil: iyi bari sen nasılsın? Ben: iyi gibi biraz uyudum ama hala yorgun hissediyorum Nil: biraz daha dinlen istersen Ben: tamam hadi baybay Nil: baybay telefonla işim bittikten sonra çantama koyup kendimi uykuya bıraktım. ◇◇◇◇ Uyandığımda İzmirdeydik otele yaklaşmıştık çantamı eşyalarımı kontrol edip elime aldım araç durduğunda valizlerimizi alıp araçtan indik otel odamızın anahtarını alıp çıktık odaya girdiğimizde melis yatağında oturup "duş alcaksan al benim telefonda bir işim var" dedi bende tamam anlamında başımı salladım valizin içinden pijamalarımı çıkardım ve banyoya girdim banyoda duş alıp giyindikten sonra melis banyoya girdi bende yatağıma girerek kendimi uykuya bıraktım. ◇◇◇◇ Sabah erkenden kalkmıştık altıma siyah Eşofman üstüme de beyaz tişört giymiştim saçımı ise sıcak olur diye toplamıştım otelde kahvaltımızı edip çıkmıştık araçta yanımda oturan bu sefer selda'ydı iyi anlaşıyorduk tatlı bir kızdı selda "çok heyecanlıyım" dedi "bende merak etmiyorum değil" dediğimde güldü araç durduğunda çantamı sırtıma takıp indim telefonumu düşürmemek için çantama koymaya karar verince çantamı sırtımdan çıkardım koymaya çalışırken sert bir şeye çarptım kafamı kaldırdıp baktığımda ela gözlü esmer kahverengi saçlı bir adam vardı "önünüze baksanıza!" dedim sinirle "Ben bakıyorum önüme ama siz bakmıyorsunuz ki bana çarptınız" dedi Bir de cevap veriyor barbar "asıl siz bana çarptınız"dedim "benden özür dileyin" dedim sertçe "sizinle uğraşamam özür dilerim" dediğinde keyiflendim "özrünüz kabul edilmedi" dedim ve gittim arkamdan mırıltılarını duyuyordum kızların yanına gittiğimde yolun kalanını yürüyerek gidecektik az önceki barbar adam tam karşımda yürüyordu araziye geldiğimizde tam ortada bir ağaç vardı Badem ağacı DEVAM EDECEK
arkadaşlar bu bölüm çok kısa sürdü ve yazım yanlışlarını umursamayın okuduğunuz için teşekürler |
0% |