@_.tongeodl
|
~Umay Nişancı'dan~ "Oooo Umay hanım hoşgeldiniz." "Hoşgördük Selen." "Sen bir tık sinirlisin ben sana sağlam bir rakip vereyim en iyisi." "Katılıyorum Selen." Bana tebessüm edip gitti. Bana layık birşey getireceğinden emindim. Burası mma yapanlar için kendi çapında bir dövüş salonuydu. Iğdır'da şubesi vardı. Selen eski dostumdu. Iğdır'a sık sık gelip beni görürdü. Artık gelmesine gerek yoktu çünkü ben gelmiştim zaten. "Umay bu adam iyi mi güzelim?" Adam epey kalıplı ve sertti. Beni zorlayacağını düşünmüyordum. Ben hep öyle düşünürümde, neyse... "İyi." Dedim ve ring alanına çıktım. dedi evet bende öyle davranacaktım. Adam bana ikinci hamleyi vuracakken kenara çekilip adamın boynunu yakaladım. Artık kaçışı yoktu. Adamı yere serip yenilene kadar yumruklar geçirdim adama. Oda bana geçiriyordu ama ben anın hırsıyla çokta aldırış etmiyordum. "Kazanan Kızıl Kurt!" Dedi hakemlik yapan adam. Ringden perişan halde çıkıp Selen'in yanına geldiğimde beni kolumdan tutup bir koltuğa oturtturdu. "Lan kızım sen manyak mısın? Ne kadar zamandır orda yumruklar atıp yiyordun, biliyor musun?" Umursamaz bir şekilde cevap verdim. "Hayır bilmiyorum, ama bilmek istesem öğrenirdim." bana sen adam olmazsın dercesine bakıp patlamış dudağım ve kaşıma müdahale etti. "Sen manyaksın, sen çok büyük bir manyaksın!" "Biliyorum." Dedim ve dudaklarımın bir kenarı kıvrıldı. "Hanım mı, kızım konuşmadık mı bu konuyu?" "Bu hitap daha uygun Neslihan hanım." "Ama kızım-" "Aması yok Neslihan hanım sizi dinliyorum." Bu tarz konuşmam onu kırmış gibiydi ama bunu isteyen onun oğluydu ne yapabilirdim. "Alp'den haberin var mı kızım?" "Yok, neden?" "Ulaşamıyoruz da, çocuklara sordum omlarında haberi ok belki senin vardır." "Yo-" dediğimde elimden alınan telefona baktım. "KOMUTANIM!" Alan kişi Alp Timur komutanımdı benim yerime annesinin sorduğu soruyu cevapladı. "İyiyim anne telefonum kapalı eve gidince ararım seni." Dedi ve telefonu Neslihan hanımın yüzüne kapattı. "Komutanım yok mesai saatin bitti." "İyi istediğimi diyebilirim öyle mi?" "Aynen ama ilk benimle gel." "Siktir olup gider misiniz başımdan?" Anlamayan gözlerle bana baktı. İstediğimi diyebileceğimi bana söyleyen oydu. "Sen istedin." Kendimi birden havada bulunca şok olmuştum. Nerden lan bu samimiyet? Beni getirip arabasına bindirdiğinde gala şok halindeydim... "Komutanım napıyorsunuz?" "Seni sorguya alıyorum, sorduğun sorulara cevap vereceksin." "Başka?" "Mesinin bilmemesine karar verdim." Allah'ım bu adamı boğsam nolur? "Anlatacak birşey yok." "Hiç yalan söyliyemiyorsun." "Komutanım bırakır mısınız beni?" "Hayır." "Neden?" "İstediğimi almadan ne ben burdan çıkarım ne sen ordan kalkarsın yüzbaşı." Yapardı, inanıyordum. "Ne istiyorsunuz komutanım?" "Geçmişini, geçmişini istiyorum." geçmişimi mi? Bunu üstlerimiz dışında kimse bilmiyordu bilemezdi biftek ailemin şehit olduğu yazardı geçmiş bilgilerimde. Bunu ona söyleyemezdim. Söylemezdim imkanı yoktu. Üstüme doğru geldi, geldi, ve geldi. Tam dibimde durup yüzüme eğildi. Gözlerini gözlerime dikti. "Seni merak ediyorum Yüzbaşı.." dedi ikimizde birbirimizi öldürecek gibi bakıyorduk... "Merak edilecek bir geçmiş yok Binbaşı.."
|
0% |