Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Gıcıklaşma

@_.tongeodl

Zülfikar Çelebi'den~

 

"Komutanım nabzı yavaşlıyor, müdahalede edebileceğim malzeme yok daha fazla." Dedi Zeliha Alp Binbaşı komutanım ona dönüp konuşt. "Ne yapabilirsin daha fazlasını yap Zeliha, anlaşıldı mı?!" Sesinde rica yoktu emir vardı komutanımın. "Emredersiniz komutanım." Dedi Zeliha cevap olarak.

Hastaneye geldiğimizden beri kimse konuşmamıştı tanımadığımız ama devremiz, kardeşimiz, ablamız olan biri için buradaydık. Bizim birbirimizi tanımamıza gerek yoktu, biz birbirimizi tanımasak bile kardeştik, heppimiz aynı vatanı aynı milleti koruyorduk. Sessizliği bozan Alp komutanım oldu. "Siz karargaha geçin Sezgin Albay'ım gerekeni söyleyecektir. Heppinizi bir görevi daha başarıyla sonlandırdığınız için tebrik ediyorum." Dediğinde heppimiz bir ağızdan "Emredesizniz komutanım, sizin yönetiminizde." Dedik ilk biz selamlaşır dağılmaya başladık ama Alp komutanım bizden önce çıktı hastaneden. Bazen bu adamın ışınlanabilfiğinden şüphe ediyordum. Heppimiz bir aradayken Zeliha konuştu. " Alp komutanım nasıl aldı getirdi ama kadını, vallahide billahide yüzyılın shipi." Dedi ardından ben konuştum. " Olum her kucağımıza aldığımızla shipleniyorsak ohoo." Dedim alaycı bir şekilde. Zümrüt gözlerini bana dikti Zeliha " Siz çok fazla kişi aldınız sanırım kucağınıza sanırım Zülfikar komutanım." Onu sinir etmeyi seviyordum, onu da çok seviyordum. "Az çok almışımdır bi on onbeş kişide hiçbirini beğenmedim, ilgimi çekmediler." Hakan bizi alayla izlerken bu sefer o konuştu. "Komutanım mesaiden sonrası için helvanız neli olsun?" Dedi ve kahkaha attı. Ters ters ona baktığımda boğazını temizledi ve önüne döndü sonunda heppimiz yerleştik ve karargaha doğru yola koyulduk. Zeliham'ın bakışlarının esiri altında gülmemek için zor dururken araba çalışmıştı.

Yazardan~ 4 gün sonra

"Komutanım iyiyim ben, burda bunaldım ben evde durmak istemiyorum." Dedi Umay Alp Komtanına, ama Alp komutan dinler mi, hayır tabiki illahaki kendi dediği olacaktı. E dediği olsun sitede rütbesini kullanacaktı. "Bu bir emirdir!" Dedi sert bir şekilde. Timdedirler gülmemek için zordan bir hal olmuşken. Zeliha'nın evinde misafirdi iki gündür Umay. Üç gündür timdekiler her akşam Zeliha'nın evindeydiler. Hele ki Zülfikar daha mesai bitimi 10 dakika olmadan soluğu orda alıyordu. Zeliha tam 4 gündür kucak meselesi yüzünden ona tripliydi. "Ama komutanım-" dedi Umay memnuniyetsiz bir sesle, ama araya girdi tekrar Alp konutan " Emre itâtsizlik mi?" Sordu tek kaşı havada bir şekilde. "Estağfurullah komutanım, emredersiniz" dedi ve önüne geri döndü. Recep konuştu sessizlik bozuldu tabi. " Lan Hakan bişey diyeceğim." Dedi be Hakan'a döndü. "Allah bilir gene ne diyecek bu kromozomsuz." Dedi Zeliha ve sonra Hakan konuştu. "Seni dinliyorum Recep'cim."

"Yaw ben geçenlerde senin evin önünde bir çift topuklu ayakkabı gördüm kimindi onlar?" Anlık gelen kızarıklıkla öksürük krizine girdi Hakan. Bunun tek sebebi bunu sorması değildi bunun cevabını bilip sırf sinir edip rezil etmekti amacı. "Recep'cim sen sinek falan mı ısırdı, pek kaşınıyorsun" dedi dişlerinin arasından ama Recep bir hayli güzel sırıtıyordu. Alp komutan başını iki yana sanır dilermiş gibi sallayıp balkona çıktı. Artık Umay'da onlardan olduğu için onunlafa samimiydiler ve her şeylerine Umay'da dahildi...

Umay'dan~

Bu adama deli olmam şaka mı? Değil, sanki komutanım değilde babam gibi davranıyordu. Allah'ım yarabbim ya nedir bu çilem. Ağrın vardı ama dayanamayacağım ölçüde değildi hem zaten karargahtada bişey yapmayacaktım ki oturup günlük yaptığım işleri yapacaktım. Eğitim olmayacaktı yani. Ama anlaşılan bir hafta daha bu evin içinde sıkıntıdan patlayacaktım. Offf off offf bu güne kadar bütün komutanlarıma hayranken bu adama öylesine deli oluyorum ki anlatamam. Lavaboya gitmek için ayağı kalktığımda Zeliha ve Zülfikar tekrar birbirlerini yiyorlardı. Zeliha Zülfikar'a kızıyor Zülfikar ise onu affetmesi için yalvarıyordu. Hakan ve Recep birbirlerine sanatsal küfürler sergiliyordu örneğin "Senin yattığın yatağı atomlarına ayırıp tek tek götüne sokup seni hamile bırakırım Recep" gibi. Ben lavaboya ilerlerken hiçbiri beni farketmemişti zaten.

Lavabodan elimi yıkayıp kuruttuysan sonra çıktım. Dikişlerim sırtımda olduğu için kremi kendim vuramamıştım. Tim gittikten sonra vurması için Zeliha'dan ricada bulunacaktım. Lavabo kapısını açıp korudorda ilerlerken aniden başımın dönmesiyle beraber dengemi kaybedip yere düştüm. Ahh lanet olsun azımdan ufak çıkan iniltiyle Zülfikar'ın "Umay komutanım" sesini duydum. "İyiyim iyiyim." Deyip ayağı kalkarken Alp komutan başımda bitip beni zaten ayağı kaldırmıştı. Beni kaldırdıktan sonra salonu sesi doldurdu. "Zeliha ben sana boşuna mı emanet ettim Umay'ı!?" Sesi öylesine sertti ki... "K-komutanım" dedi titrek bir sesle Zeliha. Ardından araya ben girdim. "Komutanım ben söylemedim onlara sesi-" cümlemi tamamlayamadan üstten olan o sert bakışları benim üzerimdeyken o sert sesi ile bana "Sen konuşma." Dedi başımı sallayıp mahçup bir şekilde Zeliha'ya baktım. Zeliha sorun yok dercesine bana baktığında vicdanım hala rahat değildi. "Zeliha Umay'ın eşyalarını hazırla benimle geliyor!" Dedi ve beni yavaş ama sert bir şekilde salonda Zeliha'nın benim için hazırladığı koltuğa götürdü. "Sen sesini çıkartıp itiraz edeyim deme Umay!" Anlamıştı itiraz ediceğimi. "Emredersiniz komutanım dedim isteksizce..."

 

Loading...
0%