Ağlamak üzereydim, utanmasam ağlayacaktım. Resmen komutanımın annesi ve babasının evindeydim. Ben ağlamasaydımda kim ağlasaydı. Tamam çoğu komutanımın ailesini tanıyordum da bu derecede değil. "Komutanım Sezgin albayım zaten benim içi-" lafımı tamamlamadan bana dönmeden tekrar konuştu "Sus Umay" dedi AYI! "Emredersiniz komutanım." Diyerek yanıt verdim bu adamın benle derdi neydi. Benden yaşça büyük kadın bana mı bakacaktı. Aslında kadın çok tatlıydı ama şimdiden mutfağa benim için birşeyler hazırlamaya girmişti. Adı Neslihan'dı babasının ismiyse Basri"ymiş ama bunun dışında daha konuşamamıştık Neslihan hanımcığımla. "Ay güzel kızım ben çorbayı koydum üstüne, bişey istersen söyle TM mı?" Dedi ben hayatımda ilk defa bu kadar mahçup hissediyorum kendimi. "Tamam ama oturun artık" dedim. Benim ardımdan Alp komutanım konuştu. "Anne aldığı nefesten, attığı adımdan haberim olacak. Beni ararsın bişey olursa." Dedi ve ayaklandı. " Tamam oğlum tamam dikkat et sende bende burası sen telaşlanma emi benim yakışıklı oğlum." Dedi ve Alp komutanımı kapıya kadar geçirdi. Kapının kapanma sesiyle evden gittiğini anlamıştım.

"Yani senin annen ve babanda vatan yolunda şehit oldular öyle mi?"

"Evet, öyle oldu aynı gün aynı saat aynı dakikalar içinde aynı bombayla şehit oldular."

"Aslında Alp Timur pek anlatmaz ama onunla babası öyle şehit oldu kızım bilir misin?"

"Anlatırsanız bilirim." Dedim sıcak bir yaklaşımla ve bütün dikkatimi Neslihan Hanıma verdim.

"Alp Timur daha doğmamıştı, görevdeydi yine. Aklı bardaydı doğumuma 1 aydan az vakit kalmıştı" yere daldı duygulu bakışlarla. "Hep derdi Alp Timur koyacağım diye... Her neyse görevdeydi işte daha sabahında beni,bizi arayıp az kaldı geleceğim yetişeceğim inşallah doğuma dedi. Akşam3 civarında kaldıkları bölgeye yapılan saldırıda şehit düşmüş Ahmet Çelik, Adı gibi Çelik gibiydi... Timur'a bunu anlattım sonra dediği anne bende babam gibi olacağım, e gerisinde görünürde zaten." Gözlerinden bir damla yaş peydah oldu... Kocasını seviyordu aşıktı bu çok belliydi.

"Ama bak böyle olmaz, başın eğik mi anlatacaksın yiğit kocanı. Başın dik havada anlatacaksın."

"Doğru diyorsun kızım ama işte kendiliğinden.."

"Tamam tamam bak saat geç oldu bende bitirdim çorbamı sende uyu dinlen yarın devam ederiz olur mu?"

"Olur güzel kızım olur" Bana kızım diyordu, tam 24 yıl sonra ilk defa birini kendime bu kadar yakın hissetmiştim. Yanıma yaklaştı ardından üstümü örttü. Ağlamak üzereydim ama bu sefer mutluluktandı. Anlama anne şefkatiyle bir öpücü